Devlet teşkilatı içinde resmen bir Maliye Nezareti 1838 yılında kurulmuştur. Bu nezaretin yapısı her biri bir "Reis" in başkanlığında "Daire"lerden oluşmaktadır. Bu daireler içinde Baş Vergisi veya Haraç Dairesi, "Avarız" ve "Bedeli Nuzil" denilen ve kentlerden mahalleler itibariyle alınan resimlerle ilgili dairedir. Bir anlamda bugünkü Gelir İdaresi Başkanlığı’nın görevlerinin bu daire tarafından yürütüldüğü anlaşılmaktadır.
1838 yılında Avarız ve Bedel-i Nuzil Dairesi olarak kurulan bu gelir idaresi, 1936’da Varidat Umum Müdürlüğüne dönüşmüştür. 1942 yılında yapılan değişiklikle Varidat Umum Müdürlüğü kaldırılmış ve Vasıtasız Vergiler ile Vasıtalı Vergiler Umum Müdürlükleri kurulmuştur.1946 yılında Vasıtasız Vergiler ile Vasıtalı Vergiler Umum Müdürlükleri de kaldırılmış ve Gelirler Genel Müdürlüğü oluşturulmuştur.
2005 yılında ise 5345 sayılı kanunla gerçekleştirilen yeniden yapılanma sonucunda Gelirler Genel Müdürlüğü, Maliye Bakanlığına bağlı Gelir İdaresi Başkanlığı’na dönüştürülmüştür. Gelir İdaresi Başkanlığı, gelir politikasını adalet ve tarafsızlık içinde uygulamak; vergi ve diğer gelirleri en az maliyetle toplamak; mükelleflerin vergiye gönüllü uyumunu sağlamak; mükellef haklarını gözeterek yüksek kalitede hizmet sunmak suretiyle yükümlülüklerini kolayca yerine getirmeleri için gerekli tedbirleri almak; saydamlık hesap verebilirlik, katılımcılık, verimlilik, etkililik ve mükellef odaklılık temel ilkelerine göre görev yapmak üzere kurulmuştur.
Başlangıçta taşra teşkilatı Defterdarlık bünyesinde bulunan Gelir Müdürlüğü bağımsız ve bağlı vergi daireleri ile yürütülürken, Gelir idaresi başkanlığına bağlı Vergi Dairesi başkanlıkları oluşturulmuş, vergi dairesi başkanlığının kurulmadığı illerde ise bağımsız ve bağlı vergi daireleri ile gelir müdürlükleri Defterdarlıklara bağlı olarak faaliyetlerini sürdürmektedir.
Bu iki idari yapılı taşra teşkilatı sistemi halen devam etmekte olup, Defterdarlık bünyesinde görev yapan Milli Emlak Müdürlüklerinin T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesine alınması ile Vergi Dairesi Başkanlıklarının bulunduğu illerde görev yapan Defterdarlıklar adeta içi boşaltılmış iş yükleri azalmış verimlilikleri yok olmuştur. Muhasebe müdürlüklerinin yaptığı görevlerin bir bölümü SGK kurumuna aktarılmış maaş ödemeleri ise elektronik ortamda ilgili kurumlarca yürütülmekte olup, bir süre sonra muhasebe, mal müdürlüklerinde ve personel müdürlüklerin de çalışan memurlarda ilgili kurumlara dağıtılması ile Defterdarlık müessesinin sadece adı kalmış olacaktır. Bu durum Maliye Bakanlığı teşkilat yapısında yapılması düşünülen düzenleme ile Defterdarlık veya Vergi Dairesi Başkanlıklarından birinin kapatılması, taşra teşkilatının eskiden olduğu gibi Defterdarlık bünyesinde veya Vergi Dairesi Başkanlıkları bünyesinde birleştirilerek faaliyetine devam etmesine zemin hazırladığını bu konuda çalışmalar yapıldığı duyumları alınmaktadır.
Teşkilat yapısında ki değişimlerin verilen hizmetin daha kaliteli, verimli ve etkin olmasını sağlaması için teşkilatta görev yapan personelin özlük haklarında da düzenlemeler yapılmasını zorunlu kılmaktadır.
Bugüne kadar Maliye bakanlığı teşkilatından gelen Bakan ve üst düzey yöneticiler genellikle merkez teşkilatında görev yapan personelin özlük haklarında düzenlemeler yaparken mükelleflere birebir hizmetin verildiği taşra teşkilatında görev yapan personelin özlük haklarında yeterli ve hakkaniyetli düzenlemeler yapılamamıştır.
Taşra teşkilatının yöneticisi Defterdar ve Vergi Dairesi Başkanlarının özlük haklarında düzenleme yapılırken, Vergi Dairesi Müdürleri ve Müdür yardımcılarının özlük haklarında bugüne kadar önemli bir düzenleme yapılmamıştır. Bu durum taşra teşkilatının en önemli ayağını oluşturan Vergi dairesi müdürü ve yardımcılarında hayal kırıklığı yaratmakta ve motivasyonlarını bozmaktadır. Ayrıca rotasyon nedeniyle, çocuklarının aynı ilde eğitimlerini tamamlamasını imkansız kılan tayin kabusunu yaşayan ve emrinde çalışan memuru ile çok az farklı yada daha düşük ücret almak , vergi idaresinde sorumluluk gerektiren idarecilik görevlerinin tercih edilir olmasını da engellemektedir.
Vergi Usul kanunu uyarınca vergi incelemesine yetkili olan Vergi Dairesi Müdürleri sayman sıfatıyla yaptıkları düzeltme ve vergi iadeleri vb. işlemler nedeniyle Sayıştay’a da hesap vermekte ancak kendilerine yüklenen idari ve mali işlem yükü ve sorumluluklarıyla bağdaşmayan özlük hakkı ile özverili bir şekilde çalışmalarını sürdürmektedirler
Vergi dairesi bünyesinde çalışan vergi memuru ,veri hazırlama kadrosunda görev yapan memurlardan şartları tutanlar GİB tarafından açılan sınavla Gelir Uzmanı kadrosuna atanmışlardır. Gelir uzmanlarının özlük haklarında iyileştirmeler yapılarak %120 oranında özel hizmet tazminat hakkı verilmiş ancak ek göstergeleri (1/4) 2200 dür. Bu nedenle çoğu gelir uzmanı(özellikle emekliliği hak edenler) emeklilik maaşlarına yansıtılmayan bu ödemeler nedeniyle emekliye ayrıldıklarımda alacakları maaşın yarıya düşecek olması nedeniyle 65 yaşını hedefleyerek çalışmaya devam etmektedirler.
Gelir Uzmanlarının özlük haklarında emekliliklerine yansıyacak düzenleme yapılması gerektiği gibi bunları yöneticisi konumunda olan Vergi Dairesi Müdürleri ve müdür yardımcılarının özlük haklarında bugüne kadar iyileştirme yapılmaması hakkaniyet ilkesine ve yapılan görevin sorumluluğu ile bağdaşmamaktadır. ¼ derecede 3000 ek gösterge alan, Vergi Usul kanunu uyarınca Vergi inceleme yetkisi olan Vergi Dairesi Müdürüne Denetim tazminatı verilmezken diğer denetim elamanlarına ve uzmanlara denetim Tazminatı adı altında ödeme yapılıyor olması büyük bir haksızlık ve çelişkidir. Amaç personelin motivasyonu ve verimli çalışması ise yapılan göreve uygun özlük haklarının da hakkaniyete uygun olması gerekmektedir.
Ayrıca, Vergi dairesi müdürlerini il teşkilatlarında görev yapan diğer idarecilerle aynı statüde görmek doğru bir yaklaşım değildir. İdari ve mali işlemlerde önemli sorumluluklar yüklenen Sayıştay’a hesap verme durumunda olan Vergi Dairesi Müdürleri halen gündemde olan 3600 ek gösterge ve denetim tazminatı gibi haklardan en önde yararlanması gereken idareci konumundadırlar.
Hazine ve Maliye Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatı ülkemizin en köklü kurumlarından olup, merkez ve taşra teşkilatlarında görevli personel ülkemiz için çok önemli olan kayıt dışılığın önlenmesi , vergi gelirlerinin toplanması görevini özveri ile çalışarak ve hızla dijitalleşerek zamanında ve hizmet odaklı olarak yerine getirmeye çabalamaktadırlar.
Hazine ve Maliye Bakanlığında görevli personel için Mali Hizmetler Sınıfı ihdas edilerek, Hazine ve Maliye çalışanlarının özlük haklarında emekliliğe yansıyan kalıcı düzenlemeler yapması personelin etkin ve verimli bir yapıda çalışmalarına katkı sağlayacaktır.
Vergi ve benzeri gelirlerinin toplanması ve beyanında ,SGK primlerinin beyan ve bildirimlerinin yasal sürelerde yapılmasında , poşet ve turizm katkı payı gibi her türlü beyan ve bildirim yüklerini sırtlarında bulan, yasal düzenlemeleri bir hukukçu gibi takip ederek ilave bir ücret talep edemeden büyük bir özveri ile çalışarak sorumluluk paylaşan, Vergi ve SGK idaresinin dışarıdaki fahri memuru gibi çalışan Serbest Muhasebeci -Serbest Muhasebeci ve mali müşavirlerinde tahsilat ve mükellef dağılımı sorunlarını çözecek yasal düzenlemeler öncelikle yapılmalıdır.
23.06.2019
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.