1. Giriş
Bilindiği üzere, 11/05/2018 tarihinde TBMM’de kabul edilen Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 7143 sayılı Kanun 18/05/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Anılan Kanunla kamuya borcu olan vatandaşlara/mükelleflere çok önemli imkanlar getirilmiş bulunmaktadır. Yapılandırma kapsamında olan kamu alacaklarından ekonomik büyüklük olarak en önemli kısmını vergi ve sigorta prim borçları oluşturmaktadır. Özetlemek gerekirse 7143 sayılı Yapılandırma Kanunuyla;
gibi vatandaşlara ve mükelleflere birçok kolaylık ve imkanlar getirilmiştir. Yapılandırma Kanunu kapsamında birikmiş vergi ve ceza borçları ile sigorta prim borçlarının peşin veya taksitler halinde ödenmesi için başvurular devam etmektedir. 7143 sayılı Kanunun 10. maddesinde yer alan düzenlemeyle yurt içi ve yurt dışı bazı varlıkların milli ekonomiye kazandırılması için gerçek ve tüzel kişilere büyük bir imkan sağlanmıştır. Konu hakkında yayımlanan 3 seri no.lu Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 7143 Sayılı Kanun Genel Tebliğinde[1] uygulamanın esasları açıklanmıştır. Bu çalışmamızda kamuoyunda varlık barışı olarak da bilinen yurt içi ve yurt dışı bazı varlıkların milli ekonomiye kazandırılması için gerçek ve tüzel kişilere sağlanan imkanlar hakkında açıklamalar yapılacaktır. Ayrıca, 7143 sayılı Kanunun 10. maddesinin (h) bendi ile yurt dışından elde edilen bazı kazançların gelir veya kurumlar vergisinden hangi şartlarla istisna edileceği de incelenecektir.
2. Yurt Dışında Bulunan Varlıkların Bildirilmesi/Getirilmesi/Verginin Ödenmesi
2.1. Yurt dışında bulunan varlıklara ilişkin bildirim
Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, 30/11/2018 tarihine kadar Türkiye’deki banka veya aracı kurumlara bildiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebileceklerdir. Gerçek ve tüzel kişilerce yapılacak bildirimlerin, yetkili kılınmış vekiller veya kanuni temsilciler tarafından da yapılabilecektir. Bildirime konu edilecek varlıkların, bildirim tarihinden itibaren 3 ay içinde Türkiye’ye getirilmesi koşuluyla, bu varlıklara yurt dışında hangi tarih itibarıyla sahip olunduğunun getirilen imkandan yararlanılması açısından herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Gerçek ve tüzel kişilerce, yurt dışında bulunan söz konusu varlıklar, 18/5/2018 tarihinden 30/11/2018 tarihine kadar, “Ek 1: Banka ve aracı kurumlara yapılacak bildirim” ile bankalara veya aracı kurumlara bildirilebilecektir. Gerçek ve tüzel kişilerce, söz konusu varlıklara ilişkin olarak vergi dairelerine herhangi bir beyanda bulunulmayacaktır. Gerçek ve tüzel kişilerce, yurt dışında bulunan varlıklar için tek bir bildirim verilmesi esas olup 30/11/2018 tarihine kadar birden fazla bildirimde bulunulması mümkün bulunmaktadır.
Gerçek ve tüzel kişiler tarafından bildirimde bulunduktan sonra, bu bildirime konu edilen varlıkları artırıcı bir bildirimde bulunmak istenilmesi halinde ise ilave olarak bildirilmek istenilen varlıklar için yeni bir bildirimde bulunulacaktır. Bildirimde bulunduktan sonra, yapılan hataların düzeltilmesi ya da bildirime konu edilen varlıkların azaltılması amacıyla yeni bir bildirimde bulunmak istenilmesi halinde, 30/11/2018 tarihine kadar söz konusu bildirimin düzeltilmesi mümkün bulunmaktadır. Düzeltme kapsamı dışında verilen tüm bildirimler yeni bir bildirim olarak kabul edilecek ve önceki bildirimle ilişkilendirilmeyecektir. Ancak, bildirim süresi sona erdikten sonra bildirimlere ilişkin yapılan düzeltme talepleri dikkate alınmayacaktır.
2.2. Yurt dışında bulunan varlıkların Türkiye’ye getirilmesi
Öncelikle belirtmek gerekirse, bildirilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacaktır. Bu hükümden faydalanılabilmesi için bildirilen tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi ve bildirime konu edilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi gerekmektedir. Yurt dışında bulunan varlıklar, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve 18/5/2018 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 30/11/2018 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilecektir. Bu takdirde, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmayacaktır. Öte yandan, 18/5/2018 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının bu tarihten önce Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması halinde, söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla 7143 sayılı Kanunun 10. maddesi hükümlerinden yararlanılabilecektir. Yurt dışında bulunan ancak kapsama girmeyen varlıkların (örneğin taşınmazların) 30/11/2018 tarihine kadar kapsamdaki varlıklara dönüştürülmek suretiyle Türkiye’ye getirilmesi mümkündür.
Varlıkların Türkiye’ye getirilmesinden maksat;
Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda mevcut ya da yeni açılan bir hesaba transfer edilmesi durumunda, banka dekontu veya aracı kurum işlem sonuç formları, varlıkların Türkiye’ye getirilmiş olduğunun tevsikinde kullanılabilecektir. 30/11/2018 tarihine kadar banka veya aracı kurumlara bildirilmesi kaydıyla, yurt dışında bulunan söz konusu varlıkların Türkiye’ye fiziki olarak getirilmesi sırasında yapılan deklarasyon/bildirime istinaden Gümrük İdaresinden alınan belgeler, varlıkların Türkiye’ye getirilmiş olduğunun tevsikinde kullanılabilecektir. Bu uygulamada gerçek ve tüzel kişilere sağlanan en önemli güvence, kapsama giren varlıkların Türkiye’ye getirilmesi nedeniyle, hiçbir suretle vergi incelemesi ve tarhiyatı yapılmayacak olmasıdır.
2.3. Bildirim üzerine banka/aracı kurumlarca yapılacak işlemler/verginin ödenmesi
Gerçek ve tüzel kişiler yurt dışında bulunan varlıkları, iki nüsha olarak hazırlayacakları “Banka ve aracı kurumlara yapılacak bildirim” ile bankalara veya aracı kurumlara bildireceklerdir. Bildirimin gerçek veya tüzel kişinin vekili ya da kanuni temsilcisi tarafından yapılması halinde, bankalar veya aracı kurumlarca söz konusu vekil veya kanuni temsilcinin yetkili olup olmadığı hususu kontrol edilecektir. Bildirime konu edilen varlıklara ilişkin olarak banka veya aracı kurumlar tarafından, bildirimde bulunanlardan herhangi bir belge istenilmeyecektir. Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak %2 oranında hesapladıkları vergiyi, 31/12/2018 tarihine kadar vergi sorumlusu sıfatıyla ve (Ek 2: Banka ve aracı kurumlar için beyan) beyanname ile bağlı bulundukları vergi dairesine 340 ve 346 sıra no.lu VUK Genel Tebliğlerinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda beyan edeceklerdir. Beyan edilen varlıkların değerleri üzerinden, vergi dairelerince %2 oranında tarh edilen vergi, 31/12/2018 tarihine kadar banka ve aracı kurumlar tarafından vergi sorumlusu sıfatıyla ödenecektir. Banka veya aracı kurumlardan, bildirime konu edilen varlıklara ilişkin olarak ve dairelerince herhangi bir belge istenilmeyecektir.
3. Türkiye'de Bulunan Varlıkların Beyanı/Verginin Ödenmesi
Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye'de bulunan, ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 30/11/2018 tarihine kadar (Ek 3: Türkiye’deki varlıkların beyanı) beyanname ile gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairelerine doğrudan beyan edilebileceği gibi 340 sıra no.lu VUK Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda elektronik ortamda da beyan edilebilecektir. Yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerini elektronik ortamda vermek zorunda olan mükellefler, beyannamelerini elektronik ortamda vermek zorundadırlar. Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değerleri üzerinden vergi dairelerince %2 oranında vergi tarh edilecek ve hesaplanan vergi 31/12/2018 tarihine kadar ödenecektir.
4. Uygulamaya İlişkin Ortak Hükümler
4.1. Şirketlerin kanuni temsilcileri/ortakları/vekilleri adına görünen varlıkların durumu
Konu hakkında yayınlanan 3 seri no.lu 7143 sayılı Kanun Genel Tebliğinde yapılan açıklamalara göre; şirketlerin kanuni temsilcileri, ortakları ya da şirket veya şirketin ortakları adına Kanun kapsamına giren varlıkları 18/5/2018 tarihinden önce yetkili kuruluşlarca düzenlenen bir vekalet veya temsil sözleşmesine istinaden değerlendirmeye yetkili olanların, bu tarih itibarıyla sahip oldukları ve yurt dışında bulunan varlıklarının, şirket adına bildirime konu edilerek Türkiye'ye getirilmesi veya Türkiye'deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi ya da Türkiye'de bulunan ancak 18/5/2018 tarihi itibarıyla kanuni defter kayıtlarında yer almayan varlıklarının şirket adına beyan edilmek suretiyle Kanun hükümlerinden yararlanılabilmesi mümkündür.
4.2. Varlıkların bildirim veya beyan değeri
Gerek yurt dışında bulunan varlıkların banka veya aracı kurumlara bildirilmesinde gerekse yurt içinde bulunan varlıkların vergi dairelerine beyan edilmesinde, bildirildiği veya beyan edildiği tarih itibarıyla varlıklar, aşağıdaki değerleme ölçütleri ile değerlenecektir. Buna göre;
-Hisse senedi gibi pay senetleri, varsa borsa rayiciyle, borsa rayici yoksa rayiç bedeliyle, bu bedel tespit edilemiyorsa alış bedeliyle, alış bedeli de belli değilse itibari (nominal) değeriyle,
-Tahvil, bono, eurobond gibi borçlanma araçları, varsa borsa rayiciyle, borsa rayici yoksa rayiç bedeliyle, bu bedel tespit edilemiyorsa alış bedeliyle, alış bedeli de belli değilse itibari değeriyle,
-Yatırım fonu katılma belgeleri, ilgili piyasasında belirlenmiş kapanış fiyatıyla,
-Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri gibi türev araçlar, varsa borsa rayiciyle, borsa rayici yoksa rayiç bedeliyle, bu bedel tespit edilemiyorsa alış bedeliyle, alış bedeli de belli değilse itibari değeriyle.
değerlendirilecektir. Bildirim veya beyanlarda, söz konusu varlıkların Türk lirası karşılığı bedelleri esas alınacaktır. Borsa rayiciyle değerlenecek varlıkların borsa rayicinin belirlenmesinde, söz konusu varlıkların bildirildiği veya beyan edildiği tarihte işlem gördüğü yurt içi veya yurt dışındaki borsalarda oluşan değerler dikkate alınacaktır. Döviz cinsinden varlıklarda, bunların bildirildiği veya beyan edildiği tarihteki T.C. Merkez Bankası döviz alış kuru dikkate alınacaktır.
4.3. Bildirilen veya beyan edilen varlıkların kanuni defterlere kaydedilmesi
Bildirilen veya beyan edilen varlıklar, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükelleflerce, kanuni defterlere kaydedilebilecektir. Yurt dışında bulunan varlıkların; şirket adına beyan edilmesi durumunda ilgili şirket, şahıslar adına beyan edilmesi halinde bu şahısların kendileri, 7143 sayılı Kanunun sağladığı imkanlardan yararlanabileceğinden, şirket adına bildirime konu edilen varlıklar, şirketin kanuni defter kayıtlarına intikal ettirilebilecektir. Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükelleflerce, Türkiye’ye getirilen varlıklar ile gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince kanuni defterlere kaydedilen varlıklar, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın işletmelerine dahil edilebileceği gibi, aynı varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmelerinden çekilebilecektir. Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, kanuni defterlerine kaydettikleri kıymetleri için pasifte özel fon hesabı açacaklardır. Söz konusu hesap serbestçe tasarrufa konu edilebilecek, sermayeye eklenebileceği gibi ortaklara da dağıtılabilecektir. Fon hesabında tutulan bu tutarlar, işletmenin tasfiye edilmesi halinde vergilendirilmeyeceği gibi Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi Kanunları uyarınca gerçekleşecek birleşme, devir ve bölünme hallerinde de vergilendirilmeyecektir. Ayrıca söz konusu varlıklara ilişkin tutarların, kurumlar vergisi mükellefleri tarafından ortaklara dağıtılması halinde kar dağıtımına bağlı stopaj yapılmayacak, gerçek kişi ortaklar ile kurumlar vergisi mükellefi olan ortaklar tarafından elde edilen bu tutarlar da vergilendirilmeyecektir.
Serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler, söz konusu kıymetleri defterlerinde ayrıca gösterebileceklerdir. Bildirilen veya beyan edilen varlıklar, Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükelleflerce, banka veya aracı kurumlara bildirildiği ya da vergi dairelerine beyan edildiği tarih itibarıyla, belirlenen Türk lirası karşılığı bedelleriyle, kanuni defterlere kaydedilebilecek ve söz konusu varlıkların elden çıkarılması halinde satış kazancının tespitinde bu bedel dikkate alınacaktır.
4.4. Gider ve amortisman uygulaması
Yurt dışı ve yurt içi varlıkların beyanı kapsamında ödenen vergilerin, hiçbir suretle gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınması ya da başka bir vergiden mahsup edilmesi mümkün değildir. Beyan edilerek kanuni defter kayıtlarına intikal ettirilen taşınmazlar hakkında Vergi Usul Kanununda yer alan amortismanlara ilişkin hükümler uygulanmayacaktır. Kayıtlara alınan bu varlıkların daha sonra elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gelirin veya kurum kazancının tespitinde gider veya indirim olarak kabul edilmeyecektir.
4.5. Vergi ödenmeyecek haller
31 Temmuz 2018 tarihine kadar;
halinde, bu varlıklara ilişkin olarak vergi hesaplanmayacaktır. 31/7/2018 tarihine kadar bildirilen varlıklara ilişkin olarak vergi tarh edilmemesi için, söz konusu varlıkların Türkiye’ye getirildiğine dair belgelerin anılan tarihe kadar ilgili banka veya aracı kuruma ibraz edilmesi gerekmektedir. 31/7/2018 tarihine kadar banka veya aracı kurumlara bildirilerek Türkiye’ye getirilen varlıklara ilişkin olarak bu kurumlarca vergi dairesine herhangi bir beyanda bulunulmayacaktır. 31/7/2018 tarihine kadar gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince vergi dairelerine beyan edilen varlıklar nedeniyle, bu tarihe kadar kanuni defterlere kaydedilmesi şartıyla, vergi dairelerince vergi hesaplanmayacaktır.
4.6. İnceleme ve tarhiyat yapılmayacak haller
7143 sayılı Kanunun 10. maddesi kapsamında bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi ve bildirilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi şartıyla, bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacaktır. Bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaması imkanından yararlanılabilmesi için, bildirilen veya beyan edilen varlıklara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi; bildirilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde Türkiye'ye getirilmesi ya da Türkiye'deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi gerekmektedir.
Bildirilen varlıkların, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve 18/5/2018 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 30/11/2018 tarihine kadar kapatılmasında kullanılması mümkün olup, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmaksızın vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaması imkanından yararlanılacaktır. 18/5/2018 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının anılan tarihten önce Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması halinde, söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaması imkanından yararlanılabilecektir.
4.7. Hesaplanan verginin ödenmemesi durumu
İlgili kurum ve kuruluşlar, gerçek veya tüzel kişilerin 7143 sayılı Kanunun 10. maddesi uyarınca yapılacak işlemlere ilişkin taleplerini yerine getirmek zorundadırlar. Ancak, banka veya aracı kurumlara bildirimi yapılan varlıklara ilişkin bildirim değeri üzerinden %2 oranında hesaplanan tutarın ödenmemesi durumunda, banka veya aracı kurumların söz konusu bildirimi alma zorunluluğu yoktur. Tahakkuk eden verginin vadesinde ödenmemesi veya diğer şartların yerine getirilememesi, vergi aslının gecikme zammı ile birlikte 6183 sayılı Kanun uyarınca takip ve tahsiline engel teşkil etmemektedir. Ayrıca, bildirim veya beyanlar nedeniyle tahsil edilen vergiler red ve iade edilmeyecektir.
5. Yurt Dışından Elde Edilen Kazançlara İlişkin İstisna Uygulaması
7143 sayılı Kanunun 10. maddesinin (h) bendi ile yurt dışından elde edilen bazı kazançlar gelir veya kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. İstisna kapsamına 31/10/2018 tarihine kadar elde edilenler de dahil olmak üzere;
girmektedir.
Kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumların tasfiyesinden doğan ve 31/12/2018 tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilen kazançlar da gelir ve kurumlar vergisinden istisna edilecektir. İstisna uygulamasından, bu kazançlarını Türkiye'ye transfer etmeleri şartıyla, Türkiye'de tam mükellef olan gerçek kişiler ve kurumlar yararlanabileceklerdir. 7143 sayılı Kanunun 10. maddesi kapsamına giren ve yurt dışından elde edilen kazançlara ilişkin istisna uygulamasından yararlanılabilmesi için; yurt dışı iştirak kazancı, yurt dışı iştirak hissesi satış kazancı, yurt dışı şube kazancı ile kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumların tasfiyesinden doğan kazancın 31/12/2018 tarihine kadar, Türkiye'ye transfer edilmiş olması gerekmektedir. Bu kazançların ilgili mevzuat çerçevesinde Türkiye'ye getirildiği, mükelleflerce kanaat verici belgelerle ispat edilecektir.
İstisna hükmünün yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, 31/10/2018 tarihine kadar elde edilen ve 31/12/2018 tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilen yurt dışı iştirak kazançları ile yurt dışı iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, 2018 yılına ilişkin verilecek yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinde gelire veya kurum kazancına dahil edilmek ve beyannamelerin ilgili satırında gösterilmek suretiyle vergiden istisna edilebilecektir. Yurt dışında bulunan işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla elde edilen şube kazançlarının, 31/10/2018 tarihine kadar elde edilen kısmı tespit edilecek ve bu kazanç, 2018 yılında geçici vergi dönemleri itibarıyla geçici vergi beyanına konu edilmiş olsa dahi, istisna hükmünün yürürlüğe girdiği tarihten 31/12/2018 tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilmek şartıyla, 2018 yılına ilişkin verilecek yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinde gelire veya kurum kazancına dahil edilmek ve beyannamelerin ilgili satırında gösterilmek suretiyle istisnaya konu edilecektir.
Kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumların, istisna hükmünün yürürlüğe girdiği tarihten 31/12/2018 tarihine kadar gerçekleşen tasfiyelerinden doğan ve 31/12/2018 tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilen kazançları da 2018 yılına ilişkin verilecek yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinde gelire veya kurum kazancına dahil edilmek ve beyannamelerin ilgili satırında gösterilmek suretiyle istisnaya konu edilecektir. Özel hesap dönemine tabi olan mükellefler ise belirtilen tarihler arasında elde ettikleri söz konusu kazançlarını, hesap dönemlerine göre 2018 ve 2019 yıllarına ilişkin verilecek yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinde gelire veya kurum kazancına dahil etmek ve beyannamelerin ilgili satırında göstermek suretiyle istisnaya konu edebileceklerdir. 1/1/2018 tarihinden önce elde edildiği halde kayıtlara intikal ettirilmeyen ve beyan dışı bırakılan iştirak kazançları, iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, yurt dışı şube kazançları ile bu tarihten önce elde edilen yurt dışında bulunan kurumların tasfiyesinden doğan kazançlar ile ilgili olarak bu istisna hükmünden yararlanılması mümkün bulunmamaktadır. Ancak, söz konusu kazançların 7143 sayılı Kanunun 10. maddesinde yer alan hükümden yararlanarak Türkiye'ye getirilme imkanı bulunmaktadır.[2]
6. Sonuç
Gerçek ve tüzel kişiler, 7143 sayılı Kanunun 10. maddesinin onüçüncü fıkrası kapsamında olup yurt dışında bulunan varlıklarını (para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını) banka ve aracı kurumlara bildirebileceklerdir. Bu bildirim, gerçek veya tüzel kişinin vekili ya da kanuni temsilcisi tarafından da yapılabilecektir. Para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının, gerçek ve tüzel kişiler tarafından 30.11.2018 tarihine kadar Türkiye’deki banka ve aracı kurumlara bildirilmesi halinde %2 oranında vergi hesaplanacaktır. Hesaplanan vergi, banka ve aracı kurumlar tarafından 31.12.2018 tarihine kadar vergi sorumlusu sıfatıyla bir beyanname ile bağlı oldukları vergi dairesine beyan edilerek aynı sürede ödenecektir. Ancak, gerçek ve tüzel kişiler tarafından söz konusu varlıkların 31.07.2018 tarihine kadar Türkiye’deki banka veya aracı kurumlara bildirilmesi ve bu tarihe kadar Türkiye’ye getirilmesi halinde söz konusu varlıklar için vergi hesaplanmayacaktır.
Yurt dışındaki para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının;
halinde Kanunun sağladığı imkânlardan yararlanılabilecektir. Yurt dışında bulunan varlıklar Türkiye’ye getirilmeden yurt dışından kullanılmış kredi borçlarının 30.11.2018 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilecektir.
Öte yandan, yurt içinde bulunan hangi varlıklar (Para, döviz, altın, menkul kıymet, diğer sermaye piyasası araçları ve taşınmazlar) Kanun kapsamında bulunmaktadır. Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, 7143 sayılı Kanunun 10. maddesinin onüçüncü fıkrası kapsamında olup yurt içinde bulunan varlıklarını gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı bulundukları vergi dairesine beyan edebileceklerdir. Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye'de bulunan, ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 30 Kasım 2018 tarihine gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairelerine beyan edilebilecektir. Beyan edilen varlıkların değeri üzerinden %2 oranında vergi hesaplanacak ve bu vergi 31.12.2018 tarihine kadar ödenecektir. Beyan edilen söz konusu varlıklar, 30.11.2018 tarihine kadar, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın kanuni defterlere kaydedilebilecektir. Ancak, 31.07.2018 tarihine kadar beyan edilerek kanuni defterlere kaydedilmesi halinde bu varlıklara ilişkin olarak vergi ödenmeyecektir.
Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye'de bulunan, ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazların;
Sonuç olarak gerçek ve tüzel kişiler tarafından 7143 sayılı Kanun kapsamında yapılan bildirimin ve/veya beyanın sağlayacağı imkânlar gerçekten kayda değer niteliktedir. Şöyleki; bu Kanun kapsamında bildirilerek Türkiye’ye getirilen varlıklar ile gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairesine beyan edilen varlıklar, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükelleflerce, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın işletmelerine dâhil edilebilecek ve yine bu varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilecektir. Mükellefler açısından en önemli avantaj ise şartların sağlanması kaydıyla, bildirilen ve beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacak olmasıdır.[3]
KAYNAKÇA
Bu yazıda yer alan görüşler tümüyle yazarına ait olup, hiçbir şekilde görev yaptığı Kurum’u bağlamaz, yazarın görev yaptığı Kurumun görüşü olarak kullanılamaz ve değerlendirilemez.
NOT: BU MAKALE LEBİB YALKIN MEVZUAT DERGİSİNDE YAYIMLANMIŞTIR. (EYLÜL 2018)
[1] 04/07/2018 tarih ve 30468 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[2] 3 Seri No.lu Vergi Ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 7143 Sayılı Kanun Genel Tebliği, 2. Kısım, 15, 16 ve 17. Maddeleri.
[3] Kamuoyunda Varlık Barışı olarak da adlandırılan “Yurt İçi ve Yurt Dışı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması” uygulanmasına ilişkin ayrıntılı bilgi ve açıklamalara, Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesinden (www.gib.gov.tr) veya Vergi İletişim Merkezi’nin 444 0 189 numaralı telefon hattından ulaşılabilmesi mümkün bulunmaktadır.
27.09.2018
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.