1. Giriş
2/10/1981 tarihinde kabul edilen 7 maddelik 2531 sayılı Kamu Görevlerinden Ayrılanların Yapamayacakları İşler Hakkında Kanunla kamuda görev yapan kişilerin görevlerinden ayrıldıktan sonra belli bir süreyle görev yaptıkları kuruma karşı belirtilen bazı görevleri ve işleri yapmaları yasaklanmıştır. Bu konuda son olarak 2.7.2018 tarihli ve 703 sayılı KHK[1] ile 2531 sayılı Kanunda vergi incelemesine yetkili olanlara ilişkin olarak düzenleme yapılmış bulunmaktadır. Kamu imkanları ile etik dışı ticaret yapılmasını önlemek için 2531 sayılı Kanunla kamuda çalışanların kurumlarından ayrıldıktan sonra kurumlarına karşı iş yapmaları yasaklanmıştır. Yaklaşık 37 yıl önce çıkarılan söz konusu Kanunla, kamunun çıkarları korunmaya çalışılmış ama geçen zaman içinde ne Kanun tam manasıyla uygulanmış ne de Kanuna uyması gereken kamu görevlileri tam olarak Kanuna uygun hareket etmiştir. 2531 sayılı Kanun’la kamu kurumlarından ayrılan kamu görevlilerinin ayrıldıkları kurumlarına karşı iş alma yasağı düzenlemesinin, geçen zaman içerisinde tam olarak uygulanabildiğini söylemek mümkün değildir.
2. Vergi İncelemesine Yetkili Olanlar
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “İncelemeye yetkililer” başlıklı 135. maddesine göre vergi incelemesi; vergi müfettişleri, vergi müfettiş yardımcıları, ilin en büyük mal memuru veya vergi dairesi müdürleri tarafından yapılır. Gelir İdaresi Başkanlığının merkez ve taşra teşkilatında müdür kadrolarında görev yapanlar her hal ve takdirde vergi inceleme yetkisini haizdir. Ayrıca, bağımsız vergi dairesinin bulunmadığı yerlerdeki malmüdürleri vergi incelemesine yetkilidir. Vergi dairesi müdür yardımcıları da müdür vekilliği yaptıkları dönemde vergi inceleme yetkileri vardır. Diğer taraftan, Vergi Usul Kanunu’nun “Komisyonun Yetkileri” başlıklı 75. maddesinin 1. fıkrasında takdir komisyonlarının yetkileri belirlenmiştir. Söz konusu fıkrada, “72’nci maddenin birinci fıkrasına göre kurulan takdir komisyonu 74’üncü maddedeki görevleri dolayısıyla bu Kanun’da yazılı inceleme yetkisine haizdir” hükmü yer almaktadır. Bu hükme göre, Kanun’un 75/1. maddesi ile matrah takdiri yapmakla görevli ve VUK’nın 72/1. maddesine göre kurulmuş takdir komisyonları, bu görevleri dolayısıyla Vergi Usul Kanunu’nda “inceleme yetkisi” ile donatılmıştır. Diğer bir deyişle, bu komisyonlar yapacakları takdir işlemlerinde inceleme yetkilerini kullanarak her türlü araştırmayı yapma yetkisine haiz bulunmaktadır.
3. Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında 178 sayılı KHK
9 Temmuz 2018 tarihinde yayımlanan 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kaldırılan 13.12.1983 tarihli ve 178 sayılı KHK’nın ek 30. maddesine önce 7/7/2011 tarihli ve 646 sayılı KHK’nın 1. maddesi ile eklenen hüküm daha sonra 6495 sayılı Kanunun 61. maddesi ile başlığıyla beraber değiştirilmiş ve “Yapılamayacak işler” başlıklı madde hükmü; “Vergi incelemesine yetkili olanlar, görevlerinden ayrıldıktan sonra üç yıl süreyle, görevden ayrılış tarihi itibarıyla son üç yıl içinde nezdinde inceleme yaptıkları mükellefler veya bu mükelleflerin veya ortaklarının idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu kurumlarda herhangi bir görev veya iş alamazlar, 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu kapsamında sözleşme düzenleyemezler. Bu yasağa riayet etmeyenler hakkında 2/10/1981 tarihli ve 2531 sayılı Kamu Görevlerinden Ayrılanların Yapamayacakları İşler Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.” Şeklinde değiştirilmiştir. Bu hükme göre, geçmiş dönemde vergi incelemesinde yetkili olanların görevlerinden ayrıldıktan sonra üç yıl süreyle yapamayacakları işler belirtilmiş, aksine bir davranış durumunda ise 2531 sayılı Kanun'un 4. maddesi uyarınca yasağa aykırı hareket edenler 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabileceği hüküm altına alınmıştır.
4. Vergi Müfettişlerine İlişkin Yönetmelikte Yer Alan Düzenleme
Esasen 2.7.2018 tarih ve 703 sayılı KHK ile 2531 sayılı Kanunda yapılan değişiklikle vergi incelemesine yetkili olanlara getirilen yasakların benzeri; vergi incelemesine yetkili olanların başında gelen vergi müfettişlerine ilişkin 2011 yılında yayınlanan Yönetmelikte yer almaktaydı. 31.10.2011 tarih ve 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliğinin[2] “Yapılamayacak işler” başlıklı 78. maddesinde yer alan hükme göre; vergi müfettişleri, görevlerinden ayrıldıktan sonra üç yıl süreyle, görevden ayrılış tarihi itibarıyla son üç yıl içinde nezdinde inceleme yaptıkları mükellefler veya bu mükelleflerin veya ortaklarının idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu kurumlarda herhangi bir görev veya iş alamazlar, 3568 sayılı Kanun kapsamında sözleşme düzenleyemezler. Bu yasağa uymayanlar hakkında 2531 sayılı Kamu Görevlerinden Ayrılanların Yapamayacakları İşler Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.
5. 703 sayılı KHK ile 2531 sayılı Kanunda Yapılan Değişiklik
Konu hakkında son olarak, 2.7.2018 tarih ve 703 sayılı “Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” yayımlanmıştır. Anayasada yapılan değişikliklere uyum sağlanması amacıyla bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılması; 10/5/2018 tarihli ve 7142 sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak, Bakanlar Kurulu'nca 2/7/2018 tarihinde kararlaştırılmıştır. 703 sayılı KHK’nin 14. maddesiyle, 2/10/1981 tarihli ve 2531 sayılı Kamu Görevlerinden Ayrılanların Yapamayacakları İşler Hakkında Kanunun 2. maddesine; "Vergi incelemesine yetkili olanlar, görevlerinden ayrıldıktan sonra üç yıl süreyle, görevden ayrılış tarihi itibarıyla son üç yıl içinde nezdinde inceleme yaptıkları mükellefler veya bu mükelleflerin veya ortaklarının idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu kurumlarda herhangi bir görev veya iş alamazlar, 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu kapsamında sözleşme düzenleyemezler." fıkrası eklenmiştir. Yapılan bu değişiklik 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan TBMM ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının ant içerek göreve başladığı 9.7.2018 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Böylece, vergi incelemesine yetkili olanlardan sadece vergi müfettişleri için Yönetmeliklerinde yer alan düzenleme ile mülga 178 sayılı KHK’de yer alan düzenlemenin aynısı tüm vergi incelemesine yetkili olanları kapsayacak şekilde bu konudaki ana kanun olan 2531 sayılı Kanuna eklenmiştir.
6. Kamu Görevlerinden Ayrılanların Yapamayacakları İşler Hakkında Kanun
2531 sayılı Kanunla, kamu görevlilerine görevden ayrıldıktan sonraki dönemler için çalışma özgürlüğünü kısıtlayan hükümler getirilmiştir. Kamu görevlerinden ayrılan kişilere, ilgili kanunlardaki hükümler ve süreler saklı kalmak kaydıyla, daha önce görev yaptıkları kurum veya kuruluştan, doğrudan veya dolaylı olarak herhangi bir yüklenicilik, komisyonculuk, temsilcilik, bilirkişilik, aracılık veya benzeri görev ve iş verilemez. Vergi incelemesine yetkili olan kişilerde yasak kapsamında olmasına rağmen bu konuda bazı olumsuz algılar da hep söylene gelmiştir. Bu konuda ileri sürülen bir görüşe göre; vergi uzmanları yasak kapsamında olmasına rağmen, kamuya karşı iş yapmadıkları gerekçesiyle yasaktan dolaylı olarak sıyrılmaktadırlar. Yeminli mali müşavirlik belgesini aldıktan sonra müşteri kitlesini kamu imkanlarıyla oluşturan bazı vergi inceleme elemanları kamudaki görevinden ayrılarak gayri resmi müşterilerini resmi hale getirmektedirler. Görevinden ayrılacak birçok yöneticinin özel sektörde yeminli mali müşavirlik yapacağı bilinmekte olup nitekim kamudan ayrılan birçok vergi daire başkanı veya vergi müfettişi yeminli mali müşavirlik görevini aynı vergi çevresinde rahatlıkla yapabilmektedir.[3]
2/10/1981 tarihinde kabul edilen 2531 sayılı Kanun da 703 sayılı KHK ile yapılan değişiklik sonucunda, kamu görevinden ayrılanların yapamayacakları yasak işlere ilişkin hükümlerin son hali şöyle olmuştur.
6.1. Kanunun kapsamı
2531 sayılı Kanunun 1. maddesinde yer alan hükme göre; bu Kanun, genel bütçeye dahil daire, kurum ve kuruluşlar ile katma bütçeli idarelerde, bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, kanunla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan fonlarda, belediyelerde, özel idarelerde 12 Mart 1964 gün ve 440 sayılı ve 12 Mayıs 1964 gün ve 468 sayılı Kanunlar kapsamına giren kuruluşlarda, sermayesinin yarısından fazlası ayrı ayrı veya birlikte Hazinece veya yukarıdaki daire, idare, kurum ve kuruluşlarca karşılanan yerlerde aylık, ücret veya ödenek almak suretiyle görev yapmış olanlar hakkında uygulanmaktadır.
6.2. Yasakların kapsamı ve süresi
2531 sayılı Kanunun 2. maddesine göre; birinci madde kapsamına giren yerlerdeki görevlerinden hangi sebeple olursa olsun ayrılanlar, ayrıldıkları tarihten önceki iki yıl içinde hizmetinde bulundukları daire, idare, kurum ve kuruluşlara karşı ayrıldıkları tarihten başlayarak üç yıl süreyle, o daire, idare, kurum ve kuruluştaki görev ve ve faaliyet alanlarıyla ilgili konularda doğrudan doğruya veya dolaylı olarak görev ve iş alamazlar, taahhüde giremezler, komisyonculuk ve temsilcilik yapamazlar. Özel kanunlardaki yasaklayıcı hükümler saklıdır. (Ek fıkra: 2/7/2018-KHK/703/14 md.) Vergi incelemesine yetkili olanlar, görevlerinden ayrıldıktan sonra üç yıl süreyle, görevden ayrılış tarihi itibarıyla son üç yıl içinde nezdinde inceleme yaptıkları mükellefler veya bu mükelleflerin veya ortaklarının idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu kurumlarda herhangi bir görev veya iş alamazlar, 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu kapsamında sözleşme düzenleyemezler. Kanuni düzenlemeye gore, diğer kurumlarda çalışanlara ilişkin yasakların süresi iki yılla sınırlı iken, Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı olan vergi incelemesine yetkili olanlara ilişkin sure 3 yıl olarak belirlenmiştir.
Görüldüğü gibi eksiksiz bütün kamu kuruluşları yasanın kapsamına girmiş bulunmaktadır. Maliye Bakanlığı çalışanlarının yasa kapsamına girdiği konusunda kimse kuşku duymamalıdır. Görevlerinden ayrılmış kamu avukatları için de durum aynıdır. Yeminli mali müşavirlerin büyük çoğunluğu daha önce kamu görevinde çalışmış kimselerdir. Bundan başka kamuda çalışmış avukatlardan ayrılıp da serbest çalışanlar da az değildir. 2531 sayılı Yasanın getiriliş amacı onlar için de geçerlidir. Hem yapılan işlerde topluma güven verilmesi hem de nüfuz ticareti olasılığını en aza indirmesi amaçları, mühendislik alanı kadar vergi hukuku ve diğer alanlarda da söz konusudur.[4]
6.3. İstisna kapsamında olanlar
Kanunun 3. maddesine göre; seferberlik, manevra, tatbikat, atış ve konferans gibi öğrenim ve eğitim maksadıyla silah altına alındıktan sonra terhis edilen yedek subaylar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz. Ancak, muvazzaflık hizmetini bitiren yedek subaylar, sadece kadrosunda, hizmet gördükleri kıta, karargah ve askeri kuruma ait işlerde ikinci madde hükmüne tabidirler. Uzman tabipler, tıpta uzmanlık tüzüğüne göre uzman olanlar, tabipler, diş tabipleri ve eczacılar kendi nam ve hesabına yaptıkları mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak kurum ve kuruluşlarla tip sözleşmeler yapabilirler.
6.4. Cezai müeyyideler
2531 sayılı Kanunun 4. maddesinde yer alan hükme göre; bu Kanuna aykırı harekette bulunanlar altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar. Yasağa uymamanın hukuki ve mali sonuçları ile ilgili olarak bir Yargıtay kararında “2531 sayılı Yasaya aykırı olarak hizmetinde bulunduğu İdareden görev alanıyla ilgili konuda iş alması durumunda taraflar arasındaki sözleşme yasaya aykırı olduğundan geçerli olmadığını ancak geçersiz sözleşme ile üstlenilen iş tamamlanmış ise kamu görevlisi ancak sebepsiz iktisap hükümlerine göre idareden talepte bulunabileceği” görüşüne yer verilmiştir (Yargıtay 15. HD. E. 1991/3392 K. 1992/708 T. 18.2.1992). Öte yandan, Kamu İhale Kurumunun Genel Tebliğinde “2531 sayılı Kanunda belirtilen yasağa rağmen ihaleye katılmış olması halinde, bu durumda olan isteklilerin değerlendirme dışı bırakılması, ancak geçici teminatlarının gelir kaydedilmemesi ve idarece haklarında kamu ihalelerine katılmaktan yasaklama kararı verilmemesi gerektiği.” belirtilmiştir.[5]
7. Sonuç
Özel sektörün kamu kurumlarında iş yapmalarındaki zorluklar yeni arayışları beraberinde getirmektedir. Zamanla yarışan ve ticari düşünen müteşebbisler, kamudaki işinin biran önce bitmesi için gayri resmi danışmanlık yöntemini uygulamaya sokarak kamu kurumlarında çalışanlardan gözüne kestirdiklerini gayri resmi danışman olarak kullanmaya başlamışlardır. Kimseyi zan altında bırakmak istemeyiz ama uygulamanın da bu yönde olduğunu sağır sultan dahi bilmektedir. Vergi konusunda uzman olan kamu görevlilerinin vergi alanında, enerji konusunda uzman olan kamu görevlilerinin enerji alanında, sosyal güvenlik alanında uzman olanların sosyal güvenlik alanında, iş hukukunda uzman olanların da iş hukukunda danışmalık yapmakta olduğu bilinmektedir. Bizden farklı düşünenler bunda ne var diyebilirler. Bilgisinden para kazanmanın meşru olduğunu iddia edenler de çıkabilir. Ancak, rahmetli Başbakan Adnan Menderes’in oğluna söylediği “Oğlum ticaret yapmanda mahzur yok ama, ticaretinde beni alır beni satarsınız” veciz sözünün de unutulmaması gerekiyor. Yani kamu kaynaklarıyla kamunun alınıp satılmasına rıza gösterilemez.[6]
2531 sayılı Kanunun uygulanmasında bir takım zorluklar yaşandığı, gerekli denetimin İdare tarafından yapılmadığı ve kanun gerekçesinin özüne ve kanuna aykırı eylemlerin Türkiye genelinde gerçekleştirildiği ancak herhangi bir müeyyide oluşturulamadığı bilinen bir gerçektir. Özellikle kamu kurumlarında çalışan ve denetim faaliyeti yürüten kamu personellerinin bu kamu kurumundan ayrılır ayrılmaz 2531 sayılı Kanunun öngördüğü süreler beklenmeksizin, denetlenen firmalarda yönetim kurulu üyelikleri yaptıkları, bu firmalarda çalıştıkları bilinmektedir. Ancak söz konusu emredici hükme rağmen görevinden ayrılan kamu görevlilerin bu kadar rahat ve 2531 sayılı Kanuna muhalif bir biçimde özel sektörde görev almaları ve hem Devletimizin güvenilirliğine ve tarafsızlığına zarar vermekte, hem de görevin kötüye kullanılması ihtimalini kuvvetlendirmektedir.
Serbest piyasa ekonomisinin hüküm sürdüğü ülkemizde kişilerin Anayasa ile güvence altına alınan çalışma özgürlüğü her zaman korunması gereken en temel haklardan biridir. Ancak, kişinin özel sektör veya kamu sektöründe çalışmak için tercihini baştan yapması ve kamuda çalışırken veya işten ayrıldıktan sonra kamu çalışanları için getirilen yasaklara da uyması gerekmektedir. Hem kamu sektöründe çalışayım, hem de özel sektörde çalışayım demek, doğru bir düşünce tarzı değildir. Kamunun avantajlarıyla özel sektöre geçerek iş yapmak, o sektörde yıllarca emek veren çalışanlara karşı da bir haksız rekabet yaratmaktadır. Sonuç olarak söylemek gerekirse, çok hassas bir konu olan 2531 sayılı Kanunla getirilen yasaklar ne kadar caydırıcı olursa olsun esas olan kamuda çalışan kişilerin ahlaki ve etik kurallara uyması ve Devletin memuru olduğunu asla unutmaması ve de asli işverenlerinin kamu olduğu bilinciyle, kamuda çalışırken ve görev yaparken bir gün özel sektöre geçebilirim düşüncesiyle hareket etmemeleri en doğru düşünce ve davranış şekli olmalıdır.
Bu yazıda yer alan görüşler tümüyle yazarına ait olup, hiçbir şekilde görev yaptığı Kurum’u bağlamaz, yazarın görev yaptığı Kurumun görüşü olarak kullanılamaz ve değerlendirilemez.
NOT: MAKALEMİZ YAKLAŞIM DERGİSİNİN EYLÜL 2018 SAYISINDA YAYINLANMIŞTIR.
[1] 9.7.2018 tarih ve 3. Mükerrer 30473 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[2] https://www.vdk.gov.tr/tr-TR/Sayfalar/Yonetmelikler.
[3]Ahmet Ünlü, “Kamunun imkânlarıyla etik dışı ticarete dur denilmelidir”, 21.05.2018, https://www.yenisafak.com/yazarlar/ahmetunlu/kamunun-imknlariyla-etik-disi-ticarete-dur-denilmelidir.
[4] Atilla İnan, Kamu Görevlerinden Ayrılanların Yapamayacakları İşler Hakkında Kanunun Kamu İhale Kanunu Açısından Önemi, İdari ve Mali Mevzuat Dergisi, Ocak 2015, Yıl:15, Sayı:172, s.64-67.
[5] M. Lamih Çelik, Kamu Görevlilerinin Ayrıldıkları Kuruma Karşı Görev Alma Yasağı, İnsan Kaynakları Yönetimi Dergisi, Aralık 2015, s:16-21.
[6] Ahmet Ünlü, a.g.m.
12.09.2018
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.