Şahıs şirketleri nev’i değiştirilerek sermaye şirketine dönüşmek isteyebilirler. Tercih sebepleri arasında Kurumlar Vergisi mükellefi olmak ve bu avantajı kullanmak istemeleri geliyor. Bilindiği üzere şahıs işletmeleri Gelir Vergisi mükellefidir ve kazançları üzerinden yüzde 15’ten başlayarak yüzde 35’e kadar çıkan artan oranlı bir vergi izlenir.
Sermaye şirketleri ise Kurumlar Vergisi mükellefidir ve kurum kazançları için yüzde 20 oranında vergi öderler. Burada avantajı değerlendirirken Gelir Vergisi mükellefinin vergiye tabi kazancının tutarının önemli olduğu unutulmamalıdır. Işletme nev’i değişikliği yoluna gitmeyip işletmesini kapatırsa, vergilendirilmeyle karşı karşıya kalacak fakat nevi değişikliği şeklinde bir değişiklik yaparsa vergi kanunlarında bazı kolaylıklardan yararlanacaktır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80.maddesinin son fıkrasında, faaliyetine devam eden ticari bir işletmenin kısmen veya tamamen satılmasından veya ticari işletmeye dahil amortismana tabi iktisadi kıymetlerle birinci fıkrada yazılı hakların elden çıkarılmasından doğan kazançların ticari kazanç sayılacağı ve bunlara ticari kazanç hakkındaki hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş, bu maddede geçen “elden çıkarma” deyiminin, mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade ettiği, yine aynı maddenin 2.fıkrasında hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan,
GVK 81/2 maddesi uyarınca; “Bilanço esasında defter tutan ferdi bir işletmenin bilançosunun bir sermaye şirketine aktif ve pasifiyle bütün halinde devrolunması, devir alan şirketin bilançosuna aynen geçirilmesi ve devredilen ferdi işletmenin sahip veya sahiplerinin şirketten, devir bilançosuna göre hesaplanan öz sermayesi tutarında ortaklık payı alması ve bu ortaklık payını temsil eden hisse senetlerinin de nama yazılı olması” halinde ortaya çıkacak değer artışı için vergi hesaplanmamaktadır.
Ferdi İşletmeye Ait Olan Faaliyetler
Yukarıdaki hüküm doğrultusunda; ferdi işletmenin Ticaret Bakanlığı’nın 1980/5 sayılı sirkülerindeki prosedüre uyulmak suretiyle sermaye şirketine dönüşmelerinde dönüşüm kararının alındığı tarih ile sermaye şirketinin hukuken tekemmül ettiği tarih arasında zorunlu olarak geçen süredeki faaliyet neticesinde doğan ticari kazanç ferdi işletmeye ait olacaktır.
Ayrıca bu devirle ilgili olarak sermaye şirketine ayni sermaye olarak konulacak aktif kıymetlerin (makine, tesisat, demirbaş, emtia, menkul ve iptidai madde gibi) Türk Ticaret Kanunu’nun 293 ve 311.maddeleri uyarınca mahkemece tayin edilecek bilirkişi tarafından yeniden değer biçildiği ve bu yeni biçilen değerler ferdi işletmenin bilançosunda yer alan aktif kıymetlerin kayıtlı değerinden yüksek olduğu takdirde söz konusu iktisadi kıymetlerin mukayyet değerleri ile mahkemece tayin edilen bilirkişi tarafından biçilen farkın, kar ve zararın tespiti sırasında göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Ferdi işletme sahipleri ise bu şekilde hesaplanan kazancı adlarına verecekleri yıllık gelir vergisi beyannamesinde ticari kazanç olarak beyan edeceklerdir.
Gelir Vergisi Kanunu’nun “Yıllık Beyanname Verilmesi” başlıklı 92. maddesinde;
“Bir takvim yılına ait beyanname izleyen yılın Mart ayının onbeşinci günü akşamına kadar gelirin sadece basit usulde tespit edilen ticari kazançlardan ibaret olması halinde, izleyen yılın Şubat ayının onbeşinci günü akşamına kadar, tam mükellefiyette vergiyi tarha yetkili vergi dairesine, dar mükellefiyette Türkiye’de vergi muhatabı mevcutsa onun Türkiye’de oturduğu yerin, Türkiye’de vergi muhatabı yoksa işyerinin, işyeri birden fazla ise bu işyerlerinden herhangi birisinin bulunduğu yer vergi dairesine verilir veya taahhütlü olarak posta ile gönderilir.” hükmü yer almaktadır.
Buna göre, devir nedeniyle ferdi işletme sona ereceği için devir tarihine kadar olan döneme ait yıllık gelir vergisi beyannamesi ertesi yılın Mart ayının 15’inci günü akşamına kadar bağlı olunan vergi dairesine verilecektir.
Öte yandan, söz konusu ferdi işletme bilançosunun aktif ve pasifiyle bütün halinde limited şirkete devrolunması, devrolunan şirketin bilançosuna aynen geçirilmesi ve devredilen işletmenin ortaklarının şirketten devir bilançosuna göre hesaplanan özsermaye tutarında nama yazılı ortaklık payı alması durumunda bu devir nedeniyle değer artışı kazancı hesaplanmayacak ve vergileme yapılmayacaktır.
Şahıs şirketinin ortaklarının, sermaye şirketinden, dönüşüm tarihi itibariyle düzenlenen bilançoya göre hesaplanan özsermayeden daha fazla ortaklık payı almamaları, yukarıda yer alan madde hükmü uyarınca vergi dışı tutulmalarının şartlarından biridir.
Öte yandan ilgili mahkemece devir kararının alındığı tarih ile limited şirketin hukuken tekemmül ettiği tarih itibariyle çıkarılacak bilanço kalemlerinin, kurulacak limited şirkete ayni sermaye olarak konularak aktif ve pasifiyle aynen geçirilmesi halinde, diğer bir ifadeyle şahıs firmasının bilançosundaki aktiflerin, değerlenmeksizin aynen yeni kurulacak şirkete ayni sermaye olarak konulması ve karşılığında nama yazılı pay alınması durumunda değer artışı kazancı oluşmayacaktır. Ancak, bilanço kalemlerinin Ticaret mahkemesince değerlendirilerek değer tespiti yapılması durumunda, tespit öncesi değerlerle tespit sonrası değerler arasındaki fark ve limited şirketin kuruluşuna kadarki dönemlerde oluşan karlar, gerçek kişi tarafından beyan edilecektir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/4-c maddesine göre Gelir Vergisi Kanunu’nun 81. maddesinde belirtilen işlemler ile Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan devir ve bölünme işlemlerinin KDV’den istisna olduğu hükme bağlanmıştır.
Buna göre, ferdi işletmenin bilanço esasına göre defter tutması durumunda Gelir Vergisi Kanunu’nun 81. maddesi gereğince ferdi işletmenin kül halinde limited şirkete devredilmesi katma değer vergisine tabi olmayacaktır.
Bilindiği gibi, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 229. maddesinde; ‘‘Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.’’
231/5. maddesinde; “Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.”,
313. maddesinde; “İşletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunan gayrimenkullerle 269. madde gereğince gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetlerin, alet, edevat, mefruşat, demirbaş ve sinema filmlerinin birinci kısımdaki esaslara göre tespit edilen değerinin, bu Kanun hükümlerine göre yok edilmesi amortisman mevzuunu teşkil eder.”,
320. maddesinde de; “Amortisman süresi, kıymetlerin aktife girdiği yıldan başlar. Bu sürenin yıl olarak hesaplanması için (1) rakamı mükellefçe uygulanan nispete bölünür.
Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları binek otomobilleri hariç olmak üzere, işletmelere ait binek otomobillerinin aktife girdiği hesap dönemi için ay kesri tam ay sayılmak suretiyle kalan ay süresi kadar amortisman ayrılır. Amortisman ayrılmayan süreye isabet eden bakiye değer itfa süresinin son yılında tamamen yok edilir.
Her yılın amortismanı ancak o yıla ait değerlemede nazara alınabilir.
Amortismanın her hangi bir yıl yapılmamasından veya ilk uygulanan nispetten düşük bir hadle yapılmasından dolayı amortisman süresi uzatılamaz.”
hükümleri yer almaktadır.
Bu hükümlere göre, ferdi işletmenin aktif ve pasifi ile kurulacak bir limited şirkete devir olunması halinde devir kararının alındığı tarih ile limited şirketin hukuken tekemmül ettiği tarih arasında zorunlu olarak geçen süredeki faaliyet neticesinde doğan ticari kazanç şahıs şirketine ait olacağından bu süredeki faaliyetler için ve devir işlemi için fatura düzenlenmesi gerekmektedir.
Ayrıca yeni kurulacak şirkete devir olunan iktisadi kıymetler yeni alınmış kabul edildiğinden bu kıymetler için 333 ve 339 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinden belirtilen süre ve oranlarda amortisman ayrılması gerekmektedir.
1- Mevzuat
1.1. Türk Ticaret Yasası Yönünden
Limited şirketler kurulurken, bir şahıs işletmesini devir alarak kurulabilirler. Bu durumda şahıs işletmesinin sahibi veya ortakları, limited şirkete işletmelerinin öz sermayesi kadar paya sahip olacaklardır. Şahıs işletmesinin sahipleri limited şirkette bu işletmenin öz sermayesinden daha fazla tutarda pay sahibi olabilirler ancak daha az miktarda pay sahibi olamazlar.
Türk Ticaret Yasasının 404. maddesindeki hüküm bu bahis için de geçerli bulunmaktadır. Bu sebeple aynî sermaye karşılığında sahip olunacak hiseler iki yıl geçmedikçe başkasına devir edilemeyecektir.
1.2. Gelir Vergisi Yasası Yönünden
Gelir Vergisi Yasamızın 81/2 maddesi bu konuyu değişik yönden açıklık getirmekte olup, sözü edilen Yasa hükmüne göre bir şahıs işletmesinin bir sermaye şirketine vergilendirilmeden dönüşebilmesi için bilanço usulüne göre defter tutması gerekmektedir.
Gelir Vergisi Yasasının konumuz ile ilgili olan Vergilendirilmeyecek Değer Artış Kazançları başlıklı 81. maddesi şu hükümleri taşımaktadır.
“Aşağıdaki yazılı hallerde değer artışı kazancı hesaplanmaz ve vergilendirilmez :
1. Ferdi bir işletmenin sahibinin ölümü halinde, kanunî mirasçılar tarafından işletmenin faaliyetine devam olunması ve mirasçılar tarafından işletmeye dahil iktisadî kıymetlerin kayıtlı değerleriyle (bilanço esasına göre defter tutuluyorsa bilançonun aktif ve pasifiyle bütün halinde) aynen devir alınması.
2. Kazancı bilanço esasına göre tespit edilen ferdi bir işletmenin bilançosunun bir sermaye şirketine aktif ve pasifiyle bütün halinde devrolunması, devir alan şirketin bilançosuna aynen geçirilmesi ve devredilen ferdi işletmenin sahip veya sahiplerinin şirketten, devir bilançosuna göre hesaplanan öz sermayesi tutarında ortaklık payı alması (Bu ortaklık payını temsil eden hisse senetlerinin nama yazılı olması şarttır.).
3. Kollektif ve adi komandit şirketlerin bu maddenin (2) numaralı bendinde yazılı şartlar dahilinde nev’i değiştirerek sermaye şirketi haline dönüşmesi (Kollektif ve adi komandit şirketlerin şekil değiştirerek anonim şirket haline dönüşmesi halinde şekil değiştiren kollektif ve adi komandit şirketlerin ortaklarının anonim şirketteki ortaklık paylarını gösteren hisse senetlerinin nama yazılı olması şarttır.)”
Ferdi işletmelerin sermaye şirketlerine devir ve dönüşümleri, Gelir Vergisi Yasasının 81/2 maddesine tam uygun olarak yapıldığı taktirde değer artış kazancı hesaplanması yapılmayacak ve bu devir vergiden muaf olacaktır. Aksi takdirde, 81/2 maddeye aykırı olarak yapılacak devir işlemleri, Gelir Vergisi Yasası açısından vergiye tabi olacaktır.
Bu işlemler neticesinde devir alınan ferdi işletme aktifi ve pasifi ile Limited Şirket içinde yok olduğundan, bu ferdi işletmenin borcu ve alacağı da Limited Şirkete geçmektedir.
1.3. Katma Değer Vergisi Yasası Yönünden
Kazancı bilanço esasına göre tespit edilen ferdi bir işletmenin Gelir Vergisi Yasasının 81/2 maddesine göre tüm aktif ve pasif ile birlikte bütün olarak bir sermaye şirketine devir edilmesi halinde bu devir Katma Değer Vergisi Yasasının 17/4 maddesi gereğince Katma Değer Vergisinden istisna olmaktadır. Bu şartlara aykırı olarak yapılacak devir Katma Değer Vergisine tabi olacaktır.
Katma Değer Vergisi Yasasının 17/4 maddesindeki istisna hükmünden yararlanabilmek için ferdi işletmenin aktif ve pasifiyle bütün halinde bir sermaye şirketine devri, Gelir Vergisi Yasasının 81/2 maddesinin öngördüğü şartlar dahilinde olmalıdır.
Buna aykırı olarak yapılacak diğer bütün devirlerde Katma Değer Vergisi Yasası açısından vergi alınması ile karşılaşılacaktır.
Örneğin;
Ferdi bir işletmenin kapatılıp, elinde bulunan makinelerin tamamının veya bir kısmının yeni kurulan bir Limited Şirkete devredilmesi halinde istisna söz konusu olmayacak, makinalar gerçek satış bedelleri ile, gerçek satış bedeli söz konusu değil ise, Katma Değer Vergisi Yasasının 267. maddesinde gösterilen hükümler çerçevesinde makinelerin emsal bedeli üzerinden Katma Değer Vergisi alınacak ve bu devir ancak fatura kesmek şeklinde gerçekleştirilebilecektir. Fatura kesilmesi durumu olduğuna göre de devir olan makinelerin işletmede kayıtlı değerleri ile fatura bedelleri arasındaki farkın da Gelir Vergisine tabi olacağı açıktır.
2. Devir Alınacak Şahıs İşletmesinin Öz Sermayesinin Tespit Ettirilmesi
Devir alınacak şahıs işletmesinin öz sermayesinin tespiti için, işletmenin ticari ikametgahının bulunduğu yerdeki Ticaret Mahkemesi’ne şahıs işletmesinin sahibi tarafından başvurulur.
Ticaret mahkemesi, atayacağı bilirkişi vasıtası ile işletmenin öz sermayesinin tespitini yaptırır.
Bu durumda;
- Devir alınacak olan şahıs işletmesinin (Limited Şirkete Dönüşecek) öz sermayesini tespit eden mahkemenin bilirkişi atadığına ilişkin kararı,
- Bilirkişinin mahkeme tarafından tasdik edilen raporunun tarih ve numaraları anasözleşmeye yazılmalıdır.
3. Anasözleşmedeki Sermaye Maddesinin Tanzimi
Şahıs işletmesinin devir alınarak bir limited şirkete ortak olunması durumunda yeni oluşan limited şirketin ana sözleşmesinin sermaye maddesi sermaye koyan ortakların konumlarına göre değişik durumlar arz etmektedir.
a. Yeni şirketin sermayesinin tamamının, devir alınan şahıs işletmesi ortaklarının, bu şahıs işletmesindeki sermayesinden oluşması.
Bu durumda, yeni oluşturulan limited şirketin sermayesinin tamamı şahıs işletmesinden gelen ayni sermayeden meydana gelmektedir.
b. Yeni şirketin sermayesinin tamamının devir alınan şahıs işletmesi ortaklarının, bu işletmedeki paylarından ve buna ek olarak koyacakları nakdi veya ayni sermayeden oluşması.
Bu durumda yeni oluşturulan limited şirketteki payların oranı, devir alınan işletmedeki pay oranları üzerine işletme sahiplerinin ek olarak koyacakları nakdi veya ayni katkı ile meydana gelir.
c. Yeni şirketin sermayesinin bir kısmının, devir alınan şahıs işletmesi sahiplerinden, bir kısmının ise yeni gelecek ortakların koyacakları nakdi veya ayni sermayeden oluşması.
Bu durumda yeni oluşturulan limited şirketin sermayesi, devir alınan işletme sahiplerini sahip oldukları ayni sermaye payları ile dışarıdan yeni gelecek kişiler tarafından konulacak nakdi veya ayni sermayeden meydana gelir.
d. Yeni şirketin sermayesinin bir kısmının devir alınan şahıs işletmesi sahiplerinin sahip oldukları ayni sermaye paylarından ve gene bu kişilerin koyacakları ayni veya nakdi sermaye ile yeni gelecek ortakların koyacakları nakdi veya ayni sermayeden oluşması.
Bu durumda, yeni oluşturulan limited şirketin sermayesi, devir alınan şahıs işletmesi sahiplerini sahip oldukları ayni sermaye paylarının yanına gene şahıs işletmesi sahiplerinin ek olarak koyacakları ayni veya nakdi sermayeden ve dışarıdan yeni gelecek kişiler tarafından konulacak nakdi veya ayni sermayeden meydana gelir.
Örnek:
Bir şahıs işletmesinin devir alınarak bir limited şirkete ortak olunması ile ilgili örnek madde şu şekilde düzenlenmiştir.
Şartlar:
1. Şahıs işletmesi ortağı 10.000.- YTL sermaye ile devir olmaktadır. (A)
2. Şahıs işletmesi ortağı 2.000.- TL nakit (A)
3. Yeni Limited şirkete ayrıca dışarıdan gelen bir kişi (F) 3.000.- YTL nakit, bir kişi (G) ise 5.000.- YTL ayni sermaye getirmektedir. (Ortak F+G)
Örnek Anasözleşme Maddesi:
Şirketin sermayesi 20.000.- YTL kıymetindedir. Bu sermaye her biri 25.- YTL kıymetinde 800 hisseye ayrılmıştır.
Bu sermaye aşağıdaki şekilde tamamen taahhüt edilmiştir.
1. Ortağın Adı ve Soyadı: A. Hisse Adedi: 480 Adet
Aynî Sermaye: 10.000.- YTL
Nakdi Sermaye: 2.000.- YTL
Toplam Sermaye: 12.000.- YTL
2. Ortağın Adı ve Soyadı: F. Hisse Adedi: 120 adet
Ayni Sermaye: Yok
Nakdi Sermaye: 3.000.- YTL
Toplam Sermaye: 3.000.- YTL
3. Ortağın Adı ve Soyadı: G. Hisse Adedi: 200 adet
Aynî Sermaye: 5.000,- YTL
Nakdi Sermaye: Yok
Toplam Sermaye: 5.000.- YTL
Bu sermayenin 5.000,- YTL’si nakit 15.000,- YTL’si ise ayni olarak karşılanmıştır. Nakdi sermayenin tamamı taahhüt edilmiştir. Nakdi sermayenin 1/4’ü tescil tarihinden itibaren en geç 3 ay içerisinde, kalanı ise .../..../...., ...../..../.... tarihlerinde /tarihide ödenir. Sermaye taahhüt borçları ortaklar kurulunun alacağı kararlar dairesinde ve tüm ortakların yazılı olurları alınmak suretiyle belirtilen tarih/tarihlerden önce istenebilir.
Aynî sermayenin 10.000,- YTL’lik kısmı Türk Ticaret Yasasının 303. maddesine göre bütün aktif ve pasifi ile birlikte devir alınan ………… Ticaret Sicili Memurluğu’nun ……………. sicil numarasında kayıtlı (A) ferdi işletmesinin öz varlığını teşkil etmiş olup, ferdi işletmenin öz varlığı …………. Asliye Ticaret Mahkemesinin …./…./…….. tarih ve ………./………. Esas ve ………./………. karar sayılı kararı ve .…/…./…… tarihli bilirkişi raporu ile tespit edilmiş bulunmaktadır.
Ayni sermayenin 5.000,- TL’lik kısmı ise Ortak G tarafından konulmuş olup değeri …………… Ticaret Mahkemesi’nin …../…../……./ tarihli ve ……../……… Esas ve ……../……… karar sayılı kararı ve …../…../…… tarihli bilirkişi raporu ile tespiti edilmiş bulunmakta olup, Türk Ticaret Yasası’nın 303. Maddesi’ne göre iş bu limited şirkete sermaye olarak konulmuştur.
Aynî sermaye karşılığında sahip olunulan paylar Türk Ticaret Yasası’nın 404. Maddesi hükümlerine göre şirketin kuruluşundan itibaren iki yıl geçmedikçe başkasına devir edilemez. Ferdi işletmenin bütün borç ve alacakları işbu limited şirket bünyesinde aynen devam edecektir.
Devir işlemlerinin hazırlanması;
Ana sözleşmenin imzalanması
Anasözleşmenin Noter Tarafından Onaylanması
Mahkeme’den bilirkişi raporunun alınmasından sonra hazırlanan ana sözleşme kurucu ortaklar tarafından noter’de imzalanacak ve bu ana sözleşme noter tarafından onaylanacaktır.
Ticaret Sicili Memurluğu’na Müracaat
Müracaat Sırasında Şu Belgelerin Eklenmesi Gerekmektedir:
- Ticaret Sicili Memurluğu’na Hitaben Dilekçe (Sicil No Ve Ünvan Belirtilecek, Şirket Yetkilisi Tarafından İmzalanacak) - 3 Adet Kurucuların imzaları noterce onaylanmış Anonim Şirket Anasözleşmesi
- Kuruluş Bildirim Formu (3 Nüsha)
- 2 Adet Yeni Ünvana Göre Hazırlanmış İmza Beyannamesi
- Yeni Giren Ortak var ise 2’şer Adet İkametgah Ve Nüfus Kayıt Sureti ile vergi numaraları
- Kurucuların arasında tüzel kişilerin bulunması durumunda; Tüzel kişilerin yetkili organlarınca alınmış iştirak kararlarının noter tasdikli bir örneği,
- 2 Adet devir olan Şahıs işletmesinin özvarlığının tespitine ilişkin bilirkişi raporu ve mahkemenin bilirkişi atama kararı,
Tescil ve İlan
Şirketin kuruluşu için Ticaret siciline baş vurulduğu zaman Ticaret Sicili memurluğu devir alınan şahıs işletmesinin kaydını silerek Limited Şirketin tescil’ini yapacak ve ana sözleşmeyi ilan için Türkiye Ticaret Sicili Gazetesine gönderecektir.
Vergi Usul Yasasının İşe Başlamayı Bildirme başlıklı 153. Maddesi’ne 4884 sayılı Kanunun 12' nci maddesiyle eklenen ve 17.06.2003 tarihinde yürürlüğe giren madde “ Ticaret sicili memurlukları, kurumlar vergisi mükellefi olup da Türk Ticaret Kanununun 30 uncu maddesi uyarınca tescil için başvuran mükelleflerin başvuru evraklarının bir suretini ilgili vergi dairesine intikal ettirir. Bu mükelleflerin işe başlamayı bildirme yükümlülükleri yerine getirilmiş sayılır. Bildirim yükümlülüğünü süresi içinde yerine getirmeyen ticaret sicili memurları hakkında işe başlamanın zamanında bildirilmemesine ilişkin usulsüzlük cezası hükümleri uygulanır. “ hükmünü içermektedir. Ancak burada yeni bir şirketin kuruluşu ile beraber başka bir kuruluşunda kapatılması durumu bulunmaktadır. Bu sebeple tavsiyemiz Vergi Dairesine yapılacak müracaatın mükellefin bizzat kendisi tarafından ve bu işlemler için oluşan evrakların tümü ile açıklamalı bir şekilde Vergi Dairesine müracaat’ı yönündedir.
Vergi Usul Yasası 173 No.lu Tebliğde şirketlerin işe başlamalarının Vergi Dairesine bildirilmesi ile ilgili olarak şu ifade yer almaktadır.
“Ticaret Siciline Tescili müteakip tüzel kişilik kazanacak sermaye şirketleri, ticaret siciline kaydolmadan önce veya ticaret siciline kaydolmak üzere müracaat edildiği gün işe başlama bildiriminde bulunacaklardır.”
Getirilen bu hükümlere göre, şirketin kuruluşunda tescil için ticaret sicili memurluğuna başvurulduğu gün aynı zamanda bağlı bulunulacak Vergi Dairesine de başvuru yapılmalıdır.
Vergi Dairesine yapılacak bildirimin posta ile taahhütlü olarak gönderilmesi de mümkündür.
Bu takdirde bildirmenin postaya verildiği tarih vergi dairesine verilme günü kabul edildiğinden, en geç ticaret siciline müracaat edildiği gün, bildirimin postaya verilmesi gerekir.
Yukarıda açıklanan yeni kurulan şirketin vergi dairesine müracaatı ile ilgili işlemler ile beraber kapanacak olan şahıs işletmesinin kapanışı ile ilgili olarak ta aynı müracaat ile vergi dairesine bilgi vermek ve şahıs işletmesini kapatmak yerinde olacaktır.
Vergi Usul Yasasının 168. maddesi işi bırakma bildiriminin, bildirilecek olayın vukuu tarihinden başlayarak bir ay içinde baş vurulmasını öngörmektedir.
Ancak burada istisnai bir durum bulunmaktadır. Vergi dairesine verilecek belgeler içinde kapanacak olan şahıs işletmesi ile ilgili belgelerin yanısıra katılınan şirket ile ilgili belgeler de bulunacaktır. Vergi dairesi bu sayede kapanacak olan şahıs işletmesinin hangi şirkete katıldığını takip edebilecektir.
Sosyal Sigortalar Kurumuna Müracaat
Ferdi işletmenin kapanışı ile ilgili işlemlerden sonra bağlı bulunulan Sosyal Sigortalar Kurumuna başvurularak, Sosyal Sigortalar Yasasının İşyerini Bildirme başlıklı 8. maddesinin son fıkrasındaki “Sigortalı çalıştırılan bir işin veya işyerinin başka bir işverene devrolunması veya intikal etmesi halinde de, yeni işveren bildirge vermekle yükümlüdür. Bu işlerde çalışan sigortalıların sigorta hak ve yükümleri devam eder.” hükümlere göre hareket edilir.
Bağlı Bulunulan Meslek Odasına Müracaat
Ticaret Sicili Gazetesinde ilânlar yayımlandıktan sonra ferdi işletmenin bağlı bulunduğu meslek odasına Ticaret Sicili Gazetesi ile beraber müracaat edilerek, ferdi işletme ile ilgili kayıtların kapatılması sağlanır. Meslek odası kaydı kapatırken, ferdi işletmenin başka bir şirket içinde yok olduğu notunu alır.
Duran Varlıkların Tescili ile İlgili İşlemler
Ferdi işletmenin aktifinde tapu ve trafik sicili gibi sicillere tescili gerektiren nakil vasıtası, gayrimenkul gibi tescili gerektiren varlıklar var ise ilân gazetesi ile tescilin yapılacağı trafik ve tapu gibi yetkili devlet dairelerine müracaat edilerek yeni şirket adına gereken tesciller yaptırılmalıdır. Ayrıca limited şirkete devrolan ferdi bir işletmenin bilânçosunda yer alan ve devralan kurumun bilânçosuna nakledilen gayrimenkullerin mülkiyet devirleri yapılırken tapuda devralan şirket adına tescil edilmesi esnasında harç ödenmeyecektir.
Alacaklar ve Borçlar Karşısındaki Durum
Türk Ticaret Yasasının ilgili hükümleri ferdi işletmenin bütün borç ve alacaklarının yeni şirket tarafından üstlenileceğini hüküm altına almıştır. Bu hükme göre tescil işlemi gerçekleştiği andan itibaren ferdi işletmenin bütün borç ve alacağı yeni şirketin olmuştur.
Ferdi işletmenin defterleri Vergi Yasalarındaki ve SSK Mevzuatındaki saklama hükümlerine göre 5 yıl muhafaza edilir.
Yeni şirketin kullanacağı yasal defter şirketin tescil edildiği tarih itibariyle yeni olarak tasdik ettirilerek kullanmayı başlanılır
Devir Alınacak Şahıs İşletmesinin Muhasebe İşlemleri:
Devir alınan ferdi işletmenin muhasebesinde, tescil tarihindeki hali ile sonuç hesapları çıkartılır. Kapama işlemleri yapılır. Kapanış ile oluşan bilanço yeni kurulan şirkete aynen devir olur.
Yeni Şirketteki Muhasebe İşlemleri
Yeni kurulan şirkete katılan ferdi işletme bütün varlığı ile gelmektedir. Konuya bu açıdan bakıldığında ferdi işletmenin bilançosu anasözleşmenin tecil ve ilân edildiği tarihteki durumu ile yeni şirkete aktif ve pasifi ile aynen uyumlanacaktır.
09.04.2008
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.