Değerli Okur;
Tebliğin önemi üzerine naçiz paylaşımımızı anımsayanlarımız vardır. Bu yazımızda da Adalet Bakanlığı’ndan yayımlanan Elektronik Tebligat Yönetmeliği’ne dair giriş niteliğinde kısa bir bilgilendirme ve değerlendirme sunacağız.
Tebliğe dair önceki yazımızda değinmiştik: Tebligat Kanunu’na 2011 yılında eklenen hüküm uyarınca elektronik ortamda tebligat yapılması mümkündür. Ancak elektronik tebligat alanındaki gelişmelerin yeni olması nedeniyle, elektronik tebligatı kabul eden diğer ülkelerde de olduğu gibi, bir seçenek olarak kullanılabilir durumdadır. Elektronik tebliğ yöntemi, gerçek kişi muhataplar için bir zorunluluk durumu taşımamaktadır. Diğer taraftan anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş şirketlere elektronik tebliğ yapılması zorunludur. Ancak bu tebliğin teknik ve insan iradesi dışındaki nedenlerle yapılamaması durumunda, tebligatın amacını ortadan kaldırmamak için diğer tebligat yollarının kullanılabileceği hükme bağlanmıştır(7201 sayılı Tebligat Kanunu, madde 7/a).
19 Ocak 2013 tarih ve 28533 sayılı Resmi Gazete’de Elektronik Tebligat Yönetmeliği yayımlanmıştır. Her hukuksal düzenlemenin amaç ve kapsam hükümleri, düzenlemeye dair anahtar hükümlerdir. Yönetmeliğin 1’inci maddesi Amaç ve Kapsam başlıklı olup, yargı mercilerinden noterlere kadar uzanan geniş bir kamu ve meslek örgütünün kapsamda olduğu görülmektedir. Dikkat edilmesi gereken konu, Yönetmeliğin tüm bu kurumların ve örgütlerin Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü vasıtasıyla yapacakları tebligatları kapsamasıdır. Tebligatları kapsamda olan kurumlar ve örgütler, Yönetmelikte “İdare” olarak betimlenen Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü aracılığıyla elektronik tebligat uygulamasını yürüteceklerdir.
Yönetmeliğin “Tanımlar” bölümünde aşina olduğumuz ve fakat yaygın kullanımını yapmadığımız için çoğumuz için yeni olarak nitelenebilecek kavramlar yer almaktadır. Aşina olduğumuz kavramların elektronik tebligat uygulamasıyla birçok vatandaşımız için işlevsel olmaya başlayacağı anlaşılmaktadır. Örneğin 2004 yılında hukuksal düzenlemesi yapılmış olan elektronik imza, “Güvenli Elektronik İmza” betimlemesi ile kavramlar arasında yer almaktadır; bu kavram Elektronik İmza Kanunu’nun 4. Maddesine atfen yer almıştır. İşlevselliği çok önemli olacağı anlaşılan bir kavram dikkat çekmektedir: “Zaman Damgası”. Bu kavram da Elektronik İmza Kanunu’na atfen kullanılmıştır. KEP olarak kısaltılan Kayıtlı Elektronik Posta, MERSİS olarak kısaltılan kavram Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından oluşturulan ve yönetilen Merkezi Sicil Kayıt Sistemi, elektronik tebligat, elektronik tebligat adresi, elektronik tebligat hizmeti, elektronik tebligat mesajı, hizmet sağlayıcı, idare, işlem sertifikası, olay kaydı, tebligatı çıkaran merci kavramları da tanımlar arasındaki diğer kavramları oluşturmaktadır.
Bundan sonra tüm tebliğler elektronik olarak yapılmak zorunda mı? HAYIR. Uygulamanın anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler dışındaki GERÇEK VE TÜZEL KİŞİLER İÇİN ZORUNLU OLMADIĞI(isteğe bağlı olduğu) görülmektedir. Bu husus Yönetmeliğin 7’nci maddesinde belirtilmiştir.
Uygulamaya dair ÖNEMLİ BİR NOKTA, tebliğ evrakının elektronik ortamda hazırlayan mercii tarafından, İdare olarak tanımlı Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü’ne gönderilmesi ve İdarenin muhataba bu tebliği iletmesidir. Bir başka ifadeyle tebliğ evrakı hazırlayan mercii tarafından “doğrudan” değil, “İdare” aracılığıyla gönderilmektedir. Bu hususun bir güvenlik tedbiri olduğunu düşünmekteyiz. Bu uygulama esasının, tebligata ilişkin olası ihtilaflar yönünden bir tür hakemlik ve nesnel aracılık niteliği olduğu görülmektedir. Burada temel ilke muhatabın(tebliğ yapılacak olanın) İdareden tebligat adresi almış olmasıdır. Muhatap başka bir hizmet sağlayıcıdan (örneğin gmail, hotmail, yahoo gibi) adres sahibi ise, hizmet sağlayıcıya İdare tarafından tebliğ ulaştırılacak, hizmet sağlayıcı da İdare’nin uygulama esaslarını yerine getirerek muhataba iletecektir. Önemli bir husus, tebliğ evrakını hazırlayan merciin her durumda İdare ile muhatap olmasıdır. Bir başka ifadeyle tebliği hazırlayan merciin “İdare” dışında diğer hizmet sağlayıcılarına doğrudan evrakı göndermesi mümkün değildir.
Elektronik tebliği ne zaman yapılmış sayılacak? Yönetmeliğin 9’uncu maddesine göre elektronik tebligat adresine ulaştığı tarihi izleyen BEŞİNCİ GÜNÜ SONUNDA TEBLİGAT YAPILMIŞ SAYILIR.
Vergi Usul Kanunu kapsamında yapılmakta olan tebliğ uygulamaları bu yönetmelik kapsamında mıdır?
Bir sonraki yazımızda hem elektronik tebligat ile ilgili önemli gördüğümüz diğer başlıklara hem de vergi hukuku açısından tebliğ düzenlemelerine değinmeye çalışacağız.
İyi bir hafta dileriz.
29.01.2013
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.