YAZARLARIMIZ
İbrahim Demirel
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Marka Vekili, Patent Vekili, Bilirkişi
ibrahimcelikli@mynet.com



Kur Farkı Mevzuu ve Uygulamalarına Genel Bir Bakış ve Çözüm Önerisi

I. GİRİŞ

Makalemizde VUK Madde 215 / 2-b fıkrası gereğince düzenlenen, bedelin yabancı para birimi cinsinden belirtildiği işlemler dolayısıyla kur farkı uygulamasını işleyeceğiz. Konu ile ilgili yeterince açıklayıcı düzenleme yapılmadığı için, işletmelerin farklı farklı kur farkı uygulamaları yaptığına şahit oluyoruz. Bu durumun bir diğer nedeni de vergisel düzenlemeler yapılırken, işin muhasebesel ve uygulama boyutunun göz ardı edilmesidir. Kur farkı uygulaması çift taraflı bir işlem olduğu için, bir tarafın uyguladığı yöntem diğerini de etkilemektedir. Uygulama konusundaki bu belirsizlik, hem vergi uygulaması ve gelirleri açısından, hem de işletmelerin iş ve işlemlerinin mevzuata uygunluğu ve mali tablolarının gerçeği yansıtması bakımından ciddi sorunlara neden olmaktadır. Şimdi konuyu biraz daha açalım

II. MEVZUAT

213 Nolu Vergi Usul Kanunu;

Madde 229 – Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.

Madde 215- (Değişik: 16/7/2004-5228/7 md.) 1. Bu Kanuna göre tutulacak defter ve kayıtların Türkçe tutulması zorunludur. Ancak, Türkçe kayıtlar bulunmak kaydıyla defterlerde başka dilden kayıt da yapılabilir. Bu kayıtlar vergi matrahını değiştirmeyecek şekilde tasdik ettirilecek diğer defterlere de yapılabilir.

2. a) Kayıt ve belgelerde Türk para birimi kullanılır. Belgeler, Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla, yabancı para birimine göre de düzenlenebilir. Şu kadar ki yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerde Türk parası karşılığı gösterilme şartı aranmaz….

3065 Nolu Katma Değer Vergisi Kanunu;

Madde 20 – 1. Teslim ve hizmet işlemlerinde matrah, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedeldir. 

2. Bedel deyimi, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade eder.

Madde 24 – Aşağıda yazılı unsurlar matraha dahildir:

a)Teslim alanın gösterdiği yere kadar satıcı tarafından yapılan taşıma, yükleme ve boşaltma giderleri
b) Ambalaj giderleri, sigorta, komisyon ve benzeri gider karşılıkları ile vergi, resim, harç, pay, fon karşılığı gibi unsurlar,
c) Vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerler.

Madde 26 – Bedelin döviz ile hesaplanması halinde döviz, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği andaki cari kur üzerinden Türk parasına çevrilir. Cari kuru belli olmayan dövizlerin Türk parasına çevrilmesine ilişkin esasları Maliye ve Gümrük Bakanlığı belirler.

KATMA DEĞER VERGİSİ SİRKÜLERİ / 14 İLGİLİ BÖLÜM (05.05.2004 – KDV-14 / 2004-14)

3. Yurt İçi Dövize Endeksli Teslimlerde Aleyhe Oluşan Kur Farklarının Vergilendirilmesi:

Teslime konu mal yurt içinde katma değer vergisi uygulanmak suretiyle satın alınmışsa malı satın alan mükellef tarafından düzenlenecek faturada ;

- katma değer vergisi dahil toplam bedelin dövize endeksli olarak belirlenmesi durumunda vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarih ile ödeme tarihi arasında ortaya çıkan aleyhe kur farklarına ait katma değer vergisinin, kur farkı bedeline iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle,

- dövize endeksli toplam bedele katma değer vergisinin dahil edilmemesi durumunda vergiyi doğuran olay ile ödeme tarihi arasında ortaya çıkan aleyhe kur farkları üzerinden katma değer vergisi hesaplanarak,

ilgili dönemde her iki mükellef tarafından genel usul ve esaslar çerçevesinde işlem yapılacaktır.
 

KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 105 - 30.06.2007) İLGİLİ BÖLÜM

E - 2. Kur Farkları

Bedelin döviz cinsinden veya dövize endekslenerek ifade edildiği işlemlerde, bedelin kısmen veya tamamen vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarihten sonra ödenmesi halinde, satıcı lehine ortaya çıkan kur farkı esas itibariyle vade farkı mahiyetinde olduğundan, matrahın bir unsuru olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.

Buna göre, teslim veya hizmetin yapıldığı tarih ile bedelin tahsil edildiği tarih arasında ortaya çıkan lehte kur farkı için satıcı tarafından fatura düzenlenmek ve faturada gösterilen kur farkına, teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemler için geçerli olan oran uygulanmak suretiyle KDV hesaplanacaktır.

Bedelin tahsil edildiği tarihte alıcı lehine kur farkı oluşması halinde, kur farkı tutarı üzerinden alıcı tarafından satıcıya bir fatura düzenlenerek, teslim ve hizmetin yapıldığı tarihteki oran üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir.
 

III. KAPSAM 

Mevzuat kısmında belirtilen hükümler incelendiğinde aşağıdaki sonuçlara ulaşabiliriz,

1) Fatura Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla, yabancı para birimine göre de düzenlenebilir
2) Bu faturadaki yabancı para cinsinden bedel Maliye Bakanlığı nca belirlenecek kur üzerinden (TCMB Döviz Alış Kuru) muhasebe kayıtlarına alınır.
3) Vergiyi doğuran olay ile ödeme tarihi arasındaki kur farklarının kdv ye tabi olduğu, lehte kur farkı için ilgili tarafca fatura düzenlenmek ve faturada gösterilen kur farkına, teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemler için geçerli olan oran uygulanmak suretiyle KDV hesaplanmalıdır.

a) Mal ve hizmet tesliminde kararlaştırılan döviz bedel, kdv dahil olarak belirlenmişse katma değer vergisinin, kur farkı bedeline iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle hesaplanması gerekmektedir.
b) Döviz olarak tesbit edilen bedel kdv hariç ise, kur farkı üzerinden katma değer vergisi hesaplanması gerekmektedir.

Burada konumuzla alakalı olması bakımından, geçici vergi dönemi sonlarında yapılan değerleme işlemleri dolayısıyla oluşan kur farklarının durumuna da değinmek istiyorum. Bu konuda bir kısım, söz konusu kur farklarının kdv ye tabi olması gerektiğini düşünürken, bir diğer kısım bu değerlemenin teslim ve hizmetin bedelini kesinleştirmediğini, gelir ve kurumlar vergisi matrahının tesbiti için yapıldığını öne sürerek, kdv ye tabi olmamaması gerektiğini ileri sürmektedir.
Bizim üzerinde duracağımız husus kur farkının kdv ye tabi olup olmaması konusundan ziyade, olayın uygulama boyutu olacaktır.

Aşağıda yasal düzenlemeler paralelinde, işlem gören bir cari hesap örneği verilmiştir (Verdiğimiz örneklerde Kdv oranı %8 olarak dikkate alınmıştır). Faturalar yabancı para cinsinden düzenlenmiş ve bu faturalara istinaden ödemeler fatura tarihlerinden daha sonraki tarihlerde döviz cinsinden gerçekleştirilmiştir. Sözkonusu işlemlerin muhasebe hesaplarına etkisi tablonun alt kısmında verilmiştir. Görüldüğü üzere her ödemenin ardından leyhte ve aleyhte kur farkı faturalandırılmıştır. Fatura 4 ün ödemesi henüz gerçekleşmemiş fakat, geçici vergi dönemi sonu itibariyle oluşan kur farkı yine faturalanmıştır. Böylece 2011 / 2. Geçici vergi dönemi sonu itibariyle TL bakiye gerçek durumu yansıtmaktadır.
 

Tablo 1

Tarih

Açıklama

Borç

Alacak

Bakiye

Döviz Cinsi

KUR

Döviz Borç

Döviz Alacak

Döviz Bakiye

27.04.2011

FATURA 1

0,00

293,88

-293,88

EUR

2,1989

0,00

133,65

-133,65

29.04.2011

HAVALE 1

299,11

 

5,23

EUR

2,2380

133,65

 

0,00

29.04.2011

KUR FARKI FAT 1

 

5,23

0,00

 

 

 

 

0,00

30.04.2011

FATURA 2

0,00

74,78

-74,78

EUR

2,2383

0,00

33,41

-33,41

05.05.2011

HAVALE 2

73,84

 

-0,94

EUR

2,2100

33,41

 

0,00

05.05.2011

KUR FARKI FAT 2 (GELİR)

0,94

 

0,00

 

 

 

 

0,00

10.05.2011

FATURA 3

0,00

497,09

-497,09

EUR

2,2316

0,00

222,75

-222,75

28.05.2011

HAVALE 3

507,56

 

10,47

EUR

2,2786

222,75

 

0,00

28.05.2011

KUR FARKI FAT 3

 

10,47

0,00

 

 

 

 

0,00

10.06.2011

FATURA 4

 

344,85

-344,85

EUR

2,2990

 

150,00

-150,00

30.06.2011

KUR FARKI FAT 4

 

7,53

-352,38

 

 

 

 

-150,00

TOPLAM

 

881,45

1.233,83

-352,38

EUR

 

389,81

539,81

-150,00

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

30.06.2011 EURO DOVİZ KURU = 2,3492 TL

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yukarıdaki işlemlerin kdv hesaplarına etkisi

 

 

 

 

391 hesap

  -0,07

 

 

 

 

 

 

 

 

191 hesap

+91,39

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yukarıdaki işlemlerin gelir gider hesaplarına etkisi

 

 

 

gelir hesapları

       -0,87

 

 

 

 

 

 

 

 

gider hesaplar

+1.142,44

 

 

 

 

 

 

 

 

Yukarıda verdiğimiz basit örnekten de anlaşılacağı üzere mevcut düzenlemelere göre kur farkının takibi, hesaplanması, faturalandırılması bir dizi işlemi gerektirmektedir.

Görüldüğü üzere, bir hesap döneminde sınırlı sayıda dövize dayalı işlemi olan işletmelerde bu uygulama mümkün olabilecekken,  avans ödemelerinin, cari hesap hareketlerinin yoğun olduğu, ödemelerin fatura bazında değil, başka kriterlere göre yapıldığı, kısmen veya toplu ödemelerin söz konusu olduğu bir cari hesabı ele alırsak, yukarıdaki sistemin uygulanabilirliği çok zordur. Emek ve zaman gerektirir, ayrıca kağıt israfı ve masraf demektir(kargo, fatura basım masrafı vs). Her mal ve hizmet tesliminin ardından bir kur farkı faturası düzenlenmesi mesleki açıdan baktığımda bana pek mantıklı gelmiyor. Bu durumun asıl uygulayıcılar olan işletmelere izahı ise başlı başına bir konu.

Vergi İdaresinin kur farkı mevzuuna bakış açısı yukarıda belirttiğimiz gibi olmakla beraber, kur farkı konusunda işletmelerin uygulamalarında yerleşmiş bir yöntem göremiyoruz. Tabir yerindeyse, herkes farklı telden çalıyor,


Bunun üç sebebi var;

1)       Vergi İdaresinin konuya yeterince açıklık getirememesi ve mükelleflerdeki bilgi eksikliği,
2)       Mevcut düzenlemelerin uygulanabilirlikten uzak olması,
3)       Kur farkının çift taraflı bir işlem olması dolayısıyla, işleme taraf olanların uyguladığı yöntemin diğeri içinde belirleyici olması


Burada şahit olduğum bazı uygulamalara değinmek istiyorum

1)       İşletmelerin büyük oranında gördüğüm uygulama kur farklarının kdv ye tabi tutulmadan direkt gelir gider hesaplarıyla ilişkilendirilmesi. Bu işletmeler kur farkı konusunda ne fatura düzenliyor ne de fatura kabul ediyor.
2)       Bir diğer uygulama kur farklarının geçici vergi dönemi sonu itibariyle faturalanması ve kdv ye tabi tutulması. Tabi burada yukarıda belirttiğim 3. madde devreye giriyor ve uygulama farklılaşıyor. İşletme lehine olan kur farklarını fatura konusu ederken, aleyhine olan kur farkları için büyük oranda fatura alamıyor. İyi niyetli bu işletmelerden bazıları bu tutarları direkt gider hesapları ile ilişkilendirirken, mevzuat uygun hareket etme noktasında hassas diğer işletmeler aleyhlerine olan kur farklarını kanunen kabul edilmeyen gider olarak kayda alma yoluna gidiyorlar.
3)       Bazı işletmeler ise talep eden işletmelere kur farkı faturası düzenliyor, fatura gelirse işliyor. Diğer kur farkı işlemlerini kendi içinde, gelir gider hesabı çalıştırarak gerçekleştiriyor.
4)       Çok küçük bir azınlık ise, işleyişi ve uygulaması ne kadar olsa da elinden geldiği oranda, Vergi İdaresinin konuya bakışı çerçevesinde işlemlerini yürütmeye çalışıyor.
 

IV. ÖNERİMİZ

Bu noktada önerimiz kur farkı uygulamasının belirli dönemler itibariyle yapılması ve yasal düzenlemelerin buna uygun hale getirilmesidir. Sözünü ettiğimiz dönem geçici vergi dönemi ya da en azından aylık dönem olabilir. Yukarıdaki örneği önerimiz doğrultusunda inceleyelim.
 

Tablo 2

Tarih

Açıklama

Borç

Alacak

Bakiye

Döviz Cinsi

KUR

Döviz Borç

Döviz Alacak

Döviz Bakiye

27.04.2011

FATURA 1

0,00

293,88

-293,88

EUR

2,1989

0,00

133,65

-133,65

29.04.2011

HAVALE 1

299,11

 

5,23

 

2,2380

133,65

 

0,00

30.04.2011

FATURA 2

0,00

74,78

-69,55

EUR

2,2383

0,00

33,41

-33,41

05.05.2011

HAVALE 2

73,84

 

4,29

 

2,2100

33,41

 

0,00

10.05.2011

FATURA 3

0,00

497,09

-492,80

EUR

2,2316

0,00

222,75

-222,75

28.05.2011

HAVALE 3

507,56

 

14,76

 

2,2786

222,75

 

0,00

10.06.2011

FATURA 4

 

344,85

-330,09

 

2,2990

 

150,00

-150,00

30.06.2011

KUR FARKI FAT 1

 

22,29

-352,38

 

 

 

 

-150,00

TOPLAM

 

880,51

1.232,89

-352,38

EUR

 

389,81

539,81

-150,00

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu seçenekte yukarıdaki işlemlerin kdv hesaplarına etkisi

 

 

 

 

391 hesap

    0,00

 

 

 

 

 

 

 

 

191 hesap

+91,32

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu seçenekte yukarıdaki işlemlerin gelir gider hesaplarına etkisi

 

 

 

gelir hesapları

         0,00

 

 

 

 

 

 

 

 

gider hesapları

+1.141,56

 

 

 

 

 

 

 

 

Görüldüğü gibi dönem sonunda lehine kur farkı doğan tarafca, kur farkı faturası düzenlenmek suretiyle

TL Bakiye = Döviz Bakiye * Dönem Sonu Kur eşitliği sağlanıyor, yani muhasebe kayıtları gerçek durumu yansıtıyor. Asıl önemli nokta, bu yöntemle mevcut sistemin vergisel sonuçları arasında bir fark yok. Dönem içinde başka işlem olmadığını varsayarsak, her iki durumda da 1141,56 TL zarar ve 91,32 Devreden Kdv ortaya çıkacaktır. Burada yöntemin işleyişini şu şekilde açıklayabiliriz; Dönem içindeki farklı kurlarla yapılan işlemler arasındaki (+) ve  (-) fark değerler dönem sonuna kadar toplanmakta, dönem sonundaki kur farkı da bu fark değerlerin toplamını yani mahsuplanmış net değerini vermektedir.

 Esasen bahsettiğimiz yöntem yeni bir uygulama değildir. Yıllardır çoğu işletme tarafından özellikle geçici vergi dönemleri itibariyle uygulanmaktadır. Çalışmamızda dikkat çekmek istediğimiz husus iki farklı uygulamanın sonuçlarıdır.

 Şimdi daha yoğun ve nisbeten karışık bir örnek üzerinde iki yöntemi ele alalım. Örneğimizde Kdv oranı %8 Dönem sonu kuru ise 2,4 kabul edilmiştir.

 Mevcut düzenlemeler doğrultusunda örneğimiz;

Tablo 3

Tarih

Açıklama

Borç

Alacak

Bakiye

Döviz Cinsi

KUR

Döviz Borç

Döviz Alacak

Döviz Bakiye

 

01.04.2012

AVANS (FAT1)

375,00

 

375,00

EUR

2,5000

150,00

 

150,00

 

05.04.2012

AVANS (FAT2)

230,00

 

605,00

EUR

2,3000

100,00

 

250,00

 

10.04.2012

FATURA 1

0,00

600,00

5,00

EUR

2,4000

0,00

250,00

0,00

 

15.04.2012

FATURA 2

 

600,00

-595,00

EUR

2,0000

 

300,00

-300,00

 

20.04.2012

FATURA 3

0,00

1.350,00

-1.945,00

EUR

2,7000

0,00

500,00

-800,00

 

25.04.2012

HAVALE (FAT1)

210,00

 

-1.735,00

EUR

2,1000

100,00

 

-700,00

 

25.04.2012

KUR FARKI FAT 1

15,00

 

-1.720,00

 

 

 

 

-700,00

 

27.04.2012

HAVALE (FAT2)

270,00

 

-1.450,00

EUR

2,7000

100,00

 

-600,00

 

28.04.2012

HAVALE 2 (FAT2)

125,00

 

-1.325,00

EUR

2,5000

50,00

 

-550,00

 

28.04.2012

KUR FARKI FAT 2

 

25,00

-1.350,00

 

 

 

 

-550,00

 

30.06.2012

KUR FARKI FAT 3

30,00

 

-1.320,00

 

 

 

 

-550,00

 

TOPLAM

 

1.255,00

2.575,00

1.320,00

EUR

2,40

500,00

1.050,00

-550,00

 

 

Bu seçenekte yukarıdaki işlemlerin kdv hesaplarına etkisi

 

 

 

 

391 hesap

     -3,33

 

 

 

 

 

 

 

 

191 hesap

+ 190,74

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu seçenekte yukarıdaki işlemlerin gelir gider hesaplarına etkisi

 

 

 

gelir hesapları

    -41,67

 

 

 

 

 

 

 

 

gider hesapları

+2384,26

 

 

 

 

 

 

 

                                     

 Önerimiz doğrultusunda örneğimiz;

Tablo 4

Tarih

Açıklama

Borç

Alacak

Bakiye

Döviz Cinsi

KUR

Döviz Borç

Döviz Alacak

Döviz Bakiye

 

01.04.2012

AVANS (FAT1)

375,00

 

375,00

EUR

2,5000

150,00

 

150,00

 

05.04.2012

AVANS (FAT2)

230,00

 

605,00

EUR

2,3000

100,00

 

250,00

 

10.04.2012

FATURA 1

0,00

600,00

5,00

EUR

2,4000

0,00

250,00

0,00

 

15.04.2012

FATURA 2

 

600,00

-595,00

EUR

2,0000

 

300,00

-300,00

 

20.04.2012

FATURA 3

0,00

1.350,00

-1.945,00

EUR

2,7000

0,00

500,00

-800,00

 

25.04.2012

HAVALE (FAT1)

210,00

 

-1.735,00

EUR

2,1000

100,00

 

-700,00

 

27.04.2012

HAVALE (FAT2)

270,00

 

-1.465,00

EUR

2,7000

100,00

 

-600,00

 

28.04.2012

HAVALE 2 (FAT2)

125,00

 

-1.340,00

EUR

2,5000

50,00

 

-550,00

 

30.06.2012

KUR FARKI

20,00

 

-1.320,00

 

 

 

 

-550,00

 

TOPLAM

 

1.230,00

2.550,00

-1.320,00

EUR

2,40

500,00

1.050,00

-550,00

 

 

Bu seçenekte yukarıdaki işlemlerin kdv hesaplarına etkisi

 

 

 

 

391 hesap

    -1,48

 

 

 

 

 

 

 

 

191 hesap

+188,89

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu seçenekte yukarıdaki işlemlerin gelir gider hesaplarına etkisi

 

 

 

gelir hesapları

     -18,52

 

 

 

 

 

 

 

 

gider hesapları

+ 2361,11

 

 

 

 

 

 

 

                                     

 
İşletmenin söz konusu dönemde bütün işlemlerinin yukarıdaki işlemlerden oluştuğunu varsayarsak işletme 30.06.2012 itibariyle her iki durumda da aynı vergisel sonuçlarla karşılaşacaktır.

2384,26 – 41,67 = 2,342,59 zarar

2361,11 – 18,52= 2,342,59 zarar

 
190,74 – 3,33 = 187,41 devreden kdv

188,89 – 1,48 = 187,41 devreden kdv

 Görüldüğü gibi en karışık ve yoğun cari hesaplarda bile bu yöntem şaşmayacak, mevcut sistemle aynı vergisel sonuçları verecektir.

 
V. SONUÇ

213 Nolu V.U.K. da faturaların, Türk Parası karşılığı gösterilmek suretiyle yabancı para birimine göre de düzenlenebileceği belirtilmiş, K.D.V. Kanununa istinaden yapılan düzenlemelerle de fatura tarihi ile ödeme tarihi arasındaki kur farkından oluşan bedelin kdv ye tabi tutulması gerektiğinden bahsedilmiştir. Düzenlemelere göre, lehine kur farkı oluşan taraf, karşı tarafa fatura düzenleyerek, ilgili dönemde her iki mükellef tarafından genel usul ve esaslar çerçevesinde işlem yapılacaktır.

Yukarıda verdiğimiz uygulamaya dönük örneklerle vergi idaresinin konuya ilişkin yaklaşımını irdelemeye çalıştık. Mevcut düzenlemelere göre kur farkının takibi, hesaplanması, faturalandırılması bir dizi işlemi gerektirmekte, emek ve zaman kaybına neden olmaktadır. Bir hesap döneminde sınırlı sayıda dövize dayalı işlemi içeren cari hesaplarda uygulama imkan bulabilecekken, daha yoğun ve karmaşık işlem içeren cari hesaplarda bu sistemin sağlıklı bir şekilde uygulanması çok da mümkün gözükmemektedir. Bir de buna vergi idaresinin yasal düzenlemelerle konuya yeterince açıklık getirememesi ve mükelleflerdeki bilgi eksikliği faktörleri eklenince, işletmelerin kur farkı konusunda yasal düzenlemeden uzak, farklı uygulamalara yöneldiğini görüyoruz.

Bu noktada önerimiz kur farklarının aylık yada üç aylık dönemler itibariyle, dönem sonu kur dikkate alınarak faturaya konu edilmesi ve yasal düzenlemelerin buna uygun hale getirilmesidir. Verdiğimiz örneklerle, önerimiz doğrultusunda uygulamanın aynı vergisel sonuçları verdiğini görmekteyiz. Bu sayede hem maddi açıdan hem de emek ve zaman açısından tasarruf edilirken, mükellefler açısından uygulama birliği oluşacak, işletmelerin işlemleri mevzuata uygun hale gelecek, mali tabloları gerçek durumu yansıtacak ve nihayetinde vergi gelirleri bu durumdan olumlu yönde etkilenecektir. Çünkü mevcut durumda çoğu işletme yukarıda belirttiğimiz sebeplerle kur farklarını kdv ye tabi tutmamaktadır. Bu da olası bir vergi denetiminde ceza riski ile karşı karşıya gelme olasılığı demektir.

Kanaatimiz vergisel düzenlemeler yapılırken , konunun muhasebe ve uygulama boyutu göz ardı edilmemeli ve işlemler olabildiğince açık ve anlaşılabilir şekilde, bu işleme taraf olanların bilgisine sunulmalıdır.

 

Kaynaklar

1) 213 Nolu Vergi Usul Kanunu

2) 3065 Nolu Katma Değer Vergisi Kanunu

3) Katma Değer Vergisi Sirküleri / 14

4) Katma Değer Vergisi Genel Tebliği (SERİ NO: 105 - 30.06.2007)

5) Tek Düzen Hesap Planı

18.04.2012

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM