3065 sayılı Kanunun (14/1) inci maddesinde Bakanlar Kuruluna verilen yetkiye dayanılarak yayımlanan 84/8889 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile transit ve Türkiye ile yabancı ülkeler arasında deniz, hava, karayolu ve demiryolu ile yapılan yük ve yolcu taşıma işlemleri KDV’den istisna edilmiştir.
İstisna kapsamına;
- Yabancı bir ülkede başlayıp Türkiye'den geçerek yabancı bir ülkede sona eren,
- Yabancı bir ülkede başlayıp Türkiye'de sona eren,
- Türkiye'de başlayıp yabancı bir ülkede sona eren,
taşıma işleri girmektedir.
İstisna kapsamına giren taşıma faaliyetlerinin tamamının veya bir kısmının başka taşımacılara yaptırılması halinde, gerek taşıma işini yaptıran firmaya karşı muhatap olarak işi yüklenen organizatör firmanın, gerekse ikinci derece yüklenici olarak fiili nakliyeyi gerçekleştiren firmanın bu faaliyetleri istisna kapsamına girdiğinden, her iki faaliyet için de vergi hesaplanmaz. Ancak ikinci derece yüklenicinin taşıma faaliyetinin Türkiye içinde başlayıp bitmesi halinde, bu işler KDV’ye tabidir.
Serbest bölgeden yurtdışına veya yurtdışından serbest bölgeye yapılan taşımalar 3065 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi gereğince KDV’den istisnadır.
Ayrıca, taşıma işinde kullanılan aracın taşıma hizmetini gerçekleştiren mükellefe ait olması veya kiralanmış olması, istisna uygulamasına engel değildir.
Taşımacılık işinin deniz yoluyla kiralanması durumunda gemi kiralayarak taşınması yoluna gidilebilmektedir.
Bu anlamda, gemi kiralama hizmetleri genel olarak iki şekilde yapılabilmektedir.
1 -Gemi Kira Sözleşmesi (Bareboat Charter)
2- Zaman Çarteri Sözleşmesi (Time Charter)
Gemi kira sözleşmesi, kiraya verenin belirli bir süre için geminin kullanılmasını, kira bedel karşılığında kiracıya bırakmayı üstlendiği bir sözleşme olarak tanımlanmış olup müteakip maddelerde kiracının gemiyi tahsis amacına uygun olarak sözleşme hükümleri çerçevesinde dilediği gibi kullanabileceği, gemi adamlarının çalıştırılmasından doğan bütün borç ve yükümlülüklerin kiracıya ait olduğu hüküm altına alınmıştır.
Zaman Çarteri sözleşmesinde ise, navlun bedelinin belirlenmesinde yük miktarı yerine geminin harcadığı zamanı ölçü alan bir anlaşmadır.
Bu sözleşme türünde, taşımayı taahhüt eden asıl taşıyıcı firmaya, taşıma işi şeklinde bir hizmet verilmekte ve gemi asıl taşıyıcıya kiralanmamaktadır. Geminin bir bölümü ya da tamamı yükün belirli bir süre içinde taşınması için tahsis edildiği için time charter sözleşmelerinde bedel, belirli bir yükün taşınması karşılığı olarak değil, yükün belirli bir süre içinde taşınması karşılığı olarak belirlenmektedir. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, burada geminin kiralanması değil, taşımanın taahhüdü söz konusudur.
Buna göre,
Konunun anlaşılması açısından aşağıdaki örnek olay üzerinden açıklanmaya çalışılacaktır.
Örnek Olay: Nakliye işi ile uğraşan (A) firması, Kolombiya’dan Samsun’a ticari emtianın getirilmesi işini almıştır. (A) firması, ilgili emtianın Kolombiya’dan Samsun limanına gelişini (B) firmasına zaman çarteri sözleşmesi ile limandan iç bölgedeki deposuna götürülmesi için ise (C) firması ile anlaşmıştır.
Faydalı Olması Dileğiyle.
Kaynakça
-3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu,
-84/8889 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı
-Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği
-04.07.2013 tarih ve 39044742130986 sayılı Özelge
12.01.2022
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.