Büyük felaketin ardından yaklaşık bir ay geçti depremin yaraları sarılmaya çalışılıyor ancak bu boyutta bir facianın ardından toparlanmak hiçte kolay olmayacak. Tüm bu acılara karşın bizi biraz da olsa teselli eden şüphesiz ki Halkımızın dayanışma gücü, azmi ve duyarlılığıdır.
Depremin tozu dumanı henüz ortadan kalkmadan çalışanları işe davet eden, bu davetlere icabet edemeyenlerin işten çıkarılacakları uyarıları yapan kimi işverenleri de bu arada hayretle takip ediyoruz. Bu tür olaylar karşısında bilinmesi gereken bir kavram var işe devamsızlığın geçerli (meşru) bir mazerete dayalı olması.
Normal şartlar altında bir çalışanın habersiz ve mazeretsiz olarak işe devamsızlığı İş Kanunu 25/2. madde kapsamında yaptırım gerektirirken bu tür bir olağanüstü durum karşısında işçinin devamsızlığı sebebi ile işten çıkarılması mümkün değildir. Depremde evi yıkılmış, yakınlarını yitirmiş, yaşadığı travma sonucu psikolojisi bozulmuş insanların iş sözleşmelerini devamsızlık sebebiyle sona erdirmek bu fesihlerin haksız ve geçersiz fesihler olması sonucunu doğurur.
Diğer taraftan güvenilirliği tam olarak tespit edilmemiş riskli yapılarda işçilerin çalışması farklı bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Hatırlanabileceği gibi daha geçen hafta Kahramanmaraş'ta ağır hasar gören bir metal fabrikasına ürün çıkartmak için giren işçiler, tavan ve kolonların çökmesi sonucu enkaz altında kaldı. Bu çökme sonucu 1 işçi hayatını kaybetti.
Bu işçiler işverenin talimatı ile o riskli yapıya girmişlerdi ancak bilindiği gibi İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu bakımından işçilerin böyle bir işveren talimatına uymak zorunlulukları yoktu.
6331 Sayılı İş sağlığı ve Güvenliği Kanunu bazı riskli hallerde işçiye bir İş görmekten kaçınma, yani çalışmamak hakkı veriyor. Bu madde aynen aşağıdaki gibidir:
“Çalışmaktan kaçınma hakkı MADDE 13:
(1) Ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan çalışanlar kurula, kurulun bulunmadığı işyerlerinde ise işverene başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilir. Kurul acilen toplanarak, işveren ise derhâl kararını verir ve durumu tutanakla tespit eder. Karar, çalışana ve çalışan temsilcisine yazılı olarak bildirilir.
(2) Kurul veya işverenin çalışanın talebi yönünde karar vermesi hâlinde çalışan, gerekli tedbirler alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilir. Çalışanların çalışmaktan kaçındığı dönemdeki ücreti ile kanunlardan ve iş sözleşmesinden doğan diğer hakları saklıdır.
(3) Çalışanlar ciddi ve yakın tehlikenin önlenemez olduğu durumlarda birinci fıkradaki usule uymak zorunda olmaksızın işyerini veya tehlikeli bölgeyi terk ederek belirlenen güvenli yere gider. Çalışanların bu hareketlerinden dolayı hakları kısıtlanamaz.
(4) İş sözleşmesiyle çalışanlar, talep etmelerine rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığı durumlarda, tabi oldukları kanun hükümlerine göre iş sözleşmelerini feshedebilir. Toplu sözleşme veya toplu iş sözleşmesi ile çalışan kamu personeli, bu maddeye göre çalışmadığı dönemde fiilen çalışmış sayılır.
(5) Bu Kanunun 25 inci maddesine göre işyerinde işin durdurulması hâlinde, bu madde hükümleri uygulanmaz.”
Madde metninden de açıkça anlaşılabileceği gibi yaşamsal bir risk söz konusu olduğunda işçi önce İş yerlerinde oluşturulması zorunlu olan İş sağlığı ve güvenliği kurulu ya da İşverene başvuracak ve önlem alınmasını talep edecektir. Ancak 3. Fıkrada yer aldığı gibi tehlikenin ciddi ve yakın hatta önlenemez olması koşulunda herhangi bir usule uyulmaksızın direkt olarak işyerini ve bölgeyi terk etmesi, güvenli bir yere gitmesi yani çalışmayı bir yana bırakın bölgeyi dahi terk etmesi gerekmektedir.
Üstelik yasanın 4.fıkrasında yer aldığı üzere tedbir alınmaması koşulunda işçi iş sözleşmesini dahi sona erdirebilir. Yani işten ayrılabilir. Yine yasa maddesi işçilerin bu davranışlarından dolayı haklarının kısıtlanamayacağına da vurgu yapmaktadır.
O halde olması gerekenleri bir kez daha gözden geçirerek yazımızı sonlandıralım. İşçiler risk taşıyan işyeri ve bölgelerde dahi bulunmamalıdır. İşverenler işçileri buna zorlayamaz ve riskli işyerlerine gelme, çalışma talimatlarına uymadığı gerekçeleri ile işçileri işten çıkaramaz. Bu tür fesihler haksız ve geçersizdir. İşçiler önlem alınmaması koşulunda çalışmama haklarını kullanabilecekleri gibi iş sözleşmelerini haklı nedenle sona erdirerek kıdem tazminatlarını da talep ederek işten ayrılabilirler.
07.03.2023
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.