Sukuk kısa tabiri ile mülk sahipliğini veya bundan yararlanma haklarını temsil eden belgelerdir. Kira sertifikası ile sadece nakit akışı değil aynı zamanda sahiplik hakkı da sağlanır. Sukuk,
AAOIFI (Accounting and Auditing Organization for Islamic Financial Institutions/İslami
Finansal Kuruluşlar Muhasebe ve Denetim Organizasyonu) tarafından “Belirli proje, varlık veya özel yatırım faaliyetlerinin finanse edilmesinde kullanılan, bu varlıklar üzerinde bölünmemiş hisseleri ve eşit değerleri temsil eden sertifika” olarak tanımlanmaktadır. Sukuk, varlığa dayalı, periyodik olarak gelir getiren, pazarlanabilir, İslami kurallara uygun bir kıymetli evraktır. Sukuk’un, temsil ettiği varlığın, kamu kurumu, finansal kurum, şirket vb. bilançosunda yer alması birincil koşul olarak kabul edilir.
Kira Sertifikası (Sukuk)’un temel yapısına bakıldığında, işlem içerisinde üç tarafın olduğu görülmektedir. Bunlar; “kaynak kuruluş” adı verilen, fon ihtiyacı olan şirket; tasarruflarını yatırıma dönüştürmek isteyen fon sahipleri/yatırımcılar ve iki tarafı bir araya getiren (özel amaçlı kuruluş/Special Purpose Vehicle) ülkemizdeki adıyla Varlık Kiralama Şirketidir. (VKŞ) Sukuk, uygulamasında özel amaçlı şirketler Varlık Kiralama Şirketi (VKŞ)’ aracılığıyla yatırımcılar, varlıklar üzerinde payları oranında mülkiyet edinmiş olurlar. Bu nedenle (SPV) yani ülkemizdeki adıyla Varlık Kiralama Şirketi (VKŞ) Sukuk ihracında önemli bir rol oynamaktadır.
İslami finans sistemine ilişkin eserler, çalışmalar incelendiğin de bu sistemin kendine özgü amaçlarının ve yaklaşımlarının olduğu görülmektedir. İslam ekonomisi sistemi, Sukuk İhracındaki Özel Amaçlı Kurumlar (Varlık Kiralama Şirketleri) İslam inancına, ahlak değerlerine ve kurallarına dayanmakta olup, genel bir prensip olarak insanların ekonomik faaliyetlerinde özgür bırakıldığı ancak bu özgürlüğün “kul hakkına riayet” prensibiyle kayıtlı olduğu söylenebilecektir.
İslami finans sisteminin esası, devletin zorunlu olmadıkça doğrudan kontrol etmediği, serbest rekabet ilkelerine ve arz talep yasasına göre işleyen bir piyasaya dayanmaktadır. Bu serbestliğin temel sınırı ise “kul hakkı” ve “adalet” kavramlarıdır. Ekonomik faaliyetlere tanınan hürriyet ile getirilen sınırlamaların amacı, bu dünya ve ahiret hayatı arasındaki dengeyi sağlamaktır. Üretim de ve tüketimde aşırılık, israf ya da cimrilik tamamen yasaklanmıştır. İnsanların canları ve malları dokunulmazdır. Dolayısıyla bireysel hak ve özgürlükler, toplumun genel menfaatiyle uyumlu olarak kullanılabilir. İslam ekonomik sistemi, bireyler arasında insani ve ekonomik dayanışmaya da dayanmaktadır. Buna göre, toplumdaki hiç kimsenin bir mal ya da hizmete erişememe nedeniyle zarara uğramamasını temin etmek gerekir ki bunu temin de devletin temel görevlerindendir. Adalet ve toplumsal refahın tesisi, İslam ekonomisindeki temel esaslardandır.
İslam finans piyasası, kaynağı Kuran, sünnet ve içtihatlardan oluşan İslami esaslara göre
yürütülen faaliyetlerden oluşmaktadır. Buna göre, mevcut yatırım araçlarından İslami esaslara uygun olanlar alınarak veya İslami esaslara uygun yeni yatırım araçları geliştirilerek bu piyasa
oluşturulmuştur. İslami kuralların yasakladığı temel unsurlar, faiz işletmek ve ödemek, kumar gibi haram sayılan faaliyetlerde bulunmak ve belirsizliği içeren faaliyetlerdir.
İslam hukukunda “Riba” olarak adlandırılan faiz, borç mukabilinde alınan önceden belirlenmiş bir fazlalık olup, ticarette yasaklanan temel öğedir. Anaparada meydana gelen haksız artışı, ticaretteki artıştan ayıran temel nokta ise üstlenilen risk faktörüdür. Ticarette iki taraf da üstelendiği riske karşılık kar elde ederken, faizli bir işlemde risk tamamen borçlanan taraf üzerinde kalmaktadır. İslam hukukunda sistem, faizi reddederek, risk ve kazancı beraberce paylaşma esasına dayanmaktadır. Kredi anlaşmalarında sabit ve belirlenmiş bir komisyon sağlayan getiriler İslam’da yasaklanmıştır. İslam’da borçlanma, anaparanın belirli bir oranında ek ödeme olmadığı müddetçe yapılabilir. Borç veren taraf geri ödemeyi garanti altına almak için teminat alabilir. Ancak alacaklı borçludan, anaparanın önceden belirlenmiş bir oranında ek ödeme ya da fazlalık talep edemez. Zira karşılıksız olarak fazladan alınan miktar faiz olup, İslam’da yasaklanmıştır. Öte yandan, bazı İslami bilginler tarafından, İslam ülkelerinde ticari hayatın gelişmesine paralel olarak Kuran-ı Kerim’de yasaklanan Riba ile bugünkü banka faizlerinin aynı şeyler olmadığı, para değerinin korunması ve vade farkı gibi hususların riba olmadığı, Ribanın aşırı faiz ve tefecilik olarak değerlendirilmesi gerektiği yönünde görüşler ileri sürülmektedir. Faiz, artmanın bir tarafa, eksilmenin de bir tarafa yüklendiği yani kazançla rizikonun aynı tarafta olmadığı bir uygulamadır. Faiz, bir yandan sermaye birikimi sağlarken diğer yandan sosyal çöküntüye neden olmaktadır. Bu yönüyle faiz, sermayenin sürekli bir elde toplanarak tekel oluşumuna sebebiyet vermektedir. Böylece birçok sosyal müessesenin sermaye sahiplerince kontrol edildiği bir sermaye devleti ortaya çıkmaktadır
İslam hukukunda, hukuki işlemlerde ve özellikle de iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, akdin konusunun biliniyor ve belirli olması gerekir. Akdin konusu ile ilgili belirsizlik gharar, bilinmezlik ise cehalet kavramıyla ifade edildiği gibi, her iki kavramın birbirinin yerine kullanıldığı da görülmektedir. İslami, sermaye piyasalarında aşağıdaki ürünler mevcuttur:
İlk İslami tahvil, Malezya hükümeti tarafından 1983 yılında ihraç edilmiştir. İslami bankaların varlık yönetimini kolaylaştırmak için bu bonolar, Karz-ı Hasen (faizsiz borç) usulüne göre ihraç edilmiştir.Ancak bu bonoların ikincil piyasada işlem görmesine izin verilmemiştir. Malezya’nın ardından Kuveyt Merkez Bankası, Mudaraba usulünde bono ihraç etmiştir. Geleneksel tahvillerin aksine, İslami tahvillerin ihracı neticesinde yatırımcı, faiz yerine finanse edildiği varlıktan elde edilen gelir/kardan pay elde etmektedir. İslami tahvillerin dayanağı bir varlık olmalı ve uygulamaları aşağıda ayrıntılı olarak anlatılan İcara, Mudaraba ve Müşaraka gibi İslami finansman yöntemleri dahilinde gerçekleştirilmelidir.
Bir menkul kıymetin yukarıda belirtilen “İslami kriterlere uygun” sayılabilmesi için özellikle faaliyet konusu esas alınmakta olup, aşağıdaki faaliyet konularıyla iştigal eden şirketlerin menkul kıymetleri hariç tutulmaktadır:
- Bankalar gibi faize dayalı faaliyetlerle uğraşan finansal şirketler,
- Kumar, sinema vb. eğlence sektörü ile ilgili faaliyetler,
- Alkollü içki, domuz eti vb. ürünlerin üretimi ve satışı ile ilgilenen kuruluşlar,
- Sigortacılık gibi belirsizliğe dayalı faaliyetler,
- Silah ve savunma sanayi ile ilgili faaliyetler.
Bu faaliyetlerin dışındaki şirketler için de belirli kıstaslar vardır. Örneğin Hindistan’da şirket
Karı’nın belirli bir bölümü faiz gelirlerinden oluşuyorsa, yatırımcı faize ait kısmı almamalıdır. Örneğin bir firmanın gelirlerinin (%5)’i faiz gelirlerinden oluşuyorsa, yatırımcının iştirakten gelen kar payının (% 5)’ini hayır kurumlarına bağışlaması gerekmektedir. Malezya’da da hisse senetlerinin ikincil piyasada işlem görmesi için şirketin likit olmayan varlıklarının toplam varlıklardaki payının (%50)’i aşması gerekmektedir. Ayrıca bu şirketlerin borç/özkaynak, nakit/varlık, alacak/piyasa değeri oranları da bakılan diğer kriterlerdendir. Genellikle bu oranların en fazla üçte bir olması gerekliliği kabul edilmektedir.
Kaynakça:
-SPK(Sermaye Piyasası Kurulu)’un Kira Sertifikaları ve Varlık Kiralama Şirketleri Tebliği Seri No.43
-4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun
-07.06.2013 tarih ve 28670 sayılı RG. III-61.1 sayılı “Kira Sertifikaları Tebliği”
-Dr. Ümit AKKAYA,
-Uluslararası İslami Finans Piyasası,www.iifm.net
-www.turkiyefinans/tr/turkiyefinans/gunlukbulten,
-Howladar, Halid, “Shari’ah and Sukuk: A Moody’s Primer” Special Report, Moody’s Investors Service,
-Nitekim Thomas tarafından kaleme alınan “Securitization in Islamic Finance” adlı makalede de, yükümlünün
-Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş., Günlük Bülten, “Sukuk”, 2007/05, www.turkiyefinans.com.tr
-Küçükçolak, Necla, Faizsiz Finansman Sertifikası Sukuk’un Türk Sermaye Piyasası Açısından
-Değerlendirilmesi, Finans Politik ve Ekonomik Yorumlar Dergisi, Haziran 2008, C.45, S.520,s.23-45
-TARIQI, Ali Arsalan “What is sukuk? http://islamicbanking.worldmuslimmedia.com/what-is-sukuk/ Erişim
-www.turkiyefinans.com.tr/tr/turkiyefinans/gunlukbulten/sukuk
-ELGari, M. Ali, “Short Term Financial Instruments based on Salam Contracts, in Ausaf Ahmad and Tarigullah
-Khan, Islamic Financial Instruments for Public Sector Resource Mobilization, Islamıc Research and Training Institute,
Jeddah,
26.02.2025
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.
>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.