İktisat alanında moratoryum, vadesi gelmiş olan borçların yasalar aracılığı ile ya da mahkeme kararlarına bağlı olarak alacaklı ve borçlu taraflar arasındaki tek taraflı borç ertelemesi ya da anlaşmaya varma işlemi moratoryumdur.
Kamu maliyesi alanında ise ödeme güçlüğü yaşandığı durumlarda ve zamanlarda mevcut borç ve ödeme vadesi hakkında yeni bir anlaşma yapılmasıdır. Belli şartlara bağlı olarak hazırlanan anlaşmaya moratoryum adı verilir.
Moratoryum, Genelde borçlu ve alıcı arasında borcun yeniden yapılandırılması ile sonuçlanır. Moratoryum bir ülkenin dış borçlarıyla ilgili olabileceği gibi ülke içinde belirli bir grubun borçları üzerinde de yapılabilir. Devletler içine düştükleri yoğun döviz darboğazı dolayısıyla dış borçlarının ana para ve faizlerini ödeyemeyeceklerini ilan ettiklerinde, borçlularla alacaklılar arasında bir anlaşma yapılarak borçların vadesinin uzatılması işlemi de moratoryum olarak adlandırılır.
Ayrıca uluslararası hukukta devletler tarafından bir durumun hatırlatılması amacıyla ilan edilen kararlara da moratoryum denilir.
Moratoryumda borç ortadan kalkmamakta, ödemeler ertelenmekte, faiz oranları yeniden belirlenmekte, belli durumlarda borcun kısmen silinmesi söz konusu olabilmektedir.
Moratoryum ilanı durumu söz konusu olduğu zaman borçlu olan kişinin mevcut borçları tamamen silinmez. Yapılacak olan işlem yeniden yapılandırma olacaktır. İki taraf arasında anlaşma yapılarak borç miktarında olmasa da vade süresinde bir değişiklik yapılabilir.
Aynı zamanda faiz oranları için de bir değişiklik söz konusu olabilir. Bu sayede borçlu olan kişinin borcunu ödeyebilmesi için ihtiyaç duyacağı bir alan açılmış olur. Alacaklı için de olası bir kayıp durumu ortadan kaldırılır.
COVID-19 pandemisi, dünya genelinde ekonomik faaliyetleri durma noktasına getirdi ve birçok ülke ekonomisi ciddi şekilde etkilendi. Pandemi sırasında, birçok hükümet borç moratoryumu ilan etti. Örneğin, Hindistan hükümeti, bireysel ve kurumsal borçlulara altı aylık bir moratoryum sundu. Bu düzenleme, borçluların geçici olarak borç ödemelerini durdurmalarına ve finansal zorluklarla başa çıkmalarına olanak tanıdı. Moratoryum, pandeminin ekonomik etkilerini hafifletmeye ve ekonomilerin toparlanmasına katkıda bulundu.
Moratoryum, ekonomik krizler veya olağanüstü durumlar sırasında borçlulara geçici bir rahatlama sağlayan önemli bir araçtır. Tarihte birçok örneği bulunan moratoryumlar, ülkelerin ve bireylerin ekonomik zorluklarla başa çıkmasına yardımcı olmuştur. Büyük Buhran, Latin Amerika borç krizi, 2008 küresel finansal kriz ve COVID-19 pandemisi gibi olaylar, moratoryumun etkili bir çözüm olduğunu göstermektedir. Bu tür düzenlemeler, ekonomik istikrarın yeniden sağlanması ve borçluların mali yükümlülüklerini sürdürülebilir bir şekilde yerine getirmesi için kritik bir rol oynamaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti devleti 5 Ağustos 1958 tarihinde içinde bulunduğu mali güçlükler sebebiyle moratoryum ilân etmiştir. Yapılan yeni anlaşma ile borçların 1971 yılına kadar taksitlendirilmesi sağlanmıştır.
İlk kez Osmanlı döneminde 1881 yılında Abdülhamit döneminde muharrem kararnamesi, ikinci kez 1958 yılında Adnan Menderes Başbakanlık döneminde, üçüncü kez ise 1978 yılında ise Süleyman Demirel Başbakanlığı döneminde kısmi şekilde moratoryum ilan etmek zorunda kalmıştır. İlk moratoryum ilanı aynı zamanda Duyun-u umumiye idaresinin de kuruluşu anlamına gelmektedir.
Osmanlı İmparatorluğu 1875’te moratoryum ilan ediliyor ve 1881'de Duyun-i Umumi idaresi kuruluyor. Türkiye Cumhuriyeti de 1958'de moratoryum ilân etmişti.
Moratoryum, bir ülkenin borçlarını ödeyemeyeceğini açıklamasıdır. Genellikle bir antlaşmayla ve yeni bir ödeme planıyla sonuçlanır. Sultan II. Abdülhamid zamanında ilan edilen bu moratoryum tarihimizdeki ilk moratoryumdur.
Düyunu Umumiye’nin Kuruluşu ve Faaliyetleri Ramazan Kanunnamesinin ardından yapılan düzenlemelerin başında 1879 yılında Rüsumu Sitte İdaresinin (Altı Vergi İdaresi) kurulması ve altı çeşit verginin yurt içindeki Galata Bankerlerine tahsis edilmesi gelmektedir. Bununla birlikte düzenleme yurtdışının tepkisini çekmiş ve yeni bir anlaşma kaçınılmaz olmuştur. 1881 yılın sonlarında İngiliz, Fransız, İtalyan, Avusturyalı ve Alman alacaklılar ile Osmanlı Devleti arasında yapılan görüşmeler sonucunda 20 Kasım 1881 tarihinde (28 Muharrem 1299) yapılan anlaşma ile Düyunu Umumiye İdaresi kurulmuştur. Muharrem ayına isabet etmesi nedeniyle tarihimizde “Muharrem Kararnamesi” olarak yerini almıştır (Council of Administration of the Ottoman Public Debt, 1887 September).
İdare yedi kişilik bir yönetim kuruluna sahipti. Bu yedi üyenin birisi Fransız, birisi Avusturyalı, biri İtalyan, bir diğeri Alman, bir diğeri de hem İngiliz, hem de Hollandalı alacaklıları temsil etmek üzere beş kişiden ve Osmanlılar’ı temsil eden bir üye ile Galata Bankerlerini temsil eden bir diğer üyeden oluşuyordu. Tam adıyla “Düyunu Umumiye-i Osmaniye Varidat-ı Muhassasa İdaresi” Osmanlı İmparatorluğunun tuz, alkollü içki, balıkçılık, ipek, tütün üzerinden aldığı vergilerin ve damga vergisinin tahsilatı ve harcanması ile yetkili kılınmıştı. Muharrem Kararnamesinde öncelikle Osmanlı Borçlarının tutarı üzerinde bir anlaşmaya gidilmiştir. Toplam olarak 252.131.196 Osmanlı Lirası olarak belirlenen borçlar 1878 Berlin Muhasebe ve Finans Tarihi Araştırmaları Dergisi 2021 / Temmuz (21); (67-78) 74 Adil oğlu & Yücel Anlaşması sonuçları ve diğer bazı nedenlerle indirime tabii tutulmuş ve 141.505.919 Osmanlı Lirasına indirilmiştir. İdare, merkezi İstanbul olmakla birlikte, İmparatorluğun değişik şehirlerinde de bürolar açmıştır. 1890’ların ortasında Çağaloğlu semtinde yaptırdığı yeni binasına taşınmıştır.
Geçtiğimiz yıllarda Meksika, Peru, Brezilya, Arjantin, Rusya ve Pakistan borçları yüzünden moratoryum ilan etmişlerdi. Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) 1800-2012 yılları arasında gerçekleşen temerrütlere yönelik araştırması, Avrupa kıtasındaki 47 ülkeden 22’sinin iflastan kurtulamadığını ortaya koyar. Yakın tarihte, Yunanistan’ı temerrütten kurtarmak için, olağanüstü bir çaba harcandı. Yunanistan toplamda 7 kez iflasın eşiğine gelmiştir.
Son iki asırda sırasıyla; 4 ve 3 kez temerrüde düşen Portekiz ile Romanya da en çok iflas eden Avrupalı ülkeler listesinde yer alırken, Fransa, Danimarka, Hollanda ve İsveç iflas bayrağını sadece 1 defa çekmiştir.
Kaynakça;
-(Council of Administration of the Ottoman Public Debt, 1887 September).
- DÜYÛN-I UMÛMİYYE OSMANLI DEVLET BORÇLARI İDARESİ Burcu Adiloğlu 1 Göksel Yücel 2
-Yeniay, İ. H. (1964). Yeni Osmanlı Borçları Tarihi. İstanbul: İ.Ü.İktisat Fakültesi, Yayın No. 150, Ekin Basımevi.
-Dr.Nedim Türkmen
14.08.2024
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.