Yıllara sâri inşaat ve onarım işleri inşaat sektörünün özellikli iş kollarından olup, bu işlerden elde edilen kazançlar her ne kadar ticari kazanç sayılsa da, GVK’unda ticari kazançtan ayrılarak 42, 43 ve 44’üncü maddelerinde ayrıca düzenlenmiştir. Yıllara sâri inşaat ve onarım işleri ile ilgili gerek kurumlar vergisi gerekse gelir vergisi uygulamalarına yönelik olarak mevzuat yönünden, bu üç madde dışında özelgeler yön vermektedir.
Bu çalışmada öncelikle yıllara sâri inşaat ve onarım işinde özellikli durumlar, yıllara sâri inşaat ve onarım işi sayılabilmesi için aranan şartlar, bu işlerin başlangıç ve bitim tarihlerinin tespiti, ortak genel giderlerin ve amortismanların dağılımı, tevkifat veya vergi kesintisi, kapsamdaki işlerin geçici vergi karşısındaki durumu, yıllık beyanı, gelir veya kurumlar vergisinden mahsubu ve iadeleri ile bu işlerin gelir ve kurumlar vergisi yönünden incelenmesi ve muhasebeleştirilmesi üzerinde durulacaktır.
GVK geliri, bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarı olarak tanımlarken, KVK’na göre de kurum kazancının kurumlar vergisi mükelleflerinin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı, şeklinde tanımlamaktadır. Gelir veya kazancın elde edilmesinde GVK’na göre bir takvim yılından bahsederken, KVK’nda bir hesap döneminden bahsedilmiştir. VUK 174. maddesiyle de hesap döneminin takvim yılı olduğuna ilişkin düzenlenme vardır.
İnşaat ve onarım faaliyetlerinden elde edilen gelir GVK’na göre ticari kazanç sayılır ve ticari kazanç içinde vergilendirme dönemi bir takvim yılıdır.
Ancak söz konusu inşaat ve onarım işlerinin birden fazla yıla yaygın olması halinde kanun koyucu yıllara sâri inşaat ve onarım işleri için özel bir düzenleme getirmiştir ve ilgili düzenlemeler GVK’ nun 42,43 ve 44.üncü maddelerinde yer almaktadır. İlgili düzenlemelerce, birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat (dekapaj işleri de inşaat işi sayılır) ve onarma işlerinde kar veya zararın işin bittiği yıl kati olarak tespit edileceği ve tamamının o yılın geliri ya da kazancı sayılarak, mezkur yıl beyannamesinde gösterileceği hükme bağlanarak, takvim yılı esasından ayrıştırılmıştır.
Bir işi GVK 42. madde kapsamındaki yıllara sâri inşaat ve onarım işi kapsamında değerlendirebilmek için;
Bilindiği üzere taahhüt, sözleşmeli veya sözleşmesiz olarak bir işin yapılması veya bir malın tesliminin üstlenilmesi olup, uygulamada inşaat taahhüt işleri genelde sözleşmeye dayandırılarak yapılmaktadır. Bir kimsenin kendi nam ve hesabına yapmış olduğu özel inşaat, GVK’nun 42’nci maddesi gereğince inşaat işi sayılmamakta ve bu tür işler imalat faaliyeti kapsamında vergilendirilmektedir.
İşin yıllara sâri olması için ertesi yıla sarkması yeterli olup, bir yıldan fazla devam edip etmediğine bakılmayacaktır. Diğer bir ifadeyle başlangıç ve bitim tarihlerinin aynı takvim yılında olmaması gerekir. Örneğin; 15/09/2019’da başlayan 13/01/2020’de sona eren iş yıllara sâri inşaat ve onarım işi kapsamında değerlendirilir.
İnşaat ve onarım işlerinde, işin yıllara sari olup olmayacağı işin başlama ve bitiş tarihlerinin farklı takvim yıllarında olup olmadığına bakılır.
olarak kabul edilir.
olarak kabul edileceği hükme bağlanmıştır.
İnşaat ve onarma işlerinde işe başlama tarihi taahhüde ilişkin sözleşmenin imza tarihidir. İhale ile teslim alınan işlerde ise, işe iş yerinin teslimi ile başlanacağı için, işyeri teslim tutanağının düzenlendiği tarih işe başlama tarihi olarak kabul edilir (Gelir İdaresi Başkanlığı'nın 27.4.2006 Tarih Ve 31824 Sayılı Özelgesi) .
Sözleşme yapılırken işin yıl içinde bitmesinin öngörülmesine karşın işin değişik nedenlerle yıl içinde bitmeyip sonraki yıllara sarkarak fiilen işin yıllara sâri inşaat işi haline gelmesi durumda yeni sözleşmenin veya sözleşmede değişikliğin yapıldığı ya da işin fiilen yıllara sâri hale geldiği tarihte iş, yıllara sâri inşaat ve onarım işine dönüşür. Takip eden takvim yılına ilişkin sözleşme düzenlenmemesi, işin yıllara sâri vasfını değiştirmeyecektir.
Ayrıca işler kamu idaresi tarafından parçalara bölünerek ihale edildiğinde, işin her bir parçası aynı müteahhide ihale edilse dahi, her ihale konusu iş ayrı ayrı değerlendirilmeli ve aralarından birden fazla takvim yılına sirayet eden işin bulunması durumunda sadece bu bölümün yıllara sâri iş olarak kabul edilmesi gerekir.
Diğer yandan uygulamalarda, ihale edilen yıllara sirayet eden inşaat işinin idare tarafından feshi, sözleşmenin yüklenici tarafından feshedilmesi, yüklenicinin vefatı, yüklenicinin iflası, yüklenicinin tutuklanması veya ağır hastalığa yakalanması gibi durumlarda işin bitim tarihi 4735 sayılı kanun ile diğer kanun düzenlemelerine göre tespit edilir.
Bitim tarihinden sonra bu işlerle ilgili olarak yapılan giderler ve her ne nam ile olursa olsun elde edilen hasılat, bu giderlerin yapıldığı veya hasılatın elde edildiği yılın kâr veya zararının tespitinde dikkate alınacaktır.
Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işlerinde veya bu işlerin diğer işlerle birlikte yapılması halinde müşterek genel giderler ve amortismanlar aşağıdaki esaslara göre dağıtılır.
1) Yıl içinde birden fazla inşaat ve onarma işinin birlikte yapılması halinde, her yıla ait müşterek genel giderler bu işlere ait harcamaların (enflasyon düzeltmesi yapılan dönemlerde düzeltilmiş tutarlarının) birbirine olan nispeti dahilinde;
2) Yıl içinde tek veya birden fazla inşaat ve onarma işinin bu madde şümulüne girmeyen işlerle birlikte yapılması halinde, her yıla ait müşterek genel giderler, bu işlere ait harcamalar ile diğer işlere ait satış ve hasılat tutarlarının (enflasyon düzeltmesi yapılan dönemlerde bunların düzeltilmiş tutarlarının) birbirine olan nispeti dahilinde;
3) Birden fazla inşaat ve onarma işlerinde veya bu işlerle sair işlerde müştereken kullanılan tesisat, makina ve ulaştırma vasıtalarının amortismanları, bunların her işte kullanıldıkları gün sayısına göre, dağıtılmalıdır.
Yıllara sâri inşaat ve onarım işi yapan işletmelerin aynı anda birden fazla inşaat işini yapmaları ya da yıllara sâri inşaat işleri ile birlikte başka işleri de bir arada yapmaları durumunda, dağıtıma tabi tutulacak giderlerin hangi işle ilgili olduğu tespit edilemeyen ortak genel giderlerdir. Hangi işe ait olduğu net olarak tespit edilebilen giderler, o işe ait maliyet hesaplarında izlenir ve iş bitimini de o işten elde edilen kazanç tespitinde dikkate alınır.
İşin bitim tarihinden sonra bu işlerle ilgili olarak yapılan giderler ve her ne nam ile olursa olsun elde edilen hasılat, bu giderlerin yapıldığı veya hasılatın elde edildiği yılın kâr veya zararının tespitinde dikkate alınır.
Dağıtımda işe ilişkin yapılan toplam harcamalar değil, ilgili yılda yapılan harcama dikkate alınır. Ayrıca enflasyon düzeltmesi uygulanan dönemlerde düzeltilmiş harcamalar dikkate alınır. Hasılatın esas alındığı durumlarda ise, gelir tablosunda yer alan diğer işlerle ilgili net satışlar dikkate alınacaktır. Diğer iş ise, ticari organizasyon dahilindeki diğer işletme faaliyetleridir. Özelgelerde, kur farkı, faiz, menkul kıymet satışı, amortismana tabi iktisadi kıymet satışlarından doğan hasılatın da diğer iş tanımına girdiği ve müşterek genel giderlerin dağıtımında dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.
Yıl içinde alınan tesisat, makine ve araçların satın alındığı tarihten önceki günlere isabet eden amortismanları yine ortak genel giderlere dâhil edilir ve dağıtıma tabi tutulur. Söz konusu iktisadi kıymetlerin boş kaldığı günlere isabet eden amortismanları ortak genel giderlere dâhil edilir ve dağıtıma tabi tutulur.
GVK’nun 94. Maddeyle sayılanlar, 42 nci madde kapsamına giren işler dolayısıyla bu işleri yapanlara (kurumlar dahil) ödenen istihkak bedellerinden, ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben 2009/14593 Say. B.K.K ile belirlenen %5 oranında tevkifat yapmaya mecburdurlar.
KVK 15/1 madde bendinde sayılanlar, GVK’unda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan nakden veya hesaben yaptıkları hak ediş ödemeleri üzerinden istihkak sahiplerinin kurumlar vergisine mahsuben 2009/14593 Say. B.K.K ile belirlenen %5 oranında kesinti yapmak zorundadırlar.
KVK 30/1 madde bendinde; dar mükellefiyete tâbi kurumların GVK’unda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına sâri inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak elde ettikleri kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından 2009/14593 Say. B.K.K ile belirlenen %5 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılır.
Sözleşme yapılırken işin yıl içinde bitmesinin öngörülmesine karşın işin değişik nedenlerle yıl içinde bitmeyip sonraki yıllara sarkarak, fiilen işin yıllara sâri inşaat vasfını kazandığı tarihten itibaren yapılacak nakden veya hesaben hak ediş ödemeleri üzerinden vergi kesintisi/tevkifatı yapılacaktır.
Hesap Uzmanları Kurulu’nun Bakanlık makamı tarafından onaylanan 26.06.1967 tarihli ve 153 Yayın Sıra No’lu Danışma Komisyonu Kararında; Gelir Vergisi Kanunu kapsamına giren birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işlerini üstlenen bir müteahhidin, malzemeyi de temin ederek inşaatı ikinci derecede müteahhitlere yaptırması halinde bunlara ödediği istihkak bedellerinden GVK’nın 94’üncü maddesine göre tevkifat yapması gerektiği açıklamalarında bulunulmuştur.
Hakedişler üzerinden yapılacak tevkifata ilişkin vergiyi doğuran olay hakediş raporunun onaylandığı tarihtir. Dolayısıyla bu tarihte hesaben ödeme gerçekleşmiş kabul edileceğinden stopaj yapılması gerekecektir. Fiilen işin bitiminden sonra (geçici kabule tabi işlerde geçici kabul tarihinden sonra) yapılan ödemeler üzerinden tevkifat yapılmayacaktır.
Hakediş ödemelerinin döviz cinsinden yapılması halinde, hesaben ödemenin yapıldığı tarihteki döviz alış kuru üzerinden tevkifat matrahı tespit edilir. Bu durumda ödeme tarihine kadar olan kur artışları nedeniyle oluşan kur farkları üzerinden de tevkifat yapılacaktır. Ancak kurun düşmesinden dolayı oluşan olumsuz farklar için önceden tevkif edilen vergi için bir düzeltme ve iade söz konusu olmayacaktır, bu fark işin bitiminde verilecek beyanname üzerinden yapılacak mahsupta dikkate alınacaktır. Hakediş bedellerinden doğan kur farkların dışında yıllara sâri inşaat işi sebebiyle ortaya çıkan alacak ve borçlara ilişkin kur farkları tahakkuk ettikleri yılın kazancına dahil edilir. Ancak istihkak bedellerinin döviz üzerinden belirlenmesi sebebiyle dönem içinde ve yılsonunda oluşan kur farkları, yıllara sâri inşaat onarım işlerinden ayrı bir ticari organizasyon içinde elde edilmediğinden bu kur farkları da işin bittiği yılın kazancına dahil edilmelidir.
GVK Geçici 84. Maddesine göre, Avrupa Birliği organlarıyla akdedilen ve usulüne göre yürürlüğe konulan anlaşmalar çerçevesinde proje karşılığı sağlanan hibeler, özel bir fon hesabında tutulur ve gelir olarak dikkate alınmaz. Söz konusu hibelerle gerçekleştirilecek projelere ilişkin olarak bu fondan yapılan harcamalar, gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider ve maliyet olarak dikkate alınmaz. Proje sonunda herhangi bir şekilde harcanmayan ve iade edilmeyen tutarın kalması hâlinde bu tutar gelir kaydedilir. Bu madde çerçevesinde sağlanan hibelerle finanse edilen yıllara sâri inşaat ve onarım işlerine ilişkin ödemeler üzerinden ve yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden, fon hesabından yapılan harcama tutarları ile sınırlı olmak üzere, GVK 94 üncü ve KVK 15 inci ilgili bentleri uyarınca vergi kesintisi yapılmaz.
Taahhüdün konusuna giren fiyat farkları (işçiliklerdeki artışlar veya yakıt fiyatındaki artışlar gibi) üzerinden tevkifat veya vergi kesintisi yapılır. Hakediş bedellerinin geç ödemesi nedeniyle tahsil edilen gecikme zammı taahhüdün konusuna girmediğinden tevkifat yapılmayacaktır.
Taahhüt işinden elde edilen istihkakların bankalarda mevduat hesaplarında tutulması nedeniyle yılsonunda tahakkuk eden faizleri o yılın kazancı olarak beyan edilir. Yıllara sâri inşaat işi yapan bir kurum, inşaat için satın aldığı bazı malzemeleri veya inşaat işinde kullandığı bazı makinaları iş bitiminden önce satması halinde, bu satımdan elde ettiği karı (veya zararı) o yılın kazancı olarak beyan etmek zorundadır. Bunlar yıllara sâri inşaat ve onarım işi hasılatı kapsamında değerlendirilmeyecektir (Maliye Bakanlığının 24.12.1984 tarih ve 22123 sayılı muktezası) .
Aynı takvim yılı içinde tamamlanmak üzere sözleşme ile üstlenilen inşaat taahhüt işine ilişkin geçici kabul tutanağının aynı takvim yılında onaylanarak, ödemelere ilişkin düzenlenen son hak ediş raporunun ve faturasının geçici kabulün yapıldığı takvim yılını takip eden yılda düzenlendiği durumda,
Ayrıca yıllara sâri inşaat onarım işleriyle ilgili iş devamı boyunca kar/zarar tespiti yapılmadığından, bu işlerle ilgili alacak senetlerine reeskont ayrılamayacaktır. Bunlara ancak iş bitimiyle birlikte gelir hesaplarına aktarılmasından sonra reeskont hesaplanacaktır.
Başlangıçta yıllara sirayet eden inşaat ve onarım işi olarak başlayıp sonrasında aynı yıl içerisinde bitirilen işlerde de herhangi bir işlem yapılmasına gerek olmaksızın öncesinde yapılmış olan tevkifat tutarları gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilecektir.
Sözleşme yapılırken işin yıl içinde bitmesinin öngörülmesine karşın işin değişik nedenlerle yıl içinde bitmeyip sonraki yıllara sarkarak fiilen işin yıllara sâri inşaat işi haline gelmesi durumda yeni sözleşmenin veya sözleşmede değişikliğin yapıldığı ya da işin fiilen yıllara sâri hale geldiği tarihten sonra yapılan hakediş ödemelerinden vergi kesintisi yapılması gerekir. Geriye dönük herhangi bir işlem yapılmasına gerek olmaz ve ancak bu durumda işin başlangıçtan itibaren yıllara sâri iş olduğu kabul edilerek tüm kazancın işin bitim yılı geliri olarak beyanı gerekir.
GVK’nun Mükerrer 120. maddesine göre ticari kazanç sahiplerinin 42 nci madde kapsamına giren kazançları geçici vergi matrahına dâhil edilmez. 42 nci maddede belirtilen kazançlardan yapılan tevkifatlar hariç aynı dönem içinde tevkif edilmiş bulunan gelir vergisinin, hesaplanan geçici vergiden mahsup edileceği hükmü bulunmaktadır.
KVK'nun 32'inci maddesinde, kurumlar vergisi mükelleflerince, (dar mükellefiyete tâbi kurumlarda ticarî ve ziraî kazançlarla sınırlı olarak) câri vergilendirme döneminin kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere GVK’nunda belirtilen esaslara göre ve câri dönemin kurumlar vergisi oranında geçici vergi öderler. Buna göre kurumlar vergisi mükellefleri de gelir vergisinin mükerrer 120'inci maddesinde yazılı esaslara göre geçici vergi uygulamasına tabi olacaklardır. Tam mükellef kurumlar için geçerli olan esaslar, dar mükellef kurumlara da aynen uygulanır.
GVK 217 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği uyarınca; yıllara sâri inşaat ve onarma işi yapan mükelleflerin bu kazançları dolayısıyla geçici vergi ödemeyecekleri, ancak söz konusu mükelleflerin yıllara sâri inşaat ve onarma işlerinden elde ettikleri kazançları dışında kalan ticari veya mesleki kazançları için geçici vergi ödemek zorunda oldukları açıklanmıştır.
Bu itibarla, başlangıçta aynı takvim yılı içerisinde bitirileceği öngörülen fakat çeşitli nedenlerle sonraki yıllara sarkan işler, yıllara sâri inşaat ve onarım vasfı kazandığı durumda; vasfın kazanıldığı tarihten itibaren geçici vergi ödenmez. Ayrıca ilk yıl bu işler nedeniyle ödenen geçici vergiler ancak iş bitim yılı beyannamesi ile beyan edilen gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilebilecektir.
Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işlerinde kar veya zararın işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamının o yılın geliri sayılarak, mezkur yıl beyannamesinde gösterilir.
Mükellefler bu madde kapsamına giren hallerde her inşaat ve onarma işinin hasılat ve maliyetlerini ayrı bir defterde veya tutmakta oldukları defterlerin ayrı sayfalarında göstermeye ve işin bittiği yıla ilişkin yıllık beyannamenin verilme süresinin sonuna kadar beyannamelerini vermeye mecburdurlar.
GVK' nun 121'inci maddesi ile KVK' nun 34 üncü maddesi hükümleri gereği yıllık beyannamede beyan edilen gelire dahil olan kazanç ve iratlardan daha önce tevkif edilen vergiler bu beyan üzerinden hesaplanan gelir veya kurumlar vergisine mahsup edilir.
GVK’nun 121 inci ile KVK’nun 34. maddesine göre yıllık beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan bu kanuna göre kesilmiş bulunan vergilerin, beyanname üzerinden hesaplanan Gelir veya Kurumlar Vergisi'nden mahsup edileceği, mahsubu yapılan miktarın Gelir veya Kurumlar Vergisi'nden fazla olduğu takdirde aradaki farkın vergi dairesince mükellefe bildirileceği ve mükellefin tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde müracaatı üzerine kendisine red ve iade olunacağı hükme bağlanmıştır. Bir yıl içinde başvurmayan mükelleflerin bu farktan doğan alacakları düşer.
a- GVK 315 seri numaralı tebliğinde, tevkif yoluyla kesilen vergilerin mahsubuna ve iadesine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.
yıllık beyanname ile beyan edilen gelir veya kurum kazancı üzerinden hesaplanan vergiden yıl içinde tevkif yoluyla kesilen vergiler mahsup edilir. Mahsup işleminin yapılabilmesi için, tevkif yoluyla kesilen verginin beyannameye dahil edilen gelir veya kurum kazancına ilişkin olması gerekir. Tevkif yoluyla kesilen vergilerin yıllık beyannamedeki mahsuplar yapıldıktan sonra kalan kısmının, diğer vergi borçlarına mahsup talebi, tutarına bakılmaksızın inceleme raporu ve teminat aranılmadan yerine getirilir.
tevkif yoluyla kesilen vergilere ilişkin nakden iade edilecek tutarın ilgili takvim yılı için belirlenen nakden iade tutarını geçmemesi halinde iade talebi, iade talep dilekçesi ile birlikte ve bu dilekçeye eklenecek belgelerin eksiksiz ibraz edilmesi kaydıyla inceleme raporu ve teminat aranmaksızın yerine getirilir.
tevkif yoluyla kesilen vergilere ilişkin nakden iade edilecek tutarın ilgili takvim yılı için belirlenen nakden iade tutarını aşması halinde, aşan kısım VUK’a göre vergi inceleme yetkisi bulunanlarca yapılacak inceleme sonucunda düzenlenecek vergi inceleme raporuna göre iade edilir. İade talebi teminat gösterilmesi halinde inceleme sonucu beklenmeksizin yerine getirilir.
Nakden iade talebinin ilgili takvim yılı için nakden iade tutarına kadar olan kısmı mükellefle süresinde tam tasdik sözleşmesi düzenlemiş yeminli mali müşavirce düzenlenecek tam tasdik raporu uyarınca iade edilebilir. İade talebinin bu tutarı aşan kısmının iadesi ise vergi inceleme yetkisi bulunanlarca düzenlenen vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilir.
b- Geçici verginin beyanname üzerinden hesaplanan vergiye mahsubu ve diğer vergi borçlarına mahsup ve nakden iadesine ilişkin düzenlemeler de yapılmıştır.
GVK’nun mükerrer 120 nci maddesi hükmü uyarınca, yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir veya kurumlar vergisinden ilgili hesap dönemine ilişkin ödenen geçici vergi mahsup edilir. Mahsup işleminin yapılabilmesi için, tahakkuk ettirilmiş geçici verginin ödenmiş olması gerekir. Tahakkuk ettirilmiş ancak ödenmemiş olması suretiyle yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup imkanı bulunmayan geçici vergi tutarları terkin edilir. Terkin edilen geçici vergi tutarı için vade tarihinden terkin edilmesi gereken tarih olan yıllık beyannamenin verilmesi gereken kanuni sürenin başlangıç tarihine kadar gecikme zammı uygulanır.
ödenen geçici vergi tutarının, geçici verginin ilgili olduğu döneme ilişkin olarak verilen beyanname üzerinden hesaplanan gelir veya kurumlar vergisinden fazla olması halinde, GVK’nun mükerrer 120 nci maddesi hükmü uyarınca, mahsup edilemeyen tutar mükellefin diğer vergi borçlarına mahsup edilir ve mahsup işleminin yapılabilmesi için yazılı başvuru şartı aranmaz. Söz konusu mahsup işlemi 6183 sayılı Kanunun 47 nci maddesi hükmü de dikkate alınarak ilgili vergi dairesince re'sen yapılır. Mahsup işlemi yıllık beyannamenin verildiği tarih esas alınarak yapılır. Mahsubu yapılacak vergi borçları için vade tarihinden, yıllık beyannamenin verildiği tarihe kadar gecikme zammı uygulanır. Mahsup sonucu iadesi gereken miktar varsa, bu tutarın beyannamenin ilgili tablosuna yazılmış olması mükellefçe yazılı olarak yapılmış iade talebi olarak kabul edilir.
Geçici verginin gerek mahsuben gerekse nakden iadesinde herhangi bir tutar sınırlaması olmayıp, geçici verginin ödenmiş olması yeterlidir. Geçici vergiye ilişkin iade taleplerinde teminat ve inceleme raporu aranmaz.
Yıllara sâri inşaat ve onarım işlerinin maliyetleri tek düzen hesap planında 17 nolu hesap grubunda, bu işlerden elde edilen hak edişler ise 35 nolu hesap grubunda izlenir.
a- 170 nolu Yıllara Sâri İnşaat Ve Onarım Maliyetleri Hesap, aktif hesap olup dönem sonunda henüz bitmemiş işlerin maliyetlerinin bilançoda gösterilmesini sağlarlar.
740 Hizmet Üretim Maliyeti hesabına doğrudan sadece bu işle ilgili maliyetler ve dağıtılmış maliyetlerden oluşur. Faaliyet Giderleri ve Finansman Giderleri 750, 760, 770 ve 780 nolu hesaplardan ilgili olana kaydedilir.
Dönem sonunda, 740, 750, 760, 770 ve 780 nolu hesaplar, yansıtma hesapları kullanılarak GVK'nun 43'üncü maddesinde açıklanan şekilde müşterek gider olarak dağıtıma tabi tutulup yine 170 İnşaat ve Onarım Maliyeti hesabına aktarılarak kapatılır.
İnşaat ve onarım işlerinin devam ettiği yıllarda 170 Yıllara Sâri İnşaat Ve Onarım Maliyetleri hesabında biriken maliyet tutarları, işin bittiği yılsonunda 622 Satılan Hizmet Maliyeti hesabına devredilir.
b- İşletmenin üstlendiği yıllara sâri inşaat ve onarım işi tamamlanıncaya kadar hak ediş bedelleri bilançonun pasif bölümünde, 350 İnşaat ve Onarım Hakediş Bedelleri Hesabında gösterilir.
Alınan hak edişler işin geçici kabulü yapıldığında, bu hesaplardaki hak ediş bedelleri, ilgili satış hesaplarının alacağı karşılığında bu hesaplara borç kaydedilir.
c- İşveren tarafından onaylanan hak ediş bedelleri üzerinden nakden veya hesaben ödeme sırasında GVK' nın 94'üncü, KVK' nın 15 ya da 30'uncu maddeleri uyarınca yapılan vergi kesintisi ise 295 Peşin Ödenen Vergiler ve Fonlar hesabına kaydedilir ve bu tutar işin bittiği yılsonunda 193 Peşin Ödenen Vergiler ve Fonlar hesabına aktarılır.
Bu çalışmada yıllara sâri inşaat ve onarım işlerinin özellikli durumları üzerinde ayrıntılı bir şekilde durulmuş, konu gelir ve kurumlar vergisi yönünden irdelenerek, muhasebeleştirilmesi ile mahsup ve iadeleri bakımından değerlendirilmiştir.
KAYNAKÇA :
( gib.gov.tr ). Erişim Tarihi: 23.5.2024
06.06.2024
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.