Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nun bugünlerde yayınladığı iki duyuru şirketlerde bağımsız denetim kalktı mı sorularına neden oldu. Bu duyurular ile anlatılmak istenen neydi.
1- 1994 YILI BAŞINDAN İTİBAREN MALİYE BAKANLIĞI’NCA YAYINLANAN “1 SAYILI MUHASEBE UYGULAMA GENEL TEBLİĞİ” İLE TEKDÜZEN MUHASEBE UYGULAMASINA GEÇİLMİŞTİR.
Türkiye’de 1.Ocak.1994 tarihi işletmelerin kayıt düzeninde milattır.
Bu tarihten itibaren mali sektör dışındaki işletmeler muhasebe uygulamalarında; aynı temel kavramlardan hareket etmesi, aynı kabul görmüş muhasebe ilkelerine uyması, bilanço esasına tabi işletmelerin aynı hesap planını ve aynı mali tabloları kullanmaları zorunlu hale gelmiştir. Bu zorunluluğa uymayan mükelleflere Vergi Usul Kanunu ile ceza yaptırımı getirilmiştir.
2- YENİ TÜRK TİCARET KANUNUNA GÖRE BAKANLAR KURULU’NUN BELİRLEYECEĞİ ŞİRKETLERİN FİNANSAL TABLOLARI TÜRKİYE DENETİM STANDARTLARINA GÖRE DENETLENMEK ZORUNDADIR
a)Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda tüm sermaye şirketlerinin bağımsız denetime tabi olma zorunluluğu getirilmişti.
b)Denetimin, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yayınlanan “Türkiye Denetim Standartları ”nagöre yapılması zorunludur (TTK Madde 397).
c)Ancak 26.Haziran.2012 tarihinde 6335 sayılı Kanunla TTK’dadeğişiklik yapılarak Bakanlar Kurulunca belirlenen şirketler için bağımsız denetim zorunluluğu getirilmiştir (TTK Mad.397/4).
Bu hükme göre, Bakanlar Kurulu’nca belirlenen şirketler KGMDSK tarafından yayınlanan Türkiye Denetim Standartlarına göre denetlenecektir.
3-BAĞIMSIZ DENETİMİN AMAÇLARI VERGİ DENETİMİNDEN FARKLIDIR
Bağımsız denetim; şirketin finansal tabloları ve yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu ile topluluğun konsolide finansal tablolarının denetçinin denetim sırasında elde ettiği bilgilerle uyumlu olup olmadığını ortaya koymak için yapılır. Bağımsız denetimde şu soruların cevabı aranır.
-Şirket ve topluluk açısından finansal tablolar ile raporlar uyumlu mu?
-Şirket ve topluluk genel durumunun takdim edilişi inandırıcı mı?
-Şirket riskleri isabetle ifade ediliyor mu?
-Tablolar ve raporlarla denetimde ortaya çıkarılan bulgular ve bilgiler birbiriyle uyumlu mu?
Bu kıstaslara göre, bağımsız denetim, şirketin mal varlık ve finansal durumunun TTK’nun dürüst resim ilkesi çerçevesinde yansıtılıp yansıtılmadığı, yansıtılmamış ise nedenlerini dürüstçe ortaya koymak amacıyla yapılır.
4-BAĞIMSIZ DENETİME TABİ OLAN ŞİRKETLER HAZIRLADIKLARI FİNANSAL TABLOLARIN DENETİMDEN GEÇİP GEÇMEDİĞİNİ AÇIKLAMAK ZORUNDADIR
Zorunlu bağımsız denetim kapsamında olan şirketler, hazırlanmış olan finansal tabloların bağımsız denetimden geçip geçmediğini, denetimden geçmiş ise denetçinin görüşünü finansal tablonun başında açıklamak zorundadır.
5-BAĞIMSIZ DENETİM KAPSAMINDA OLDUĞU HALDE DENETLETTİRİLMEMİŞ FİNANSAL TABLOLAR İLE YÖNETİM KURULU’NUN YILLIK FAALİYET RAPORU DÜZENLENMEMİŞ HÜKMÜNDEDİR.
Türk Ticaret Kanununun 397. Maddesine göre; Bakanlar Kurulu’nca bağımsız denetim kapsamına alınmış olan şirketlerin bağımsız denetime tabi tutulmamış finansal tabloları ile Yönetim Kurulu’nun yıllık faaliyet raporu, düzenlenmemi hükmündedir.
Bunun sonucu, “yapılacak olan genel kurulda yönetim kurulu ibra edilemeyeceğinden, finansal tablolara, yönetim kurulunun yıllık raporuna, yıllık kar üzerinden tasarrufa, kar payları ile kazanç paylarının belirlenmesine, yedek akçenin sermayeye veya dağıtılacak kara katılması dâhil, kullanılmasına dair kararlar alınamaz.
Genel kurulun bağımsız denetim raporu olmadığı halde bu konuda alacağı kararlar yok hükmündedir.”
6-“TAM TASDİK” KAPSAMINDA YAPILAN VERGİ DENETİMİNİN AMACI VE SONUÇLARI
213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 134. Maddesine göre, vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır.
Vergi denetimi kapsamında Yeminli Mali Müşavirlerce yapılmakta olan “Tam Tasdik İncelemesi” mükelleflerin zorunlu olarak yaptırmaları gereken bir denetim değildir. Tam tasdik incelemesine tabi tutulmak mükellefin isteğine bağlıdır.
Ancak Maliye Bakanlığı bazı işlemlerde( vergi istisnası uygulamaları, vergi iadeleri, ÖTV’siz yakıt almak gibi) Yeminli Mali Müşavir Raporu aramaktadır. Kendi isteği ile tam tasdik kapsamına giren mükelleflere bu tür uygulamalarda kolaylık sağlamakta veya ayrıca YMM raporu aramamaktadır. Bunun yanı sıra periyodik vergi incelemelerde tam tasdik yaptırmayan mükellefleri öncelikle incelenmesi gereken riskli mükellefler sınıfında görmektedir.
Görüldüğü gibi bağımsız denetim ile tam tasdik incelemesinin amaçları ve sonuçları birbirinden çok farklılık arz etmektedir.
7-MALİYE BAKANLIĞI’NIN VERGİ UYGULAMASI AÇISINDAN MUHASEBE İLKELERİNİ BELİRLEYİCİ YETKİLERİ DEVAM ETMEKTEDİR
Yeni Türk Ticaret Kanunu TBMM’de görüşülmeye başlandığı tarihte, Maliye Bakanlığı, TMS çerçevesinde tutulan kayıtlara ve çıkarılan mali tablolara göre vergi beyannamelerinde gerekli düzenleyici indirim ve ilavelerin yapılarak vergi matrahına ulaşılmasını prensip olarak kabul etmiş ve hazırlıklarını buna göre yapmayı düşünmüştü.Ancak daha sonra mevzuatta ve denetimdeki gelişmeler, Maliye Bakanlığı bürokrasisinde TMS çerçevesinde defterlerin tutulması ve mali tabloların çıkarılması vergi denetiminin etkinliğini azaltacağı veverginin erozyona uğrayacağı kaygısına yol açması, bunun sonucu olarak da yıllık bütçelerde öngörülen vergi gelirlerine ulaşılamayacağı beklentisi yarattığından Maliye Bakanlığı’na defter tutma, kayıt ve belgeler konusunda vergi uygulamaları açısında belirleyici ve düzenleyici yetkilerine kanun değişikliği yapılarak Vergi Usul Kanununda yer verildi.
8-KAMU GÖZETİMİ MUHASEBE VE DENETİM STANDARTLARI KURUMU’NUN KASIM AYI İÇİNDE YAYINLAMIŞ OLDUĞU DUYURULAR BAĞIMSIZ DENETİMİ KALDIRMADIĞI GİBİ BAĞIMSIZ DENETİM İLE TAM TASDİK DENETİMİ BİRBİRİNİN YERİNE GEÇMEMEKTEDİR.
a)Birinci Duyuru:
Bu duyuruda, 26.8.2014 tarihli Kurul Kararıyla;
-Kamu yararını ilgilendiren kuruluşların (KAYIK) 1/1/2014 tarihi ve sonrasında başlayan hesap dönemlerinde münferit ve konsolidefinansal tabloların Türkiye Muhasebe Standartlarına (TMS) göre hazırlanacağı,
-TMS uygulama kapsamı dışında bırakılan kurum, kuruluş ve işletmelerin ise Kurum tarafından yayınlanacak bir belirleme yapılıncaya kadar Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan 1 Sıra Nolu muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği ekindeki tek Düzen Hesap planının uygulanmasına devam edilmesine karar verilmiştir.
-Ayrıca Kurulca oluşturulan Komisyon, 2013/34 sayılı AB Muhasebe Direktifiyle uyumlu ulusal raporlama çerçevesi oluşturacaktır. Bu Komisyonun oluşturacağı düzenlemeler, TMS’nin cüz’ü sayılacaktır.
Komisyonca ulusal raporlama çerçevesi oluşturuluncaya kadar yürürlükteki mevzuatın yani Maliye Bakanlığınca yayınlanmış olan 1 Sıra nolu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği uygulanmasına devam olunacaktır.
Sonuç olarak Kurulmuş olan “Komisyon” 1 Sıra Nolu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği ile 2013/34 sayılı AB Muhasebe Direktifi arasındaki farklılık ve benzerlikleri belirleyecek olup bu çalışmayı 2015 yılı içinde tamamlamayı planlamaktadır.
Bu çalışma tamamlanıp “Yerel Finansal Raporlama Çerçevesi” yürürlüğe konuluncaya kadar zorunlu TMS uygulaması kapsamı dışında bırakılan şirketlerin ve kuruluşların Türk Ticaret Kanununa göre finansal tablolarını Maliye Bakanlığı’nca yayınlanan Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğinde yer verilen ilkelere uygun olarak hazırlamaları gerekmektedir. Vergi matrahının tespiti sırasında mükellefler vergi kanunlarına göre gerekli uyarlamaları yapacaktır.
Buna göre, Kurul, zorunlu bağımsız denetime tabi yaklaşık 4.000 kuruluştan 600’e yakın şirketi Türkiye Muhasebe Standartlarını uygulama zorunluluğu getirmiştir. 3400 şirketin ise TMS’nı uygulama zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu şirketlerin finansal tablolarının denetimi, Vergi Usul Kanunu hükümleri ve 1 nolu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği çerçevesinde yapılacaktır. Bu nedenle Vergi Usul Kanunu’nun defter tutma, envanter, mali tablolarındüzenlenmesi, aktifleştirme, karşılıklar, hesaplar, değerleme, saklama ve ibraz yükümlülüklerine uyulacaktır.
Görüldüğü gibi Kamu Gözetimi Muhasebe ve denetim Standartları Kurumu, Maliye Bakanlığı’nın Devlet bütçesinin en önemli kaynağı olan vergi gelirlerinin erozyona uğramasındaki hassasiyetini de dikkate alarak ülkemize uygun ve uluslararası muhasebe standartları ile uyumlu “Yerel Finansal Raporlama Çerçevesi” oluşturulduktan sonra geneli kapsayacak şekilde TMS’nı uygulamayı hedeflemektedir. TMS uygulamasından vazgeçmek gibi bir düşüncesi yoktur.
Bu nedenle vergi uygulamaları açısından “Tam Tasdik Sözleşmesi” imzalamış olan firmalardan Bakanlar kurulu kararıyla “Zorunlu Bağımsız Denetim” kapsamına alınanların tam tasdik raporu düzenlettirmiş olmaları Bağımsız denetime tabi olmaları zorunluluğunu ortadan kaldırmamaktadır, bağımsız denetim raporu, Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yayınlanan denetim standartlarına bağımsız denetçi veya bağımsız denetim kuruluşlarınca düzenlenecektir.
Kısaca bağımsız denetim kalkmadı,
Bağımsız denetim, tam tasdik sözleşmesi kapsamında düzenlenen tam tasdik raporunun yerine geçmemektedir.
Kurul’un Yerel Finansal raporlama Çerçevesi oluşturma çalışmalarının sonuçlanmasından sonra kademeli olarak tüm şirketleri kapsayacak şekilde zorunlu bağımsız denetim uygulamasına geçilmesi ve düzenlenecek bağımsız denetim raporlarının tam tasdik raporu ile amaçlanan hususları da karşılayacak şekilde düzenlenesi uygun olacaktır.
19.11.2014
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.