Torba yasanın bizce en önemli düzenlemesi olan kasa fazlası ve şirketin ortaktan olan alacağının sıfırlanması ile ilgili maddedir.
Bilindiği üzere bu sorun ekonomimizin yapısından dolayı bir çok firmamızda karşılaşılabilecek bir durumdur. Açıktan ödemeler ve ortağın yaşantısını sürdürmek için olan ihtiyaçlarının kar dağıtımı yolu ile değil, şirkete borçlanmak yoluyla çekmiş olması durumunda bu hususla karşılaşılacaktır.
Kasa fazlasının ve ortak cari hesabının 31.12.2013 bilançolarında yüksek bakiye vermesi o firmanın incelemeye seçilme sebeplerinden birisi olması nedeniyle meslek mensupları bu tutarları geçici olarak diğer bazı hesaplara kaydetmektedir.
Gel gelelim aslında kasa fazlası veya ortak cari hesabı olan bu tutarların torba yasada bu şekilde kabul edilmez iken yasadan yaralanma süresi geçtikten sonra herhangi bir müfettiş incelemesinde kesinlikle kasa fazlası veya ortak cari olarak değerlendirileceğidir.
Nasrettin Hoca bir gün iki kilo et alıp sabahtan eve bırakmış. Bırakırken de hanımına akşam geldiğinde bunu pişirip yiyeceklerini söylemiş. Bütün gün akşam yiyeceği etin hayali ile eve gelmiş ve hanımına eti pişirmesini söylemiş. Fakat gündüz acıkan hanımı tüm eti gündüz pişirip yemiş. Akşam Hocaya ne yalan söyleyeceğini düşünürken köşede yerde duran evin cılız kedisini görür görmez: eti kedi yedi , elimden kaptığı gibi hepsini bitirdi , demiş.
Hoca Nasrettin bir yandan kediye bakarken bir yandan da sabah eve bıraktığı etin büyüklüğünü düşünmüş ve: ey hanım kedi bu ise et nerde et bu ise kedi nerde
diye sormuş.
Hocanın durumu şimdi nerdeyse tüm mükelleflerin karşı karşıya kaldığı durumdur. Gelir idaresi esasen kasa fazlası olan bu tutarları gerek Kanun ve gerekse tebliğine göre kasa fazlası kabul etmemekte iken yine aynı Bakanlığın müfettişleri kasa fazlası olarak kabul edecektir. Yani Maliye Bakanlığının bir birim kedi derken diğer birimi et diyecektir.
Gönül isterdiki kanun ve tebliğ tüm şirketler için sıkıntı olan bu hususu kökten halletsin ve desinki her ne kadar diğer hesaplarda da yer alsa esasen bu tarzdaki fazların tamamı bu yasadan faydalanır. Aksi beyanda bulunanların beyanı geçersiz olup bu yasaya göre yapılan %3 ödemeler geri iade edilmeden başvuru reddedilir, denmelidir.
Şimdi konuyu meslektaşlarımız için tüm yönleri ile ele alarak daha detaylı olarak ele alalım:
1-6552 SAYILI KANUN VE YAYINLANAN TEBLİĞ HÜKÜMLERİ
Maliye Bakanlığı, 6552 sayılı torba yasa ile ilgili açıklamaların yer aldığı 27.Eylül 2014 tarihli Resmi Gazete’de 1 No.lu Genel Tebliğ’i yayınladı. Tebliğde, kasa fazlası ve ortaklardan alacaklar tutarını ne şekilde düzeltecekleri konusunda şu açıklamalara yer verildi.
11.Eylül.2014 tarihinde yayınlanan torba yasada,
“Bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 31/12/2013 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan
- Kasa mevcutlarını,
- İşletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını 6552 sayılı Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın son günü olan 31/12/2014 tarihine (bu tarih dahil) kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebileceklerdir
Bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve ortaklardan alacaklar tutarlarını düzeltmek için beyanda bulunan mükellefler, beyan edilen tutarlar üzerinden %3 oranında vergi hesaplayacak ve hesaplanan vergiyi beyanname verme süresi içinde ödeyeceklerdir.
İşletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarının belirlenmesinde, tek düzen hesap planında yer alan "131. Ortaklardan Alacaklar" ve "231. Ortaklardan Alacaklar" toplamından "331. Ortaklara Borçlar" ve "431. Ortaklara Borçlar" toplamının çıkarılması sonucunda kalan net tutar dikkate alınacaktır.
Düzeltmede Esas Alınacak Bilanço
Kanunun 74 üncü maddesi kapsamında beyanda bulunacak mükelleflerin, kurumlar vergisi beyannamesi ekinde vermiş oldukları 31/12/2013 tarihli bilançolarını dikkate almaları gerekmektedir.
Dolayısıyla, mükelleflerin kanuni süresinden sonra verdikleri düzeltme beyannamelerinin ekinde yer alan bilançoları dikkate alınmayacaktır. “ denilmektedir.
Bu açıklamalara göre, binlerce işletme, kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar tutarlarını düzeltmeleri konusunda torba yasada getirilen hükümlerden yararlanamama sonucunu doğurdu.
2-KASA MEVCUDU VE ORTAKLARDAN ALACAKLAR HESABINDA İŞLETMELERDE YAPILAN HATALAR
a) Kasa bakiyesinin yükselme nedenleri;
- Birincisi belgesiz harcamalar,
-Diğeri ise ortağın şirketten devamlı para çekmesidir.
b) Şirketler Neden Kar Dağıtımı Yoluna Gitmiyor?
Dağıtılan karlarda %15 stopaj uygulamasını fazla bulan işletme sahipleri, şahsi harcamaları için ihtiyaç duydukları parayı, kar dağıtma yoluyla elde etme yerine şirketten para çekme yoluna gitmektedirler. Bu durum ortaklar cari hesabının giderek artmasına neden olmaktadır.
c) Ortağın Kasadan Çekişlerine Adat Yapılmamaktadır.
Kasa hesabında yapılan hataların başında kasa bakiyesi yüksek olan işletmelerde, bu hesaba adat yapılmaması gelmektedir.
d) Ortakların Şahsi Harcamaları Şirket Adına Fatura Ediliyor ve Kanunen Kabul Edilmeyen Giderlere Atılıyor.
Şirket ortakları şahsi ihtiyaçlarının bir kısmını şirket kaynaklarından yapmakta ve bu harcamalar ile ilgili belgeler şirket adına düzenlenmektedir.
Bu tür harcamalar, işletmelerce genelde “689 Diğer Olağandışı Gider ve Zararlar Hesabı” na kaydedilmekte ve bu hesaptaki tutarlar vergi matrahı hesaplanırken Kanunen kabul edilmeyen giderler olarak kurum kazancına dahil edilmekte, böylece sorunun çözüldüğü düşünülmektedir.
Oysa bu harcamalar ortağın şahsi harcamaları olduğundan, 689 nolu hesap yerine “131 Ortaklardan Alacaklar” hesabına kaydedilmesi gerekmektedir. Çünkü bu harcamaların 689 nolu hesaba kaydedilmesi ticari karı azalttığından dağıtılacak kar payını da azaltmaktadır. Dolayısıyla Devlete ödenmesi gereken Gelir (Stopaj) Vergisini azaltarak vergi ziyaına sebebiyet vermektedir.
e) İncelemede Ortaklar Cari Hesabına Adat Yapmayan İşletmelere Matrah Farkı Çıkarıldığından Bundan kaçmak için Ortaklara yapılan ödemeler Sipariş Avans Ödemesi Olarak Gösteriliyor.
Vergi müfettişleri ortaklar cari hesabına adat yapmayan şirketlere yapılan incelemelerde matrah farkı çıkardığından, piyasada şirketlerin çoğu bu durumla karşılaşmamak için yıl sonu yüksek olan kasa bakiyelerini “159 Verilen Sipariş Avansları” veya “195 İş Avansları Hesabı ”veya “135 Personelden Alacaklar” ve “136 Diğer çeşitli Alacaklar ”hesabına kaydetmektedir.
3-“131 ORTAKLARDAN ALACAKLAR HESABI” NIN NİTELİĞİ
Bu hesabın niteliği, işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki, işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarların izlendiği hesaptır. bu hesaba ortaklardan olan senetli ve senetsiz alacakların tümü dahil edilir.
Bu alacak uzun vadeli ise “231 Ortaklardan Alacaklar Hesabı” nda izlenmektedir.
Bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve ortaklardan alacaklar tutarlarını düzeltmek için 6552 sayılı Kanunun 74. Maddesine göre, beyanda bulunan mükellefler, beyan ettikleri tutarlar üzerinden %3 oranında vergi hesaplayacak ve hesaplanan vergiyi beyanname verme süresi içinde ödeyeceklerdir.
6552 sayılı Kanunun uygulamasına ilişkin olarak 27.09.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Tebliğde, %3 oranında vergi hesaplanmasında; İşletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarının belirlenmesinde, tek düzen hesap planında yer alan "131. Ortaklardan Alacaklar" ve "231. Ortaklardan Alacaklar" toplamından "331. Ortaklara Borçlar" ve "431. Ortaklara Borçlar" toplamının çıkarılması sonucunda kalan net tutarın dikkate alınacağı açıklanmıştır.
Bazı işletmeler, işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemler nedeniyle (ödünç verme ve benzeri) ortakların şirketten çekmiş olduğu tutarları, gerçekte ortaklardan alacak niteliğinde olduğu ve 131 ve 231 nolu hesaplarda gösterilmesi gerekirken, yukarıda açıklanan sebeplerle diğer hesaplarda gösterildiği hususunu ileri sürmekte ve 6552 sayılı kanuna göre %3 vergi ödemek suretiyle Kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar tutarlarını düzeltmek istemektedir.
Bunu da vergide gerçek durum esastır, bu alacaklar, her ne kadar 131 ve 231 hesaplarda gösterilmese de işletmenin esas faaliyet konusu dışında olan ortaklardan alacak niteliğinde olduğu bu nedenle beyan edilirken gerçek durumun esas alınması gerektiğini ileri sürmektedirler.
Ancak bu işletmelerin 6552 sayılı kanunun 74. Maddesinden yararlanmaları bizce mümkün değildir. Çünkü Maliye Bakanlığı yayınlamış olduğu genel tebliğ de hangi hesaplarda gösterilen tutarların beyan edileceğini hesap ismi belirterek açıklamış olduğundan görüşü nettir. Bu durumda olan işletmeler kendi kazdıkları çukura düşmüşlerdir, anılan madde hükmünden yararlanamayacaklardır.
4-AF YASASINDAN YARARLANAMAYAN BU MÜKELLEF BİR VERGİ İNCELEMESİNE TABİ OLMASI DURUMDA ORTAYA ÇIKACAK ÇELİŞKİLİ DURUM
6552 sayılı torba yasanın 74.maddesinin 1.fıkrasının c bendinde ‘’… Bu fıkra uyarınca beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmaz.’’ Hükmü yer almaktadır.
Maliye Bakanlığınca yayınlanan ve bu madde ile ilgili açıklamalara da yer verilen 1 nolu tebliğin II. Bölümünün 5.3 fıkrasında ‘’ Kurumlar vergisi mükelleflerince 6552 sayılı Kanunun 74 üncü maddesi hükmü uyarınca yapılan beyanla ilgili olarak, söz konusu tutarların ortaklara dağıtılıp dağıtılmadığına bakılmaksızın kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisine yönelik ilave bir tarhiyat yapılmayacaktır.’’ şeklinde açıklama yapılmıştır.
Tebliğdeki bu ifadeden 74.maddenin ‘’ … Bu fıkra uyarınca beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmaz.’’ Hükmünün sadece kâr dağıtımında uygulanan %15 vergi tevkifatıyla ilgili bir ilave tarhiyatın yapılmayacağına yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda Bakanlığın bu yorumunu esas aldığımızda kar dağıtımına bağlı stopaj dışında mükellef nezdinde yapılacak incelemede beyan edilen bu tutarlar açısından örtülü kazanç dağıtımı eleştirisine bağlı olarak Kurumlar Vergisi ve Katma Değer Vergisi tarhiyatının yapılabileceği şeklinde bir sonuca varmak mümkündür.
Bu nedenle aşağıdaki açıklamalarımız bu esas çerçevesinde ele alınmıştır.
Ortakların kasa çekişlerini, 131 ve 231 hesaplarda göstermeyen ve bu nedenle af yasasının kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar tutarlarını %3 vergi ödemek suretiyle düzeltme imkânından mahrum kalan bir işletme, vergi müfettişi tarafından incelemeye alındığında şu durum ortaya çıkacak.
Vergi müfettişi incelemede görünen değil gerçek durumu esas alacağından, 131 ve 231 hesaplarda gösterilmeyen kasa çekişlerini, gerçek durumlarıyla yani Kurumlar Vergisi Kanununun 13. Maddesindeki “Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı” hükümlerine göre değerlendirecektir. Bu değerleme sonucu şirkete matrah farkı çıkararak vergi tarhiyatı yapılacaktır.
Denetim Turkey tarafından 2014 Haziran ayı içerisinde yayınlanan (Dr. Hayrullah DOĞAN-YMM ile Yüksel YAVUZ-YMM) ‘’ÖRNEKLERLE VERGİ İNCELEMELERİ’’ kitabının 12.3.13 bölümünde de açıklandığı üzere ortakların işletmede kasa çekişlerine yapılmayan adat faizi tutarı;
- Kurumlar Vergisi Yönünden, transfer fiyatlandırması yolu ile örtülü olarak dağıtılan kazanç olarak kurumlar vergisi matrahına eklenmesi gerektiği,
- Gelir Vergisi Kanunun 94.maddesinin 6/b-i bendi gereğince ortaklara dağıtılmış kar payı olarak % 15 vergi kesintisi yapılması gerektiği,
- Katma Değer Vergisi Kanunun 1.maddesi uyarınca, kurumun ticari faaliyet kapsamında ortağına vermiş olduğu finansman hizmetin genel oranda (% 18) KDV ye tabi tutulması gerektiği,
- 213 sayılı Vergi Usul kanunun 353/1.maddesine göre, verilmiş olan bu finansman hizmetine ilişkin vergi usul kanunundaki geçerli belgenin düzenlenmemiş olması nedeniyle özel usulsüzlük cezası kesilmesi gerektiği,
İfade edilmiştir.
Vergi Müfettişinin bu görüşlerini esas aldığımızda bu mükellefin 6552 sayılı kanunun 74.maddesindeki kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar tutarlarının % 3 vergi ödeme suretiyle kayıtlarını düzeltme imkânından yararlanması gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır.
Ancak kanunda kasa ve ortaklardan alacaklar ile ilgili beyanname verilebilmesi için 31.12.2014 tarihi sonuna kadar ilgili vergi dairesi müdürlüğüne başvurması gerekmektedir. Bu tarihten sonra düzeltme yapılması mümkün olmayacaktır.
Mükellefin kendisi gerçek durumu esas alarak % 3 vergi ödemek suretiyle beyanda bulunması halinde ise incelemede bulunan vergi tarhiyatlarına ilave olarak fazladan % 3 vergi ödemiş olacaktır. Çünkü ödenen bu tutarların geri iadesi kanunda önlenmiştir.
Bize göre 6552 sayılı kanunun 74.maddesinde yer alan ‘’ … Bu fıkra uyarınca beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmaz.’’ hükmünün bu kanuna göre beyan edilen ve %3 vergi ödenen kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar tutarı üzerinden kar dağıtımına bağlı gelir vergisi stopajının (%15) yanı sıra beyanda bulunan kurum hakkında kurumlar vergisi ve katma değer vergisi tarhiyatlarının da yapılmasının mümkün olmadığı şeklinde yorumlanması gerektiği düşünülmektedir.
5- GERÇEK DURUMA GÖRE BEYANNAME VERMEK İSTEYEN MÜKELLEFLERE BU HAKKIN TANINMASI
Maliye Bakanlığınca yayınlanan 1 nolu tebliğin Kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklarla ilgili açıklamaların yer aldığı II. bölümünün 5.3 ve 5.4 bölümlerinde;
‘’ Kurumlar vergisi mükelleflerince 6552 sayılı Kanunun 74 üncü maddesi hükmü uyarınca yapılan beyanla ilgili olarak, söz konusu tutarların ortaklara dağıtılıp dağıtılmadığına bakılmaksızın kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisine yönelik ilave bir tarhiyat yapılmayacaktır.’’
‘’Bu kapsama giren düzeltme işlemleri nedeniyle vergi dairelerince yapılacak ek tarhiyatlar için herhangi bir ceza veya faiz aranmayacaktır.’’
denilmektedir.
Tebliğde yapılan bu açıklamalara göre kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar ile ilgili % 3 vergi ödemek suretiyle bildirimde bulunan bir kurumlar vergisi mükellefi hakkında daha sonra yapılacak bir vergi incelemesinde vergi müfettişi ortaklarca kasadan çekilen tutarlarla ilgili olarak hesaplanmayan adat faizini örtülü kazanç dağıtımı sayacak ancak 6552 sayılı kanun gereğince % 15 stopaj talep etmeyecektir.
Öte yandan 6552 sayılı kanunda, örtülü dağıtıldığı tespit edilen bu kazanç nedeniyle kurum hakkında kurumlar vergisi ve katma değer vergisi yönünden tarhiyat yapılmasına engel bir hüküm bulunmadığından bu mükellefe kurumlar vergisi ve kdv tarhiyatı yapılabilecektir.
Bu nedenlerle gerçek duruma göre 6552 sayılı kanun kapsamında mükellefin % 3 vergi ödemek suretiyle beyanname vermesinde hazine açısından bir vergi kaybına yol açılmamaktadır. Ayrıca mükellef % 3 ilave bir vergide ödemiş olmaktadır.
Bu itibarla gerçek durumu açıklayan bir yazı ile birlikte af yasasından yararlanmak isteyen mükelleflere engel olunmaması gerektiği düşünülmektedir. Mükellef bu durumunu vergi dairesinin bilgisine sunduğundan zamanaşımı süresi içerisinde istenildiği an bu mükellef hakkında vergi incelemesi yapılabilecektir.
Bu mükelleflerin engellenmesi maliyeye bir yarar sağlamayacaktır. Vergilendirmede gerçek durum esas olduğuna göre Maliye bu gerçekliğin tamamını kavramalı ve buna tek bir şekilde ET diyebilmelidir.
01.10.2014
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.