2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28. Maddesinin birinci fıkrasında, Danıştay, Bölge İdare Mahkemeleri, İdare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin verilen kararların İdareye tebliğinden itibaren en geç 30 gün içinde İdarenin bu kararlara uyarak gerekli işlemleri yapması gerekir.
Aynı fıkranın son cümlesinde ise "Ancak, haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar hakkında, bu kararların kesinleşmesinden sonra idarece işlem tesis edilir." Hükmü yer almaktadır. Bu hükme göre, haciz veya ihtiyati haciz ile ilgili uygulamalara karşı açılan davalarda, vergi mahkemelerinde mükellef lehine karar verilip İdarenin uyguladığı haciz veya ihtiyati haciz işlemlerinin iptaline veya bu işlemler için yürütmeyi durdurma kararı verilmiş olsa dahi, verilen kararların temyiz aşamalarından yani Danıştay veya Danıştay Dava Daireleri Kurulu’ndan geçip bu temyiz kararlarının idareye tebliğ edildiği tarihe kadar(Nihai kesinleşme safhası) İdare, daha önce başlamış olduğu haciz veya ihtiyati haciz uygulamalarına devam edebilmektedir.
22.11.2013 tarihli ve 28829 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 10/7/2013 tarihli ve E. No:2012/107, K. No:2013/90 sayılı kararı ile İdari Yargılama Usulü Kanununun 28 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasının söz konusu son cümlesinin iptaline karar verilmiş ve bu karar Resmi Gazete ’de yayınlandığı 22.11.2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Anayasanın 153 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında, Anayasa Mahkemesi’nce iptaline karar verilen Kanun hükümleri, iptal kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkacağı hükme bağlandığından, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28/1 fıkrasında yer alan ve Anayasa Mahkemesince iptal edilen söz konusu hüküm 22.11.2013 tarihinde yürürlükten kalkmıştır.
Bu durumda; iptal edilen bu hükme göre idarenin bu tarihten sonra uygulama yapması mümkün değildir.
Dolayısıyla, mükellefler hakkında Vergi Dairelerince yapılmış olan haciz veya ihtiyati haciz uygulamalarına karşı mükellefin dava açmış olması ve mahkemelerce bu işlemlerin iptaline veya yürütmeyi durdurma kararları verilmiş olması halinde;
Vergi Dairesi, nihai kararın kesinleşmesini (Temyizin sonuçlanmasını) beklemeyecek, Vergi mahkemesince verilen iptal veya yürütmeyi durdurma kararının gereğini yerine getirecektir. Başka bir ifade ile haciz varakasına dayanarak vergi dairesince gerçekleştirilen bir haciz veya ihtiyati haciz uygulamasına karşı mükellef tarafından açılan davada vergi mahkemesi, bu işlemi iptal etmiş ise; vergi dairesi, vergi mahkemesi kararının idareye tebliğinden itibaren en geç 30 gün içinde verilen mahkeme kararının gereğini yerine getirmelidir. Kararı uygulamayan ve eyleme devam eden vergi dairesi müdürü aleyhine tazminat davası açılabilecektir.
Haciz veya ihtiyati haciz uygulamalarının iptali veya yürütmenin durdurulmasına ilişkin 22.11.2013 tarihinden önce verilen ve idareye tebliğ edilmiş bulunan vergi mahkemesi kararlarının gereğinin yerine getirilmesi için itiraz ve temyiz süresinin geçirilmesi ya da kanun yolu başvurularının reddi suretiyle kesin hüküm alması durumu beklenmeyecek, söz konusu Anayasa Mahkemesi Kararının yayınlandığı tarihi takip eden 30 gün içinde yani 22.12.2013 tarihine kadar vergi mahkemesinin iptal kararı hükmü yerine getirilecektir. Bu nedenle Vergi Daireleri bu tarihi geçirmemeye dikkat etmelidir.
Örnek:(A) Vergi Dairesi, 22.11.2013 tarihinden önce haciz varakasına dayanarak mükellefin otomobiline haciz işlemi uygulamış ve satış kararı almıştır. Satış işlemine karşı mükellef vergi mahkemesine dava açmış ve mahkeme mükellef lehine karar vererek satış işlemi için yürütmeyi durdurma kararı vermiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı yayınlanmamış olsaydı, vergi idaresi, mahkeme kararı kesinleşmemiş olduğundan satış işlemine, mahkeme kararının temyizden geçip kesinleştiği tarihe devam edilebilecekti.
Anayasa Mahkemesinin anılan kararı ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28. Maddesinin birinci fıkrasının son fıkrasında yer alan hüküm iptal edilmiş olduğundan vergi dairesi, mahkeme kararının gereğini 30 gün içinde yerine getirmek zorunda olup, haciz altına alınan otomobilin satışına ilişkin işlemi uygulamayacaktır.
Anayasa Mahkemesi kararının Resmi Gazetede yayımlandığı tarihten(22.11.2013) önce verilmiş ve Anayasa Mahkemesi kararının yayımlandığı tarihten sonra da hala yerine getirilmesi mümkün olan bir mahkeme kararının (yürütmeyi durdurma veya iptal kararı) bulunması halinde, Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni hukuksal durum dikkate alınarak işlem yapılması, yani vergi mahkemesi kararının gereğinin yapılması gerekmektedir.
19.12.2013
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.