Tasarıyı Hazırlayan Maliye İdarisini Kutlamak Gerekir
Gelir Vergisi Kanunu’na göre, Basit usulde vergilendirilmekte iken hadleri aşmak veya sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanan mükellefler,hiçbir şekilde basit usule dönememektedir. Bu durum yıllardır vergi sistemimizin kanayan bir yarasıdır. Bu hükmün değiştirilmemesi için maliye idaresi şiddetle direnç göstermiştir. Hazırlanan tasarı ile bu haksızlık giderilmektedir. Bu nedenle yaklaşık 850.000 esnafımızı ilgilendiren butasarıyı hazırlayan vergi idaresini bu anlayışlı tutumlarından ötürü kutlamak gerekir.
Tasarının hükümleri aşağıda örneklerle açıklanmaktadır.
1-Basit Usule Tabi Olmanın Şartlarının Kaybedilmesi:
a)Gelir Vergisi Kanunu’nun Esnaf Muaflığı İle İlgili Hükümleri
Tasarının 7 inci maddesiyle Gelir Vergisi Kanununun 46 ıncı maddesine göre basit usule tabi olmanın şartlarını takvim yılı içinde kaybedenlerle ilgili düzenleme yapılmıştır. Kanunun bu hükümleri yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir.
Mevcut Gelir Vergisi Kanunu’na göre, herhangi bir şekilde gerçek usulde vergilendirilecek olanlar ile halen gerçek usulde vergilendirilen mükellefler, bir daha hiçbir şekilde basit usule dönememektedirler. Bu kişilerin aynı türden iş yapan eş ve çocukları da bu faaliyetleri nedeniyle basit usulden yararlanmamaktadır.
Bu maddede geçen çocuk tabiri, mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan 18 yaşını ve tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış çocukları ifade etmektedir.
b)Tasarıda Esnaf Muaflığı İle İlgili Düzenlemeler
Tasarı ile getirilen düzenlemeye göre;
1-Gerçek usule tabi olup iş hacmi arka arkaya iki yıl hadlerin altında kalması
Gerçek usulde vergilenen ve Kanunun 47 inci maddesindeki genel şartları taşıyan bir mükellefin, arka arkaya iki hesap dönemindeki iş hacmi (alış ve satış tutarı toplamı) Kanunun 48 inci maddesindeki hadlerin altında kalması halinde, bağlı oldukları vergi dairesine yazılı başvurarak bu şartların gerçekleştiği yılı takip eden yıldan itibaren basit usule dönebileceklerdir.
Tasarı ile Gelir Vergisi Kanunu’na eklenmesi öngörülen geçici 80 inci madde ile iki yılık sürenin 1.1.2012 tarihinden itibaren başlaması öngörülmüştür.
Örnek: Gelir Vergisi Kanunu’nun 47 inci maddesindeki genel şartları (Kendi işinde fiilen çalışmak, işyeri kira bedelinin kanunda belirlenen tutarı aşmaması, ticari, zirai ve mesleki faaliyeti dolasıyla gerçek usulde gelir vergisine tabi olmamak) taşıyan bir gelir vergisi mükellefinin, 2012 ve 2013 yıllarında iş hacmi (mal ve hizmet alış ve satış tutarı) Kanunun 48 inci maddesine göre uygulanan hadlerin altında kalmış ise bu mükellef 2013 yıllı bitmeden önce bağlı olduğu vergi dairesine yazılı başvurarak basit usule geçmek için talepte bulunursa, 2014 takvim yılından itibaren kazancı basit usulde belirlenecektir.
2-Mükellefin işyerini eş veya çocuğuna devretmesi
Mevcut kanun hükümlerine göre, gerçek usulde vergilendirilen mükellefin, işyerini eşine veya çocuklarına devretmesi halinde eş ve çocuklar da basit usulden hiçbir şekilde yararlanamamaktadırlar.
Öteden beri gerçek usulde vergilendirilmekte olan gelir vergisi mükellefinin, mevcut işini eşine veya küçük çocuklarına veya her ikisine devretmesi halinde, bu işyerini çalıştıran eş ve çocukların basit usule geçme talebinde bulunmaları halinde, Öncelikle eş ve çocukların basit usule tabi olmanın genel şartlarını taşıyıp taşımadıklarına bakılacak, bu şartları haiz olmaları halinde, daha sonra geçmiş son iki takvim yılında Kanunun 47 inci maddesindeki alış veya satış hadlerinin aşılıp aşılmadığına bakılacak, aşılmamış ise, işyerini devralan eş veya
Çocuklar izleyen yıldan itibaren basit usulden yararlanabileceklerdir. Arka arkaya iki yılda iş hacminin hadleri geçip geçmediğinin belirlenmesinde, devir tarihinden önceki sürelerde dikkate alınacaktır.
Kanunun anılan maddesinde “Çocuk” tabiri kullanılmıştır. Maliye Bakanlığının bugüne kadar bu madde ile uygulamalarında çocuk tabiri ile 18 yaşında, tahsilde ise 25 yaşında olan çocukları kastetmektedir. Daha üst yaştaki çocuklar için basit usule tabi olmanın genel ve özel şartlar kendi durumları dikkate alınarak değerlendirilecek, bu şartları taşımaları halinde basit usulden yararlanabilecek devir aldığı iş dolayısıyla daha önce babasının gerçek usulde vergilenmesi kendisini etkilemeyecektir.
ÖRNEK: Ayakkabı tamiri faaliyeti ile iştigal eden ve gerçek usulde gelir vergisine tabi olan mükellef (A), öteden beri işletmekte olduğu bu işyeri dolayısıyla 2012 yılındaki işlem hacmi (Mal ve hizmet alış veya satış tutarı) Gelir Vergisi Kanunu’nun 48 inci maddesindeki hadlerin altında kalmıştır.
Mükellef (A) bu işyerini 31.Aralık.2012 tarihi itibariyle 17 yaşındaki çocuğuna devretmiş bulunmaktadır.
Çocuk, 2013 takvim yılında Gelir Vergisi Kanununun 47 inci maddesindeki basit usule tabi olmanın genel şartlarına haiz olması ve devraldığı işyerindeki 2013 takvim yılı iş hacminin Kanunun 48 inci maddesinde yıllık alış ve satış hadlerinin altında olması halinde, yıl bitmeden bağlı bulunulan vergi dairesine başvurulması şartıyla 1.Ocak.2014 tarihinden itibaren devraldığı bu işyerinden elde ettiği kazancı basit usulde belirlenebilecektir.
İki yıllık sürede şartları taşıyıp taşımadığının tespitinde işyerini kendisine devreden babasının faaliyet gösterdiği süre de dikkate alınmıştır.
3-Sahte veya Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Düzenlenmesi veya Kullanılması
Yürürlükte bulunan Gelir Vergisi Kanunu’nun 46 ıncı maddesinin dördüncü fıkrasında, “Basit usule tabi ticaret erbabından sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği veya kullandığı tespit edilenler, bu hususunkendilerine tebliğ edildiği tarihi takip eden aybaşından itibaren ikinci sınıf tüccarlara ilişkin hükümlere tabi olurlar.” Hükmü yer almaktadır.
Mevcut bu hükme göre, sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği veya kullandığı tespit edilen basit usule tabi bir mükellef, idarenin bu hususu kendisine tebliğ ettiği tarihi takip eden aybaşından itibaren basit usulden yararlanamayacak, ikinci sınıf tacirlere ilişkin hükümlere göre gerçek usulde vergilendirilecektir. Bu mükellef, bir daha esnaf muaflığından yararlanamamaktadır.
Tasarının 7 inci maddesiyle değiştirilen Gelir Vergisi Kanunu’nun 46 ıncımaddesinin altıncı fıkrasında, “Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri tespit edilenler hiçbir suretle basit usulde vergilendirilmezler.” hükmü getirilmiştir.
Tasarının incelenmesinde yürürlükte olan hükmün kaldırıldığına ilişkin bir hükme yer verilmediği görülmüştür. Bu durumda Tasarının bu hükmü de yürürlüğe girdiğinde uygulamada tereddütlere yol açabilecektir. Bu itibarla mevcut hükmün yapılmak istenen düzenlemeyi de kapsayacak şekilde değiştirilmesi uygun olacaktır.
Tasarıda öngörülen hükme göre, sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği tespit edilen mükellef, hiçbir suretle basit usulden yararlanamayacaktır.
Düzenlenmiş olan sahte belgeyi bilerek veya bilmeyerek kullandığı tespit edilen mükellefler ise, yürürlükte olan 46 ıncı maddenin dördüncü fıkrası hükmüne göre, bu hususun kendilerine tebliğ edildiği tarihi takip eden aybaşından itibaren basit usulden yararlanamayacak ikinci sınıf tacirlere ilişkin hükümlere göre vergilendirilecektir.
Ancak tasarının kanunlaşması halinde bu mükelleflere yeniden basit usule dönme şansı doğacaktır. Gerçek usulde vergilendirilen bu mükelleflerden Gelir Vergisi Kanunu’nun 47 inci maddesindeki basit usule tabi olmanın genel şartlarını taşıyanların, arka arkaya iki hesap dönemindeki iş hacmi Kanunun 48 inci maddesindeki alış ve satış hadlerinin altında kalması halinde, vergi dairesine yazılı talepte bulunacaklar ve şartların gerçekleştiği yılı izleyen yıldan itibaren basit usulden yararlanabileceklerdir.
ÖRNEK: Taksi işletmeciliği yapan mükellef (A)’nın 2012 yılının Eylül ayında sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgeyi kullandığı yapılan incelemede belirlenmiştir. Vergi dairesi bu hususu mükellefe Aralık ayında tebliğ etmiştir. Bu mükellef 1.Ocak.2013 tarihinden itibaren basit usulden yararlanamayacaktır.
Tasarı kanunlaşmaz ise bu mükellef bir daha hiçbir şekilde basit usule dönemeyecek gerçek usulde vergilenecektir. Ancak tasarı kanunlaşırsa mükellef, 2013 ve 2014 yıllarındaki iş hacmi, Kanunun 48 inci maddesindeki alış ve satış hadlerinin altında kalması halinde, basit usule tabi olmanın genel şartlarını taşıması ve bağlı olduğu vergi dairesine yazılı başvurmak şartıyla 2015 takvim yılından itibaren basit usule dönebilecektir.
Örnekteki mükellef anılan belgeyi kendisi düzenlemiş olsaydı bir daha basit usule dönmesi mümkün olamayacaktır.
Düzenlenen bu madde hükmü, sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyen mükellefin kendisini kapsamaktadır. Bu şekilde belge düzenleyen mükellefin, işini eşine veya çocuklarına devretmesi halinde, bu işi devralanların basit usule tabi olmanın genel şartlarını taşımaları ve arka arkaya iki yıl Kanunun 48 inci maddesindeki hadlerin altında kalması halinde basit usulden yararlanmaları mümkün olabilecektir.
Burada şu soruyu sorabiliriz işi eş veya çocuklara devreden anne veya babanın başka bir tür işe başlaması halinde bu işi için basit usulden yararlanabilecek mi? Tasarının düzenlenen maddesine göre bu mümkün değil.
4-İşini Terk Eden Mükellefler
Ticari kazancı gerçek usulde tespit edilen mükelleflerin işini terk etmeleri halinde, işin terk edildiği tarihi takip eden yılın başından itibaren iki yıl geçmedikçe ister aynı işe ister başka tür bir işe başlasınlar basit usule dönemeyeceklerdir.
Örnek: Gelir vergisi mükellefi (A) gerçek kişi, terzilik faaliyetinden ötürü gerçek usulde vergilendirilmektedir. 1.Haziran. 2012 tarihinde işi bırakmış ve vergi dairesine işi bırakma bildiriminde bulunmuştur. Mükellef daha sonra 1.Ocak.2015 tarihinde aynı işe yeniden başlaması halinde, gerekli genel ve özel
Şartları taşıması kaydıyla basit usulden yararlanabilecektir. Mükellef, yeniden işe 1.Eylül.2014 tarihinde başlamış olsaydı bu yeni işi dolasıyla basit usulden yararlanamayacak, 2015 yılında gerekli şartları taşıması halinde yararlanabilecektir.
5-Basit Usule Tabi Mükellefin Aynı Yıl İçinde İşi Eşine Veya Çocuğuna Devretmesi
Basit usule tabi olup, basit usule tabi olmanın şartlarını kaybeden mükellefin,izleyen yılda gerçek usulde vergilendirmeye başlamadan önce işi eş veya çocuklarına devretmeleri halinde, işin devredildiği yılı izleyen yılın başından itibaren iki yıl geçmeden aynı veya başka bir tür işe yeniden başlamaları durumunda basit usulden yararlanamazlar. İki yıllık süre dolduktan sonra basit usule dönebilirler.
ÖRNEK: (A) gerçek kişi mükellef, ikinci el otomobil alım-satım faaliyetinde bulunmakta olup basit usulde ticari kazancı belirlenmektedir. 2012 yılı ikinci geçici vergi dönemindeki satışları Gelir vergisi Kanunu’nun 48 inci maddesindeki haddi aşmıştır. Mükellef, Eylül ayı sonu itibariyle işi eşine devretmiştir. Bu durumda işi devralan eş, 2013 ve 2014 yıllarında hadleri aşmaması ve genel şartları taşıması kaydıyla 2015 yılından itibaren basit usule dönebilecektir.
İşi devreden mükellef ise, aynı veya başka bir işe yeniden başlaması halinde, genel şartları taşıması kaydıyla 1.Ocak.2015 tarihinden itibaren basit usulden yararlanabilecektir.
15.05.2012
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.