Kurumlar Vergisi Kanununun “Diğer İndirimler” başlıklı 10 uncu maddesi birinci fıkrasına eklenen (ı) bendi ile kapsama giren kurumların ortaklarının nakit olarak koyacakları sermeyeye, TCMB’sınca en son açıklanan “Bankalarca Açılan TL Ticari Kredilere Uygulanan Ağırlıklı Ortalama Faiz Oranlarının” kıst olarak ve belirlenen oranlarda uygulanması suretiyle bulunacak tutarın, vergi matrahının tespitinde indirim olarak uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Uygulamanın detayları ve nasıl yapılacağına dair Bakanlar Kurulu Kararı ve Maliye Bakanlığı Genel Tebliği yayınlanmıştır.
Kurumların nakit sermaye artırımı yoluyla daha güçlü mali yapıya kavuşturulmasını isteyen devletimiz, alacağı verginin bir kısmından vazgeçerek, işletmelere vergi avantajı ile teşvik vermiştir. Bu teşvik için duyurulan ileriye dönük herhangi bir süre veya miktar (yatırım teşvikliler hariç) sınırlaması yoktur. Ülkemize hayırlı olsun. Uygulama ile ilgili tüm açıklamalar tebliğde teferruatlı olarak yazılmıştır. Burada bunların tekrarı yapılmayacaktır. Ancak şuana kadar hiçbir yerde sözü edilmeyen ama ileride karmaşık bir problem olarak karşımıza çıkacak bir sorun irdelenecektir.
Ortaklarının tümünün eşit oranda nakit sermaye artımına katılması durumunda, sermaye artışı ile sağlanan vergi avantajı ortaklar arasında hisselerine eşit oranda bölüşülecektir. Ancak hayatın normal akışı içinde her zaman her ortağın hissesi oranında nakit sermaye artırımına katılması beklenemez. Bazı ortaklar, sermaye artışına daha az veya hiç katılmak istemeyebilirler. Bu durumda, elde edilecek vergi avantajı teşviki, farklı oran ve tutarlarda artışa katılan veya hiç katılmayan ortaklar ile teşvikin elde edilmesi için nakit sermaye koyan ortaklar arasında nasıl bölüştürülecektir? Konuyu bir örnekle açıklamak gerekirse; Bay A ve Bay B’nin eşit hisseler (% 50) ile bir işletmede ortaklığı olduğunu düşünelim. Son yasal değişikliklerle sağlanan vergi avantajlarından faydalanmak maksadıyla ve şirketin de ihtiyacı olan sermayenin artımına gidilmesine karar verilsin. Bay B, artırıma iştirak etmemiş ve artışın tamamı Bay A’nın koyduğu nakit sermaye ile karşılanmış olsun. Bu yeni durumda, Bay A’nın hissesi % 60’a çıkmış ve Bay B’nin hissesi % 40’a inmiş olsun. Kurumumuz o yıl 100 TL vergi öncesi kar etmiş ve 20 TL Kurumlar Vergisi ödeyerek Vergi Sonrası karı olan 80 TL’yi (yasal karşılıklar ihmal edilmiştir) ortaklarına hisseleri oranında dağıtmış olsaydı, Bay A 48 TL brüt kar payı, Bay B ise 32 TL brüt kar payı almayı hak edecekti. Ancak şirketin akıllı ve bilgili muhasebecisi, nakit sermaye artırımı ile getirilen vergi avantajını da dikkate alarak, tebliğde yazılı hesaplamaları yaptıktan sonra ödenecek kurumlar vergisinin 20 TL değil, 18 TL olacağını hesaplamıştır. Bu durumda, vergi sonrası kar 80 TL değil, 82 TL olacaktır. Ortaklara hisseleri oranında dağıtıldığında Bay A 49,2 TL, Bay B ise 32,8 TL brüt kar payı alacaktır. Böylece, 2 TL’lık vergi avantajının 1,2 TL’sinden ortak Bay A, 0,8 TL’sinden ortak Bay B faydalanmış olacaktır. Ortak Bay A’nın koymuş olduğu nakit sermaye ile sağlanan vergi avantajından sermaye artırımına katılmayarak katkı sağlamamış olan ortak Bay B’de hissesi oranında (% 40) 0,8 TL alarak faydalanmış olacaktır. Oysaki 2 TL’lık vergi avantajı ortak Bay A’nın şirkete getirdiği nakit sermaye nedeniyledir. Buradaki rakamlar örneği basitleştirmek amacı ile küçük verilmiştir. Gerçek hayatta buradaki 0,8 liralar, süre ve miktar sınırlaması da olmaması nedeniyle gerçekte milyonlar edecektir.
Bay A durumunda bulunan basiretli her tacir veya iyi bir mali müşaviri olan her tacir bunu hesaplayıp, farkın kendisine ödenmesini aksi halde sermaye artırımına katılmayacağını öne sürebilir. Talebi makul bulunup, kabul görürse, hissesi oranından farklı kar payı almasının, Sermaye Piyasası Kanununda, Türk Ticaret Kanununda ve Kurumlar Vergisi Kanununda karşılığının bulunması oldukça sancılı olacağa benziyor. Tartışmaları bekleyip göreceğiz.
Verilen bu teşvikin maksadına ulaşabilmesi ve ortaklar arasında ileride oluşabilecek hukuksal sorunların önüne geçilebilmesi için yasal düzenlemenin yapılması gerektiği görüşündeyim.
16.03.2016
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.