Günümüz rekabetçi iş dünyasında, özellikle özel sektör kuruluşlarının sürdürülebilirliğini sağlaması, pazar paylarını koruması ve rekabette öne geçebilmesi büyük ölçüde verimlilik, maliyet kontrolü ve kalite yönetimi gibi önemli faktörlere bağlıdır. Kuruluşlar bu doğrultuda, sürekli olarak maliyetleri azaltma, verimliliği artırma ve kaliteyi iyileştirme çabası içerisindedir. Bu çabaların nihai hedefi ise kârı maksimize etmektir. Bu hedeflere ulaşmak için çeşitli analiz ve yönetim tekniklerinden yararlanılmaktadır.
Bu tekniklerden biri olan fakat ülkemizde pekte bilinmeyen Pareto Analizi, az bir girdinin büyük bir çıktıya neden olduğu düşüncesine dayanan etkili bir yöntemdir.
Pareto Analizi, İtalyan ekonomist Vilfredo Pareto tarafından 1897 yılında geliştirilen ve genellikle 80/20 İlkesi olarak anılan bir yöntemdir. Bu ilkeye göre, sonuçların %80’i nedenlerin sadece %20’sinden kaynaklanmaktadır. Başka bir deyişle, çoğu sonuç, az sayıdaki kritik faktör tarafından belirlenir. Örneğin, bir işletmede üretilen karın %80’i, satılan ürünlerin yalnızca %20’sinden elde ediliyor olabilir.
Pareto analizi, bir sorunun önemli sebeplerini, nispeten daha önemsiz sebeplerden ayırmak için kullanılan bir çubuk diyagramı’dır. Takım çalışmalarında da sıklıkla başvurulan bir yöntemdir.
Bu ilke iş dünyasında, kaynakların daha etkin kullanılmasını sağlamak için rehber olarak kullanılmaktadır. Pareto Analizi, sorunlara veya kararlara yaklaşımda önceliklerin belirlenmesine yardımcı olarak stratejik bir avantaj sunar.
80/20 ilkesi olarak adlandırılan Pareto Analizi’nin temelindeki model 1897 yılında yani 116 yıl önce İtalyan Ekonomisti Vilfredo Pareto/1848-1923 tarafından keşfedildi. Vilfredo Pareto, İngiltere’deki gelir ve servet dağılımını incelediği çalışmalarda, servetin büyük bir kısmının küçük bir nüfus kesimi tarafından kontrol edildiğini fark etti. Örneğin, nüfusun %20’si servetin %80’ine sahipti. Pareto, bu dengesizliği istatistiksel olarak modellemiş ve tahmin edilebilir bir yapıya kavuşturmuştur. Pareto’nun keşfi, başlarda yeterince ilgi görmemiş olsa da, 20. yüzyılın ortalarında George K. Zipf ve Joseph M. Juran gibi isimlerin katkılarıyla tekrar gündeme gelmiştir. Zipf’in “Asgari Çaba İlkesi” ve Juran’ın “Yaşamsal Azınlık Kuralı” olarak tanımladığı yaklaşımlar, Pareto İlkesi’nin farklı alanlarda uygulanabilirliğini ortaya koymuştur. Özellikle Juran’ın kalite yönetimindeki katkıları, Pareto Analizi’nin endüstriyel başarıya dönüşmesini sağlamıştır.
Pareto Analizi, girdilerle çıktılar, nedenlerle sonuçlar ve çabayla ödül arasındaki dengesiz ilişkiyi ortaya koyar. Çoğu durumda, çok sayıda etkisiz faktör yerine az sayıdaki etkili faktöre odaklanmak daha büyük faydalar sağlar. Bu yapı, karar vericilerin daha bilinçli hareket ederek daha az eforla daha yüksek sonuçlar elde etmesini sağlar.
Bu analiz genellikle şu adımlarla gerçekleştirilir:
Pareto Analizi, aşağıdaki amaçlara ulaşmayı hedefler:
Pareto Analizi’nin başlıca yararları şunlardır:
Pareto Analizi birçok alanda uygulanabilir. Örnek verecek olursak,
Pareto Analizi’nin başarısı ilk olarak IBM gibi teknoloji devlerinin uygulamalarıyla görülmüştür. 1960’larda IBM, yazılım performans analizlerinde işletim sisteminin %20’sinin, işlem süresinin %80’ini kullandığını tespit ederek yazılımı optimize etmiştir.
Apple, Microsoft ve Lotus gibi teknoloji firmaları da Pareto İlkesi'ni kullanıcı dostu yazılım tasarımı süreçlerinde uygulayarak geniş kitlelere ulaşmıştır. Özellikle Japonya’da kalite devrimi sürecinde bu yaklaşım oldukça etkili olmuş, daha sonra Avrupa ve Türkiye’deki şirketlerde de benimsenmiştir.
Türkiye’de birçok özel sektör kuruluşu, maliyet kontrolü, verimlilik artışı ve kalite iyileştirmesi hedefiyle Pareto Analizi’ni stratejik bir araç olarak kullanmaktadır.
Pareto Analizi, günümüz şirketleri ve diğer kurum ya da kuruluşların kaynaklarını daha etkin yönetebilmesi, kritik kararları daha isabetli alabilmesi ve maksimum sonuçları minimum çabayla elde edebilmesi için güçlü bir yöntem olarak kullanılabilir. 80/20 İlkesi ise sadece iş dünyasında değil, kişisel yaşamda da uygulanabilirliği yüksek, evrensel bir prensiptir. Bu yaklaşım, günümüz dünyasında da modern yönetim anlayışında stratejik düşüncenin temel taşlarından biri olmaya devam etmektedir.
Özetle Pareto analizi, bir sorunun nedenlerini veya etkilerini belirlemek ve bunlara odaklanarak sorunu çözmek için etkili bir yöntemdir. Bu teknik, sınırlı kaynakları verimli bir şekilde kullanmak için etkin bir şekilde kullanılabilir.
KAYNAKÇA :
-İleri Maliyet Düşürme Teknikleri Kitabı, İbrahim Sevindirici
-mochatouch.com.tr/blog/pareto-analizi
14.04.2025
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.
>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.