Günümüzde Şirketler, yönetim anlayışındaki değişimler, küreselleşme, teknolojik yenilikler, yasal düzenlemeler ve daha birçok etken sayesinde yeni fırsatlarla karşılaşmaya devam ediyorlar. Ancak bu fırsatlarla birlikte önemli riskler de gündeme geliyor. Bu durum, şirketlerin denetim anlayışını tamamen dönüştürmekle birlikte beraberinde gelen riskleri daha etkin bir şekilde yönetmeyi hedefliyor. Artık sadece geçmişe yönelik finansal verilerin incelenmesi yeterli değil yani şirketlerin gelecekte karşılaşabileceği risklerin de öngörülmesi gerekiyor. Bu açıdan baktığımızda, geleneksel denetim yöntemleri şirketlere yeterince güvenilir bilgi sunamaz hale geldiğinden risk yönetimi ve risk odaklı denetim anlayışı son zamanlarda daha fazla ön plana çıkıyor.
Şirketlerin karşı karşıya kalabileceği riskleri tespit etmek, ölçmek ve yönetmek, bu riskleri en aza indirmek için risk odaklı denetim stratejileri geliştirmek kurumsal bir ihtiyaçtan daha öteye geçmelidir. Bütün bu ihtiyaçlar, iç denetimi şirketler için vazgeçilmez bir unsur haline getirmiş durumda olsa da buradan hareketle İç denetim, sadece bir gereklilik değil, aynı zamanda başarılı bir yönetim için bir zorunluluk haline gelmiştir diyebiliriz.
Risk odaklı iç denetim, bir kuruluşun faaliyetlerinden kaynaklanan risklerin belirlenmesi, değerlendirilmesi ve bu risklere odaklanılarak denetim süreçlerinin planlanmasını ifade eder.
Bu yaklaşımda, yüksek risk içeren alanlara öncelik verilerek zaman ve kaynakların etkili olarak kullanımı hedeflenir.
Tarihsel açıdan ele alındığında iç denetim işletmelerde bir izleme işlevi olarak görülmüştür. Örgütsel kontrolün zorunlu bir bileşeni olarak değerlendirilse de işletmenin ana hedeflerine hizmet edeceği de düşünülmüştür. Ancak daha sonra işletmeye değer katacak bir yapı olarak değerlendirilmeye başlanmıştır. İşletme faaliyetlerini inceleyerek bağımsız bir değerleme hizmeti sunmayı görev edinen iç denetim, işletmede oluşturulan kontrolleri yeterlilik ve etkinlik açısından değerlendirip işletme süreçlerine ilişkin riskleri belirleyen ve bu riskleri analiz ederek yönetim süreçlerinin etkinliğini artırmak amacıyla öneriler sunan bir yapıdır.
Uluslararası İç Denetçiler Enstitüsü (IIA) iç denetimi şöyle tanımlamıştır: (Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE), 2022)
“İç denetim, bir kurumun faaliyetlerini geliştirmek ve onlara değer katmak amacını güden bağımsız ve objektif bir güvence ve danışmanlık faaliyetidir.
Risk odaklı İç denetim, kurumun risk yönetim, kontrol ve yönetişim süreçlerinin etkililiğini değerlendirmek ve geliştirmek amacına yönelik sistemli ve disiplinli bir yaklaşım getirerek kurumun amaçlarına ulaşmasına yardımcı olur.” Bu tanımdan anlaşıldığı üzere iç denetimin kurumun faaliyetlerini geliştirmeyi ve ona değer katmayı amaç edinmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
İç denetimin dönemsel olarak gelişimi ve bu faaliyetlerden beklenen faydalar şu şekilde sıralanabilir
• 1950’ler: İşletme varlıklarını korumak.
• 1960’lar: İşletme bilgilerinin güvenliğini denetlemek.
• 1970’ler: Uygunluk denetimleri gerçekleştirmek.
• 1980’ler: İşletmenin etkinliğini denetlemek.
• 1990’lar: İşletme amaçlarının gerçekleşmesini denetlemek
• 2000’ler: Risk odaklı denetimle işletmeye değer katmak.
İç denetim günümüzde tüm dünyada çeşitli alanlarda faaliyet gösteren ve farklı yapısal özellik ve hedefleri olan kuruluşlarda uygulanmaktadır. Ayrıca her ülkenin yasal düzenlemeleri, kültür ve gelenekleri de birbirinden farklıdır. Bu farklılıklar, iç denetim uygulamalarını etkilemektedir. Bu nedenle iç denetim mesleğinin küresel olarak kabul görmesi için uluslararası mesleki standartlar geliştirilmiştir. Geliştirilen standartlar çerçevesinde tüm Dünyada kullanılan iç denetim prosedürleri hazırlanmış olup, farklı kültür ve yapıdaki işletmelerde ortak bir denetim dili kullanılır hale getirilmiştir. İç Denetim; mali denetim, uygunluk denetimi, faaliyet denetimi ve bilgi sistemleri denetimi gibi çeşitli denetim faaliyetlerinden oluşmaktadır. Bu işlev ve kapsam özellikleri ile iç denetim; şirket ve kurumlarda mali raporlama sisteminin güvenilirliği, yasa ve düzenlemelere uygunluk, faaliyetlerin ekonomikliği, etkinliği ve verimliliği, bilgi sistemlerinin güvenliği ve güvenilirliği için vazgeçilmez faaliyetlerden biri olarak kabul edilir. İç denetim, şirket ve kurumlarda hesap verebilirliğin yerleşmesine çok büyük katkı sağlamaktadır. Risklerin önceden tespit edilerek önlem alınması nedeni ile önleyici niteliği bulunmakta ve kurumsal yönetim kalitesini geliştirip kurumsal değeri yükseltmektedir. Pay ve menfaat sahipleri için vazgeçilmez bir güvence kaynağıdır.
Bu yaklaşım, şu temel prensiplere dayanır:
Risk odaklı denetim aşağıdaki amaçlara hizmet eder:
1- Planlama:
2- Risk Analizi:
3- Denetim Planının Oluşturulması:
4-Uygulama:
5- Çözümler:
Risk odaklı denetim, geleneksel denetim yaklaşımlarına kıyasla çeşitli avantajlar sunar:
Her ne kadar etkin bir strateji olsa da risk odaklı denetim uygulamasında birtakım zorluklar yaşanabilir:
Risk odaklı denetim stratejileri, organizasyonların dinamik iş ortamında rekabet avantajı elde etmelerine yardımcı olan önemli bir araçtır. Bu stratejiler, yalnızca mevcut riskleri yönetmekle kalmaz, aynı zamanda gelecekte ortaya çıkabilecek risklere karşı da hazırlıklı olmalarını sağlar. Başarılı bir uygulama için organizasyonun risk bilincini artırması, teknolojiyi etkin bir şekilde entegre etmesi ve denetim süreçlerini sürekli olarak geliştirmesi gereklidir. Bu yaklaşım, yalnızca bir denetim yöntemi değil, aynı zamanda organizasyonların sürdürülebilir bir şekilde büyümelerine destek olan bir yönetim aracıdır. Süreçlerin verimliliği ve etkinliği mali tabloların ve raporlamaların güvenilirliği, hukuki düzenlemelere uygunluk konularında kabul edilebilir üst düzey bir güvence sağlamak için kurum yöneticileri tarafından oluşturulan iç kontrol sistemi, iç denetim faaliyeti ile kontrol edilir. Hile, hata ve suiistimallerin varlık ve gelir kayıplarının önüne geçilmesinde risk odaklı iç denetim ve iç kontrol mekanizmalarının etkinliği önemli rol oynar.
Kısacası verimlilik ve karlılığın güvencesi denetlenebilir olmaktır. Ancak, başarılı bir uygulama için doğru veri toplama, şeffaf işleyiş ve kurumsal adaptasyon her açıdan kritik öneme sahiptir.
KAYNAKÇA :
- Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dönem Projesi İşletme Anabilim Dalı Muhasebe ve Finansman Programı Kadriye İnci GENÇOĞLU
- Risk odaklı iç denetim: Katılım sigortacılığı sektöründe örnek olay incelemesi Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Çidem - Doç. Dr. Mihriban coşkun Arslan
06.01.2025
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.