YAZARLARIMIZ
Harun Açıkgöz
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
harun@mirrorsmmm.com



Bankalara Sunulan Mali Tablolar ve Oran Analizleri

Giriş

Ülke olarak İçinde bulunduğumuz dönemde, Finansal ilişkilerde çok önemli olan Mali Tablolar ve Rasyo Analizlerine yönelik olarak şirketlerimizce dikkate alması gereken finansal ölçütlere açıklık getirmek üzere bu makaleyi yazmaya karar verdim.

Faydalı olması dileği ile,

Bankalar, işletmelere kredi verirken ya da finansal ürünler sunarken, o işletmenin finansal sağlığını ve gelecekteki kredi geri ödeme kapasitesini değerlendirmek zorundadır. Bu değerlendirme sürecinde en önemli araçlardan biri işletmenin mali tablolarıdır. Mali tablolar; bilanço, gelir tablosu ve nakit akış tablosu gibi finansal verilerden oluşur.

Ancak, sadece bu tabloların incelenmesi yeterli değildir. Bu veriler üzerinde yapılan oran analizleri, işletmelerin finansal durumları hakkında doğru olarak okunduğu takdirde, çok daha derin bilgiler sunmaktadır.

Bu yazımda bankaların mali tablo analizinde dikkat ettikleri başlıca oranlar, işletme performansını ölçmek için kullanılan EBIT ve EBITDA gibi kavramlar ile mali tablo analizlerine ilişkin açıklama ve önemlerine değinmeye çalıştım.

1. Mali Tabloların Bankalar İçin Önemi

Bankalar, bir işletmeye kredi veya finansal hizmet sunmadan önce onun mali durumunu anlamak zorundadır. Bu amaçla, işletmeden talep edilen iki ana mali tablo bulunmaktadır.

  • Bilanço: İşletmenin varlıkları, borçları ve öz kaynaklarının dengesini gösterir.
  • Gelir Tablosu: İşletmenin gelir, gider ve net kar/zararını ortaya koyar.

Bankalar, işletmenin bu tablolar üzerinden finansal gücünü ve kredi geri ödeme kapasitesini anlamaya çalışır. Ancak bu tabloların sade bir biçimde incelenmesi yeterli değildir. Bu noktada, mali tablolar üzerinden yapılan oran analizleri, daha detaylı bir finansal görünüm sağlar.

2. Oran Analizleri

Oran analizleri, mali tablolar üzerinde yapılan incelemeler sonucunda ortaya çıkan finansal göstergelerdir. Bu göstergeler, işletmenin likidite durumu, borçlanma düzeyi, karlılığı ve etkinliği hakkında önemli bilgiler sağlar. Bankalar, bu oranlara bakarak kredi taleplerini değerlendirir.

A) Likidite Oranları

Likidite oranları, işletmenin kısa vadeli borçlarını ödeme kabiliyetini ölçer. Bu oranlar, bankalar için bir işletmenin nakit akışı yönetimi açısından kritik önemdedir.

  • Cari Oran (Current Ratio):

İşletmenin kısa vadeli yükümlülüklerini karşılayabilecek dönen varlıklara sahip olup olmadığını gösterir. 1.5-2.0 aralığında bir oran genellikle ideal kabul edilir.

  • Likidite Oranı (Quick Ratio):

Daha sıkı bir ölçüm olan bu oran, işletmenin stokları hariç diğer dönen varlıklarıyla borçlarını ne kadar hızlı ödeyebileceğini gösterir.

B) Karlılık Oranları

Karlılık oranları, işletmenin gelir elde etme kapasitesini ve bu gelirlerin ne kadar karlı olduğunu ölçer. Bankalar, işletmenin karlılığını inceleyerek, sürdürülebilir büyüme potansiyelini anlamaya çalışır.

  • Brüt Kar Marjı (Gross Profit Margin):

İşletmenin satışlardan elde ettiği karı gösterir. Yüksek bir brüt kar marjı, işletmenin ürün veya hizmetlerini maliyetlerin üzerinde bir fiyatla sattığını gösterir.

  • Net Kar Marjı (Net Profit Margin):

İşletmenin satışlardan elde ettiği net karı gösterir. Düşük net kar marjı, maliyetlerin yüksek olduğu veya fiyatlama stratejilerinde sorun olduğunu işaret edebilir.

  • Özsermaye Karlılığı (Return on Equity - ROE):

İşletmenin öz sermayesine göre ne kadar kar elde ettiğini gösterir. Yüksek bir ROE, işletmenin yatırımcılarına değer yarattığını ve sermayesini etkin kullandığını gösterir.

C) Etkinlik Oranları

Etkinlik oranları, işletmenin kaynaklarını ne kadar verimli kullandığını ve faaliyetlerini ne ölçüde etkin yürüttüğünü gösterir.

  • Stok Devir Hızı (Inventory Turnover Ratio):

İşletmenin stoklarını ne kadar hızlı bir şekilde sattığını ve yenilediğini gösterir. Yüksek stok devir hızı, işletmenin stok yönetimini verimli yaptığını gösterir.

  • Alacak Devir Hızı (Receivables Turnover Ratio):

İşletmenin ticari alacaklarını ne kadar hızlı tahsil ettiğini ölçer. Yüksek bir oran, işletmenin alacaklarını etkin bir şekilde yönetebildiğini gösterir.

3. Kaldıraç Oranları

Kaldıraç oranları, işletmenin borç ile öz sermaye arasındaki dengesini gösterir. Kaldıraç oranları, işletmenin borçlanma seviyesini ve finansal riskini anlamak için bankalar tarafından özellikle dikkat edilen göstergelerdir.

A. Borç/Öz Sermaye Oranı (Debt to Equity Ratio)

Bu oran, işletmenin öz sermayesine kıyasla ne kadar borçlandığını gösterir. Yüksek bir borç/öz sermaye oranı, işletmenin borçlanma yoluyla faaliyetlerini finanse ettiğini ve finansal riskinin yüksek olduğunu gösterir.

B. Kaldıraç Oranı (Leverage Ratio):

Bu oran, işletmenin varlıklarının ne kadarının öz kaynakla, ne kadarının borçla finanse edildiğini gösterir. Yüksek bir kaldıraç oranı, işletmenin finansal riskinin arttığını ve olası kriz durumlarında borç ödemelerinde zorluk yaşayabileceğini gösterir.

C. Faiz Karşılama Oranı (Interest Coverage Ratio):

Bu oran, işletmenin faaliyet karının faiz ödemelerini karşılamaya yetip yetmediğini ölçer. Yüksek bir oran, işletmenin faiz yükümlülüklerini rahatlıkla yerine getirebileceğini gösterir.

4. Öz Sermaye Oranları ve Karlılığı

Bankalar, işletmenin öz sermayesini nasıl kullandığına büyük önem verir. Öz sermaye karlılığı, işletmenin öz kaynaklarını ne kadar etkin kullandığını gösteren önemli bir göstergedir.

A. Öz Sermaye Karlılığı (Return on Equity - ROE):

Bu oran, öz sermayeye yapılan yatırımların ne kadar karlı olduğunu gösterir. Bankalar için ROE, işletmenin öz sermaye verimliliğini değerlendirirken kullanılan en kritik göstergelerden biridir. Yüksek bir ROE, işletmenin yatırımcılarına değer yarattığını ve öz sermayesini etkin bir şekilde kullandığını gösterir.

B) Öz Sermaye/Toplam Varlıklar Oranı (Equity to Total Assets Ratio):

Bu oran, işletmenin toplam varlıklarının ne kadarının öz kaynaklarla finanse edildiğini gösterir. Yüksek bir öz sermaye oranı, işletmenin dış borçlanmaya daha az bağımlı olduğunu ve finansal sağlamlığını gösterir.

5. Net İşletme Sermayesi (NİS)

Sadece finans kuruluşları değil işletme sahiplerininde sürekli izlemesi gereken bu veri,bir işletmenin günlük operasyonlarını sürdürebilmesi için ihtiyaç duyduğu kısa vadeli kaynakları gösterir. Bu kavram, işletmenin kısa vadeli borçlarını karşılayacak kadar likit varlığa sahip olup olmadığını belirlemek için kullanılır. Net işletme sermayesi, işletmenin mali sağlığının ve kısa vadeli ödeme gücünün bir göstergesidir.

Net İşletme Sermayesi Formülü:

Net İşletme Sermayesi (NIS) = Dönen Varlıklar- Kısa Vadeli Yükümlülükler

  • Dönen Varlıklar: Nakit, ticari alacaklar, stoklar gibi işletmenin 1 yıl içinde paraya çevirebileceği varlıklardır.
  • Kısa Vadeli Yükümlülükler: 1 yıl içinde ödenmesi gereken borçlar ve yükümlülüklerdir.

Eğer net işletme sermayesi pozitifse, işletme kısa vadeli borçlarını karşılayabilecek durumdadır. Negatifse, işletmenin kısa vadeli borçlarını ödemekte zorlanabileceği anlamına gelir.

6. EBIT ve EBITDA’nın Önemi

A) EBIT (Earnings Before Interest and Taxes)

EBIT, işletmenin faiz ve vergi öncesi karlılığını gösterir. İşletmenin temel faaliyetlerinden ne kadar kar elde ettiğini ölçer. EBIT, bankalar açısından bir işletmenin faaliyet performansını değerlendirmek için kullanılan önemli bir göstergedir.

B) EBITDA (Earnings Before Interest, Taxes, Depreciation, and Amortization)

EBITDA, faiz, vergi, amortisman ve tükenme payları hariç tutulduğunda işletmenin faaliyetlerinden elde ettiği nakit akışını gösterir.

FAVÖK'ün yani EBITDA'nın formüllerinden bazıları şu şekildedir;

EBITDA= Net Kar + Ödenecek Vergi + Faiz Giderleri + Amortisman ve Yıpranma Payı

FAVÖK= Faaliyet Karı + Amortisman veya daha açık haliyle;

FAVÖK= Brüt Kar - Genel Yönetim Giderleri - Pazarlama Giderleri + Amortismanlar

EBITDA, işletmenin operasyonel etkinliğini değerlendirirken önemli bir ölçüttür ve borç ödeme kapasitesini gösterir. Sektörlere göre farklı çarpanlara sahiptir.

Sonuç

Bankalara sunulan mali tabloların analizinde kaldıraç oranları, öz sermaye karlılığı ve diğer oranlar, bankaların kredi değerlendirme süreçlerinde kritik rol oynamaktadır. Bir işletmenin borç/öz sermaye dengesi, karlılığı ve likidite durumu, bankaların ve diğer finans kuruluşlarının kararlarını doğrudan etkilemektedir. Oran analizleri, işletmenin finansal sağlığını ölçmek için en güvenilir araçlardan biridir ve doğru bir şekilde yapılmadığı takdirde ciddi kredi risklerine yol açabilir. Bu nedenle, işletmemize ait mali tabloların titizlikle hazırlanması mümkün olduğunca dipnotlarla desteklenmesi ve oran analizlerinin en doğru şekilde yapılması, bankalarla ve diğer finans kuruluşları ile sürdürülen finansal ilişkilerimizde istenilen başarıyı artıracaktır.

28.10.2024

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM