Günümüz iş dünyasında, şirketlerin finansal performansını değerlendirmek ve stratejik kararlar almak için sağlam verilere dayanmak her zamankinden daha önemlidir. Bu bağlamda, finansal okuryazarlığa sahip yöneticilerin en çok başvurduğu kavramlardan biri EBITDA (Faiz, Vergi, Amortisman ve İtfa Öncesi Kazanç)dır. EBITDA, bir işletmenin operasyonel kârlılığını anlamak ve karşılaştırmak için kritik bir gösterge sunarken, aynı zamanda şirketin temel faaliyetlerinden elde ettiği gelirlerin ne kadar sağlıklı olduğunu ortaya koyar.
Finansal analistler ve yöneticiler, EBITDA’yı kullanarak, farklı sektörlerdeki şirketlerin performansını değerlendirebilir, yatırımların geri dönüşünü analiz edebilir ve rekabet avantajlarını belirleyebilirler. Bu makalede, EBITDA'nın tanımından hesaplama yöntemlerine, sektörel oranlara ve özellikle bankalar ile finansal kurumlar için taşıdığı öneme kadar geniş bir perspektif sunulacaktır. Yöneticiler için finansal karar alma süreçlerinde kritik bir rol oynayan bu kavram, işletmelerin sürdürülebilir büyüme hedeflerine ulaşmalarında önemli bir araç olarak öne çıkmaktadır.
EBITDA, "Earnings Before Interest, Taxes, Depreciation, and Amortization" teriminin kısaltmasıdır. Türkçeye "Faiz, Vergi, Amortisman ve İtfa Öncesi Kazanç" olarak çevrilebilir. EBITDA, bir şirketin operasyonel performansını ve kârlılığını ölçmek için yaygın olarak kullanılan bir finansal göstergedir. İşletmenin esas faaliyetlerinden elde ettiği kazancı, finansal giderler ve amortisman gibi muhasebe uygulamalarından etkilenmeden değerlendirir. Bu nedenle, EBITDA, yatırımcılar ve analistler tarafından şirketin temel iş modelinin ne kadar kârlı olduğunu anlamak için sıkça kullanılır.
EBITDA (Faiz, Vergi, Amortisman ve İtfa Öncesi Kazanç) kavramı, finansal analiz ve değerlendirme süreçlerinde kullanılan bir ölçüt olarak 1980'li yıllarda ortaya çıkmıştır. EBITDA'nın gelişim süreci ve neden ortaya çıktığına dair detaylar,
EBIT, işletmenin faiz ve vergi öncesi karlılığını gösterir. İşletmenin temel faaliyetlerinden ne kadar kar elde ettiğini ölçer. EBIT, bankalar açısından bir işletmenin faaliyet performansını değerlendirmek için kullanılan önemli bir göstergedir.
İşletmelerin kârlılığını analiz etmek için kullanılan EBIT ile EBITDA arasındaki temel fark, EBIT’te amortisman giderleri kârdan indirilirken, EBITDA’da kâra eklenmektedir. Her iki kavramın ortak noktası, kârın sermaye yapısındaki fark dikkate alınmadan vergi öncesi hesaplanmasıdır. Amortismaların hesaplamaya ilave edilmesiyle varlık yapısındaki farklılık da dışlanmış olur. Bu şekilde ulaşılan kârlar genellikle iki amaca yönelik kullanılmaktadır. Birincisi performans ölçümü, ikincisi getiri ve borç ödeme gücünün ölçümüdür. Sermaye yapısındaki farkları göz ardı ettiği için bu kârlar üzerinden hem borç verenler hem de hissedarlar pay alırlar. Bu açıdan EBIT ve EBITDA geniş bir kullanıcı kitlesine hitap eder. Performans ölçümleri genellikle yatırımcılar tarafından işletmelerin borsa performanslarını değerlendirirken ya da şirket birleşmelerinde kullanılır. Getiriler ise temel olarak aktif getirisi, yatırılan sermayenin getirisi, satış marjları gibi oransal parametrelerdir. Borç ödeme gücü oranları ise faiz karşılama oranı ve borç servisi gibi genellikle işletmeye kredi verenlerin başvurdukları oranlardır.
EBITDA, şirketlerin operasyonel kârlılığını ve performansını daha iyi anlamak amacıyla ortaya çıkmış bir kavramdır. Özellikle finansal analiz süreçlerinde, yatırımcılar ve analistler için önemli bir gösterge haline gelmiştir. Şirketlerin gerçek kârlılığını değerlendirmekteki rolü, onu günümüzde de yaygın bir şekilde kullanılan bir finansal ölçüt yapmaktadır.
EBITDA, net gelir ile faiz giderleri, vergi, amortisman ve itfa paylarının eklenmesiyle hesaplanır.
Formül:
EBITDA= Net Kar + Ödenecek Vergi + Faiz Giderleri + Amortisman ve Yıpranma Payı
EBITDA 'nın birkaç önemli avantajı vardır:
EBITDA'nın sektörel bazda karşılaştırılması, her sektörün kendi dinamikleri nedeniyle farklılık gösterir. Örneğin:
Bankalar ve finans kurumları için EBITDA, birkaç şekilde değerlendirilebilir:
EBITDA, şirketlerin operasyonel performansını ölçmek ve karşılaştırmak için önemli bir finansal göstergedir. Sektörlere göre farklılık gösteren oranları ve bankalar için taşıdığı anlam, yatırımcıların, analistlerin ve yöneticilerin finansal kararlar almasına yardımcı olur. Özellikle bankacılık ve finans sektöründe, EBITDA'nın yüksek olması, şirketin sağlıklı bir iş modeli ve güçlü nakit akışı olduğunu gösterir. Bu nedenle, EBITDA, sadece bir finansal gösterge olmanın ötesinde, şirketin genel sağlığı ve gelecekteki potansiyeli hakkında önemli bilgiler sunar.
KAYNAKÇA:
İşletme Akademisi Dergisi
2021, 2 (3): 220-239
DOI:10.26677/TR1010.2021.850
08.10.2024
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.