Gelişmiş ülkelerde üzerinde sıkça durulan fakat ülkemizde son zamanlarda ekonomiye dair sohbetlerde ve özellikle Banka reklamlarında karşımıza yeni yeni çıkan ama iş dünyası ve Muhasebe / Finans sektöründe tam olarak ne anlama geldiği bilinmeyen ‘Sürdürülebilir Finansman Yeşil Yatırım’ üzerine bu makaleyi hazırlamak istedim.
Sürdürülebilirlik, tanım olarak, üretim ve çeşitliliğin devamlılığı sağlanırken insanlığın yaşamının daimî kılınabilmesidir. Gelecek kuşaklara ekonomik, ekolojik ve aynı zamanda sosyal koşulları devam ettirilebilen bir dünya bırakmak anlamına gelmektedir.
Dünya genelinde iklim değişikliği, çevresel kirlilik ve doğal kaynakların tükenmesi gibi sorunlar giderek daha ciddi boyutlara ulaşırken, bu durum iş dünyasını da köklü değişiklikler yapmaya zorlamaktadır.
Eskiden yalnızca kâr amacı güden şirketler, artık faaliyetlerini sürdürülebilirlik çerçevesinde yeniden yapılandırma gereği duyuyorlar.
Bu dönüşümün merkezinde ise yeşil yatırımlar ve sürdürülebilir finansman modelleri yer alıyor.
Sürdürülebilirlik kavramı, sermaye pazarlarında gün geçtikçe belirginleşmekte, yatırım faaliyetleri ve hisse senedi fiyatları için bazı sonuçlar ortaya koymaktadır. Sürdürülebilirlik kavramının sermaye pazarlarında yer almasının en önemli sonuçlarından biri, bu pazarlarda yeni bir yatırım tipi yaratmasıdır. Bu yeni yatırım tipi, sürdürülebilir yatırım olarak adlandırılmaktadır. Sürdürülebilir yatırım, geleneksel yatırım faaliyetlerine çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim (Environmental, Social and Governance, ESG) faktörlerini dâhil etmeyi amaçlamaktadır (Cunha ve Samanez, 2013: 19-20). Diğer bir deyişle sürdürülebilir yatırımlar, yatırım kararlarına sosyal, çevresel ve etik düşüncelerini ilave eden bir yatırım sürecidir. Bu tür yatırımlar, geleneksel yatırımların aksine çevre, sosyal, kurumsal yönetim ya da etik kriterlere dayanan varlıkları seçmek ya da seçmemek için bir dizi çalışmayı içermektedir (Renneboog, Horst ve Zhang, 2008: 1723)
Sürdürülebilir finansman, yalnızca çevreyi korumakla sınırlı kalmıyor; aynı zamanda şirketlerin uzun vadeli finansal performansını da güvence altına almayı hedefliyor. Bu çerçevede yeşil yatırımlar, şirketlerin çevresel etkilerini minimize ederken, gelecekteki ekonomik büyümelerine de katkı sağlıyor.
Örneğin, yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımlar hem karbon ayak izini azaltıyor hem de enerji maliyetlerinde önemli bir düşüşe yol açıyor.
Sürdürülebilirlik artık yalnızca çevreci bir trend değil; küresel rekabetin şekillendiği yeni bir paradigma olmuştur. Tüketiciler, yatırımcılar ve devletler, çevresel ve sosyal sorumluluklarını yerine getiren şirketlere daha fazla ilgi göstermektedir. Bu da sürdürülebilir finansmanın şirketler için yalnızca bir tercih değil, aynı zamanda bir gereklilik olduğunu ortaya koyuyor. Bu bağlamda, sürdürülebilir finansman modelleri, şirketlerin hem sosyal sorumluluklarını yerine getirmelerine hem de kârlılıklarını artırmalarına olanak tanıyan önemli bir araç haline geliyor.
Türkiye’de ve özellikle Borsa İstanbul şirketleri arasında sürdürülebilirlik konusundaki anlayış, bilgi ve uygulamaların artması amacıyla Borsa İstanbul’da işlem gören ve kurumsal sürdürülebilirlik performansları üst seviyede olan şirketlerin paylarının yer aldığı BIST Sürdürülebilirlik ve BIST Sürdürülebilirlik 25 endeksleri oluşturulmuştur.
Bu makalemde, şirketlerin neden sürdürülebilir finansman modellerine ve yeşil yatırımlara yönelmesi gerektiği, bu yatırımların sağlayacağı avantajlar ve öne çıkan sürdürülebilir finansman ürünleri üzerine kapsamlı bir inceleme yapmaya çalışacağım.
Şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olabilecek birçok farklı sürdürülebilir finansman ürünü bulunuyor.
İşte bazıları:
Yeşil finansman araçlarının taşıması gereken özelliklerin belirlenmesi suretiyle yapılacak standardizasyon çalışmaları karmaşayı giderirken, piyasada bu araçlara ilişkin şeffaflığın artmasına neden olacaktır. Bu noktada, işletmelere devletlere ve hatta uluslararası örgütlere de sorumluluklar düşmektedir. Yeşil tahvil piyasasını geliştirmek adına mevzuat ve standartlar geliştirilmeli, vergisel teşvikler sağlanmalı, piyasadaki risk algısı ve maliyetler azaltılmalıdır. Bu nedenle, kamu ve özel sektörün birlikte, iş birliği halinde yeşil dönüşümü gerçekleştirmesi gerekir. Yeşil finansman araçlarının gelişimi için hükümetler vergi avantajları, sübvansiyonlar ve teşvikler verirken, finansal kuruluşlar, garantiler vererek risk azaltıcı borçlanma araçlarının ihracını teşvik edebilirler. Ayrıca, kredi derecelendirme kuruluşları yeşil tahvili ihraç eden birimin itibarını yansıtacak şekilde derecelendirme yapabilir, bu ülkeler yakından izlenebilir. Yeşil finans kavramına ilişkin değerlendirme sistemi yeterince gelişmemiştir, piyasa altyapısı yeterince gelişmemiştir, yeşil tahvillerin uzun vadeli olduğu düşünüldüğünde olası riskler nedeniyle yatırımcıların bu tür yatırımlara ilgi duyması güçtür. Yeşil finansman araçlarının yakından takibi için yeşil tahvillere yönelik endekslerin hesaplanması, yeşil tahvillerin performanslarının yakından izlenebilmesi önemlidir. Karbon salımlarını azaltmak için devlet vergi koyarak belli limitin altında karbon salımı yapılmasını özendirir ve karbon salımı sertifikası oluşturarak bunun piyasada fiyatlanmasını zorunlu tutabilir.
Sürdürülebilirlik, günümüz iş dünyasında yalnızca bir çevre sorumluluğu değil, aynı zamanda uzun vadeli başarı ve rekabet avantajı sağlayan stratejik bir gereklilik haline gelmiştir. Yeşil yatırımlar ve sürdürülebilir finansman modelleri, şirketlerin bu değişen dünyada kendilerini konumlandırmalarına yardımcı olan önemli araçlardır. Şirketler, enerji verimliliğinden yenilenebilir enerjiye, temiz ulaşım çözümlerinden biyoçeşitliliğin korunmasına kadar geniş bir yelpazede çevre dostu projelere yatırım yaparak hem gezegenin korunmasına katkıda bulunabilir hem de maliyet tasarrufları ve yeni iş fırsatları yaratabilirler.
Ayrıca, sürdürülebilirlik adımlarını atan şirketler, giderek artan yatırımcı ilgisi ve devlet teşvikleri sayesinde finansman kaynaklarına daha kolay erişim sağlayabilir. Çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) kriterlerine uygun hareket eden firmalar hem yatırımcılar hem de tüketiciler nezdinde daha cazip hale gelmektedir. Bu durum, şirketlerin yalnızca bugünün değil, geleceğin iş dünyasında da ayakta kalmalarını sağlamaktadır.
Sonuç olarak, sürdürülebilir finansman, yalnızca çevreye olan sorumluluğu yerine getirmekle kalmıyor; aynı zamanda şirketlerin uzun vadede finansal performanslarını güçlendirmelerine olanak tanıyor. Yeşil yatırımlar, şirketlere yeni fırsatlar sunarken, çevresel risklerin minimize edilmesine ve toplumsal fayda sağlanmasına önemli düzeyde katkıda bulunuyor.
Tüm bu nedenlerle, sürdürülebilir finansman modelleri, gelecekteki büyüme ve kârlılık için vazgeçilmez bir strateji olarak ülkemiz şirketleri ve iş adamları açısından da dikkatle değerlendirilmeli bu konu üzerine daha fazla konferans seminer ve farkındalık programları yapılmalıdır.
KAYNAKÇA:
-Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İİBF Dergisi Nisan 2020, C. 15, S. 1, 81 – 94. 81 Sürdürülebilirliğin Firma Performansına Etkisi: Borsa İstanbul’da Bir Araştırma
-https://borsaistanbul.com/tr
-https://www.anadolubank.com.tr/surdurulebilirlik-kitabı
02.10.2024
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.