YAZARLARIMIZ
Harun Açıkgöz
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
harun@mirrorsmmm.com



Aile Anayasası ve Kurumsallaşma Süreci

Giriş

Türkiye'deki şirketlerin büyük bir kısmı aile işletmesidir. Bu şirketler, genellikle güçlü aile bağları ve uzun vadeli vizyonları ile tanınmışlardır. Ancak, büyüme ve gelişme sürecinde karşılaştıkları zorluklar, kurumsallaşma ihtiyacını öne çıkarmaktadır.

Aile şirketlerinin sürdürülebilirliği ve uzun vadeli başarısı için kurumsallaşma süreci ve yönetimi büyük önem taşımaktadır. Bu şirketlerin sürdürülebilirliği ve uzun vadeli başarısı, aile üyeleri arasında uyum ve iş birliğine dayalı bir yönetim anlayışını gerektirir. Bu bağlamda, aile anayasası ve ilgili kanunlar, aile şirketlerinin sağlıklı bir şekilde yönetilmesi ve gelecek nesillere aktarılması için kritik öneme sahiptir.

Tamda bu aşamada Aile Anayasası devreye girmektedir.

Dünyada aile anayasası ilk olarak İsviçre'de kullanıma geçmiştir. İsviçre'de aile şirketlerinin sürdürülebilirliğini ve devamlılığını sağlamak amacıyla geliştirilen bu uygulama, aile üyeleri arasında uyumu ve işin geleceğini güvence altına almayı hedefleyen bir kültür aktarımı haline gelmiştir.

Aile anayasası kısaca aile içi ilişkilerin düzenlenmesi, yönetim ve mülkiyet yapısının belirlenmesi gibi konuları kapsayan yazılı bir belgedir.

Dolayısıyla kurumsallaşmaya ailenin kendinden başlaması ve bu süreç boyunca aile üyelerinin bazı unsurlardan vazgeçmesi kısaca fedakârlık ta bulunması gerekmektedir.

Kurumsallaşmak isteyen aile şirketlerinde öncelikli olarak yapılması gerekli olan bazı adımları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz

  •  Aile anayasasının hazırlanması,
  •  Yönetim kurulunun oluşturulması,
  •  Devir planlamasının yapılması,
  •  Aile meclisinin kurulması,
  •  Aile içinde çatışma yönetimi.

Aile şirketleri aile üyelerinden biri (genellikle en büyük olan) veya birkaçı tarafından yönetilen şirketler olduklarından, ön planda aile üyeleri arasındaki hiyerarşik yapı bulunur ve şirket bünyesinde çalışan aile bireylerinin uymaları gereken kurallar yazılı metinler hâline getirilmez. Bu durum küçük ölçekli şirketlerde hızlı karar verme yeteneği kazandırdığı ve sektörel rakipleri karşısında avantaj sağladığı için genellikle göz ardı edilir. Ancak şirketin büyümesi sonucunda organizasyon şeklinde gerçekleşen değişim, aile üyeleri arasında çatışmaların ortaya çıkmasına neden olur. Bu nedenle şirket bünyesinde bir aile anayasası oluşturulması ortaya çıkan sorunların aşılmasını sağlayabilmektedir.

Aile Anayasasının önemini biraz daha açalım

Birçok aile şirketi, kurulduğu ilk dönemlerde hızlı karar alma ve esnek çalışma biçimi sayesinde başarılı olur. Ancak şirket büyüdükçe, aile üyeleri arasındaki ilişkiler karmaşık hale gelebilir ve bu durum çatışmalara yol açabilir. Özellikle şirketin yönetimi, mülkiyetin devri ve aile üyelerinin şirketteki rolleri konusunda yaşanabilecek belirsizlikler, ciddi sorunlar doğurabilir.

Aile anayasası, bu tür belirsizlikleri ortadan kaldırarak aile üyeleri arasında adil ve objektif bir yönetim süreci oluşturur. Aynı zamanda, şirketin büyümesi ve gelişmesi için gerekli olan kurumsallaşma sürecini destekler. Bu nedenle, aile anayasası oluşturmak, sadece mevcut nesil için değil, aynı zamanda gelecekteki nesiller için de büyük bir yatırım olarak görülebilir.

Aile Anayasasında Yer Alması Gereken Konular

Aile anayasası, ailenin ihtiyaçlarına ve beklentilerine göre şekillendiği için her aile anayasası kendine özgüdür. Ancak genel olarak, bir aile anayasasında aşağıdaki konular yer almalıdır.

Aile Üyelerinin Şirketteki Rolleri: Aile üyelerinin şirkette hangi pozisyonlarda çalışacağı, hangi görevleri üstleneceği ve bu görevlerde nasıl performans gösterecekleri belirlenir. Bu sayede, aile üyeleri arasındaki iş ilişkileri daha düzenli ve şeffaf bir hale gelir.

Mülkiyet ve Miras Dağılımı: Şirket hisselerinin kime ve nasıl devredileceği, mirasın nasıl paylaşılacağı gibi konular net bir şekilde belirlenir. Bu, gelecekte doğabilecek mülkiyetle ilgili anlaşmazlıkları önlemek açısından önemlidir.

Devir Planlaması: Şirketin yönetiminin nasıl ve ne zaman devredileceği, hangi aile üyelerinin bu süreçte rol alacağı gibi konular düzenlenir. Bu, şirketin gelecekteki yönetim sürecini güvence altına alır.

Aile Meclisi ve Çalışma Şekli: Aile üyelerinin bir araya gelip şirketle ilgili konuları tartıştığı ve kararlar aldığı yapı oluşturulur. Aile meclisi, şirket içindeki demokrasi ve katılım kültürünü güçlendirir.

Çatışma Yönetimi: Aile üyeleri arasında yaşanabilecek olası anlaşmazlıkların nasıl çözüleceği ve bu süreçte kimlerin rol alacağı belirlenir. Bu, aile içi barışı ve şirket içindeki huzuru korur.

Eğitim ve Gelişim Stratejileri: Aile üyelerinin şirketteki rollerine hazırlanması ve sürekli gelişimlerinin sağlanması için gerekli eğitim ve geliştirme planları yapılır.

Anayasaya Uyulmaması Durumunda Neler Yapılır?

Aile anayasasında belirlenen kuralların ve prensiplerin ihlal edilmesi durumunda, çeşitli yaptırımlar uygulanabilir. Bu yaptırımlar, uyarılardan başlayarak, daha ciddi durumlarda görevden alınma veya aile üyeliğinin sonlandırılmasına kadar uzanabilir. Ayrıca, anayasa kurallarına uymayan aile üyelerinin şirketten paylarını devretmeleri gibi yaptırımlar da düzenlenebilir. Böyle durumlar, şirketin sürdürülebilirliğini sağlamak için hayati önem taşır.

Aile üyeleri ya da aile ile şirket arasında doğabilecek sorunların uyuşmazlığa dönüşmeden ya da şirketin işleyişini etkilemeden kısa sürede ve gizlilik içerisinde çözüme kavuşturulması, aile şirketlerinin sürdürülebilir başarısının anahtarıdır. Nitekim bu doğrultuda, her ailenin kendisine özgü değerleri ve dinamikleri gözetilerek hazırlanan anayasa içeriğinde, öngörülen kural ve ilkelere aykırılık halinde uygulanabilecek yaptırımlara yer verilir. Bu yaptırımlar, yazılı ya da sözlü uyarı, aile üyeliğinin veya yönetim kurulu üyeliğinin sona ermesi, zarar tazmini ve cezai şart gibi farklı şekillerde belirlenebilir. Örneğin, aile anayasasını imzalayan herhangi bir aile üyesi, sözleşmeye aykırı hareket eden diğer bir aile üyesinden eğer kararlaştırılmış ise TBK m. 179 vd. hükümleri doğrultusunda cezai şart isteme hakkına sahip olabilir.

Türk Borçlar Kanunumuzun 179. maddesi şu şekildedir:

Sözleşmede Ceza koşulu – Alacaklının hakları – Cezanın sözleşmenin ifası ile ilişkisi

Madde 179 – Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir.

Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir. Borçlunun, kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır.

Anayasaya aykırı hareket edilmesi halinde pay devrinin sınırlandırılmasına yönelik önlemler kapsamındaki alım ve satım hakkının kullanılması da bir cezai yaptırım olarak düzenlenebilir. Bu kapsamda, anayasaya taraf aile üyeleri aykırılığı yapan pay sahibi üyeye karşı ilgili üyenin paylarını alma hakkını kullanabilirler. Ancak bu tarz yaptırımlara daha çok pay sahipleri sözleşmelerinde yer verilmesi tercih edilir.  

Uyuşmazlıkların Çözümü

Aile anayasası, aile üyeleri arasında çıkabilecek uyuşmazlıkların çözümünde de rehberlik eder. Uyuşmazlıkların çözümü için aile meclisi veya tarafsız bir danışman, arabulucu ya da avukat devreye girebilir. Bu sayede, aile içindeki anlaşmazlıklar gizlilik içinde ve şirketin işleyişini etkilemeden çözülebilir.

Sonuç

Aile anayasası, aile şirketlerinin uzun vadede başarılı ve sürdürülebilir olmasını sağlamak için kritik bir araç ve kurumsallaşmanın önemli bir parçası haline gelmiştir. Bu özel anayasa, aile üyeleri arasındaki ilişkileri düzenlerken, aynı zamanda şirketin kurumsallaşma sürecini önemli ölçüde destekleyecektir. Aile üyelerinin bir araya gelerek kendi ihtiyaç ve beklentilerine uygun bir anayasa oluşturması, gelecekte yaşanabilecek sorunları önlerken şirketin gelecek nesillere sorunsuz bir şekilde devredilmesini sağlayacaktır.

Aile anayasasının resmi bir zorunluluğu olmasa da aile üyelerinin anayasa kurallarını şirketin resmi sözleşmelerine ve pay sahipleri sözleşmelerine yansıtmaları, bu kuralların bağlayıcılığını artıracaktır.

Bu makalemde aile şirketlerinin sürekliliği ve gelecek nesillere devredilebilmesi için aile üyelerinin bir araya gelerek kendine özgü niteliklere sahip özel hükümler barındıran bir anayasa oluşturmasının önemini anlatmaya çalıştım.

Tüm bu kurumsallaşma hazırlıkları aile şirketlerinin uzun vadeli başarısını güvence altına alacağı gibi sonraki nesillere ve diğer şirket paydaşlarına profesyonel yönetim yapısı ve kurumsal yönetim ilkelerine bağlılık sayesinde uzun vadeli başarı getirecektir.

07.08.2024

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
     Ayrıntılar için tıklayın.

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM