Günümüzde hemen hemen her işletmenin bir hukuki danışmanı yani avukatı bulunmaktadır. Vekalet akdi çerçevesinde işletmeler avukatlarına iş takibi ile ilgili dosya masrafları, iş avansları veyahut harç masrafları ödemeleri yapmaktadırlar. Bu ödemeleri de avukatlarından temin ettikleri fatura, tahsilat makbuzu, gider makbuzları, sayman mutemedi alındısı, haciz tutanakları, mahkeme tahsil alındıları, harç makbuzu, ÖKC fişleri, vb. belgelerle tevsik etmektedirler.
Uygulamada sıkça rastlanan ve tarafımıza yöneltilen sorular ile birlikte bu yazımda; serbest meslek erbabı olan avukatın; müvekkili adına iş takibi yaptığı esnada sarf ettiği masrafların, serbest meslek faaliyeti çerçevesinde hangi durumlarda hasılat olarak sayılacağı, yapılan masrafların gider olarak işlenmesinin mümkün olup olmadığı, serbest meslek makbuzu düzenlenip düzenlenmeyeceği ve ayrıca KDV ve STOPAJ hesaplanıp hesaplanmayacağı hususunu özetlemeye çalıştım.
Örnek Olay Üzerinden Değerlendirme
Örneğin; Bir limited şirket, alacaklarının ve icra dosyalarının takibi için bir avukat ile sözleşme karşılığı anlaşmış bulunduğunu varsayalım. Müvekkil şirket ile yapılan anlaşma gereği İcra Müdürlüklerine, Mahkeme Veznelerine vs ( Harç, Haciz Masrafları, Gider Avansları) yatırılan takip ve dosya masraflarının avukat tarafından karşılanmaktadır. İcra dairelerine, mahkemelere vs ödenen masrafların serbest meslek faaliyeti çerçevesinde gider olarak yazılması, yapılan masrafların müvekkil şirkete serbest meslek makbuzu düzenlenip tevsik edilmesi ve düzenlenen makbuzda KDV ve STOPAJ hesaplanması konusunu inceleyelim.
Bilindiği üzere; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 65 inci maddesine göre; her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancı olup serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.
Aynı kanunun 67 inci madde hükmünü göre; “serbest meslek kazancı bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyet dolayısıyla yapılan giderler indirildikten sonra kalan farktır.
Müşteri veya müvekkilinden, serbest meslek faaliyeti ile ilgili olmak üzere para ve ayın şeklinde alınan gider karşılıkları kazanca ilave edilir.
Amortismana tabi iksitadi kıymetlerin elden çıkarılması halinde Vergi Usul Kanununun 328 inci maddesine göre hesaplanan müspet fark kazanca eklenir.
Vergi, resim, harç, keşif, şahitlik, bilirkişilik ve ekspertiz gibi hususlara harcanmak üzere müşteri veya müvekkilden alınan ve tamamen bu hususlara sarf edilen para ve ayınlar kazanç sayılmaz.
68’inci maddesinde; “Serbest meslek kazancının tespitinde aşağıda yazılı giderler hasılattan indirilir:
1. Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderler (İkametgâhlarının bir kısmını iş yeri olarak kullananlar, ikametgâh için ödedikleri kiranın tamamı ile ısıtma ve aydınlatma gibi diğer giderlerin yarısını indirebilirler. İş yeri kendi mülkü olanlar kira yerine amortismanı, ikametgâhı kendi mülkü olup bunun bir kısmını iş yeri olarak kullananlar amortismanın yarısını gider yazabilirler.).
…….
94 üncü maddesinde; Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zırai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.
96 ıncı maddesinin bircin fıkrasında ise; Vergi tevkifatı, 94 üncü madde kapsamına giren nakten veya hesaben yapılan ödemelere uygulanır. Bu maddede geçen hesaben ödeme deyimi, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade eder.
Hükümlerine yer verilmiştir.
Ayrıca, Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (2/b) alt bendine ise; yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemeler üzerinden %20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacağı belirtilmiştir.
Serbest meslek erbabının, müşterisinden veya müvekkilinden, serbest meslek faaliyetiyle ilgili olarak, para ve ayın şeklinde aldığı gider karşılıkları da ayrıca hasılat sayılmıştır. Buna karşılık vergi, resim, harç keşif, şahitlik, bilirkişilik ve ekspertiz gibi alanlarda harcanmak üzere müşteri veya müvekkilinden alınan para ve ayınların hasılat sayılamayacağı 67 inci maddenin dördüncü fıkrasında hüküm altına alınarak gider karşılıklarına bir istisna getirilmiştir. Lakin, bunların tamamen söz konusu hususlara harcanmış olması gerekmektedir. Aksi halde, alınan paralardan harcanmayan kısım hasılat yazılmak zorundadır.
Ayrıca KDV Yönünden;
3065 sayılı KDV Kanununun; 1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu; 4/1 inci maddesinde, hizmetin teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu, 27/5 inci maddesinde ise serbest meslek faaliyetleri için ilgili meslek teşekküllerince tespit edilmiş bir tarife varsa hizmet bedelinin bu tarifede gösterilen ücretten düşük olamayacağı hüküm altına alınmıştır.
Yukarıdaki kanun hükümlerine göre; icra müdürlüklerine veya mahkemelere yatırılan masrafların müvekkil adına bir işlem olması nedeniyle, bu ödemelerin Gelir Vergisi Kanununun 67 inci maddesinin dördüncü fıkrasında sayılan harcamalar arasında değerlendirilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla gelir olarak dikkate alınmayan bir ödemeye ilişkin yapılan harcamalarında mesleki kazancın tespitinde gider olarak indirilmesi mümkün değildir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 236’ıncı maddesinde; “Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin hür türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşteri de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir.” Denilmektedir.
Müvekkil şirkete sunulan avukatlık hizmetine ilişkin alınan bedellere serbest meslek makbuzu düzenlenmesi gerekmektedir. Ancak yukarıdaki örneği ele aldığımızda; müvekkil adına yapılan masrafların serbest meslek kazancı sayılmayacağından bu tahsilatlara ilişkin serbest meslek makbuzu düzenlenmesine gerek yoktur.
Ayrıca yukarıdaki verdiğimiz örnekte bahse konu müvekkil şirketin alacaklarının takibi esnasında avukat tarafından icra dairelerine vs. ödenen masrafların herhangi bir bedel eklenmeksizin müvekkil şirkete yansıtılması işleminde KDV hesaplanmayacaktır. Lakin söz konusu masrafların yansıtılması sırasında masraf tutarına ilaveten bir bedel alınması halinde ise bu bedel müvekkil şirkete sunulan hizmetin karşılığını teşkil edeceğinden serbest meslek hasılatı sayılarak düzenlenecek serbest meslek makbuzunda KDV ve STOPAJ hesaplanacaktır.
Saygılarımla,
Kaynaklar
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu
3065 Sayılı KDV Kanunu
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu
23.03.2022
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.