1136 sayılı Avukatlık Kanunu’na göre, serbest meslek faaliyeti kapsamında mahkeme ilamına göre karşı taraf avukatına ödenen veya icra dairelerince alacaklı taraf avukatına ödenmesine karar verilen vekâlet ücreti, serbest meslek kazancı olarak gelir vergisi tevkifatına ve katma değer vergisine tabi tutulmakta, bazı durumlarda da ücret olarak vergilendirilmektedir. Mahkemelerce hükmolunan vekâlet ücreti sonuç itibariyle davayı kazananın avukatına ödediği bedelin karşılığıdır. Avukat davayı kazanana serbest meslek mensubu olarak hizmet vermiş ise bu hizmet bedeli karşılığında tahsil edilecek tutarlar genel hükümler çerçevesinde avukat tarafından serbest meslek kazancı olarak yıllık beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 65’inci maddesinde; “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır. Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.” hükmü yer almıştır. Bu hükme göre, dava sonunda kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenilecek vekâlet ücretinin serbest meslek erbabı olan avukatlara ödenmesi halinde, söz konusu vekalet ücreti serbest meslek kazancı olarak değerlendirilecektir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164 ile 166’ncı maddelerinde, avukatlık ücreti tanımlanmakta ve kaynakları itibariyle, sözleşmeye bağlı olarak iş sahibinden sağlanan vekalet ücreti ile dava sonunda kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenen vekalet ücreti olmak üzere iki ayrı vekalet ücreti tanımlanmaktadır. Avukatlık Kanunu’nun 4667 sayılı Kanunla1 değişik 164’üncü maddesinin son fıkrasında, “... Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez.” denilmiştir. Aynı Kanunun 168’inci maddesinin 3’üncü fıkrasında, “Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.”, 169’uncu maddesinde ise “Yargı mercilerince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla olamaz.” denilmektedir. Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı/alacaklı taraf avukatına ödenen vekâlet ücreti;
Gelir vergisi açısından vergiyi doğuran olay gelirin elde edilmesidir. Gelir Vergisi Kanununda elde etme, vergiye tabi gelirin niteliğine göre farklı esaslara bağlanmıştır. Serbest meslek kazançlarında ise elde etme tahsil esasına bağlanmıştır. Şimdi bu genel prensipler çerçevesinde vekâlet ücretinin vergilendirilmesini; gelir vergisi tevkifatı, katma değer vergisi ve belge düzeni açısından değerlendirelim.
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Serbest Meslek Kazancının tarifi” başlıklı 65.maddesinde, “her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır. Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtısasa dayanan ve ticari mahiyette olmıyan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır. Tahkim işleri dolayısiyle hakemlerin aldıkları ücretler ile kollektif, adi komandit ve adi şirketler tarafından yapılan serbest meslek faaliyeti neticesinde doğan kazançlar da, serbest meslek kazancıdır.” hükmü yer almaktadır.
Aynı kanunun 94’üncü maddesinin birinci fıkrasında ise maddede yer alan ödemeleri nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben gelir vergisi tevkifatı yapmaya mecbur olan kişi ve kurumlar belirtilmiş ve aynı maddenin 2/b numaralı bendinde, yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemeler üzerinden % 20 oranında tevkifat yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, Avukatlık Kanunu’nun 164 ve 166’ncı maddelerinde, avukatlık ücreti tanımlanmakta ve kaynakları itibariyle, sözleşmeye bağlı olarak iş sahibinden sağlanan vekalet ücreti ile dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenen vekalet ücreti olmak üzere iki ayrı vekalet ücretinden söz edilmektedir. Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı/alacaklı taraf avukatına ödenen vekâlet ücreti yukarıda da belirtildiği üzere; mahkeme veya icra veznesinin düzenlediği makbuz imzalanarak nakden, bizzat karşı/borçlu tarafın mahkeme veya icra dairesinin tespit ettiği vekâlet ücretini elden (nakden) veya banka havalesi ile ödemesi ya da mahkeme veya icra dairesinin yargılama giderleri ile birlikte davayı kazanan müvekkile herhangi bir şekilde ödeme yapması ve müvekkilin de karşı borçlu taraftan alınan vekâlet ücretini avukata ödemesi şekillerinde tahsil edilebilmektedir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, davanın kaybedilmesi sonucu mahkeme kararına istinaden karşı taraf avukatına ödenmesi gereken vekâlet ücretinin, doğrudan avukata yapılması halinde Gelir Vergisi Kanununun 94’üncü maddesi ve 12.01.2009 tarihli ve 2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca sorumlularca %20 nispetinde gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Makbuz Mecburiyeti” başlıklı 236’ncı maddesinde, “Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşteri de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir.” hükmü yer almıştır. Dava sonunda kararla tarifeye
dayanılarak karşı tarafa yüklenilen vekalet ücretinin serbest meslek erbabı olan avukatlara mahkeme kararı veya icra kanalıyla ödenmesi sırasında gelir vergisi tevkifatına tabi tutulması ve vekalet ücretini tahsil eden avukatın da ödemeyi yapan adına serbest meslek makbuzu düzenlemesi ve de düzenlenen bu belgede katma değer vergisinin hesaplanıp gösterilmesi gerekmektedir. Ödemeyi yapan kişi veya kuruluşun tevkifat yapmak zorunda olması durumunda, yapılan tevkifatın serbest meslek makbuzunda gösterilmesi zorunludur.
19 Ekim 2019 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 509 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği uyarınca; serbest meslek erbablarının,e-serbest meslek makbuzu uygulamasına geçmeleri zorunlu kılınmıştı. Tahsil edilen vekâlet ücretlerine ilişkin düzenlenecek olan e-serbest meslek makbuzunun; karşı tarafın talebi çerçevesinde ıslak imzalı kağıt çıktısı verilerek veya elektronik ortamda ileterek teslim edilmesi gerekmektedir.
4.1 Karşı Vekâlet Ücretlerinde Gelir Vergisi Tevkifatı Uygulaması
Uygulamada; avukatlara ödenen karşı taraf vekâlet ücretlerinde stopaj uygulaması ve belge düzeni konusu tartışmalı bir konu idi. Bu karmaşıklığın giderilmesi adına 07 Aralık 2019 Tarihli 30971 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan; 7194 sayılı kanunun 16’ıncı maddesi ile Gelir Vergisi Kanunu’nun 94’üncü maddesine ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmişti.
“9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca karşı tarafa yükletilen vekâlet ücretini (icra ve iflas müdürlüklerine yatırılanlar dâhil) ödeyenler tarafından gelir vergisi tevkifatı yapılır.
Söz konusu fıkra hükmünden sonra dahi belge düzeni konusu açık değildi. 27/5/2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 311 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile karşı taraf vekâlet ücretinin vergilendirilmesi, tevkifat uygulaması ve belge düzeni konusunda detaylı açıklamalara yer verilmiştir. Tebliğde yer alan açıklamaları özetleyeme çalışalım.
7194 sayılı Kanunla yapılan düzenlemeyle, mahkemelerce veya icra ve iflas müdürlüklerince karşı tarafa yükletilen, avukatlara ait olan ve serbest meslek kazancına dâhil edilmesi gereken vekâlet ücretleri üzerinden, kimlerin tevkifat yapmakla yükümlü olduğu hususuna açıklık kazandırılmıştır. Buna göre, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılanlar tarafından 2004 sayılı Kanun ile 1136 sayılı Kanun uyarınca karşı tarafa yükletilen vekalet ücretinin;
a) Borçlu (davayı kaybeden) tarafından doğrudan avukata ödendiği durumlarda, borçlu (davayı kaybeden) tarafından,
b) Borçlu (davayı kaybeden) tarafından avukata ödenmek üzere icra ve iflas müdürlüklerine yatırıldığı durumlarda, borçlu (davayı kaybeden) tarafından,
c) Borçlu (davayı kaybeden) tarafından alacaklı (davayı kazanan) tarafa ödendiği durumlarda, alacaklı (davayı kazanan) tarafından avukata ödeme yapılması esnasında,
gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.
Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılmayanlar, diğer bir ifadeyle tevkifat yükümlülüğü bulunmayanlar tarafından yapılan vekâlet ücreti ödemeleri üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır.
Vekâlet ücretini ödemekle yükümlü olanlarca, ücretli olarak çalışan avukatların işverenlerine yapılan vekalet ücreti ödemelerinden tevkifat yapılmayacak, işverenin vekalet ücretini avukata ödemesi esnasında ise işverence ücret hükümlerine göre tevkifat yapılacaktır.
4.2 Vekalet Ücretlerinde Katma Değer Vergisi Uygulaması
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesine göre serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabi bulunmaktadır. Aynı Kanun’un 20/1’inci maddesinde “Teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu”, 27/5’inci maddesinde ise, serbest meslek faaliyetleri için ilgili meslek teşekküllerince tespit edilmiş bir tarife varsa, hizmetin bedelinin, bu tarifede gösterilen ücretten düşük olamayacağı hüküm altına alınmıştır. Konuya ilişkin olarak 15 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nin10 “Avukatlık Ücretleri” başlıklı “J” bölümünde; “Mahkemelerce hükmolunan avukatlık ücretlerinin davayı kazananlara ödenmesi katma değer vergisinin konusuna girmemektedir. Ancak bu paralardan sözleşmeleri gereği ücret karşılığı çalışanlar dışında kalan avukatlara intikal eden kısım serbest meslek kazancı kapsamında vergiye tabi olacaktır. Avukatlar aldıkları bu para için davayı kazanana serbest meslek makbuzu düzenleyecekler, makbuzda alınan tutar üzerinden katma değer vergisini hesaplayıp ayrıca göstereceklerdir.” açıklamasına yer verilmiştir.
Bu itibarla, avukatlara yapılan vekâlet ücreti ödemeleri serbest meslek faaliyeti kapsamında olup, düzenlenecek serbest meslek makbuzunda ayrıca katma değer vergisi hesaplanması gerekmektedir.
Mahkeme kararında “KDV hariç” şeklinde bir ifadenin yer almaması halinde, vekalet ücretinin KDV dahil olduğu kabul edilecek ve iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle hesaplanan KDV, düzenlenen serbest meslek makbuzunda gösterilecektir. Gelir vergisi tevkifatının KDV hariç tutar üzerinden yapılması gerektiği açıktır.
Öte yandan, GVK’nın 61 ve izleyen maddelerinde düzenlenen “ücret” ödemeleri ise katma değer vergisinin konusuna girmemektedir. Avukatın, davayı kazananın ücretlisi olması halinde mahkemelerce hükmolunan avukatlık ücretleri nedeniyle katma değer vergisi hesaplanıp beyan edilmesine gerek bulunmamaktadır.
GVK’nın 61’inci maddesine göre ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. GVK’nın 62’nci maddesinde ise işverenler, hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler olarak tanımlanmıştır. İşverenler tarafından, hizmet erbabına ücret ve ücret kapsamındaki ödemeler üzerinden kanunda belirtilen yasal indirimler yapıldıktan sonra gerçek usulde vergilendirme yapılmaktadır. Aynı Kanunun 65’inci maddesinde ise serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması olarak ifade edilmiştir.
Ücret-serbest meslek kazancı ayırımının önemi, vergilendirme ile ilgili ödevlerin yerine getirilmesinde ortaya çıkmaktadır. Serbest meslek faaliyetinin bir hizmet akdi kapsamında bir işverene tabi ve bir işyerine bağlı olarak sürdürülmesi halinde elde edilen gelirin ücret olarak vergilendirileceği, bu durumdaki bir mükellefin defter tutma, makbuz düzenleme, katma değer vergisi ve geçici vergi yükümlülüklerinin söz konusu olmayacağı belirtilerek; gelir vergisi beyannamesi verme yükümlülüğünün ise GVK’nın ücretlerin vergilendirilmesine ilişkin hükümlerine göre yerine getirileceği açıklanmıştır.
Avukatın işverene tabi ve onun emir ve talimatları dahilinde hizmet yapması ve karşılığında aylık belli bir ücret alması ve hizmetin “hizmet akdine” dayanması halinde, yapılan ödemeler bu hali ile ücret niteliği taşıyacaktır. Bu nedenle, hizmet akdine dayalı olarak yapılan ve ücret niteliği taşıyan söz konusu ödemelerin serbest meslek kazancı olarak değil, ücret olarak vergiye tabi tutulması gerekmektedir.
Buna göre, icra dairelerinin dava sonunda kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenilen vekalet ücreti üzerinden, eğer avukat serbest meslek erbabı ise GVK’nın 94/2’nci maddesi gereğince tevkifat yapmaları, ancak avukat bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışıyorsa herhangi bir stopaj kesintisinde bulunmamaları gerekmektedir. Diğer taraftan kendisine hizmet akdi ile bağlı avukat çalıştıran mükellefler, bu avukatlar vasıtasıyla elde ettikleri vekalet ücretlerini; öncelikle kazançlarının tespitinde bir gelir unsuru olarak dikkate alacaklar, bu vekalet ücretlerini kendilerine hizmet akdi ile bağlı Avukatlara aktarmaları durumunda, bu tutarı ücret gideri olarak dikkate almaları ve bu şekilde aktarılan vekalet ücretini ücret ödemesi olarak gelir vergisi tevkifatına tabi tutmaları gerekmektedir.
Avukat Bay(A), müvekkilinden gelen 20.000,00.TL’lik karşılıksız çeke ilişkin ihtiyati haciz talebi ile bağlı bulunduğu bölgedeki Asliye Ticaret Mahkemesinde borçlu ABC LTD.ŞTİ. adına ihtiyati haciz başvurusu yapmıştır. Mahkemeden alınan ihtiyati haciz kararı ile İcra İflas Müdürlüğünde aynı zamanda icra dosyası açılmıştır. İhtiyati haciz kararında hükmolunan ve karşı tarafa (borçluya) yükletilen vekâlet ücreti 1.100,00 TL olduğunu varsayalım.
İcra takibi neticesinde ise, icra karşı vekâlet ücretinin ise 3.000,00 TL olduğunu varsayalım.
Asıl Alacak : 20.000,00 TL
İht.Haciz Vek.Ücreti : 1.100,00 TL
İht.Haciz Masrafı : 500.00 TL
İcra Dosya Masrafları : 1.00,00 TL
İcra Karşı Vekalet Ücreti : 3.000,00 TL
Toplam Dosya Borcu : 25.600,00 TL ( Dosya ferileri ve diğer olağan masraflar istisna tutulmuştur.)
Borçlu ABC LTD.ŞTİ.’ ne yapılan haciz işlemi sırasında, dosya borcunun tamamını avukata ödenmek üzere İcra Müdürlüğüne yatırmıştır. İcra Müdürlüğü ise avukatın banka hesabına ilgili miktarı stopaj tevkifatı yapılmış bir şekilde göndermiştir. Böylelikle dosya borcu ödendiğinden dolayı asıl alacak ve avukatlık karşı vekâlet ücretleri de tahsil edilmiştir. Avukat Bay(A) ‘nın düzenleyeceği serbest meslek makbuzu aşağıdaki gibi olacaktır.
Mahkeme ilamında ve icra takip dosyasındaki vekalet ücretlerinde KDV HARİÇ ibaresi olmadığından dolayı, KDV DAHİL olarak kabul edilecektir.
Avukat Bay(A)’nın vergilendireceği vekalet ücretleri toplamı; 1.100 + 3.000= 4.100,00 TL
Brüt Ücret : 3.474,58 ( 4.100 / 1,18 )
%18 Hesaplanan KDV : 625,42
%20 Stopaj Kesintisi : 694,92
Net Tahsil Edilen : 3.405,08
Makbuz Açıklaması: 2022/xxx ilgili mahkeme dosyasına ilişkin ihtiyati haciz vekalet ücreti ve 2022/xxx icra dosyasına ilişkin karşı vekalet ücreti
Düzenlenen serbest meslek makbuzu karşı tarafa gönderilmeli ve Borçlu ABC LTD.ŞTİ.; 694,92 TL olan gelir vergisi stopajını Avukat Bay(A) adına vergi dairesine muhtasar beyanname ile beyan edip ödemekle yükümlüdür.
Dava neticesinde mahkeme kararı ile tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenilecek vekalet ücretinin serbest meslek erbabı olan avukata ödenmesi durumunda, vekalet ücretinin serbest meslek kazancı olarak değerlendirilmesi ve ödeme üzerinden Gelir Vergisi kanunu uyarınca %20 oranında tevkifata tabi tutulması, ancak davayı kazanan tarafın vekili bir hizmet akdi ile bir işverene bağlı olarak çalışıyorsa herhangi bir stopaj kesintisinin yapılmaması gerekmektedir. Vekalet ücreti üzerinden gelir vergisi tevkifatının ödemeyi yapan kişi/kurum tarafından yapılması, parayı tahsil eden avukatında bu ödemeye istinaden e-serbest meslek makbuzu düzenlemesi gerekmektedir. Serbest meslek faaliyeti kapsamında tahsil edilen avukatlık ücreti katma değer vergisine tabi olduğundan KDV’nin de hesaplanıp beyan edilmesi gerekmektedir.
KAYNAKLAR
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu
1136 Sayılı Avukatlık Kanunu
3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu
7194 Sayılı Dijital Hizmet Vergisi İle Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
11.02.2022
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.