Bilindiği üzere, 5084 sayılı kanun kapsamında terkin edilecek gelir vergisi stopajı tutarı asgari ücret üzerinden hesaplanan gelir vergisinden fazla olamaz. Yine bilindiği gibi, asgari geçim indiriminde de asgari ücret önemli bir kıstastır.
Asgari geçim indirimi; ücretin elde edildiği takvim yılı başında belirlenen 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarına;
olmak üzere ücretlinin şahsi ve medeni durumu dikkate alınarak hesaplanan indirim oranlarının uygulanması sonucu bulunacak tutarın, Gelir Vergisi Kanununun 103 üncü maddesinde yer alan Gelir Vergisi tarifesinin birinci gelir dilimine uygulanan oranla çarpılması sonucu bulunacak indirim tutarının 1/12'sinin aylık olarak hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilmesi suretiyle bulunacaktır.
GVK’na eklenen geçici 73’üncü madde ve bu düzenleme hakkında açıklama yapılan 267 seri no.lı GVK Genel Tebliği’ne göre; asgari geçim indirimi tutarı, yapılan düzenleme uyarınca ücret üzerinden hesaplanan gelir vergisinden öncelikle mahsup edilecektir. Asgari geçim indirimi mahsubu yapıldıktan sonra kalan gelir vergisi tutarı işveren tarafından terkin edilecek tutar olacaktır.
Ancak, terkin edilecek tutar, 5084 sayılı Kanunun 3’üncü maddesi uyarınca asgari ücret üzerinden hesaplanan gelir vergisi tutarından fazla olamayacağından asgari ücret üzerinden hesaplanan tutardan asgari geçim indiriminin mahsup edilmesi sonucu kalan tutar terkine konu edilecektir.
Örnek -1: 5084 s.k. kapsamındaki bir iş yerinde istihdam edilen Bay (A)’nın aylık brüt ücreti 1.000 YTL’dir. Ücretli AGİ uygulamasından sadece kendisi için yararlanacaktır. 265 seri no.lı GVK Genel Tebliğine göre AGİ hesabı:
((2007 yılı başındaki brüt asgari ücret x 12) x AGİ Oranı) x %15
((608,40 x 12) x %50) x %15 = 547,56 YTL/Yıl
Aylık AGİ Tutarı = 547,56 / 12 = 45,63 YTL
608,40 YTL brüt asgari ücretin aylık gelir vergisi kesintisi 77,57 YTL’dir.
1.000 YTL brüt ücretin gelir vergisi ise (kümülatif gelir vergisi hesabı ihmal edilmiştir, gelir vergisi dilimi %15 olarak kabul edilmiştir) 127,50 YTL’dir.
267 seri no.lı GVK Genel Tebliği’nde yapılan açıklamaya göre yapılacak muhtasar beyanında, 127,50 YTL ücret gelir vergisi stopajından öncelikle (çalışana ödenmiş olan) 45,63 YTL AGİ tutarı düşülecek, kalan (127,50 – 45,63=) 81,87 YTL’den ise 77,57 YTL 5084 sayılı kanun kapsamında terkin edilmek üzere düşülecek ve kalan (127,50 – (45,63 + 77,57)=) 4,30 YTL ücret gelir vergisi stopajı olarak ödenecektir.
Örnek-2: Aynı çalışanın asgari ücretli olduğunu kabul edelim.
Bu durumda çalışanın ücret bordrosunda gelir vergisi kesintisi 77,57 YTL olarak hesaplanacaktır. Muhtasar beyannamede ise (çalışana ödenen) AGİ tutarı olan 45,63 YTL öncelikle düşülecek ve kalan tutar 31,94 YTL’nin ise tamamı 5084 sayılı kanun kapsamından terkin edilmek üzere düşülecek ve ödenmesi gereken gelir vergisi stopajı kalmayacaktır. (Tekrar hatırlatmak gerekirse; 5084 s.k. kapsamında terkin edilecek tutar asgari ücret üzerinden hesaplanan gelir vergisinden daha fazla olamaz. Örneğimizde ise AGİ mahsubu sonrası kalan tutar asgari ücret gelir vergisi tutarı olan 77,57 YTL’den az olduğu için kalan tutar 31,94 YTL’nin tamamı mahsup edilebilmiştir.)
Örnek-3: Çalışanın AGİ’nden kendisi yanında çalışmayan ve hiçbir geliri olmayan eşi için ve ayrıca 3 çocuğu için de yararlandığını varsayalım. Bu durumda AGİ oranı %80 olmaktadır. Aylık AGİ tutarı ise 73,00 YTL hesaplanmaktadır.
Çalışan eğer asgari ücretli ise, asgari ücret üzerinden hesaplanan 77,57 YTL gelir vergisi stopajından (çalışana ödenmiş olan) 73,00 YTL AGİ tutarı düşülecek ve kalan 4,57 YTL ise 5084 s.k. kapsamından terkin edilecektir.
Aynı çalışanın 3.000 YTL brüt ücreti olduğunu kabul edelim. Aylık gelir vergisi stopajı (Kümülatif gelir vergisi ihmal edilerek ve gelir vergisi dilimi %15 olarak kabul edilerek) 382,50 YTL’dir. 382,50 YTL’den öncelikle 73,00 YTL AGİ tutarı mahsup edilecek, kalan (382,50 – 73,00=) 309,50 YTL’den ise asgari ücret tutarı üzerinden hesap edilen 77,50 YTL’lik tutar 5084. s.k. kapsamında terkin edilecek ve kalan (309,50 – 77,50) 232,00 YTL ise muhtasar beyanname ile ödenecek olan gelir vergisi stopajı olacaktır.
DEĞERLENDİRME:
Yapılan düzenleme ile, özellikle düşük ücretli (asgari ücretli ve asgari ücretin biraz üzerinde maaş alan) çalışanların AGİ hakları korunmuştur. Ancak bu defa da 5084 s.k. ile işverenlere tanınan teşvikte bir kısıtlama yapılmıştır. Yüksek ücretli çalışanlar açısından değişen bir şey olmamıştır. Eski uygulamada asgari ücretli ve düşük ücretli çalışanların maaşlarından kesilen gelir vergileri öncelikle 5084 s.k.kapsamında terkine konu edildiği için (yani hesaplanan verginin belli bir tutarı devlete ödenmeyerek işverenin uhdesinde kalarak) işverenler lehine ama çalışanlar aleyhine bir durum ortaya çıkıyordu. Artık, asgari ücretli ve düşük ücretli çalışanlar da AGİ tutarlarını tam olarak alabilecekler ama bu defa işverenlerin terkin ettikleri (dolayısıyla devlete ödemeyerek kendi kasalarından kalan para) tutar azaldığı için işverenlerin bir anlamında aleyhine düzenleme olmuştur denilebilir.
GEÇMİŞTEKİ BAZI FARKLI YORUMLAR:
Ulaştığımız bir kaynakta, www.gib.gov.tr adresinde e-beyanname bölümünde muhtasar beyannamelere yönelik olarak yapılan 01.02.2008 tarihli bir duyuruya (duyuruda muhtasar beyannamelere AGİ mahsup satırı açıldığı duyurulmaktadır) istinaden; işverenlerin öncelikle 5084 sayılı kanun gereği terkin edilen tutarı beyan edilen gelir vergisi stopajından düşecekleri, terkin sonrası kalan gelir vergisi tutarından ise asgari geçim indiriminden doğan mahsup edilecek gelir vergisinin düşüleceği açıklanmış, asgari geçim indiriminden doğan mahsup edilecek gelir vergisi tutarının terkin sonrası kalan gelir vergisi tutarından fazla olduğu durumlarda ise, aradaki farkın mükellefe iade edileceği açıklanmıştır. Söz konusu kaynakta, yapılan bu e-beyanname duyurusu (değişikliği/ilavesi/güncellemesi) ile asgari geçim indirimi uygulamasına başlanması ile birlikte ortaya çıkan, 5084 sayılı kanuna göre yapılan uygulama ile asgari geçim indirimi uygulamasının hangi sırayla yapılacağına ilişkin tereddütlerin giderildiği ve muhtasar beyannamedeki sıra esas alınarak, önce 5084 sayılı kanuna göre hesaplanan tutarın terkin edileceği daha sonra da asgari geçim indiriminin mahsup edileceği ve yukarıda da açıklandığı üzere asgari geçim indirimi tutarı terkin sonrası kalan gelir vergisinden fazla olursa, aradaki farkın mükellefe iade edileceği açıklanmıştır.
Ulaştığımız bu kaynağa göre, örneğin; 5084 s.k. kapsamındaki bir işyerinde çalışan asgari ücretlinin Mart 2008 ayı ücret gelir vergisi stopajı 77,57 YTL’dir. Bu ücretlinin AGİ tutarının aylık ise (Örnek-3’deki gibi) 73,00 YTL’dir. Mart 2008’e ait muhtasar beyannamede 77,57’YTL’den öncelikle aynı tutarda (5084 s.k.’na göre), yani 77,57 YTL terkin edilecek ve ayrıca ilaveten 73,00 YTL’de muhtasar beyannamede AGİ olarak mahsup edilecek ve bu 73,00 YTL iade olarak talep edilecektir.
267 seri no.lı GVK Genel Tebliği ile yapılan açıklamalar ve Tebliğdeki 2008 yılının ilk 4 ayı için yapılması gereken düzeltme örnekleri incelendiğinde, bu yorumun hatalı olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. 267 seri no.lı GVK Genel Tebliği’nde bu konuda çok net ifadeler yer almaktadır ve aşağıdaki gibidir:
“Asgari geçim indirimi tutarı, yapılan düzenleme uyarınca ücret üzerinden hesaplanan gelir vergisinden öncelikle mahsup edilecektir. Asgari geçim indirimi mahsubu yapıldıktan sonra kalan gelir vergisi tutarı işveren tarafından terkin edilecek tutar olacaktır.
Ancak, terkin edilecek tutar, 5084 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi uyarınca asgari ücret üzerinden hesaplanan gelir vergisi tutarından fazla olamayacağından asgari ücret üzerinden hesaplanan tutardan asgari geçim indiriminin mahsup edilmesi sonucu kalan tutar terkine konu edilecektir.”
267 seri no.lı GVK Genel Tebliği’nde herhangi bir iade konusuna da (AGİ tutarının ve 5084 s.k.’na göre terkin tutarı mahsuplarının beyannamedeki hesaplanan gelir vergisinden fazla olması halinde aradaki farkın iadesine dair herhangi bir konuya) yer verilmemiştir.
23.03.2008’de yayınlanan 69 no.lı GVK sirkülerinde de 01.07.2008 itibariyle e-beyannamedeki muhtasar beyanname de güncelleme yapılacağı açıklanmıştır.
OLMASI GEREKEN NEDİR?
5084 sayılı Kanunun 3’üncü maddesi ile getirilen gelir vergisi stopaj teşviki, eğer süre uzatımı olmazsa 31.12.2008’de bitmektedir. (Keza aynı şekilde, eğer süre uzatımı olmazsa 5084 sayılı Kanunun 4’üncü maddesi ile getirilen sigorta prim teşviki de 31.12.2008’de bitmektedir.)
5084 sayılı Kanunun 1’inci maddesinde Kanunun amacı şu şekilde açıklanmıştır: “Bu Kanunun amacı; bazı illerde vergi ve sigorta primi teşvikleri uygulamak, enerji desteği sağlamak ve yatırımlara bedelsiz arsa ve arazi temin etmek suretiyle yatırımları ve istihdam imkânlarını artırmaktır.”
Asgari geçim indirimi uygulaması ile de çalışanlara destek sağlanması amaçlanmaktadır. Yıllardır vergi iadesi, özel gider indirimi gibi adlar altında uygulanan bu destek şimdi asgari geçim indirimi adı ile vergi mevzuatımızda yer almaktadır.
Son yapılan düzenlemeler ile; çalışanlara destek sağlamak amacıyla, teşvikli illerde yatırım yapan ve istihdam yaratan işverenler bir anlamda cezalandırılmış olmaktadır. Sonuç itibariyle bugüne kadar ki uygulamada gelir vergisi stopaj teşviki ve sigorta prim teşviki sonucunda terkin edilen vergi ve prim tutarları devlete ödenmiyor ve işverenin uhdesinde nakit olarak kalıyor ve bu şekilde işverene bir anlamda finansal destek sağlanmış, sıfır faizli kaynak sağlanmış oluyordu.
Olması gereken; yukarıda yer verdiğimiz ve Maliye İdaresi’nin mevcut düzenlemelerine göre hatalı bir yaklaşım olan görüşün hayata geçirilmesidir. Yani, hem 5084 sayılı Kanundan doğan teşvikler uygulanmalı ve hem de 193 sayılı kanundan doğan asgari geçim indirimi uygulanmalıdır. Muhtasar beyanname üzerinden terkin edilen gelir vergisi stopajı ve mahsup edilen AGİ tutarları toplamı hesaplanan gelir vergisi stopajından fazla ise aradaki fark mükellefe iade edilmelidir. Ancak öncelik yine AGİ’ye verilmelidir. Yani öncelikle çalışanların AGİ tutarları ödenmiş olmalı, iade istenebilecek tutarlar 5084 sayılı kanun kapsamında terkin edilecek tutarlardan oluşmalıdır. Bununla birlikte Maliye İdaresi’de iadeye ilişkin gerekli yasal prosedürleri açıklayan bir genel tebliğ yayımlamalıdır.
Mevcut durumda muhtasar beyannamenin formatı da bu görüşe uygundur. 01.07.2008’de güncelleneceği açıklanan e-beyannamenin de bu yönde güncellenmesi ve 267 seri no.lı GVK Genel Tebliğinin bu açıdan yeniden kaleme alınması yerinde olacaktır.
30.06.2008
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.