27.09.2007 tarihli ve 26656 sayılı Resmi Gazete ile, 21.02.1990 tarih ve 20440 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan, “Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliği”nde değişiklikler yapan bir Yönetmelik yayınlanmıştır.
27.09.2007 tarihinde yayınlanan Yönetmeliğin 14.’üncü maddesi ile, asıl Yönetmeliğin “Büro Edinme Zorunluluğu” başlıklı 38.’inci maddesinde değişiklik yapılmıştır. İlgili maddenin değişiklik öncesi ve değişiklik sonrası metni aşağıdaki gibidir.
Değişiklik öncesi madde metni: Değişiklik sonrası madde metni:
Büro Edinme Zorunluluğu Madde 38- Her meslek mensubu mesleki faaliyetine başlamadan önce bağlı olduğu Oda bilgisinde işyeri açmak zorundadır. Ortaklık bürosu veya şirket kurulması halinde de işyeri açılması mecburidir. Mesleki faaliyette bulunmayan meslek mensupları ikametgahlarının bulunduğu bölgenin Odasına kaydolurlar. İşyerini veya ikamet adresini değiştiren meslek mensupları ile bunların kurdukları ortaklık büroları ve şirketler on beş gün içinde yeni adreslerini bağlı oldukları Odalara bildirmek zorundadırlar. |
MADDE 38 – Her meslek mensubu mesleki faaliyetine başlamadan önce bağlı olduğu odanın bilgisi dahilinde işyeri açmak zorundadır. Büro standartları ve buna ilişkin usul ve esaslar Birlik genel kurulunda belirlenir. Açılan işyerleri bağımsız büro şeklinde olup, başka bir serbest meslek faaliyeti veya ticarethane ile iç içe olamaz. Bir meslek mensubunun birden fazla bürosu olamaz. Mesleki faaliyetler aynı zamanda ev olarak kullanılan ikametgahlarda yürütülemez. Birlikte çalışan meslek mensupları da ayrı büro edinemezler. Ortaklık bürosu veya şirket kurulması halinde de işyeri açılması mecburidir. Mesleki faaliyette bulunmayan meslek mensupları ikametgahlarının bulunduğu bölgenin odasına kaydolurlar. Meslek mensuplarının Türk Ticaret Kanununa göre bir meslek şirketi kurmaları halinde, şirket, kayıtlı olduğu odanın bulunduğu ilin sınırları içinde şube ve irtibat bürosu açamaz. Bir şirketin başka bir ilde şube açabilmesi, o ildeki ilgili meslek odasının çalışanlar listesine kayıtlı, şirketi temsil ve ilzama yetkili bir ortak görevlendirmesi halinde mümkündür. İşyeri açılışına ilişkin gerekli yoklama odalar tarafından yapılır. Vergi dairelerince mükellefiyet tesisinde oda sicil belgesi aranır. Büro edinen meslek mensupları, odaya kayıt olduktan itibaren üç ay içinde Büro Tescil Belgesi almak zorundadırlar. Büro Tescil Belgeleri iki yılda bir vize ettirilir |
Büro edinme zorunluluğu YMM’ler açısından da, 21.02.1990 tarih 20440 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan, “Yeminli Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliği”nin “Büro Edinme Zorunluluğu” başlıklı 39.’uncu maddesinde aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
Büro Edinme Zorunluluğu
Madde 39- Her meslek mensubu mesleki faaliyetine başlamadan önce bağlı olduğu Oda bilgisinde işyeri açmak zorundadır.
Ortaklık bürosu veya şirket kurulması halinde de işyeri açılması mecburidir. Mesleki faaliyette bulunmayan meslek mensupları ikametgahlarının bulunduğu bölgenin Odasına kaydolurlar.
İşyerini ve ikamet adresini değiştiren meslek mensupları ile bunların kurdukları ortaklık büroları ve şirketler on beş gün içinde yeni adreslerini bağlı oldukları odalara bildirmek zorundadırlar.”
Görüldüğü gibi meslek mensupları açısından mali müşavirlik mesleğini oluşmaya başladığı 1990 yılından bugüne “büro edinme zorunluluğu” uygulaması yasal mevzuatta yer almaktadır.
Diğer taraftan Gelir Vergisi Kanunu’nun üçüncü kısım dördüncü bölümünde “Serbest Meslek Kazançları” başlığı altında ve 65 ilâ 69.’uncu maddeler arasında düzenlenen serbest meslek faaliyetlerine ilişkin olarak “Mesleki giderler” başlıklı 68.’inci maddesinin birinci fıkrasının birinci bendinde, parantezi içi hüküm olarak yer alan ifade aşağıdaki gibidir:
“….(İkametgahlarının bir kısmını iş yeri olarak kullananlar, ikametgah için ödedikleri kiranın tamamı ile ısıtma ve aydınlatma gibi diğer giderlerin yarısını indirebilirler. İşyeri kendi mülkü olanlar kira yerine amortismanı, ikametgah kendi mülkü olup bunun bir kısmını iş yeri olarak kullananlar amortismanın yarısını gider yazabilirler.)”
3568 sayılı Kanunun 14.’üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki gibidir;
“Serbest muhasebeci malî müşavirler ve yeminli malî müşavirlerin odaları ayrı ayrı kurulur. Serbest muhasebeci malî müşavirler ve yeminli malî müşavirler odaları, bu Kanunda yazılı esaslar uyarınca meslek mensuplarının ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak, bu mesleklerin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadıyla kurulan, tüzelkişiliğe sahip, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.”
Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliği, 3568 sayılı Kanunun 50.’inci maddesinde verilen yetkiye istinaden hazırlanmıştır. Kanunun 50.’İnci maddesinin (a) bendinde, “Serbest muhasebeci malî müşavirlik ve yeminli malî müşavirliğe ait çalışma usul ve esasları”nın Yönetmelikle belirleneceği açıklanmıştır.
Buna bağlı olarak, 03.01.1990 tarih ve 20391 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan, “Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliği”nin 14.’üncü maddesinde de “Büro Edinme Zorunluluğu” başlığı altında;
“Her meslek mensubu mesleki faaliyetine başlamadan önce bağlı olduğu oda bilgisinde iş yeri açmak zorundadır.
Ortaklık bürosu veya şirket kurulması halinde de işyeri açılması mecburidir. Mesleki faaliyette bulunmayan meslek mensupları ikametgâhlarının bulunduğu bölgenin odasına kaydolurlar.
İşyerini veya ikamet adresini değiştiren meslek mensupları ile bunların kurdukları ortaklık büroları ve şirketler on beş gün içinde yeni adreslerini bağlı oldukları odalara bildirmek zorundadırlar.” açıklamalarına yer verilmiştir.
Ayrıca yapılan son düzenlemeler ile, eski disiplin yönetmeliğinde cezai işlem gerektiren durumlar arasında sayılmayan, büro açma zorunluluğu ve büro standartlarına uyulmaması, büro tescil belgesi alınması ve tescili, ikametgahın büro olarak kullanılması..v.d. konular, disiplin yönetmeliğine (kınama cezası gerektiren haller olarak) eklenmiştir. 27.09.2007 tarihli Resmi Gazete’de ayrıca, yukarıda yer verilen “Büro Edinme Zorunluluğu”na uyulmaması hali ile ilgili olarak verilecek “disiplin cezası”na yönelik olarak, 31.10.2000 tarih ve 24216 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan, “Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Disiplin Yönetmeliği”nin “Kınama Cezası” başlıklı 6.’ıncı maddesi de değiştirilmiştir. Değişiklik ile, mevcut yönetmeliğin (a) ve (g) bentleri değiştirilmiş ayrıca (r) ilâ (y) bentleri (toplam 8 yeni bent) eklenmiştir. Değişiklik öncesi ve sonrası madde metinleri aşağıdaki gibidir:
Değişiklik öncesi madde metni: Değişiklik sonrası madde metni:
Kınama Cezası Madde 6 - Kınama cezası, aşağıdaki durumlarda uygulanır: a) Üç yıllık bir dönem içinde uyarma cezası gerektiren eylemlerin yinelenmesi, g) Meslek mensuplarınca, asgari ücret tarifesinde yer alan ücretlerin altında iş kabul edilmesi,
|
a) Üç yıllık bir dönem içinde uyarma cezası gerektiren herhangi bir eylemin yinelenmesi, g) Meslek mensuplarınca, asgari ücret tarifesinde yer alan ücretlerin altında iş kabul edilmesi, ücret yönetmeliğine aykırı olarak, ücretini tahsil etmediği hâlde daha sonraki yıllarda işin sürdürülmesi, r) Büro Tescil Belgesi alınmaması, süresinde vize ettirilmemesi, s) Birlik Genel Kurulunca belirlenen "büro standartları"na uyulmaması, açılan işyerlerinin bağımsız büro şeklinde olmaması, başka bir serbest meslek faaliyeti veya ticari faaliyet ile iç içe olması, ev olarak kullanılan ikametgâhların aynı zamanda büro olarak kullanılması, bir meslek mensubunun (ortaklık durumu hariç) birden fazla bürosunun olması, ş) Stajını tamamlayarak mesleği yapmaya hak kazanan meslek mensuplarının, meslek ruhsatlarını aldıkları tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe staj yaptıkları meslek mensuplarının rızası olmadan onların müşterilerine hizmet vermesi, t) Meslek mensubunun, kendisi, hizmetleri ve faaliyetleri hakkında gerçekdışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunması, u) Üçüncü kişilere ücret ya da herhangi bir çıkar sağlanması veya vaat edilmesi sureti ile iş alınması, ü) Mevzuat hükümlerinin emredici kurallarına aykırı davranmak sureti ile rekabette avantaj yaratılması, v) Diğer meslek mensubu hakkında, ilgili kuruluşlara asılsız ihbar veya şikâyette bulunulması, y) Bir diğer meslek mensubunun çalışanlarına ve vekillerine onları işlerini yerine getirirken yükümlülüklerine aykırı davranmaya yöneltebilecek çıkarlar sağlayarak veya önererek doğrudan veya dolaylı olarak menfaat sağlaması." |
Bilindiği gibi Üç yıllık bir dönem içinde kınama cezası gerektiren hallerin ve eylemlerin yinelenmesi, “Geçici Olarak Mesleki Faaliyetten Alıkoyma Cezası”nı gerektirmekte, beş yıllık dönem içinde iki defa mesleki faaliyetten alıkoyma cezası ile cezalandırılmasından sonra bu cezayı gerektiren eylemin yeniden işlenmesi ise “Meslekten Çıkarma Cezası”nı gerektirmektedir.
Yukarıda yer verilen yönetmeliklerde, “Büro Edinme Zorunluluğu” getirilmesinin amacı (oda mensupları tarafından yazılan makalelerde, oda tarafından yapılan çeşitli bilgilendirme toplantılarında…v.b.), meslekte yüksek kalite, standart ve ortaklık suretiyle şirketleşmeyi teşvik..v.d. neden ve düşünceler olarak açıklanmaktadır.
GERÇEKLER;
Bugün, Türkiye’deki bütün SMMMO’larını hesaba katarsak, SM ve SMMM meslek mensubu sayısı son hanesi yüzbinli rakamlar olarak ifade edilmektedir. Meslek mevzuatı ile büro edinme zorunluluğu getirilmesi elbette mantıklı nedenler olarak açıklanabilir. Ancak, bu mesleğin özünde, “büro açarak bağımsız çalışılması” gerçeği ve gerekliliği yattığı düşünülüyorsa, her yıl binlerce kişi neden SMMM yapılıyor? Bu kişilerden mesleklerini bağımsız olarak yapmadıkları halde (eğer ruhsatlarını alıp odaya kaydolmuşlarsa) her yıl “yıllık aidatları” neden alınıyor? SMMM olurken, ileride bu mesleği yapmanızın ve bu unvanı hak etmenizin ve kullanabilmenizin bir şartı da bağımsız çalışmaktır denilmiyor da, bu kişiler bağımsız olarak SMMM’lik yapmaya kalktıklarında niçin bu şart (büro açma zorunluluğu) getirilmektedir? Elbette bu sorumuza şu şekilde de yanıt verilebilir; 1990 yılından bu güne meslek mevzuatında “büro edinme zorunluluğu” hakkında yasal hükümler mevcuttur ve SMMM olmak isteyenler (sınav konuları içinde de yer aldığına göre) bu durumu (meslek seçimi yapmadan önce) bilmektedirler.
Konuya diğer taraftan bakarsak; yani büro açma zorunluluğu ne kadar mantıklıdır sorusuna tatminkar cevaplar ararsak, elbette mesleğin şirketleşme halinde modern ve teknolojik ofislerde yerine getirilmesi daha doğrudur. Ancak, SMMM’lik mesleği, örneğin; bir doktor/dişçi muayenehanesi ile karşılaştırıldığında, acaba mutlak olarak büro açılarak yerine getirilmesi zorunlu bir meslek midir? Bir meslek mensubu işlerini evinden yürütemez mi? (Özellikle bugün mali bildirimlerin internet üzerinden yapıldığı, istenirse elektronik defter ve belge kullanma imkanın olduğu ve internet tabanlı muhasebe programları -Ör.: Luca- dahi oluşmaya başlamışken…Biliyoruz ki, önümüzdeki yıllar mesleğimizde “kağıdın ortadan kalkacağı” , muhasebenin ve denetimin bilgisayar ortamında ve belkide internet üzerinden yerine getirileceği yıllar olacak!...)
Diğer taraftan ise, mesleğimizde en ciddi sorun şüphesiz; “çanta müşaviri” olarak adlandırılan, “ücret tarifesi”nin altında ücret ile çalışan, “kayıt dışı” çalışan ve kayıtlı olarak çalışan meslek mensuplarına karşı “haksız rekabet” yapan, “sözde” meslek mensubu kişilerdir. Bu sorunu engelleyebilmenin bir yolu da, meslekte belirli standartlar getirmek, kişileri kayıt altına girebilecekleri bir organizasyon kurmaya zorlamaktır.
Mesleğimiz, “çevre” mesleğidir. Özünde yatan gerçek, mesleğimizin, belirli bir çevreniz, “camianız” varsa müşteri bularak yapabileceğiniz bir meslek oluşudur. Büro edinme zorunluluğuna karşı çıkanlar genellikle eş-dost-akraba çevresinden bir iki tane firma, defter bulup, bu firmaların müşavirlik ve/veya muhasebe hizmetlerini yerine getirecek kişiler olmaktadır. Bu kişiler, buldukları müşterilerden alacakları (alabilecekleri) ücretleri düşününce büro açma maliyeti, kira giderleri ve diğer giderler ve prosedürler ile uğraşmak istememektedirler.
Ancak, mesleğimizin saygın bir meslek haline gelebilmesi, ülkemizde muhasebe ve denetim mesleğine gereken önemin verilebilmesi, mükellef & müşteri nezdinde meslek mensubunun bir saygınlığının olabilmesinin yegane yollarından birisi de, mesleğin yüksek kalite ve standartlar içinde verilmesidir. Bunun içinde bize göre, “büro açma zorunluluğu” ve “büro standartları” getirilmesi doğrudur!!!...Örneğin; bir müşterinin aydınlık, temiz, modern cihazlar ve bilgili personeller ile hizmet verilen bir ofiste veya şirkette karşılanması, ağırlanması ile meslek mensubunun evinin bir köşesinde ağırlanması ya da meslek mensubunun belirli sabit bir yerinin olmaması, sanırız çok ayrı uç noktalardır. Kendimizi müşteri yerine koyarsak –arada çok hatır gönül ilişkisi yoksa- hangi şartlara haiz bir meslek mensubu ile çalışmak isteriz?
GVK’nun da serbest meslek erbabı tarafından indirilecek giderler arasında, “ikametgah olarak kullanılan konuta ait masrafların” da sayılması, 3568 sayılı Kanuna dayanılarak, mesleğin yüksek kaliteli ve gelişmiş standartlar içinde yapılması amacıyla getirilen düzenlemelerin geçersiz olacağı anlamına gelmez. Aksine, bu yönde düzenlemelerin yapılması 3568 sayılı meslek kanunun özüne uygundur ve yapılması zorunludur. GVK’nun da serbest meslek faaliyetleri mali müşavirlik mesleği esas alınarak düzenlenmemiştir. Serbest meslek olarak kabul edilecek bütün mesleklere tabi kişilerin vergiye tabi kazançlarının tespiti amacı esas alınarak düzenlenmiştir. 3568 sayılı meslek mevzuatı ile getirilen standartlar ve zorunluluklar ise mali müşavirlik mesleğinin gelişimi, kalitesinin ve saygınlığının arttırılması amaçlıdır.
Bu noktada asıl sorun, Kanuni düzenlemeye fiiliyatta Odalar ne kadar sahip çıkacak ve gerçekten denetim yapacak mıdır? Hepimiz gayet iyi biliyoruz ki, istenirse büro açma zorunluluğuna uymayan ya da ücret tarifesi altında çalışan ya da bir yandan ücretli olarak çalışıp bir yandan da bağımsız olarak çalışan kişileri tespit etmek, meslekte haksız rekabeti ve tekelleşmeyi önlemek hiç de imkansız değildir!!...Ancak bize göre, bugüne kadar bu konuda meslek mensupları üzerinde çok da “agresif bir denetim” yapılmamıştır. Belki de bu ifademize bazı meslek odalarından tepki gelebilecektir; “Nasıl oluyor da meslek odalarını zan altında bırakıyorsunuz, bilip bilmeden yazıyorsunuz”…şeklinde. Oysa biz burada sadece, kapalı kapılar arkasında veya bazı mesleki görüşme ve toplantılarda bir çok meslek mensubu tarafından gayet iyi bilinen ve dile getirilen sıkıntıları ve düşünceleri mesleki camianın (kamuoyunun) tümüne ulaşabilecek bir şekilde yazıya döküyoruz. Ayrıca bu sıkıntıları yazı ile dile getiren de sadece biz değiliz, bilfiil meslek örgütleri tarafından çıkarılan yayınlarda da bu tespitler yapılmaktadır. Öyleyse asıl önemli olan, gerçekten somut, gerçekten caydırıcı adımlar atılması ve muhasebecilik ve mali müşavirlik mesleğinin Türkiye’de hak ettiği gerçek saygınlığa kavuşması ve adaletli bir mesleki rekabet ortamı yaratılması için gerek nitelik gerekse nicelik yönünden “çürük elma”ların ayıklanması ve “pastaya (mesleki pazara) fazla ve etik olmayan bir şekilde müdahale edenlerin” caydırılmasıdır. Esas olan, Kanunu yapmaktan (cezayı, zorunluluğu getirmekten) çok Kanunu (zorunluluğu ve cezayı) özüne uygun şekilde uygulayabilmektir….
04.10.2007
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.