Geçici vergi, gerçek usulde vergilendirilen ticari kazanç sahipleri ile serbest meslek erbabı ve kurumlar vergisi mükelleflerinin cari vergilendirme döneminin gelir ve kurumlar vergisine mahsuben üçer aylık kazançları üzerinden hesaplanarak ödenen bir peşin vergi uygulamasıdır.
Gerçek usulde vergilendirilen ticari kazanç sahipleri, serbest meslek erbabı ve kurumlar vergisi mükellefleri cari vergilendirme döneminin gelir ve kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere geçici vergi ödemek zorundadırlar. Adi ortaklıklar, kollektif şirketler ve adi komandit şirketler, ortaklık olarak gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmadıklarından geçici vergi mükellefi değillerdir. Ancak adi ortaklıklar ile kollektif şirketlerde ortakların, komandit şirketlerde komandite ortakların elde ettikleri kazançlar geçici verginin konusuna girmektedir.
Tasfiye halindeki kurumlar vergisi mükellefleri tasfiye dönemlerinde, basit usulde vergilendirilen gelir vergisi mükellefleri, yıllara sâri inşaat ve onarma işi yapanlar, ücret geliri elde edenler, menkul ve gayrimenkul sermaye iradı sahipleri, zirai kazanç sahipleri, diğer kazanç ve irat elde edenler, kazançları vergiden istisna edilen serbest meslek erbabı ile noterlik görevini ifa ile mükellef olanlar geçici vergi ödemezler. Ancak, geçici vergi ödemeyeceği belirtilen kişiler bu işlerinden elde ettikleri kazançları dışında kalan ticari veya mesleki kazançları nedeniyle geçici vergi ödemek zorundadırlar.
Mükellefler, öncelikle ilgili hesap döneminin 3, 6, 9 ve 12 aylık mali tablolarını esas alarak geçici vergi dönem kazancını, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120 nci maddesi hükmüne göre belirleyeceklerdir. Geçici vergiye ilişkin kazançların tespitinde dönemsellik esasına uyulması ve Vergi Usul Kanununun değerlemeye ilişkin hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir
Mükellefler, geçici vergiye tabi kazançlarının tespiti sırasında gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinde dikkate alabilecekleri tüm indirim ve istisnalardan yararlanabilirler
Geçmiş dönemlere ilişkin geçici verginin %10’u aşan tutarda eksik beyan edilmesi durumunda eksik beyan edilen kısım için yapılacak re’sen veya ikmalen tarhiyata vergi ziyaı cezası ile gecikme faizi uygulanır. %10’luk yanılma payının beyan edilmesi gereken (beyan edilmiş olan değil) geçici vergi matrahı üzerinden hesaplanması gerekmektedir.
Tahakkuk ettirilmiş ancak ödenmemiş olması dolayısıyla yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup imkânı bulunmayan geçici vergi tutarları terkin edilir. Terkin edilen geçici vergi tutarı için vade tarihinden terkin edilmesi gereken tarih olan yıllık beyannamenin verilmesi gereken kanuni sürenin başlangıç tarihine kadar gecikme zammı uygulanır.
Kanunda altışar aylık olarak belirlenen kazançlar üzerinden geçici vergi ödenmesi gerektiği düzenlenmiş, ancak yetki kullanılarak geçici vergi dönemleri “üçer aylık dönemler” şeklinde belirlenmişti. Bu nedenle geçici vergi 3, 6, 9 ve 12 aylık dönemler halinde kümülatif esasta beyan edilmekteydi.Geçici vergi, üçer aylık dönemler itibariyle beyan edildiğinden, bir hesap dönemi ile ilgili olarak 4 ayrı geçici vergi dönemi söz konusu idi.
Bu durum haliyle mükellefleri ve beyannameleri hazırlayan veya denetleyen mali müşavirleri zorlamaktaydı, çünkü 4 geçici vergi ve 1 yıllık beyanname olmak üzere 5 defa dönem sonu kapanışı yapmak zorunda kalıyorlardı. Doğal olarak vergi daireleri de bu yoğunluktan nasibini alıyordu.Her ne kadar dördüncü geçici vergi ile yıllık gelir/kurumlar vergisi hesaplamasına esas alınan mali tablolar aynı (12 aylık) olsa da, geçici vergide yapılamayan bazı istisna, indirim vs. uygulamaları nedeniyle hem dördüncü dönem geçici vergi beyannamesi, hem de yıllık gelir/kurumlar vergisi için ayrı çalışma yapılması gerekiyordu.
Zaten 12 aylık dönem için çok kısa bir süre sonra asıl beyanname verildiğinden, aynı dönem için ayrı bir geçici vergi beyannamesi verilmesine gerek olmadığı öteden beri savunulan bir görüştü. Son döneme ilişkin verginin biraz erken devlete intikalini sağlamak dışında bir sonucu olmayan bu beyanname ile mükellef ve müşavirleri bu kadar uğraştırmaktaydı.
Bu sorular haklı taleplere dönüştü ve nihayet 7338 sayılı Kanunla dördüncü geçici vergilendirme dönemi kaldırıldı. Cari vergilendirme döneminin ilk dokuz ayı, kümülatif esasta olmak üzere ve üçer aylık dönemler itibariyle geçici vergi dönemleri olarak belirlendi. Artık 3 dönem için geçici vergi beyannamesi verilecek.
Yapılan düzenlemeler 2022 yılı vergilendirme dönemine ilişkin verilecek beyannamelerden itibaren uygulanmak üzere yürürlüğe girdiğinden 2021 yılı dördüncü dönem geçici vergi beyannamesi verilmesi gereği devam ediyor. Başka bir ifade ile dördüncü dönem geçici vergi beyannamesi son kez 2021 yılı için verilecek. Gelecek yıldan itibaren dördüncü dönem geçici vergi beyannamesi verilmeyecek.
08.04.2022
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.