Gelirlerin/servetlerin arkasındaki gerçek isimlerin bilinmesi vergi kaçakçılığı ile mücadele açısından büyük önem arz etmektedir. Ülkemizin de üyesi bulunduğu Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı Vergi Amaçlarına Yönelik Şeffaflık ve Bilgi Değişimi Küresel Forumu (Küresel Forum), vergi kaçakçılığıyla mücadele amacına yönelik olarak çalışmalar yürütmektedir. Bu bağlamda, Küresel Forum, faaliyetleri gereği şeffaflık ve bilgi değişimi konusunda ülkelerin uyması gereken uluslararası asgari standartlar oluşturmuş olup tüzel kişiliklerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin gerçek faydalanıcısının bilinmesi hususu standardın unsurlarından biridir. Bu konu, suç gelirlerinin aklanması ve terörizmin finansmanının önlenmesi amacıyla Mali Eylem Görev Gücü tarafından belirlenen tavsiyelerde de karşılık bulmaktadır.
Bu kapsamda, tüzel kişiler ve tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin gerçek faydalanıcı bilgisinin güncel, tam ve doğru bir şekilde tespit edilebilmesi amacıyla gerçek faydalanıcının belirlenmesine ve bildirilmesine ilişkin olarak bildirim zorunluluğu getirilmiştir.
TEMEL olarak suç gelirlerinin aklanması, terörün finansmanı gibi tehditlerle mücadele etmek için belirlenen uluslararası standartların bir tanesi de gerçek faydalanıcının belirlenebilmesidir. 13 Temmuz 2021 tarihli Resmi Gazete’ de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 529 Seri No.lu VUK Genel Tebliği ile gerçek faydalanıcıya ilişkin bildirim yükümlülüğü ülkemizde de hayatımıza girmiş bulunuyor. Kaldı ki, Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task Force – FATF) tarafından ülkemize yapılan eleştirilerden bazıları da bu konu hakkındadır.
FATF, gerçek faydalanıcıyı; “Bir müşteriyi nihai olarak sahipliğinde ya da kontrolünde bulunduran gerçek kişi ve/veya hesabına işlem yürütülen gerçek kişi” olarak tanımlamıştır. Ayrıca FATF, bu kapsama bir tüzel kişiliği ya da yasal oluşumu nihai olarak etkili bir şekilde kontrolünde bulunduran kişilerin de girdiğini belirtmiştir.
Avrupa Birliği ise gerçek faydalanıcıyı; “Müşteriyi nihai olarak sahipliğinde ya da kontrolünde bulunduran gerçek kişi ve/veya hesabına işlem veya faaliyet yürütülen gerçek kişi.” olarak tanımlamıştır.
Türk mevzuatında ise gerçek faydalanıcı, Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmeliğin 3 üncü maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre gerçek faydalanıcı, “Yükümlü nezdinde adına işlem yapılan gerçek kişi, tüzel kişi veya tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri kontrolünde bulunduran ya da bunlara ait hesap ya da işlemin nihai faydalanıcısı durumunda olan gerçek kişi veya kişiler” olarak tanımlanmıştır.
Bu tanımlardan da anlaşılacağı üzere gerçek faydalanıcı; - Gerçek kişi ya da tüzel kişi olup olmadığına bakmaksızın herhangi bir müşteriyi nihai olarak sahipliğinde veya kontrolünde bulunduran geçek kişi olabileceği gibi, - Hesabına işlem ya da faaliyet yürütülen gerçek kişi de olabilecektir. Dolayısıyla gerçek faydalanıcı her halükarda gerçek kişi olacaktır.
Yükümlü nezdinde adına işlem yapılan gerçek kişi, tüzel kişi veya tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri kontrolünde bulunduran ya da bunlara ait hesap ya da işlemin nihai faydalanıcısı durumunda olan gerçek kişi veya kişiler olarak tanımlanmıştır. Mevzuatımız, “yükümlü” olarak tanımlanan finansal kuruluşlara ve diğer bazı meslek (serbest mali müşavirler ve serbest avukatlar) gruplarına yönelik birtakım yükümlülükler de getirilmiştir. İlgili mevzuat; daha önce Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından, şimdi ise Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından uygulamaya konulan tebliğ ile yürürlüktedir
(1) Tüzel kişilerde;
a) Tüzel kişiliğin yüzde yirmi beşi aşan hissesine sahip gerçek kişi ortakları,
b) Tüzel kişiliğin yüzde yirmi beşi aşan hissesine sahip gerçek kişi ortağının gerçek faydalanıcı olmadığından şüphelenilmesi veya bu oranda hisseye sahip gerçek kişi ortak bulunmaması durumunda, tüzel kişiliği nihai olarak kontrolünde bulunduran gerçek kişi ya da kişiler,
c) (a) ve (b) bentleri kapsamında gerçek faydalanıcının tespit edilemediği durumlarda, en üst düzey icra yetkisine sahip gerçek kişi ya da kişiler,
(2) Tüzel kişiliği olmayan iş ortaklıkları gibi teşekküllerde;
a) Tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri nihai olarak kontrolünde bulunduran gerçek kişi ya da kişiler,
b) (a) bendi kapsamında gerçek faydalanıcının tespit edilememesi halinde tüzel kişiliği olmayan teşekkül nezdinde en üst düzeyde icra yetkisine sahip gerçek kişi ya da kişiler,
(3) Trust ve benzeri teşekküllerde; kurucular, mütevelli, yönetici, denetçi veya faydalanıcı sıfatını haiz olanlar ya da bu teşekküller üzerinde nüfuz sahibi olanlar.
Trust: Bir malvarlığının belirli bir lehtar ya da lehtar grubunun yararlanması için, malvarlığının maliki olan sözleşme kurucusu tarafından, söz konusu malvarlığının yönetimi, kullanımı ya da sözleşmede belirtilen diğer tasarruflarda bulunulması amacıyla sözleşmeyi icra eden bir mütevellinin kontrolüne bırakılmasını hüküm altına alan hukuki ilişkiyi ifade etmektedir. Hukukumuzdaki vakıf yapılanmasıyla benzerlik göstermektedir.
Gerçek faydalanıcı bilgisi bildirimini, bildirim verme süresinin başladığı 1/8/2021 tarihi itibarıyla faal olan (tasfiye işlemi devam edenler dâhil);
a) Kurumlar vergisi mükellefleri,
b) Kollektif şirketlerde şirketi temsile yetkili kimse veya ortak, eshamsız komandit şirketlerde komandite ortaklardan biri ve adi ortaklıklar adına en yüksek ortaklık payına sahip kişi, Türkiye’de yönetim merkezi olan veya Türkiye’de mukim yöneticisi olan yabancı ülkede kurulmuş trust ve benzeri teşekküllerin yöneticileri, mütevellileri veya temsilcileri, vermek zorundadırlar.
(2) Ayrıca; Tedbirler Yönetmeliğinde 11/10/2006 tarihli ve 5549 Sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasında yükümlü sayılan;
a) Bankalar,
b) Bankalar dışında banka kartı veya kredi kartı düzenleme yetkisini haiz kuruluşlar,
c) Kambiyo mevzuatında belirtilen yetkili müesseseler,
ç) Finansman ve faktoring şirketleri,
d) Sermaye piyasası aracı kurumları ve portföy yönetim şirketleri,
e) Ödeme kuruluşları ile elektronik para kuruluşları,
f) Yatırım ortaklıkları,
g) Sigorta, reasürans ve emeklilik şirketleri ile sigorta ve reasürans brokerleri,
ğ) Finansal kiralama şirketleri,
h) Sermaye piyasası mevzuatı çerçevesinde takas ve saklama hizmeti veren kuruluşlar,
ı) Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasasına ilişkin saklama hizmeti ile sınırlı olmak üzere Borsa İstanbul Anonim Şirketi,
i) Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi ile kargo şirketleri,
j) Varlık yönetim şirketleri,
k) Kıymetli maden, taş veya mücevher alım satımı yapanlar ile bu işlemlere aracılık edenler,
l) Cumhuriyet altın sikkeleri ile Cumhuriyet ziynet altınlarını basma faaliyeti ile sınırlı olmak üzere Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü,
m) Kıymetli madenler aracı kuruluşları,
n) Ticaret amacıyla taşınmaz alım satımıyla uğraşanlar ile bu işlemlere aracılık edenler,
o) İş makineleri dâhil her türlü deniz, hava ve kara nakil vasıtalarının alım satımı ile uğraşanlar ile bu işlemlere aracılık edenler,
ö) Tarihi eser, antika ve sanat eseri alım satımı ile uğraşanlar veya bunların müzayedeciliğini yapanlar,
p) Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü, Türkiye Jokey Kulübü ve Spor Toto Teşkilat Başkanlığı dâhil talih ve bahis oyunları alanında faaliyet gösterenler,
r) Spor kulüpleri,
s) Noterler,
ş) Savunma hakkı bakımından diğer kanun hükümlerine aykırı olmamak ve 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 35 inci maddesinin birinci fıkrası ile alternatif uyuşmazlık çözüm yolları kapsamında ifa edilen mesleki çalışmalar nedeniyle edinilen bilgiler hariç olmak üzere; taşınmaz alım satımı, sınırlı ayni hak kurulması ve kaldırılması, şirket, vakıf ve dernek kurulması, birleştirilmesi ile bunların idaresi, devredilmesi ve tasfiyesi işlerine ilişkin finansal işlemlerin gerçekleştirilmesi, banka, menkul kıymet ve her türlü hesaplar ile bu hesaplarda yer alan varlıkların idaresi işleriyle sınırlı olmak üzere serbest avukatlar,
t) Bir işverene bağlı olmaksızın çalışan serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavirler,
u) Finansal piyasalarda denetim yapmakla yetkili bağımsız denetim kuruluşları,
ü) Kripto varlık hizmet sağlayıcılar,
v) Tasarruf finansman şirketleri,
ile bunların şube, acente, temsilci ve ticari vekilleri ile benzeri bağlı birimleri Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından talep edildiğinde müşterileri tarafından gerçekleştirilen işlemlerin gerçek faydalanıcı bilgisini Başkanlığa bildirmek zorundadır.
(3) Merkezi yurtdışında bulunan yükümlünün şube, acente, temsilci ve ticari vekilleri ile benzeri bağlı birimleri Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından talep edildiğinde müşterileri tarafından gerçekleştirilen işlemlerin gerçek faydalanıcı bilgisini Başkanlığa bildirmek zorundadır.
Gerçek faydalanıcı bilgisi verme yükümlülüğü getirilen kurumlar vergisi mükellefleri dâhil bütün mükellefler ile diğer kişilerin, en geç 31 Ağustos 2021 günü sonuna kadar gerçek faydalanıcı bilgisini İnternet Vergi Dairesi üzerinden “gerçek faydalanıcıya ilişkin bildirim formu” doldurularak Gelir İdaresi Başkanlığına bildirmeleri gerekmektedir.
4.1. Düzenli (Periyodik) Bildirim
(1) Kurumlar vergisi mükellefleri, gerçek faydalanıcı bilgisini geçici vergi beyannameleri ve yıllık kurumlar vergisi beyannamesi ekinde bildirmek zorundadır.
Kurumlar vergisi mükellefleri söz konusu beyannameler aracılığıyla; gerçek faydalanıcıların adı, soyadı, vatandaşlıkları, kimlik numaraları ve adresleri, varsa telefon, faks ve elektronik posta bilgileri ile gerçek faydalanıcılığın sebebini bildirirler. Kağıt ortamında (elden veya posta ile) bildirim formu kabul edilmeyecektir.
(2) Kurumlar vergisi mükellefleri dışında kalan diğer mükellefler ile diğer kişiler, gerçek faydalanıcı bilgisini her yılın Ağustos ayı sonuna kadarGelir İdaresi Başkanlığına gerçek faydalanıcıya ilişkin bildirim formu ile elektronik ortamda bildirmek zorundadır.
İnternet Vergi Dairesi üzerinden verilecek gerçek faydalanıcıya ilişkin bildirim formu ile gerçek faydalanıcıların adı, soyadı, vatandaşlıkları, kimlik numaraları, adresleri, varsa telefon, faks ve elektronik posta bilgileri ile gerçek faydalanıcılığın sebebini bildirirler. Kağıt ortamında (elden veya posta ile) bildirim formu kabul edilmeyecektir.
(3) Birinci ve ikinci fıkrada belirtilenlerin yeni mükellefiyet tesis ettirmesi veya daha önce bildirime ekledikleri bilgilerde değişiklik olması halinde,yeni mükellefiyet tesisini veya bilgi değişikliğini, bunların gerçekleştiği tarihi takip eden bir ay içerisinde bildirmeleri gerekmektedir.
Gerçek faydalanıcıya ilişkin bildirim formu, mükellef tarafından bizzat gönderilebileceği gibi ilgili dönemde, aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan serbest muhasebeci mali müşavir veya gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi tasdik sözleşmesi (tam tasdik sözleşmesi) bulunan yeminli mali müşavirler aracılığıyla da gönderilebilir.
Bildirimin yapılmasının ardından bildirimin hatalı veya eksik olduğunun anlaşılması durumunda bildirimin yeniden verilmek suretiyle düzeltilmesi gerekmektedir. Gerçek faydalanıcı bilgisi bildirimine konu edilen bilgilerin mükellefler tarafından, bildirimin verildiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren 5 yıl süreyle muhafaza edilmesi gerekmektedir.
Bu Tebliğde yapılan düzenlemeler kapsamında bildirilmesi gereken bilgileri bildirmeyen, eksik veya yanıltıcı bildirimde bulunan mükellefler hakkında 213 sayılı Kanunun ilgili ceza hükümleri tatbik olunur ifadesi vardır. Ancak VUK’un hangi maddesindeki hangi cezanın uygulanacağı açıkça belirtilmemiştir.
Yükümlü nezdinde işlem gerçekleştiren gerçek kişileri, adına işlem yapılan gerçek kişi, tüzel kişi veya tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri nihai olarak kontrolünde bulunduran ya da bunlar üzerinde nihai nüfuz sahibi olan gerçek kişi veya kişiler olarak tanımlanan Gerçek Faydalanıcı bütün dünyada öne çıkan bir kavramdır. Gelirlerin/servetlerin arkasındaki gerçek isimlerin bilinmesi vergi kaçakçılığı ile mücadele açısından büyük önem arz etmektedir. Küresel Forum ve vergi kaçakçılığıyla mücadele amacına yönelik olarak çalışmalar çerçevesinde ülkelerin uyması gereken uluslararası asgari standartlar oluşturulması hedeflenmiş olup, tüzel kişiliklerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin gerçek faydalanıcısının bilinmesi hususu standardın unsurlarından biri olarak kabul edilmiştir. Bu kapsamda, tüzel kişiler ve tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin gerçek faydalanıcı bilgisinin güncel, tam ve doğru bir şekilde tespit edilebilmesi amacıyla gerçek faydalanıcının belirlenmesine ve bildirilmesine ilişkin olarak bildirim zorunluluğu getirilen mükelleflerin kapsamı, bildirimin şekli, bildirimde bulunulacak dönem, bildirim verme zamanı, bildirimin gönderilme usulü ile uygulamaya ilişkin diğer usul ve esasların belirlenmesine ilişkin 13/07/2021 tarihli Resmi Gazete’ de yayımlanan 529 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile yeni ve önemli bir uygulamaya geçilmiş oluyor.
Kaynakça
• 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu
• 529 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği
• Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmeliği
• 5549 Sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun
• Masak Gerçek Faydalanıcının Tanınması Rehberi
16.03.2022
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.