Ülkemizin kayıt dışı ekonomisinin büyüklüğü ve vergi kaçırma cenneti oluşunun sebeplerini iyi tahlil etmeden bu alanda çözüm üretmek imkansızdır.
Ülkemizde ki esnaf ve kobi kesimi dediğimiz ticaret erbabı insanlar yeterince ; çiftçiler,sanayiciler ve memurlar kadar devlet tarafından destek görmediler. Çiftçilere ürün desteği,sanayicilere yatırım desteği,memurlara ücret artışı desteği gibi yollarla devlet destek çıkmış esnaf ve kobiler kendi imkanlarıyla ticari hayatlarını sürdürmenin mücadelesini vermişlerdir bu güne kadar. Kefalet kooperatifleri ve bankalar kanalıyla yüksek faizli kredilerle finans sorunlarını gidermişler. Bu kredi kaynaklarından da kefillik ve ipotek sorunlarını çözebilen yararlanmış,bu imkanlardan mahrum olanlar yararlanamamışlardır.Yüksek oran ve bol çeşit vergiler karşısında kayıt dışı işlemlerle bu güne kadar ayakta kalmış ve büyümüşlerdir.
Ticaret erbabı bu güne kadar kayıt dışı işlemlerine tevessül etmesinin tek sebebi bol çeşit ve yüksek oran vergilerdir. Tam istihdama ulaşmamış ülkemizde ticaret erbabı olan esnaf ve kobi kesimi karşısına ne zaman ve hangi şartlarda çıkacağını bilemediği vergi ve sigorta incelemeleri korkusuyla sürekli işlemlerini kayıt dışında tutmuştur. Bu kesim bilinçli olarak tespit edildiğinde ödeyeceği paraları düşünerek bu yolu seçmiştir. Bugün de kayıt dışı ekonomi devasa boyutlarda karşımıza çıkmış çözülmesi zor bir sorun haline gelmiştir.
Artık ülkemizde kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına alma zamanı gelmiş gecmektedir. Bunun için esnafın ve kobilerin basit anlaşılabilir ve gelecekte nelerle karşılaşabileceğini somut bileceği bir sistem önlerine koymamız gerekmektedir.
Aslında devletimizin uygulayacağı basit bir finansal teşvik sistemiyle hem bu kesimin finans sıkıntısına çözüm getirilmiş olacak hem de kayıt dışı işlemleri ticaret erbabının kendi isteği ve arzusuyla iktisadi faaliyetinin tamamını kayıt altına almasına sebep olacaktır. Şöyle ki: Merkez Bankası esnaf ve kobilerin yıllık bilançolarını ve gelir tablolarını veya işletme hesabı hülasalarını dikkate alarak bu kesime otomatik adlarına bankada mal alım faturası karşılığında faizsiz kredi açacak. Açılacak bu kredide ki kıstas işletmenin hasılatıyla yıl sonu envanteri arasında ki fark kadar olacaktır. Ticaret erbabı yıl içerisinde işletmesine alacağı ticari mal veya hammadde girdilerin karşılığında fatura ibrazı yöntemiyle Merkez Bankasının açacağı bu faizsiz krediyi yıl sonunda kapatacak şekilde kullanabilecektir. Burada ki amaç işletme sermayesi sıkıntısı çeken esnaf ve kobilere bu sıkıntılarını giderecek şekilde finansal destek vermek suretiyle ticaret erbabını kayıt dışı ekonomiden kurtarmak olacaktır. Ticaret erbabı otomatik olarak kendi adına açılacak bu faizsiz krediden yararlanmak için yıl içerisinde yaptığı tüm ticari faaliyetleri belgelendirecektir. Aksi halde gelir tablosuna ve bilançoya veya işletme hesabı hülasasına yansımayan her türlü rakam aleyhine olacaktır. Merkez Bankası da ülkenin iş hacmine göre para basacağı için karşılıksız para basma söz konusu olmayacaktır. Emisyon artışı bilimsel verilere dayanacağından herhangi bir enflasyonist ortam oluşturmayacaktır. Günümüz modern ekonomik anlayışında Merkez Bankaları tarafından takip edilen emisyon hacmi ülkenin iş hacmine göre ayarlanmaktadır.
Bu sistemde ticaret erbabı Merkez Bankasıyla yapacağı bürokratik işlemlerde her türlü harç damga resim ve vergiden muaf olması gerekmektedir.Açılacak faizsiz kredinin karşılığı işletmenin kendisi olacaktır. Geçiş sürecinde kefil veya ipotek gibi banka sisteminde ki uygulamalar bürokratik işlemlere boğmadan uygulanabilir.
Devlet Mali Müşavirlere bu sistemde yerinde denetim ve takip yetkisiyle görevlendirecektir.Düzenledikleri hesap tablolarından sorumlu olacaklardır. Hayali düzenlenecek hesap tablolarından dolayı ağır cezai müeyyideler getirilecektir. Bu sistemde inceleme ve cezai işlem gerektiren tebligatlar yıl boyu geçerli olacaktır. Ticaret erbabı üç sene sonra beş sene sonra tebligatlarla karşılaşmayacağını bilecektir. Sigorta dokuz sene, vergi dairesi beş sene sonra mükelleften pirim borcunu veya yatırmadığı vergiyi isteyebiliyor. Şayet mükellef arşivinde makbuzu kaybetmeden saklamışsa kurtuluyor aksi halde memurun ihmalini tekrar dokuz sene aradan sonra çekebiliyor. Bilgisayar çağında yaşıyoruz ilgili memur her yıl tebligatını tekrarlamadığı alacaklarından sorumlu olmalı ve devletin kaybı ilgili memurdan tanzim edilmeli. Veya bu konuda Muhasebeciler yetkilendirilmeli ve sorumlu kılınmalıdır. Esnaf ve kobiler gelecekte ne tür vergi veya sigorta cezalarıyla veya denetimiyle karşılaşacağım korkusundan kurtulması gerekmektedir.
Bu sistemin akabinde esnaf ve kobileri çok çeşit ve yüksek oranda vergi sisteminden yalın anlaşılabilir ve doğrudan ticaret erbabının kabul edebileceği bir sisteme geçmek gerekir kanaatindeyim. Ayrı bir konu başlığı olan bu hususta örneğin ticari erbabı için başka hiçbir vergiye muhatap etmeksizin sadece “Devlet Payı” adı altında düşük oranlı işletme vergisi düşünülebilir.
19.12.2006
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.