İlk sigortalılık tarihi 08/09/1999 tarihinden önce olan bir işçinin, 15 yıl sigortalılık ve 3600 gün prim şartını yerine getirirse, yaş şartını sağlamıyorsa, işten ayrılma ve yaşı bekleme hakkına sahiptir.
08/09/1999 dan sonrakilerde bu şart 25 yıl ve 4500 gün ya da tek başına 7000 gün prim olarak uygulanır.
Bu durumdaki bazı işçilerin kıdem tazminatını alıp tekrar çalışmaları İşverenler açısından iyi niyetli gözükmüyor olsa da Yargıtay açısından durum öyle değildir.
T.C. |
||
Esas No |
: 2016/27701 |
|
Karar No |
: 2020/630 |
|
Tarih |
: 20.01.2020 |
DAVA :
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR :
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işveren bünyesinde elektrik teknisyeni olarak görev yaptığını, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından davacının 15 yıl sigortalı ve 3600 prim ödeme gün sayısının bulunduğunun davacıya bildirildiğini, davacının ilgili yazıyı aldıktan sonra 15.08.2013 tarihinde davalı işverenliğe karşı ihtar keşide ederek durumu belirtip kıdem tazminatı ödenmesi talebinde bulunduğunu, davalı işveren tarafından taleplerin olumlu karşılandığını ancak sonrasında istifa etmesi suretiyle çıkış verilebileceğinin söylendiğini beyanla kıdem tazminatı talebinde bulunmuştur.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının davalı iş yerinden ayrıldıktan sonra ilk iş gününde yeni bir işe başladığını, davacının TEİAŞ Yük tevzi gölbaşı işlemte müdürlüğünde 19.08.2013 tarihinde işe başlayabilmek adına 16.08.2013 tarihinde davalı iş yerinden istifa ettiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının iş akdinin feshinden önce ... Genel Müdürlüğü'ne iş başvurusunda bulunduğu, ...İnsan Kaynakları Dairesi Başkanlığı'nın 12.07.2013 tarihli yazısı ile davacının işe başlamak için gerekli evrakları ile birlikte 18.07.2013 tarihinde ... Genel Müdürlüğü'nde hazır bulunmasının istenildiği, ... Yönetim Kurulu'nun 26.07.2013 tarih ve 28-361 Sayılı kararı ile davacının şirketlerinde açık bulunan muhtelif pozisyonlara yerleştirilmesinin uygun görüldüğü ve bu kararın davacıya 02.08.2013 tarihinde bildirildiği ve 15 gün içerisinde göreve başlamak için müracaatının gerektiğinin bildirildiği, davacının ... 'da işe başlamak amacıyla davalı işverene 16.08.2013 ( cuma günü ) tarihli istifa dilekçesini verdiği ve 19.08.2013 ( pazartesi günü ) ... 'da işe başladığının anlaşıldığı, davacının emekli olduktan sonra istediği yerde çalışma özgürlüğü bulunmasına karşın davacının emekli olma yasal hakkını kullanmadan önce ...' da iş bulduğu, işe başlama iradesini ...'a bildirdiği gibi 16.08.2013 tarihli istifa dilekçesi ile başka bir yerde işe başlayacağı iradesini davalı işverene bildirdiği, davacının fesih hakkını Medeni Kanun' un 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına uygun olarak kullanmadığı, hakkın kötüye kullanılmasının hukuk düzenince korunamayacağı, bu nedenle davacının kıdem tazminatına hak kazanmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Temyiz:Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:İş sözleşmesinin emeklilik sebebine dayalı olarak feshetmesine rağmen işçinin başka bir işte çalışmaya başlamasının kanuni hakkın kötüye kullanımı olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.Mülga 1475 Sayılı Kanun'un 14. maddesinin birinci fıkrasının dördüncü bendinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla ayrılması halinde, kıdem tazminatına hak kazanılabileceği hükme bağlanmıştır. O halde anılan hüküm uyarınca, fesih bildiriminde bulunulabilmesi için işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik, malullük ya da toptan ödemeye hak kazanmış olması şarttır. Mülga 1475 Sayılı Kanun'un 14. maddesinin birinci fıkrası (5) numaralı bent hükmüne göre, işçinin emeklilik konusunda yaş hariç diğer şartları yerine getirmesi halinde kendi isteği ile işten ayrılması imkânı tanınmıştır. Başka bir anlatımla, sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayan işçi, yaş şartı sebebiyle emeklilik hakkını kazanamamış olsa da, anılan bent gerekçe gösterilmek suretiyle iş yerinden ayrılabilecek ve kıdem tazminatına hak kazanabilecektir. Ancak, işçinin iş yerinden ayrılmasının yaş hariç emekliliğe dair diğer şartları tamamlaması üzerine çalışmasını sonlandırması şeklinde gelişmesi ve bu durumu işverene bildirmesi gerekir.
Somut olayda; davacının 18.07.2013 tarihli dilekçesi üzerine Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından düzenlenen 14.08.2013 tarihli yazıda sigortalılık süresinin 15 yıl 3600 günü tamamladığının belirtildiği ve davacının 15.08.2013 tarihli ihtarname ile davalı işverene başvurarak emeklilik nedeniyle iş akdini feshettiğinden kıdem tazminatının ödenmesini talep ettiği, 16.08.2013 tarihli istifa dilekçesi ile de şirkette devam ettirdiği çalışmasının sonlandırılarak bundan böyle ... şirketinde çalışmak istediğini, SGK' na sigortalılığının istifa nedeniyle sonlandırıldığının bildirilmesini talep ettiği ve 19.08.2013 tarihi itibari ile dava dışı ...' da işe başladığı görülmektedir. 14.08.2013 tarihli Sosyal Güvenlik Kurumu yazısından davacının emekliliğe hak kazandığı ve 15.08.2013 tarihli ihtarnamesi ile de emeklilik sebebi ile kıdem tazminatın ödenmesi talebine yönelik iradesini ortaya koyduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece yazılı gerekçe ile davacının kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İşçinin emeklilik sebebi ile iş sözleşmesini feshetmesinden kısa bir süre sonra, yeniden çalışmasını gerektirecek durumlar ortaya çıkabileceği gibi, işçinin bu hakkını kendisi için daha olumlu sonuçlar doğurabileceğini düşündüğü bir başka işyerinde çalışma amacı ile de kullanması mümkündür. Sosyal Güvenlik Hukuku alanında yaş şartını da gerçekleştirmek sureti ile emekli olan işçilere sigorta destek primi ödeyerek çalışma imkanı tanındığı da dikkate alındığında, mülga 1475 Sayılı Kanun'un 14/1-5 maddesindeki düzenleme açısından, kanun koyucunun amacının işçinin çalışma yaşamını fiili olarak sonlandırması olduğundan bahsedilemez. Çalışmakta olduğu işyerinde yıpranmış olan ve bu arada sigortalılık yılı ile prim ödeme süresine ilişkin yükümlülüklerini tamamlayan davacının, kendisi için çalışma şartlarının daha olumlu olduğunu düşündüğü bir iş yerinde çalışma amacı ile bu hakkını kullanması halinde 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde öngörülen dürüstlük kuralına aykırı davrandığı kabul edilemez. Kanun ile tanınmış emeklilik sebebi ile fesih hakkının kullanması ile birlikte kıdem tazminatına hak kazanılacağının kabulü gerekir. Davacının hangi amaçla bu hakkı kullandığı, kıdem tazminatına hak kazanması açısından önem arz etmemektedir. Dolayısıyla davacının kıdem tazminatı talebinin kabulü gerekirken reddi hatalı olup bozma sebebidir.
SONUÇ :
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.01.2020 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
05.07.2021
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.