YAZARLARIMIZ
Fatih Sultan Mehmet Çiçek
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
fatihsmcicek@turmob.org.tr



Belediyelerde Kamu Zararı ve Belirlenmesi

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 71’inci maddesinde ; ‘’ Kamu zararı ; kamu görevlilerinin kasıt ,kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar ,işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır.’’ denilmektedir.

Buna göre 5018 sayılı Kanun’a göre mali sorumluluğun şartları şöylece sıralayabiliriz;

  • Kamu görevlilerinin kasıt ,kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar ,işlem ,eylem bulunmasıdır.
  • Ortada bir kamu zararı olmalıdır.
  • Mevzuata aykırı karar ,işlem ve eylemle zarar arasında bir illiyet olmalıdır.

Konu ile ilgili  Sayıştay kararı konuyu açıklayan iyi bir örnek olarak verebiliriz.

 

T.C.
SAYIŞTAY
Temyiz Kurulu Kararları

Karar No

: 38483

 

Tarih

: 25.02.2014

 
  • TAZMİN HÜKMÜNÜN İPTALİ İSTEMİ
  • BELEDİYENİN NAKİT SIKINTISI İÇERİSİNDE OLMASI NEDENİYLE GECİKME BEDELİ ÖDENMESİNDE HERHANGİ BİR KASIT KUSUR VEYA İHMALİ BULUNMAYAN KAMU GÖREVLİSİNİN SORUMLU TUTULMASININ İSABETSİZLİĞİ
  • TAZMİN HÜKMÜNÜN KALDIRILMASI

ÖZET :

Devlet memurları kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizlik sonucu verecekleri zarardan sorumlu tutulmuşlar, yine kamu zararının oluşması için kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmali aranmıştır. Belediyenin nakit sıkıntısı içerisinde olması nedeniyle gecikme bedeli ödenmesinde herhangi bir kasıt, kusur veya ihmali bulunmayan kamu görevlisinin sorumlu tutulması ve buna ilişkin kamu zararından bahsedilmesi mümkün değildir. Bu itibarla dilekçilerin iddialarının kabulü ile 935 sayılı ilamın 14. maddesiyle verilen tazmin hükmünün kaldırılmasına, karar verilmiştir.

Dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra gereği görüşüldü;

935 sayılı ilamın 14. maddesi ile Elektrik fatura bedellerinin zamanında ödenmemesine ilişkin gecikme zammı ile KDV tutarlarının belediye bütçesinden ödenmesi nedeniyle 13.740,96 TLye tazmin hükmü verilmiştir.

Dilekçi dilekçesinde özetle; Elektrik Faturalarının zamanında ödenmemesi sonucu gecikme zammı ile KDV tutarının Belediye bütçesinden ödenmesi ile oluşan kamu zararı 13.740,96 TLde 28.01.2008 tarih 917/1 ve 28.02.2008 2445/1 nolu belgelerin "Ödeme Emri Belgesi" değil, ekli evraklardan da anlaşılacağı üzere Tahakkuk Esaslı Muhasebede tanımlanan "Muhasebe İşlem Fişi" mahiyetinde olduğunu, 'Ödeme Emri Belgesi" olmadığını, çünkü Ödeme Emri Belgesinin Kurumun Bütçesinden bir giderin yapıldığını ve bu konuda ödeneğinin kullanıldığını belgeleyen bir evrak olduğunu, yani Elektrik İdaresi tarafından kesilen Faturanın ilgili Müdürlük giderine işlendiğinin evrakının Muhasebe İşlem Fişi olmadığını, burada yapılan işlemin 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 34. maddesi gereğince Elektrik kurumundan tahsili gereken Elektrik Tüketim Vergisi alacak tutarlarının, daha önce Belediyenin ilgili Müdürlerince tahakkuka bağlanan Elektrik Faturalarından kaynaklanan Emanet Hesapta bekletilen borç tutarlarından mahsuplaşma suretiyle borçlarının düşülmesi işleminin gerçekleştirildiği bir evrak olduğunu,

Bu faturaların sorumluluğunun daha önce ilgili Müdürlükler tarafından faturalar kuruma geldiğinde Ödeme Emri Belgesine dönüştürülmekte olup, Ödeme Emri Belgesini imzalayan Gerçekleştirme Görevlisi ve Harcama Yetkilisince üstlenildiğini,

Burada yapmış oldukları işlemin işlem sadece daha önce ilgili Müdürlükler tarafından Ödeme Emri Belgesine bağlanarak, 3200204 nolu Tüketim Malları Emanet hesabında Menderes Elektrik Dağıtım A.Ş.ye ödenmek üzere bekletilen faturaların da, Elektrik İdaresinin 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 34. maddesi gereğince tahsili gereken Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisinin mahsup işlemini belgeleyen Muhasebe İşlem Fişi ekine Belediyenin borçlarını belgelemek amacıyla konulan faturalar olduğunu,

Bu nedenle bu faturaların mahsup evrakı ekinde yer almasının bütçeden harcama yapıldığını göstermediğini, Emanet Hesabı olup gider bütçesi ile alakası olmadığını, ekli faturalardan çıkarılan 13.740,96 TL kamu zararında ekli faturaların sadece ilgili kuruma bu miktarda borçlarının olduğunu ispatlamak ve o kadarlık mahsup işleminin yapıldığını göstermek amacıyla konulduğunu,

5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi Kontrol Kanununun 34. maddesi 2. fıkrasında; "Kamu İdarelerinin nakit mevcudunun tüm ödemeleri karşılayamaması halinde giderler, muhasebe kayıtlarına alınma sırasına göre ödenir. Ancak sırasıyla kanun gereğince diğer kamu idarelerine ödenmesi gereken vergi, resim, harç, prim, fon kesintisi, pay ve benzeri tutarlara, tarifeye bağlı ödemelere, ilama bağlı borçlara, ödenmemesi halinde gecikme cezası veya faiz gibi ek yük getirecek borçlara ve ödenmesi talep edilen emanet hesaplardaki tutarlara öncelik verilir" dendiğini,

Yine 5018 sayılı kanunun 11. maddesinde; "Bakanlıklarda Müsteşar, diğer kamu idarelerinde en üst yönetici, İI Özel İdarelerinde Vali ve Belediyelerde BELEDİYE BAŞKANI üst yöneticilerdir. Üst yöneticiler, bu sorumluluğun gereklerini harcama yetkilileri, Mali Hizmetler Birimi ve iç denetçiler aracılığıyla yerine getirirler" dendiğini, 5393 Sayılı Belediye Kanununun, Belediye Başkanının görev ve yetkilen başlıklı 38.maddesi, (a) bendinde "Belediye teşkilatının en üst amiri olarak Belediye teşkilatını sevk ve idare etmek, Belediyenin HAK ve MENFAATLERİNİ korumak " dendiğini, söz konusu elektrik faturalarının gecikme zamlı olarak ödenmesinin nedeni; yukarıdaki kanun maddelerinden açık şekilde anlaşıldığı üzere, Belediyenin en üst amiri olan Belediye Başkanı'nın verdiği ekli (Ek:2) evrakta; 5018 sayılı kanunun 34. maddesi 2. fıkrası hükümlerinin dikkate alınmaması, ödemelerde, kayıtlara alınma sırasına göre ödeme hükmüne uyulmaması, bu konuda oluşacak her türlü Mali ve Hukuki sorumluluğu üzerine aldığını bildirmesi üzerine, ödemelerin yapıldığını,

Ayrıca; Gecikme Zammı ve Faiz ödemeleri ile ilgili 11/11/2008 tarih ve 30411 sayılı Sayıştay Temyiz Kurulu ilamı kararının 3. maddesinde zamanında ödenmemesi sonucu faiz ve gecikme zammının Belediye bütçesinden karşılanması ile oluşan kamu zararı ile ilgili ilamda çıkan tazmin hükmünün kaldırılmasına ilişkin kararın da dikkate alınmasını,

Yine; 5018 sayılı Kanunun, 1050 sayılı Kanundaki harcama yetkilileri için kullandığı "ita amiri" yerine "harcama yetkilisi", "tahakkuk memuru" yerine ise "gerçekleştirme görevlisi" adını getirdiğini,

Anılan kanunun 33'üncü maddesinin birinci fıkra ikinci cümlesinde gerçekleştirme görevlisinin "harcama yetkililerince belirlenen görevli" olarak belirtildiğini,

5018 sy. Kanun uygulanması doğrultusunda Maliye Bakanlığınca çıkartılan "İç Kontrol ve Ön Malî Kontrole İlişkin Usul ve Esaslar Yönetmeğinin 12/3'üncü maddesinde "Harcama yetkilileri, yardımcıları veya hiyerarşik olarak kendisine en yakın üst kademe yöneticileri arasından bir veya daha fazla sayıda gerçekleştirme görevlisini ödeme emri belgesi düzenlemekle görevlendirir" hükmüne yer verildiğini,

Gerçekleştirme görevlisi kanun gereğince memur olması gerekirken harcama yetkilisi tarafından görevlendirme yapılmadan, işlem yapan (büro işçisi) olarak imza attığından sorumlu konumunda kaldığını belirterek tazmin hükmünün kaldırılmasını istemiştir.

Sayıştay Savcılığı Belediyenin 2007 yılında çeşitli yatırım hizmetlerinden dolayı borçlarını ödeyememe durumuna düşmüş ve bütün gayrimenkul ve bankadaki mevduat hesaplarına haciz konulmuş, sonradan bunların kaldırıldığı, 2007 temyiz dosyasından tespit edilmiştir. Gerçekten belediyenin ekonomik yönden yetersiz olduğu, ödeme güçlüğü çektiği bu nedenle gecikme zammı ödediği anlaşıldığından, temyiz talebinin kabulüyle tazmin hükmünün kaldırılmasına karar verilmesinin uygun olacağı mütalaa olunmaktadır. şeklinde görüş bildirmiştir.

Devlet Memurları Kanununun 12 nci maddesinde (Değişik: 12/5/1982 - 2670/5 md.); Devlet memurları, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek ve kendilerine teslim edilen Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almak zorundadırlar.

Devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödenmesi esastır. denilmektedir.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 71 inci maddesinde kamu zararı; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması olarak tanımlanmıştır.

Gecikme zammına konu borcun ödenememesine ilişkin olarak kamu görevlilerinin herhangi bir kasıt, kusur ya da ihmalinin bulunmadığı, (05.01.2008 tarihli Belediye Başkanı imzalı yazıdan anlaşıldığı üzere) Belediyenin nakit sıkıntısı içinde bulunmasından kaynaklanan bir husus olduğu görülmüştür.

Yukarıda ifade edilen mevzuat hükümleri uyarınca, devlet memurları kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizlik sonucu verecekleri zarardan sorumlu tutulmuşlar, yine kamu zararının oluşması için kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmali aranmıştır. Belediyenin nakit sıkıntısı içerisinde olması nedeniyle gecikme bedeli ödenmesinde herhangi bir kasıt, kusur veya ihmali bulunmayan kamu görevlisinin sorumlu tutulması ve buna ilişkin kamu zararından bahsedilmesi mümkün değildir.

Bu itibarla dilekçilerin iddialarının kabulü ile 935 sayılı ilamın 14. maddesiyle verilen tazmin hükmünün KALDIRILMASINA, denilmektedir.

Sağlıcakla Kalınız….

07.12.2020

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM