YAZARLARIMIZ
Fatih Sultan Mehmet Çiçek
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
fatihsmcicek@turmob.org.tr



İflasın Ertelenmesinin İcra Takibine Etkileri

GİRİŞ

İflâsın ertelenmesi müessesesi, İcra İflâs Kanunu’nda 4949 Sayılı Kanunla değişiklik yapılmadan önce, Türk Ticaret Kanunu md. 324,II ile Kooperatifler Kanunu md. 63'te düzenlenmişti Fakat bu düzenlemeler oldukça yetersiz olduğundan iflâsın ertelenmesi müessesesinin uygulanması son derece azdı. Ülkemizde iki binli yılların başında ortaya çıkan ekonomik kriz, beraberinde ekonomi alanında bazı yapısal reformların yapılması zorunluluğunu da getirdi. Ekonomi alanında gerçekleştirilen yapısal reformların başarılı olması, bu reformların hukuksal alanda yapılacak düzenlemelerle desteklenmesini zorunlu kılmaktaydı.

IMF ve Dünya Bankası, ekonomik krizi aşmak için ihtiyaç duyulan kredinin teminini, IMF programları çerçevesinde gerçekleştirilecek yapısal reformların ve onu destekleyecek hukuksal düzenlemelerin yapılması şartına bağlamıştı. Bu çerçevede hukuksal alanda temel kanunlar içerisinde en köklü değişiklikler İcra İflâs Kanunu’nda yapılmıştır. Bu bağlamda, özellikle iflâsın ertelenmesi, sermaye şirketleri ve kooperatiflerin borçlarının uzlaşma sureti ile yeniden yapılandırılması ve konkordato alanında yapılan değişiklikler dikkati çekmektedir. Anılan düzenlemelerin, iflâsı önleyici düzenlemeler olduğu ve malvarlığının terki sureti ile konkordato bir tarafa bırakılırsa, daha çok işletmelerin yaşatılmasına yönelik hükümler içerdiği söylenebilir.

İcra İflâs Kanunu’na 4949 Sayılı Kanunla iflâsın ertelenmesi müessesesinin eklenmesiyle birlikte, hukukumuzda, iflâsın ertelenmesi müessesesi ayrıntılı bir düzenlemeye kavuşturulmuştur.  

1.GENEL OLARAK İFLASIN ERTELENMESİNİN TAKİPLERE ETKİSİ

A.GENEL OLARAK

İflasın ertelenmesinin en önemli etkilerinden birisi takipler bakımındandır. Erteleme kurumunun özelliği gereği, takiplerin bundan nasıl etkilenmesi gerektiğinin açıkça belirtilmesi gerekir. İflasın ertelenmesi sürecinin başarılı olup olmaması da büyük ölçüde takiplere olan etkiye bağlıdır.

İcra ve İflas Kanunu’nun 179/b maddesine göre, iflasın ertelenmesi kararı ile birlikte amme alacakları da dahil olmak üzere borçluya karşı yeni takip yapılmayacağı gibi başlamış olan takiplerde olduğu yerde durur[1]. Ayrıca bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşürücü süreler işlemez. Rehinli alacaklar bakımından ise, bu alacakların özel durumları dikkate alınarak takip yapmalarına ve başlamış oldukları takipleri devam ettirebilmelerine, iflasın ertelenmesi prosedürü kapsamında iyileştirme projesinin gerçekleştirilebilmesine engel olmayacak şekil ve kapsamda müsaade edilmiştir[2].

Bu bağlamda rehinli alacakların, iflasın ertelenmesi sürecini olumsuz etkileyecek şekilde rehinli malları muhafaza altına aldırması ve sattırmasına müsaade edilmemiştir[3].

Esasen takiplerin durması ve yeni takip yapılamaması, alacaklıların haklarına çok önemli bir müdahale ve kısıtlama teşkil etmektedir. Böyle olunca, tek başına borçlunun yararının korunması amacıyla bu sonucun kabulü mümkün değildir. Ancak borlu dışında da ve bu arada alacaklıların da yararının korunabilmesi amacı bu sınırlama ve kısıtlamayı haklı kılabilir. İflasın ertelenmesi kurumunun borçlu dışında çalışanların, alacaklıların ve kamunun yaralarını bir arada koruduğu dikkate alındığında, bu yönde yapılacak olan düzenlemelerin, gerekli ve orantılı olduğu ölçüde, kurumun amacı ile uyumlu olacağını söylemek mümkündür[4] .

İflasın ertelenmesinin takiplere etkisinin, kanundaki düzenlemeye de uygun olarak, mevcut takipler ve yeni takipler bakımından ayrı ayrı  incelenmesi gerekir.  

B.MEVCUT TAKİPLERİN DURMASI

İflasın ertelenmesinin en önemli etkilerinden birisi takiplerin durmasıdır. Takiplerin durması m.179/b’ de düzenlenmiştir.

Bu maddeye göre, iflasın ertelenmesi kararı ile birlikte amme alacakları da dahil olmak üzere borçluya karşı yeni takip yapılamayacağı gibi, başlamış olan takiplerde olduğu yerde durur(179/b,I).

İflasın ertelenmesinin takipleri durdurması şeklindeki etkisi ile takip hukuku bakımından bir tatil etkisi meydana getirdiği söylenebilir. Belirtmek gerekir ki, gerek mevcut takiplerin durması  gerek yeni takip yapılamayacağına ilişkin düzenleme iflasın ertelenmesine karar verildiği andan itibaren ve kendiliğinden uygulama alanı bulur[5].

İcra ve İflas Kanunu m. 179/b I’e göre, borçlu aleyhine amme alacakları da dahil olmak üzere yeni takip yapılamayacağı gibi mevcut olan takiplerde olduğu yerde durur[6]. Dikkat edilirse kanunda sadece ‘’takip’’ ten söz edilmekte olup bu takibin niteliğine ilişkin bir açıklık bulunmamaktadır. İflasın ertelenmesi ile duracak ve yenisi yapılmayacak olan ‘’takip’’ kavramından ‘’icra takip işlemi’’ anlaşılması gerekmektedir[7].

Takiplerin durması takibin bulunduğu aşamada kalması anlamında olup, hacizlerin kaldırılması m.179/b,I hükmüne aykırıdır. İflasın ertelenmesi kararı verilmesi borçlu hakkında dava açılması takip işlemi olmadığından, borçlu aleyhine dava açılabilir ve açılmış davalara devam edilebilir[8]

2.İFLASIN ERTELENMESİNİN İCRA TAKİPLERİNE ETKİSİ

A.GENEL OLARAK

İcra takip işlemi ne İcra ve İflas Kanunu’nda ne de başka bir kanunda tarih edilmiş değildir. Ancak kanun bu tabire kavram olarak yer vermektedir[9]. Doktrinde , icra takip işlemi şu şekilde tanımlanmaktadır.

İcra takip işlemi, icra dairesi tarafından yapılan, alacaklıyı alacağına yaklaştıran ve borçlunun mal varlığını veya geniş anlamda hukuki durumunu olumsuz yönde etkileyen işlemlerdir[10].

Kanun , iflasın ertelenmesi  kararının icra takipleri bakımından kural ve iki istisna ile birlikte düzenlenmiştir[11].

Talimat icra dairesince haczin uygulanması sırasında borçlu sermaye şirketi yetkilisinin iflas ertelenmesine karar verildiğini iddia etmesi halinde;

İflasın ertelenmesi kararının mevcut takibe etkisini takdir yetkisi, takibin yapıldığı asıl icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesine aittir. Talimat icra dairesi , haciz talebini yerine getirmek zorunda olup, bu konuda takdir yetkisi yoktur[12].

İflasın ertelenmesi kararının etki edeceği takipler sadece, iflası ertelenen borçlu aleyhine olan takiplerdir. Borçlunun başlattığı veya başlatacağı takiplere iflasın ertelenmesi kararı etki etmez. İyileştirme projesinin gerçekleştirilip şirketin mali durumunun düzeltilebilmesi için, erteleme süresi içinde borçlu şirket aleyhine hiçbir takibin yapılmaması gereklidir[13].      

Borçlu aleyhine evvelce başlatılmış takipler ile yeni başlatılan takipler bakımından İflasın ertelenmesi kararının etkisi farklıdır.

a)     Kanun ‘’Erteleme kararı üzerine….’’ dediğine göre, takibin durması için erteleme kararının verilmiş olması yeterlidir. Evvelce başlatılmış takipler iflasın ertelenmesi kararının verilmesi ile kanun hükmü gereği kendiliğinden durur[14].Aksi halde, şikayet üzerine icra mahkemesince iflasın ertelenmesi tarihinden itibaren takibin durdurulmasına karar verilir.

İflasın ertelenmesi kararından önce yetkisiz icra dairesince başlatılan icra takibinde, borlunun ödeme emrine vaki yetki itirazının kaldırılması talebiyle alacaklının başvurduğu  icra mahkemesince verilen icra dairesinin yetkisizliği kararı kesinleştiğinde;

Talep üzerine dosyanın gönderildiği icra dairesindeki takip, yeni bir takip olmayıp yetkisiz icra dairesinde başlatılan takibin devamıdır.

b)      İflasın ertelenmesi kararı verilmesinden sonra ise, -iki istisnai hal (m.179/b. f.2, cüm.1 ve f.3) dışında-borçlu aleyhine yeni takibe girişilemez. Aksi halde, şikayet üzerine icra mahkemesince iflasın ertelenmesi tarihinden sonra başlatıldığı tespit edilen takibin iptaline karar verilir[15].

B.KURAL

İflasın ertelenmesine karar verilen borçlu sermaye şirketi veya kooperatif aleyhine erteleme süresi içinde 6183  sayılı AATUHK’ ya göre yapılan takiplerde dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış olan takipler de durur(m179/6, f.1).

Bu hukuki sonuç, erteleme kararının içeriğine ve ilana bağlı olmayıp, mahkemenin erteleme kararını vermesi ile kanun hükmü gereği kendiliğinden doğar.

Doktrinde, İİK m.179/b, 1’ deki ‘’takip’’ kelimesinden kastın ‘’takip işlemi ‘’ olduğu , alacaklının ‘’takip talebi’’nin ise, bir takip işlemi olmadığından hareketle iflasın ertelenmesi kararının alacaklının  iflası ertelenen şirkete karşı takip talebinde bulunmasına kanuni bir engel bulunmadığı ifade edilmiştir. Bu görüşün sonucu şu olmaktadır ki, erteleme süresi içinde alacaklının takip talebi üzerine icra müdürlüğünce borçlu şirkete ödeme emri gönderilmemesi gerekir. Aksi halde borçlunun müddetsiz şikayeti ile ödeme emrinin icra mahkemesince iptal edileceği ve takibin duracağı sonucuna varılır[16] .

C)ZAMANAŞIMI VE HAKDÜŞÜRÜCÜ SÜRELER    

Erteleme kararının verilmesi üzerine kural olarak borçlu sermaye şirketi veya kooperatif aleyhine yeni takip yapılamayacağı gibi evvelce başlamış takiplere de devam edilmeyeceği için, bir takip işleminin yapılması ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşürücü süreler iflasın ertelenmesi süresi içinde işlemeyip durur[17].

İflasın ertelenmesi kararından etkilenmeyen takipler açısından zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin durmasının bir anlamı olmayacağı için bu sürelerin işlemeye devam edeceğinin kabulü gerekir[18].

İflasın ertelenmesi kararı ile birlikte, konkordato mühleti verilmesinde olduğu gibi (m.289) kural olarak, bir takip işlemi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin işlemesi durur(m.179/b,I). Bu sonuç, iflasın ertelenmesi kararının bir tatil etkisine sahip olduğu görüşünün benimsenmesiyle de uyum içindedir[19].

D)İSTİSNALAR

Erteleme süresi içinde borçlu aleyhine takip yapılamaz ve başlamış takipler durur hükmünün bazı istisnaları vardır :;

a)     Erteleme süresi içinde İİK’nun 206. Maddesinin birinci sırasında yazılı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir (m.179/b,III) ; misaller :

‘’ İİK ‘nun 179/b madde hükmü gereğince iflasın ertelenmesi kararı üzerine borçlu üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı kanuna göre yapılan takiplerde dahil olmak üzere, hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takiplerde durur. Ancak 206.maddenin 1.sırasında yazılı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir,- İşçilerin iş ilişkisine dayana ve iflasın açılmamasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflas nedeniyle iş ilişkisin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları, İİK’nun 206. Maddenin birinci sırasındaki alacaklarındandır. Bu düzenlemeler işçiyi koruma amaçlı olup, iflasın açılmasından öncesine ilişkin bir yıllık süre alt sınır olarak görülmüştür[20].

b)    Erteleme sırasında, taşınır, taşınmaz, veya ticari işletme rehiniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış takiplere devam edilebilir ; ancak, bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı  gerçekleştirilemez. Bu durumda, erteleme süresince işleyecek olup mevcut rehinle karşılanamayacak faizler teminatlandırılmak zorundadır[21].                                               

SONUÇ             

İİK’nun 179/b maddesi gereği karar ile birlikte önceden başlamış takipler durur ve 6183 sayılı amme alacakları da dahil olmak üzere hiçbir takip iflas erteleme süresince yapılamaz. Söz konusu takip yasağına bir takım istisnalar getirilmiştir. İİK’nun 179/b-II fıkrasına göre iflasın ertelenmesi süresi içerisinde taşınır-taşınmaz ve ticari işletme rehni ile temin edilmiş alacaklar için, borçluya karşı rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılabilir veya başlamış takipler devam edebilir. Ancak bu takipler nedeniyle rehin konusu mallar hakkında muhafaza tedbirleri alınamaz ve bu malların satışı gerçekleşemez. Bir diğer istisna işçi alacakları hususundadır. İİK’nun 179/b-III fıkrası uyarınca İİK’nun 206. maddesinde düzenlenen 1.sıradaki alacaklılar takip yasağına tabi değildir. Dolayısıyla söz konusu imtiyazlı alacaklılar iflas erteleme süresince takip yapabilir ve başlamış takiplerine devam edebilirler. Karar ile birlikte kural olarak, bir takip işlemi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin işlemesi durur.(m.179/b-I). Karar ile birlikte önceden başlamış olan takipler bulunduğu yerde kalır, söz konusu takipler iptal olmaz. Takip yasağı sadece yeni başlayacaklar için geçerlidir. Yani önceden başlamış takiplere dayalı hacizlerin kaldırılacağı düşünülmemelidir.

İflasın ertelenmesi davasını yürüten ticaret mahkemesi davanın kabulü ile tüm tedbirlere açıkça kararında yer vermelidir. Bunun dışında tavzihle tedbirin kapsamı genişletilip yeni bir hüküm kurulamaz.

İflasın ertelenmesine esastan karar verilmeden önce istek halinde hakim tedbir yoluyla da takipleri durdurabilir. Yargıtay kararları da bu yöndedir.

İflasın ertelenmesi kararının, iflası ertelenen şirketin ya da kooperatifin müşterek borçlularına ve müteselsil kefillerine takip işlemi yapılması açısından bir etkisi bulunmamaktadır. Bu hususta kanunda bir düzenleme bulunmamakta ancak Yargıtay özel dairesinin içtihatları ile görüş oluşturulmaktadır.

Sermaye şirketleri ve kooperatifler ülke ekonomisi içerisinde âdeta birer canlı organizmadır. Bu yüzden varlıklarını ekonominin gereklerine uygun olarak sürdürmeleri ülke ekonomisi bakımından oldukça önemlidir. Kanun koyucu bu amaçla ve özellikle piyasanın diğer aktörlerini ve sermaye şirketleri ya da kooperatiflerle hukukî ya da ticarî ilişkiye giren (ya da girecek) üçüncü kişileri korumak için; şirketi idare ve temsil edenlerle tasfiye memurlarına, şirket veya kooperatiflerin aktiflerinin pasiflerini karşılayamaması halini mahkemeye bildirime zorunluluğu getirmiştir (TTK md. 324/II; İİK md. 179). Ayrıca, aynı hükümlerle alacaklılardan birisinin de borca batıklık bildiriminde bulunabileceği kabul edilmiştir. Diğer taraftan, borca batıklığı tespit edilmiş olan bir sermaye şirketi ya da kooperatifin malî durumunun düzeltilebilme ümidi varsa; makroekonomik dengeler ve ortaya çıkacak istihdam problemleri de düşünülerek; özellikle böyle bir sermaye şirketi ya da kooperatifle hukukî veya ticarî ilişkiye girmiş olan diğer aktörleri domino etkisinden korumak amacıyla, iflâsın ertelenmesi müessesesi kabul edilmiştir.

Borca batıklık hâli dışındaki iflâs nedenlerinde, iflâsa karar verilinceye kadar iflâs talebinde bulunan alacaklı bakımından iflâs nedeninin ortadan kalkması, iflâs talebinin reddi sonucunu doğururken; borca batıklık bildiriminde bulunan alacaklının alacaklı sıfatı iflâstan önce ortadan kalksa dahi, hâkim iflâs talebini reddetmeyip, bilakis yargılamaya devam etmektedir.

Borca batıklık bildirimi üzerine yapılan iflâs incelemesi çekişmeli yargının özel bir türüdür. Diğer taraftan borca batıklık bildirimi üzerine yapılan yargılama bir dava da değildir. Borca batıklık bildiriminde bulunulduğu andan itibaren hükmün öncelikli muhatabı hâkim olduğundan, taraflar iflâs talebinde bulunmamış olsa dahi, hâkim, borca batıklığın tespiti halinde kural olarak iflâsın açılmasına karar vermelidir.

Şirketi idare ve temsil edenler veya alacaklılardan birisi borca batıklık bildirimi ile beraber veya iflâsın açılmasına karar verilmeden önce iflâsın ertelenmesi talebinde bulunabilir. İflâsın ertelenmesi talebi üzerine, şirket veya kooperatifin malî durumunun düzeltilebilme ümidinin varlığına ilişkin proje mahkeme tarafından ciddî ve inandırıcı bulunursa, diğer şartların da varlığı halinde iflâsın ertelenmesine karar verilir. Şirket veya kooperatifin malî durumunun düzelme ihtimalinin olup olmadığı bilirkişi raporu ile anlaşılır. Yalnız, bilirkişi raporlarının, Yargıtay'ın denetimine uygun olacak şekilde ayrıntılı ve açık olması gerekir.

İflâsın ertelenmesi talebi üzerine yapılan inceleme neticesinde erteleme kararı verilirse, bu karar iflâs yargılamasını sona erdirmez. İflâsın ertelenmesi kararı ile birlikte, iflâsın açılmasına karar verilip verilmeyeceği âdeta malî durumun iyileştirilmesi şartına bağlanmıştır. Bu nedenle, doktrinde tartışmalı olmakla beraber, iflâsın ertelenmesi kararı iflâsın açılması kararının yerine verildiğinden, bu karar özelliği olan geçici nitelikte bir nihaî karar olmaktadır. Bu yüzden, iflâsın ertelenmesi kararlarına karşı kanun yoluna başvurmak da mümkündür.

İflâsın ertelenmesi kararı ile birlikte, ertelemeye karar veren mahkeme borçlunun malvarlığını korumak için gerekli tedbirleri de alır. Ayrıca, borçlunun malvarlığını idare etmek veya borçlunun işlemlerini denetlemek için bir de kayyım atar. Kayyım, klasik kamu hizmetlerinden adlî hizmeti yerine getirdiğinden, yapmış olduğu hizmet bir kamu hizmeti sayılır. Diğer taraftan, kayyımın işlemlerine karşı, iflâsın ertelenmesine karar veren mahkemeye şikâyet yolu ile başvurmak mümkündür.

İflâsın ertelenmesi kararı ile birlikte hacizlerin kaldırılıp kaldırılamayacağı tartışılması gereken konulardan bir diğeridir. Yargıtay kararlarında ve Doktrinde genel kanı aksi yönde olmakla beraber,  iflâsın ertelenmesi kararı ile birlikte hacizlerin de kaldırılması gerektiği görüşünde olan yazarlar vardır. Bu yazarlara göre, hacizlerin devam etmesinin haciz sahibi alacaklıya sağladığı, iflâsın ertelenmesine nazaran daha fazla korunacak bir menfaat yoktur. Kaldı ki, haciz işleminin yapılması bir takip hukuku işlemidir. Bu nedenle, iflâsın ertelenmesine karar verilmesi halinde mevcut hacizlerin kaldırılamaması, kanun koyucunun iflâsın ertelenmesi süresi içerisinde borçluyu özellikle takip hukukundan kaynaklanan zorlamalardan koruma amacı ile de bağdaşmaz.

İflâsın ertelenmesi kararı ile birlikte bazı sonuçlar mahkeme kararına gerek olmaksızın kendiliğinden ortaya çıkar. Bu sonuçlar, hak düşürücü süreler ile zamanaşımı sürelerinin korunması, borçluya karşı amme alacakları da dâhil takip yapılamaması ve başlamış olan takiplere devam edilememesidir. Bu kuralın istisnası olarak, İcra İflâs Kanunu'nun 206. maddesinin birinci sırasında yer alan imtiyazlı alacaklılar takip yapma yasağına tâbi değildir. Diğer taraftan, rehinli alacaklıların takip yapmasına bir engel olmamakla beraber; rehinli alacaklılar da rehinli mal üzerinde muhafaza tedbiri alınmasını ve rehinli malın satışını isteyemezler. Rehinli alacaklılar bakımından getirilen bu istisna, hem iflâsın ertelenmesi kararı ile maddî hukuktan kaynaklanan haklara zarar verilememesi kuralına hem de iflâsın ertelenmesinin amacına uygundur.

KAYNAKÇA

PROF. DR. Baki KURU

İcra ve İflas Hukuku, 2.Baskı, Adalet Yayınevi, Ankara 2013

İcra ve İflas Hukuku, Yetkin Basımevi, 11.Baskı , Ankara 2013

Prof.Dr. Hakan PEKCANITEZ

İcra ve İflas Hukuku, Yetkin Basımevi, 11.Baskı , Ankara 2013

PROF. DR. İbrahim ERMENEK

İflas Ertelemesi, Adalet Yayınevi, 2. Baskı, Ankara 2010

PROF. DR. Oğuz ATALAY

İcra ve İflas Hukuku, Yetkin Yayınevi, 11.Baskı, İstanbul 2013

PROF. DR. Oğuz ATALAY

Borca Batıklık ve İflasın Ertelenmesi, Güncel Hukuk Yayınları, 11.Baskı, İstanbul 2007

PROF. DR. Saim ÜSTÜNDAĞ

İcra Hukukunun Esasları, Vedat  Yayınevi, 8.Baskı, İstanbul 2004

PROF. DR. Seyithan DELİDUMAN

İflas Ertelemesinin Etkileri, Kocaeli Üniversitesi Yayınları, 1.Baskı, İstanbul 2008

PROF. DR. Timuçin MUŞUL

İcra ve İflas Hukuku, Adalet Yayınevi, 6.Baskı, Ankara 2013

www.mevzuat.gov.tr


[1] http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.3.2004.pdf, Madde 179/b- (Ek: 17/7/2003-4949/50 md)

Erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz.

[2] ERMENEK, İbrahim,  İflas Ertelemesi, Adalet Yayınevi, 2. Baskı, Ankara 2010, s.140

[3] ERMENEK, İbrahim,  İflas Ertelemesi, Adalet Yayınevi, 2. Baskı, Ankara 2010, s.141

[4] DELİDUMAN, Seyithan,  İflas Ertelemesinin Etkileri, Kocaeli Üniversitesi Yayınları, 1.Baskı, İstanbul 2008, s.99

[5] ERMENEK, İbrahim,  İflas Ertelemesi, Adalet Yayınevi, 2. Baskı, Ankara 2010, s.305

[6] http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.3.2004.pdf, Madde 179/b- (Ek: 17/7/2003-4949/50 md)

Erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz.

[7] DELİDUMAN, Seyithan,  İflas Ertelemesinin Etkileri, Kocaeli Üniversitesi Yayınları, 1.Baskı, İstanbul 2008, s.101

[8] KURU, Baki İcra Ve İflas Hukuku , Adalet Yayınevi, 2. Baskı, Ankara 2013, s.1179

[9] ÜSTÜNDAĞ, Saim, İcra Hukukunun Esasları, Vedat Yayıncılık, 8.Bası, İstanbul 2004, s.129

[10] KURU, Baki İcra Ve İflas Hukuku, Adalet Yayınevi, 2. Baskı, Ankara 2013, s.1180

[11] MUŞUL, Timuçin, İcra ve İflas Hukuku Cilt: II, Adalet Yayınevi, 2. Baskı, Ankara 2013, s.1474

[12] ‘’İzmir 1.İcra Müdürlüğünce Denizli İcra Müdürlüğüne yazılan talimat ile borçluların adresinde haciz yapılması istenmiştir. Haczin uygulanması sırasında adreste bulunan İ.B. ‘ın borçlu şirketler hakkında iflasın ertelenmesine karar verildiğini iddia etmesi ve erteleme kararını sunması üzerine, icra müdürlüğünce işlem yapılmadan geri dönüldüğü görülmektedir.  Talimat icrasınca haciz isteminin yerine getirilmesi zorunlu olup, memurun bu konuda takdir hakkı bulunmamaktadır. Talimat icra müdürlüğünün, mevcut erteleme kararının asıl takibe olan etkisini asıl takibin İİK’ nın 179-3 maddesindeki takiplerden olmadığını bilmesine ve dolayısıyla denetlemesine imkan yoktur. O halde, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle istemin reddi isabetsizdir…’’(Yargıtay 12. HD., 18,3,2010 , E. 2010/5244, K.2010/6279)

[13] MUŞUL, Timuçin, İcra ve İflas Hukuku Cilt: II, Adalet Yayınevi, 2. Baskı, Ankara 2013, s.1475

[14] MUŞUL, Timuçin, İcra ve İflas Hukuku Cilt: II, Adalet Yayınevi, 2. Baskı, Ankara 2013, s.1475

[15] MUŞUL, Timuçin, İcra ve İflas Hukuku Cilt: II, Adalet Yayınevi, 2. Baskı, Ankara 2013, s.1476

[16] ATALAY, Oğuz, Borca Bataklık ve İflasın Ertelenmesi, Güncel Hukuk Yayınları,  İstanbul 2007, s.152

[17] ATALAY, Oğuz, İcra ve İflas Hukuku, Yetkin Yayınevi, 11. Baskı, İstanbul 2013, s.372

[18] ATALAY, Oğuz, Borca Bataklık ve İflasın Ertelenmesi, Güncel Hukuk Yayınları,  İstanbul 2007, s.171

[19] PEKCANITEZ, Hakan, İcra ve İflas Hukuku, Yetkin Basımevi, Ankara, 11.Bası, s.692

[20] KURU, Baki İcra Ve İflas Hukuku, Adalet Yayınevi, 2. Baskı, Ankara 2013, s.1180

[21] KURU, Baki İcra Ve İflas Hukuku, Adalet Yayınevi, 2. Baskı, Ankara 2013, s.1180

12.02.2014

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
     Ayrıntılar için tıklayın.

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM