İşçinin çalışmasına karşılık işverenden talep edeceği ve kendisinin, ailesinin yaşamını idame ettirebilmesi için gerekli olan en önemli unsur ‘ücret’ talep edebilmesidir. Ücretin tanımı temel olan bazı kanunlarda şu şekilde tanımlanmıştır.
- 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası’nda ücret ‘4’üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlara saatlik, günlük, haftalık, aylık veya yıllık olarak para ile ödenen ve süreklilik niteliği taşıyan brüt tutar’,
- 4857 sayılı İş Kanunu’nda ücret ‘Genel anlamda ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır.’ şeklinde tanımlanmıştır.
İş Kanunu’nun 32. maddesinde ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkak kural olarak, Türk parası ile işyerinde veya özel olarak açılan bir banka hesabına ödeneceği ifade edilmiştir. Yine aynı maddede ‘Çalıştırılan işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak işverenleri veya üçüncü kişileri zorunlu tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının, brüt ya da kanuni kesintiler düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya üçüncü kişiler, işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler. İşçinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesaplarına yatırılmak suretiyle ödenmesine ilişkin diğer usûl ve esaslar anılan bakanlıklarca müştereken çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.’ hükümleri yer almaktadır.
Kanun maddesinde belirtilen yönetmelik ‘Ücret, Prim, İkramiye Ve Bu Nitelikteki Her Türlü İstihkakın Bankalar Aracılığıyla Ödenmesine Dair Yönetmelik’dir. İlgili yönetmeliğin 10. maddesinde ‘İşyerleri ve işletmelerinde İş Kanunu hükümlerinin uygulandığı işverenler ile üçüncü kişiler, Türkiye genelinde çalıştırdıkları işçi sayısının en az beş olması halinde, çalıştırdıkları işçiye o ay içinde yapacakları her türlü ödemenin kanunî kesintiler düşüldükten sonra kalan net tutarını, bankalar aracılığıyla ödemekle yükümlüdürler.’ hükmü yer almaktadır.
İş Kanunu’nun ilgili maddesinde çıkarılmış olan yönetmelikte işçi sayısının en az beş kişi olması halinde ücretlerin banka kanalı ile ödenme zorunluluğu olduğu belirtilmektedir. Burada ücret tutarı ile ilgili herhangi bir kıstas yer almamış olup işyerinde çalışan toplam işçi sayısı üzerinden hüküm kurulmuştur. (İşçi sayısında işverenin ülke genelinde çalıştırmış olduğu işçi sayısının dikkate alınacağına dikkat edilmelidir.)
Ücretlerin ödeme kanalı ile ilgili diğer husus ise 459 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Usul Tebliği’dir. Tebliğ’de ‘Tevsik zorunluluğu kapsamında olanların, kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları, 7.000 TL’yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemelerini aracı finansal kurumlar kanalıyla yapmaları ve bu tahsilat ve ödemeleri söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik etmeleri zorunludur. Bu kapsamda örneğin;
- Her türlü mal teslimi veya hizmet ifasına ilişkin tahsilat ve ödemelerin,
- Avans, depozito, pey akçesi gibi suretlerle yapılacak tahsilat ve ödemelerin,
- İşletmelerin kendi ortakları ve/veya diğer gerçek ve tüzel kişilerle yaptığı her türlü tahsilat ve ödemelerin belirlenen haddi aşması durumunda, aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması ve bu işlemlerin söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik edilmesi zorunludur.’ denilmiştir.
Bu noktada ise tutar önem arz etmektedir. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü’nün yayımlamış olduğu E-11395140-105[VUK-3-1639]-129310 sayılı 26.01.2023 tarihli özelgede ‘Buna göre. personel sayısına bakılmaksızın her bir çalışan için yapılan 7.000 TL'vi aşan tutardaki ödemelerin aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması ve söz konusu kurumlarca düzenlenen belgelerle tevsik edilmesi zorunlu bulunmaktadır.’ denilmiştir.
Sonuç olarak İş Kanunu ve bağlı yönetmelik hükmü ile İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü’nün özelgesi birlikte yorumlandığında işyerinde en az bir işçi çalıştırılıyor olsa bile ücret ödemeleri (prime esas kazanç niteliğinde olan ödemelerde) 7000 TL üzerinde ise ödemelerin banka kanalı ile yapılması işverenler için sosyal güvenlik mevzuatı, vergi mevzuatı ve iş hukuku yükümlülüklerin yerine getirildiğinin ispatı noktasında önemli olacaktır. Ayrıca ücret ödemelerinin banka aracılığı ile ödenmesi durumunda işçi ile işveren arasındaki iş ilişkisinde güven tesis edilmesi, hem hukuki sorumlulukların yerine getirmesi hem de çalışan haklarının güvence alması açısından kritik rol oynayacaktır.
Kaynakça;
21.10.2024
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.