YAZARLARIMIZ
Faruk Ardoğan
Sosyal Güvenlik Denetmeni
ardoganfaruk@gmail.com



İşçiye ‘Ücret Kesme Cezası’ Verilebilmesi İle İlgili Hususlar

‘Ücret kesme cezası’ asli olarak mevzuattaki yerini 4857 sayılı İş Kanunu’nun 38. maddesinde bulmaktadır.

Madde hükümleri şu şekildedir:

  • İşveren toplu sözleşme veya iş sözleşmelerinde gösterilmiş olan sebepler dışında işçiye ücret kesme cezası veremez.
  • İşçi ücretlerinden ceza olarak yapılacak kesintilerin işçiye derhal sebepleriyle beraber bildirilmesi gerekir.
  • İşçi ücretlerinden bu yolda yapılacak kesintiler bir ayda iki gündelikten veya parça başına yahut yapılan iş miktarına göre verilen ücretlerde işçinin iki günlük kazancından fazla olamaz.
  • İşçi ücretlerinden bu yolda yapılacak kesintiler bir ayda iki gündelikten veya parça başına yahut yapılan iş miktarına göre verilen ücretlerde işçinin iki günlük kazancından fazla olamaz.

İş Kanunu madde-38 detaylı olarak incelediğimizde;

Kanun maddesinde yer alan hükümler emredici olarak düzenlenmiştir. Yani ‘ücret kesme cezası’ ile ilgili yukarıda yer alan hükümler bireysel iş sözleşmesi yahut toplu iş sözleşmeleri ile devre dışı bırakılamaz ya da aksi yönde bir düzenleme yapılamaz. Kanun maddesine aykırı olarak düzenlenmiş hükümler geçersiz olacaktır.

Ücret kesme cezası verilebilmek için bireysel iş sözleşmesi yahut toplu iş sözleşmelerinde hangi durumlarda ücret kesme cezası verilebileceği açıkça belirtilmelidir. Bu sözleşmelerde belirtilen durumlar haricinde işçiye ücret kesme cezası verilemeyecektir.

İşçiye ücret kesme cezası verildiği takdirde bu durum derhal bildirilmelidir. Bu bildirimin hangi şekilde yapılacağı 38. maddede belirtilmemiş olsa da İş Kanunu’nun 109’uncu maddesinde kanunda öngörülen bildirimlerin yazılı ve imza karşılığı yapılması gerektiği hükmü gereğince ücret kesme cezası işçiye yazılı ve imza karşılığında yapılmalıdır. Aksi takdirde uygulanan işlem için usule aykırılık iddiasında bulunulabilir.

Kanun maddesinde ‘işçi ücretlerinden bu yolda yapılacak kesintiler bir ayda iki gündelikten veya parça başına yahut yapılan iş miktarına göre verilen ücretlerde işçinin iki günlük kazancından fazla olamaz.’ hükmü de kesin bir amir hükümdür. Bireysel iş sözleşmesi yahut toplu iş sözleşmesi ile değiştirilememektedir. Ancak bu noktada şu hususa dikkat edilmelidir. Madde hükmünde işçinin ücretinden yapılacak kesintinin ‘bir ayda iki gündelikten’ veya ‘parça başına yahut yapılan iş miktarına göre verilen ücretlerde işçinin iki günlük kazancından’ fazla olamayacağı belirtilmiştir. Yani örnek vermek gerekirse; işçiye tek seferde beş gündelik ücret kesme cezası verilmiş olsun. Burada beş gündelik ücret kesme cezası yok hükmünde olmayacak ancak bu ücret kesme cezası için bir ayda en fazla iki gündelik kesinti yapılabilecektir. Kalan üç gündelik kesme cezası ise diğer ayda en fazla yine iki gündelik kesme cezası uygulanacak ve son kalan bir gündelik ücret kesme cezası ise diğer ayda uygulanacaktır.

İşçiye verilen ücret kesme cezasına istinaden yapılan kesintiyi işveren serbest iradesi ile tasarrufta bulunamayacaktır. Kesinti yapılan bu tutarlar işveren tarafından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hesabına Bakanlıkça belirtilecek Türkiye'de kurulu bulunan ve mevduat kabul etme yetkisini haiz bankalardan birine, kesildiği tarihten itibaren bir ay içinde yatırılacaktır. İlgili kesinti tutarının yatırılacağı hesap bilgileri T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı | T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı | Anasayfa (csgb.gov.tr) adresinde yer almaktadır.

İş Kanunu’nun 102’nci maddesinin (b) bendinde ‘işçi ücretlerinden 38’inci maddeye aykırı olarak ücret kesme cezası veren veya yaptığı ücret kesintisinin sebebini ve hesabını bildirmeyen işveren veya işveren vekiline …… idari para cezası’ uygulanır hükmü yer almaktadır. 2024 yılında 5.506 TL idari para cezası uygulanmaktadır.

Yazımızı işçinin sebep olduğu zarardan dolayı işçiden doğrudan işçi tazminatı yahut ücretinden direkt olarak kesinti yapıp yapamayacağı konusunda ise İş Kanunu madde 38’in baz alınıp alınmayacağı konusu ile sonlandırmak gerekirse işçinin işyerine vermiş olduğu zarardan ötürü ücretinden yahut tazminatından doğrudan kesinti yapılamayacağı noktasında Yargıtay 9. Hukuk Dairesi; “Zararın tahsilinin bir mahkeme kararına dayanmaması veya işçinin buna muvafakati bulunmaması karşısında davacının kıdem tazminatından yapılan kesintinin davacıya iadesine karar verilmelidir.” şeklindeki kararı ile yalnızca ücretten değil işçinin kıdem tazminatında da yazılı onayı yahut mahkeme kararı olmadan kesinti yapılamayacağını belirtmiştir. (T.C. Yargıtay 9. HD. 2010/14029 E, 2012/22854 K., 13.06.2012 T.)

16.10.2024

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM