Yeni yasama yılının açılışıyla birlikte, vergi usul kanunu ve diğer kanunlarda kapsamlı değişiklik öngören yasa teklifi meclise sunuldu. Sunulan teklif ile mükelleflerin vergiye uyumlarının gözetilmesi, vergi güvenliğinin artırılması, sosyal adaleti ve rekabet ortamının güçlendirilmesi, vergi uygulamalarında öngörülebilirliğin sağlanması amaçlanmıştır.
Pandemiyle birlikte bozulan ekonominin en çok vurduğu kesim olan ve küçük esnaf olarak nitelendirdiğimiz basit usulde vergilendirilen, sayıları ağustos ayı sonu itibariyle 835.488 olan mükellef grubuna (berber, ayakkabı tamircisi, servis, dolmuş, bakkal vb) 2021 yılında elde edecekleri gelirler dahil olmak üzere gelir vergisinden muafiyet getiriliyor. Vergi muafiyeti ile birlikte yıllık gelir vergisi beyannamesi de vermeyecekler. Böylece beyannameye ait damga vergisi masrafından da kurtulmuş olacaklar. Bu sayede devlet her yıl yaklaşık en az 100 milyon tl lik gelirden feragat etmiş olacak.
Günümüzde internetin yoğun olarak kullanılması ve bu alandaki gelişmeler doğrultusunda kişilerin içerik üretmesiyle gelir elde etme imkanı doğmuştur. Bu doğrultuda, kanunlarda tanımı olmayan faaliyetler ortaya çıkmış uzun bir süre kazanç elde eden sosyal medya kullanıcıları vergilendirilememiş, geçtiğimiz yıllarda ise gelir vergisine tabi tutulmuş ve vergilendirme süreci başlamıştı. Günümüzde her yaştan, her meslek grubundan, farklı eğitim düzeylerinde kişinin sosyal medyada içerik üretip kazanç elde ettiği dikkate alındığında, bazı içerik üreticilerin cüzi miktarda kazandığı gelirlerin de ticari kazanç kapsamında vergilendirilmesinin bir sonucu olarak; beyanname verme, defter tutma, bildirimde bulunma, fatura düzenleme gibi çeşitli yükümlülüklere tabi olmaları uygulamada bazı sorunlara yol açmaktaydı. Bu gibi yükümlülükleri ortadan kaldırarak daha basit vergilendirme sistemine geçilmesi öngörülmüştür. Bu yasayla sosyal medyada içerik üretip; reklam geliri, uygulama içi satış geliri, ücretli abonelik gibi kazanç elde edenler belli bir tutara kadar gelir vergisinden muaf tutulacaktır.
Ancak; bu tip kazançları için Türkiye’de kurulu bankalarda bir hesap açılması ve bu faaliyetlere ilişkin hasılatın tamamının bu hesap aracılığı ile tahsil edilmesi şartı getirilerek, bu kapsamda açılan hesaplara aktarılan hasılat tutarı üzerinden, aktarım tarihi itibariyle % 15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapmak ve beyan edip ödemekle bankalar yükümlü tutulmuştur.
Ayrıca bu istisnadan faydalanılabilmesi için gelir vergisinin 103.maddesinde yer alan tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarları (2021 yılı için 650.000 TL) aşanlar ile faaliyete ilişkin tüm gelirlerini belirtilen şartlarda tahsil etmeyenler bu istisnadan faydalanamazlar.
Torba yasanın 3.maddesinde çiftçilerimiz düşünülmüş ve mevcut kanunlara göre verilen bazı desteklemelerin/hibelerin gelir vergisinden istisna tutulması öngörülmüştür. Mevcut yasalarımızla çiftçiye verilen hibelerin/desteklerin üzerinden vergi alınması söz konusudur. Diğer mükellef gruplarına da verilen hibeler üzerinden vergi alınmaktadır. Bu uygulama sosyal devlet anlayışına ters düşmektedir. Sol cebine koydum sağ cebinden alayım mantığından ileri gitmeyen bir uygulama. Bugün çiftçilerimize verilen destekler üzerinden vergi alınmaması yerinde ve faydalı bir düzenleme olacaktır. Bu düzenlemenin diğer mükellef gruplarına da uygulanması gerekmektedir.
Meslek camiasında angarya olarak kabul edilen 4.dönem geçici vergi beyannamesinin kaldırılması için yıllardır mücadele verilmiştir. Verilen mücadelenin bu torba yasayla sonucu alınacak inşallah alınacak gibi. Her yıl şubat ayında verilen ve tüm yılın maliyetlerinin hesaplandığı dördüncü dönem geçici vergi beyannamesinin torba yasayla kaldırılması planlanıyor. Gelir vergisi mükellefleri mevcut yasalarla yıllık gelir beyannamelerini Mart ayında, kurumlar ise Nisan ayında vermektedirler. Yıllık vergi hesaplamasını hem gelir/kurumlar vergisi beyannamesiyle hem de geçici vergi beyannamesiyle bildirmek anlamsız, zaman kaybı yaratan ve ekstra mali külfet oluşturan bir uygulamaydı. Böylece, dördüncü dönem geçici vergi beyannamesi kaldırılarak,gelir/kurumlar vergisi beyannameleri bir ay geriye çekilerek gelir vergisi mükellefleri gelir vergisi beyannamelerini Mart ayında değil Şubat ayında, kurumlar vergisi mükellefleri ise kurumlar vergisi beyannamelerini Nisan ayı yerine Mart ayında beyan edecekler. Kaldırılacak olan dördüncü dönem beyannamesiyle, devletin kasasına girecek olan en az 290 milyon TL böylece mükelleflerin cebinde kalacaktır.
Dünya teknolojisi geliştikçe dijitalleşme de beraberinde geliyor. Bugün neredeyse her türlü işlem dijital uygulamalar üzerinde teknolojik araçlar kullanılarak yapılmaktadır. Meydana gelen gelişmelere paralel olarak Torba Yasa ile, Türkiye Dijital Vergi dairesi kurulması için yetki veriliyor ve bu konuda ilk adım atılıyor.
Yapılan diğer bir düzenleme ile de, yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede olan 3 bin lirayı aşmayan küçük alacakların şüpheli alacak sayılacağı hükme bağlanıyor. Daha önce belirlenmiş böyle bir tutar bulunmamaktaydı.Yasada bu tutarın belirlenmiş olması son derece doğru ve yerinde bir karar olmuştur.Diğer taraftan şüpheli alacak hükümlerinin işletme hesabı esasında defter tutan mükellefler açısından da uygulanabilmesine imkan sağlamaktadır.
06.10.2021
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.