Çeşitli gerekçelerle işverenler çalışanlarına borç para vermektedir. Verilen para çalışanın ücretinden aylık dönemler halinde kesilecekse bu avans olarak değerlendiriliyor. Ancak uzun bir müddet kesinti yapılmaksızın çalışanın cari hesabında bekletiliyorsa borç(ödünç para) olarak değerlendirilmekte ve çeşitli risklerle ve vergisel yükümlülüklerle karşı karşıya kalınmaktadır.
İşverenlerin karşı karşıya oldukları riskler ve vergisel yükümlülükler başlıca şöyledir;
TEFECİLİK RİSKİ: Türkiye’de ödünç para verme işleri 30.09.1983 tarih 90 Nolu Ödünç para verme işleri hakkında kanun hükmünde kararname ile düzenlenmiştir. Bu kararname ile sadece ikrazatçılar ödünç para verebilir. Faiz veya her ne ad altında olursa olsun bir ivaz karşılığı veya ipotek almak suretiyle, ödünç para verme işlemlerini kendilerine faaliyet izni verilen gerçek kişiler yapabilir. Buna göre çalışanlarına hangi gerekçe ile olursa olsun borç veren şirketler bu hükümler çerçevesinde tefeci olarak kabul etme ve haklarında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla yasal işlem yapılma riski ile karşı karşıyadır.
DAMGA VERGİSİ SORUMLULUĞU: Damga vergisi kanunu ekli 1 sayılı tabloya göre “Maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas zammı, ikramiye, yemek ve mesken bedeli, harcırah, tazminat ve benzeri her ne adla olursa olsun hizmet karşılığı alınan paralar (avans olarak ödenenler dahil) için verilen makbuzlar ile bu paraların nakden ödenmeyerek kişiler adına açılmış veya açılacak cari hesaplara nakledildiği veya emir ve havalelerine tediye olunduğu takdirde nakli veya tediyeyi temin eden kağıtlar” hükmüne yer verilerek 2017 yılı için binde 7,59 oranında damga vergisine tabi tutulacağı belirtilmiştir.
GELİR VERGİSİ KESİNTİSİ SORUMLULUĞU: 193 sayılı Gelir Vergisi kanunun (Kazanç ve ücretlerde vergi tevkifatı bölümü) 94’üncü maddesinin birinci fıkrasının 1. Bendine istinaden ödenen ücretlerden vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.
TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI: Kurumlar Vergisinin 13’üncü Md. ‘si ve 21 seri nolu genel tebliğin 3.1.2 bölümünde kurum çalışanları ile ilgili şu açıklama yapılmıştır, “Öte yandan, kurum çalışanlarının söz konusu kurum ile ilişkilerinin sadece işveren-hizmet erbabı ilişkisi içinde bulunması durumunda ilgili kurum ile kurum çalışanı, yapılan ücret ödemeleri bakımından ilişkili kişi kapsamında değerlendirilmeyecektir. ANCAK, kurum ile çalışanları arasında belirtilen istihdam ilişkisi dışındaki işlemler, ilişkili kişilerle yapılan işlem kapsamında değerlendirilecektir.”
Bu kanun hükmü gereği şirkete ait paranın personelin üzerinde aylarca kalması mümkün olmayacağından borcun verildiği tarihteki emsallerine uygun bankalarca kredi faiz oranında faiz hesaplanarak KDV’li olarak personele fatura edilmesi ve faiz faturasının tahsil edilemeyecek olması durumunda ise hesaplanan faizin brüt hale getirilerek personelin bordrosuna dahil edilmesi ve bu şekilde sağlanan bir menfaat olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.
02.01.2018
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.