Sitenin ortasında yapay nehirlerde gezen gondollar, çok büyük peyzaj alanları, her blok girişinde resepsiyon personeli, sinema ve davet odaları hatta kendi müziğinizi yapabilmeniz için enstrümanlar ile dolu müzik odası, spor ve pilates salonları, 3 -5 kişinin girdiği kapalı havuz veya sauna, bilardo, playstation v.b. oyunlar oynanabilecek oyun odaları, karaoke odası, başında personel bile bulunmayan çocuk oyun odaları, terasta veya bahçede ateş yakılabilecek çukur ve etrafında barbekü ekipmanları… Sonuç ev kirasından yüksek aidat tutarları, yeter ki aidatı ödesin diye hoş tutulan kiracılar. Bu durum şaşırtıcı mı tabiki hayır..
Yukarıda yazdıklarım, konut piyasası Türkiye’de krize girmeden önce yaşadığımız sürreal gerçeklikten bir kesit. Orta sınıfın da ulaşabileceği lüks tanımı yapılarak inşaat firmaları tarafından klişe bombardımanı ve konutu alacak kişilere anlamsız bir şekilde sınıf atlatma vaadi ile pazarlanan çeşitli imkanlardan bazıları. TEM’e sıfır 1+1 dairelerin 500.000 TL gibi tutarlara satılmasının başka bir açıklaması yok çünkü. Zaten itibardan tasarruf olmaz değil mi ?
Ülkemizde yaşamış olduğumuz ekonomik daralma ve yüksek işsizlik maalesef kısa vadede aşılacak gibi gözükmüyor, ancak maliyetler de roket hızı ile artmaya devam ediyor. Örnek olarak yabancı marka site demirbaşlarında bir arıza ve parça değişimi söz konusu olduğunda hesaplar alt üst oluyor (Asansör, Isıtma soğutma v.b) Çalıştığımız veya gözlemlediğim marka sitelerde yönetimler tarafından ister istemez bu artışlar maliklere yansıtılarak hizmet kalitesinde düşüş yaşanmamasına çalışılıyor.
Maliyet kalemlerine baktığımda ortak alanlarda bulunan ve kimsenin kullanmadığı gereksiz alanlar için o kadar yüksek bakım onarım ve yenileme masrafları var ki insan hayrete düşüyor. Zaten buranın işletilmesi ile ilgili maliyetlere yüklenici firmanın katlanmayacağı yönetim planına çoktan yazılmış.
Bu tip sitelerden konut alanların başlıkta belirttiğim gibi aidat tutarları ile ilgili önemli ölçüde şikayetleri mevcut. Kendilerine vaat edilenlerin yapılmaması ayrı problem, yapılması için istenen tutarlar ayrı problem. Tam bir öngörüsüzlük hali. Malezya ve İspanya örnekleri gözümüzün önündeyken geldiğimiz nokta gerçekten üzücü.
Mesela bir çok kapalı havuz artık kullanım dışı, spa sauna hamam v.b. yüksek işletme maliyeti olan alanlar zaten çoktan unutuldu. Güvenlik ve Temizlik personellerinde sayı azaltımlarına gidiliyor. Maliyeti nedeni ile kullanılamayan hamamı temiz tutmaya da gerek kalmaması çok normal.
Kentsel dönüşümün başarı kriterlerinden bir tanesi de yerinde dönüşümdür, yani eski hak sahipleri yeni yapılan konutlarda oturabiliyor mu , yoksa maliyetlere katlanamayıp yıllardır bekledikleri konutlarını terk etmek zorunda mı kalıyor ? Fikirtepe ile ilgili aidat şikayetlerin biraz bu konu ile ilgili iseniz internet sitelerinde gözünüze çarpmaması mümkün değil. Yüklenici firmalar bu bölgelerde kendilerine isabet eden konutlarını satarken hak sahiplerini ne kadar düşünmüş tartışılır.
Sonuç olarak bildiğiniz üzere işletme projeleri ile maliklerden avans olarak bedeller istenir, istenen tutarların eksik olması veya masraflara yetmemesi durumunda ek tutarlar kat mülkiyeti kanunu hükümlerine uymak kaydı ile istenebilir. Bu yıl tasarruf yılı olması gerektiği için sadece site yönetimlerine değil site denetim kurullarına da büyük iş düştüğünü düşünüyorum.
Site yönetimlerde denetim nasıl yapılır başlıklı yazıma buradan ulaşabilirsiniz.
Saygılarımla
18.04.2019
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.