Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 4562 Sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun bazı maddelerinde değişiklik yapılmasını öngören tasarı Organize Sanayi Bölgeleri yönetimleri tarafından farklı şekillerde yorumlandı.
Genelde Organize Sanayi Bölgeleri tarafından Kanun Tasarısına olan eleştiri ve görüşler aşağıdaki konular üzerinde odaklanıyor.
Bilindiği üzere işletme aşamasına geçen organize sanayi bölgelerinde genel kurul tarafından karar verildiği takdirde müteşebbis heyetin devamı söz konusu olmaktadır. Ancak yapılması planlanan düzenleme ile müteşebbis heyet işletme aşamasında da devam etmekte ve sürekli bir organ haline getirilmektedir.
Ancak bazı organize sanayi bölgesi yönetimlerinin bu madde ile ilgili görüş ve talepleri “işletme aşamasında, müteşebbis heyetin devamına ilişkin kararın, yasadaki mevcut hali ile genel kurulun kararına bırakılması gerektiği” şeklindedir.
Tasarı ile Organize Sanayi Bölgelerinde genel kurula geçilsin ya da geçilmesin Müteşebbis Heyet Başkanlığının Vali ya da Kaymakam tarafından gerçekleştirilmesi hususunda sanayiciler tarafından bazı eleştiriler söz konusu olmaktadır.
Eleştirilerin temel noktası; Organize Sanayi Bölgelerin yönetiminin bürokrasiye teslim edileceği ve mali kaynaklarının kamu tarafından kontrol edileceğini çekincesidir. Bakanlık kredisi kullanılmamış organize sanayi bölgelerinde bu şekilde bir düzenlemeye neden ihtiyaç duyulduğu sanayiciler tarafından merak edilmektedir.
Ancak kanunu hazırlayan bürokratlar tarafından bu konu “Organize Sanayi Bölgelerinin kamusal yetkileri kullandığı bu nedenle de bu yetkilerini kullanırken kamu gözetiminde olması gerektiği” şeklinde ifade edilmektedir.
Taslak Kanun metninde yer alan müteşebbis heyetin genel kurulun üzerinde bir üst karar organı olarak (mevcut durumda yılda en az 4 defa) toplanırken, genel kurulun 4 yılda bir kez ve seçimli olarak toplanacağına ilişkin düzenleme katılımcıların fiili yönetim ve denetim haklarının kısıtlanması anlamını taşıyacağı endişesi Organize Sanayi Bölgesi yönetim kurulları tarafından dile getirilmektedir.
Taslak Kanun tasarısında yer alan “Organize Sanayi Bölgeler yıllık brüt gelirlerinin % 1’ini KOSGEB, TÜBİTAK ve Kalkınma Ajansı destek programlarında kullanılmak üzere Bakanlığa aktarır” metni Organize Sanayi Bölgesi yöneticileri tarafından oranın yüksek olması nedeni ile eleştirilmektedir.
Organize sanayi bölgelerinin elektrik satışısından, arsa tahsisine kadar bir çok kalemde geliri olmasına rağmen yüksek oranda giderleri de söz konusudur.
Belirlenecek % 1 oranın brüt gelir üzerinden değil, olumlu gelir, gider farkı üzerinden hesaplanması gerektiği Sanayiciler tarafından ifade edilmektedir.
Bilindiği üzere Organize Sanayi Bölgeleri kanununun yürürlüğe girmesinden önce kurulmuş olan küçük sanayi sitelerinden oluşan organize sanayi bölgelerinde eğer kooperatifler dışında sanayi parselleri de mevcut ise kooperatiflerin organize sanayi bölgesi yönetim kurulunda temsili noktasında adaletsizlik söz konusu olmaktaydı.
Getirilmesi planlanan düzenlemede yönetim kurulu üyelerinin en az üçünün işyeri açma ve çalışma ruhsatı olan katılımcılar arasından seçilmiş olması kooperatiflerin temsilini daha da zor hale getirmektedir.
Madde 8 –Yönetim kurulu, müteşebbis heyetin asıl üyeleri arasından olmak üzere seçeceği beş asıl, beş yedek üyeden oluşur. Yönetim kurulu üyeleri bir dönemi dört yıl olmak üzere üst üste en fazla iki dönem için seçilebilir.
Genel kurul yapan OSB’lerde; yönetim kurulu üyelerinin en az üçü işyeri açma ve çalışma ruhsatı olan OSB katılımcıları arasından seçilir.
Daha önce 5326 sayılı TESK ile 5174 sayılı TOBB Kanununda da yer alan düzenleme Anayasa mahkemesinden dönmüştü. Benzer bir düzenlemenin de aynı şekilde seçilme hakkını sınırlaması nedeni ile iptal edilebileceği yönünde görüşler mevcuttur.
Sonuç olarak; ülkemizde mevcut durumda Organize Sanayi Bölgelerinin sayısı 352’ye ulaşmıştır. Genel Kurul aşamasına gelen organize sanayi bölgelerini dikkate aldığımızda özerk bir yönetim mi yoksa Vali’nin başkanlık ettiği Organize Sanayi Bölgelerinin mi daha etkin ve verimli çalıştığının saha analizinin yapılıp, yapılmaması bu süreçte büyük önem arz etmektedir.
Hali hazırda Türkiye’de sanayi üretiminin yüzde 40’ını gerçekleştiren, 2 milyon 100 bin insanımıza doğrudan istihdam sağlayan organize sanayi bölgelerimizin bir çoğunun yoğun itirazları söz konusu olduğu için kendilerinin görüşlerinin dikkate alınarak düzenlemelerin revize edileceğini tahmin etmekteyim.
Saygılarımla
11.10.2021
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.