Bilindiği üzere İşverenin eşit davranma borcu İş Kanunu’nun 5. maddesinde düzenlenmiştir. Eşit davranma borcu, işverenin haklı nedenler bulunmaksızın işçileri arasında farklı davranmaması, keyfi davranışlardan kaçınmasını ifade eder.
Torba yasada bulunan ve yaş ayrımcılığı kapsamında eşitliği zedelediği yönünde eleştirilen iki düzenleme aşağıdadır.
Bilindiği üzere yaşa bağlı ayrımcılık Anayasa’nın eşitlik ilkesinin ihlali anlamına gelebileceği gibi aynı zamanda iş güvencesi hükümlerinin ihlali anlamına gelebilmektedir.
Belirli süreli sözleşmeyle çalıştırılan işçiler kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamazlar, belirli süreli iş sözleşmesiyle çalışanlar iş güvencesi hükümlerinden yararlanamazlar.
Farklı şirketlerde personel olarak 18 yaşından 25 yaşına kadar çalışan bir kişi her iki yılda bir işten tazminatsız olarak çıkarılabilecektir. Aynı şekilde 50 yaşının üzerinde çalışan ve yeni işe girmiş bir çok kişi her iki yılda bir tazminatsız olarak çıkarılma riski ile karşı karşıya kalacaktır. Kendisinden sadece bir yaş küçük kişi ile arasında söz konusu olan bu fark yaş ayrımcılığı olarak değerlendirilmesi muhtemeldir.
Teklife göre 25 yaşından küçük olanların on günden az çalıştırılması durumunda işveren tarafından yaşlılık primi, yaşlılık aylığı ödenmeyecektir. Bu durumda 18 yaşından 25 yaşına kadar kısmi çalışan gençlerin bu çalışmaları emekliliklerine yansımayacaktır.
Bilindiği üzere Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarında işveren hissesi yüzde 11, işçi hissesi yüzde 9 olmak üzere işçi ücretinin toplam yüzde 20’sidir. Yasa teklifine göre ancak işçinin kendisinin yüzde 20’lik primi ödemesi durumunda bu sürelerin emeklilik açısından sayılabilmesine imkân tanımaktadır.
Bu durumda işverenin yükümlülüğünün işçinin yüklenmesi anlamına gelebilecektir.
Umarım bu düzenleme belirtilen yaş aralığında istihdamı artırır.
Teklife göre tam zamanlı çalışan personelin kısmi zamanlı çalışmaya dönmesi durumunda belli şartlar dahilinde gelir ve damga vergisi istisnası sağlanacaktır.
Yeni istihdam alanları açılarak herkes için tam zamanlı bir iş yerinde çalışması temel hedeftir. Ancak bu durumda mevcut bir iş, ikiye bölünerek yaratılan yeni iş alanlarından elde edilecek gelir düzeyi son derece düşük olmayacak mıdır ?
Teklife göre 2019 başından 2020 yılının nisan ayına kadarki süre içinde sigortasız çalıştırılıp da işten çıkarılan kişileri, işverenin sigortalı işe alması hâlinde, sigortasız çalışan süreleri için işverene hiçbir cezai yaptırım uygulanmayacaktır. Ayrıca bu kişilere yönelik prim teşviki de verilecektir.
Kayıt dışı işçi çalıştırdığını kabul eden işveren aldığı bu teşvik her ay bu işverenlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna ödeyecekleri tüm primlerden mahsup edilecektir.
Ancak kayıt dışı çalıştırdığını kabul eden işverene işçi hizmet tespit davası açması durumunda ne olacaktır ?
Sonuç olarak Torba yasa beraberinde tartışmaları da getirecek gibi gözüküyor. Yukarıdaki maddeler dışında son derece olumlu olduğunu düşündüğüm e-ihracatın geliştirilmesi ve ev hizmetlerinde vergi muafiyetinin artırılması maddeleri de mevcuttur.
Saygılarımla
26.10.2020
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.