Bugünlerde bir çok işyeri kiracısı tarafından mülk sahiplerine noterden veya sair yollardan tebligatlar gelmeye başladı. Kiracılar bu tebligatları göndermek sureti ile salgın nedeni ile kira yükümlülüklerinin ortadan kalktığı ve bir süre kira ödemeyecekleri konusunda mülk sahibine bilgi vermeyi amaçlıyorlar.
Kiracılar tarafından gönderilen tebligatlarda genelde Borçlar Kanununun ifa imkansızlığı başlıklı 136.maddesini dayanak olarak gösteriliyor.
Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşırsa, borç sona erer. Borçlu ifanın imkânsızlaştığını alacaklıya gecikmeksizin bildirmez ve zararın artmaması için gerekli önlemleri almazsa, bundan doğan zararları gidermekle yükümlüdür.
Ancak ilgili maddenin uygulanıp, uygulanmaması, her sözleşmeye özelinde, sözleşmenin tarafları, tarafların mevcut durumu, salgının taraflarının edimleri üzerinden etkileri ve süresi göze alınarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Salgın her iş yeri kiracısına kira ödememe hakkı vermeyecektir.
Bu noktada benim gördüğüm sadece Borçlar kanununun ifa imkansızlığı başlıklı 136.maddesi değil ifa güçlüğü başlıklı 138.maddeye istinaden kiracılar tarafından mevcut durum itibariyle borcun yerine getirilmesinin dürüstlük kuralı uyarınca borçludan beklenemeyecek olması halinde aşırı ifa güçlüğü hükmüne dayanarak uyarlama davası açacakları konusunda bilgi vererek, indirim talep edilmesi veya sözleşmenin fesih hakkının kullanılması.
Bilindiği üzere 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Geçici 2 maddesi ile yapılan düzenleme nedeni ile 1/3/2020 tarihinden 30/6/2020 tarihine kadar işleyecek iş yeri kira bedelinin ödenememesi kira sözleşmesinin feshi ve tahliye sebebi oluşturmayacaktır.
Kamuoyunda konut kiralarının da bu düzenlemeye dahil olduğu ile ilgili hatalı bir algı mevcut olması nedeni ile bu zorlu süreçte konut kiralarının ödenmemesinin tahliye sebebi olacağını unutmamanızı öneririm.
Ayrıca iş yeri kiracılarının dikkat edeceği bir husus olarak bu süre içinde kirasını ödemeyen işyeri kiracılarından temerrüt faizi istenebilecektir. Sadece tazminat talep edilemeyecektir.
Eğer kiralayan bir şirket ise ve kiracısı bu süre içinde kirasını ödemez ise gecikme faizi faturası da düzenleyebilir. Gecikme bedellerine ek olarak katma değer vergisi de tahakkuk ettirmesi gerekecektir.
Genellikle bu süreçte kiracının kirayı ödemeyeceği biliniyor ise şirket aktifine kayıtlı gayrimenkuller için şirketler tarafından fatura düzenlenmesi (Mülk sahibi şirket vergi ödemesi ertelenen sektörlerde değil ise ) katma değer vergisi söz konusu olacağı düşüncesi ile ertelenmektedir, ancak bu hususun vergi mevzuatına uygun olmadığı şüphesizdir.
Sonuç olarak; herhangi bir hak kaybına uğramamak için gerek kiracı gerek işyeri sahibi olarak bu süreçte bir uzmandan destek almadan herhangi bir işlem yapmamanızı öneririm.
30.03.2020
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.