Diğer kanunlardan farklı olarak, Damga vergisinin konusunu kağıtlar oluşturur. Ancak her kağıt değil, sadece taraflara bir hak, hukuk veya yükümlülük yaratan ve bu nedenle Kanunun I numaralı Listesinde yer alan kağıtlar Damga vergisinin konusudurlar.
Damga Vergisinin konusunu oluşturan kağıtlar, normal olarak taraflarca imzalanmış ve herhangi bir hususu ispata yarayacak belgelerdir. Ancak, manyetik ortamda ve e-imza kullanılarak yapılan, sözleşme, taahhütname, teminat gibi belgeler de damga vergisine tabidir.
Bir kağıdın mahiyetini belirlemek ve damga vergisine tabi olup olmadığını anlayabilmek için bu kağıdın Damga Vergisi Kanununa bağlı ( I ) sayılı Listede yer alıp almadığına bakılır.
Ancak,;
- Yurt dışında düzenlenen ve damga vergisine tabi olması gereken kağıtlar Türkiye’de resmi Dairelere ibraz edilmedikçe damga vergisi uygulanmaz.
- Yurt dışında düzenlenen kağıtların “hükmünden Türkiye’de yararlanılırsa” vergileme yapılır.
Yurt dışında düzenlenen kağıtların resmi dairelere, noterlere, bankalara, mahkemelere ibraz olunan (verilen/sunulan) kağıtlar için bu kurumların görevlileri damga vergisinin ödendiğine dair bir belge talep etmek zorundadır.
Damga vergisi uygulamasında verginin süjesi kağıtlar olduğu için, vergiye tabi bir kağıda atıfta bulunan başka kağıtlar da vergilemeye tabi tutulur. Atıfta bulunan kağıt, ana kağıdın hükümlerine göre anlam ve değer ifade eder.
Bu nedenle, damga vergisine tabi bir kağıda atıf yapan, o kağıdın hükmünü, süresini, miktarını değiştiren kağıtlar da damga vergisine tabi tutulur.
Yurt dışında düzenlendiği için damga vergisinden istisna edilen bir kağıda (örneğin sözleşmeye) atıfta bulunan ve Türkiye’de düzenlenen ya da Türkiye’de her hangi bir şekilde hükmünden yararlanılan kağıtlarda damga vergisi aranır.
Atıf yapan kağıdın adı, cinsi, değer içerip içermediği önemli değildir. Önemli olan, atıf yapılan ana kağıdın hükmüne, süresine, miktarına yönelik olup olmadığıdır. Zira, atıf yapan kağıt, ana kağıdın parçası haline gelmektedir.
Damga Vergisinin mükellefi kağıtlardır. Damga vergisinin mükellefi, bu kağıtların hükmünden yararlananlardır. Damga vergisine tabi olup olmamak bakımından, kağıdı düzenleyen kurumlar veya kişiler değil, kağıdın mahiyeti önem taşır.
Ancak, taraflardan birinin resmi daire olması durumunda, damga vergisinin tamamını “diğer taraf” ödemek zorundadır.
Kendi özel Kanunlarında, vergiden muaf tutulan başka kurumlar varsa, bunların düzenlediği veya imzaladığı kağıtlarda vergiyi kağıtları imzalayan diğer kişiler ödemek zorundadır.
Bir kağıdın damga vergisine tabi olması, o kağıdın tarafları için yarattığı hak ve yükümlülükler nedeniyledir. Bu nedenle bir kağıtta vergi konusu olacak birden çok işlem veya akdin bulunup bulunmaması önemlidir.
Bir kağıtta birbirinden tamamen ayrı birden fazla akit ve işlem bulunduğu takdirde bunların her birinden ayrı ayrı vergi alınır. Ancak, bir kağıtta toplanan akit ve işlemler birbirine bağlı ve bir asıldan doğma oldukları takdirde Damga Vergisi, en yüksek vergi alınmasını gerektiren akit veya işlem üzerinden alınır. Diğer işlemler dikkate alınmaz.
Üzerindeki en yüksek tutarlı işlemden vergi hesaplanan bir kağıda bir başka kağıt ile yapılan atıflarda da ölçü bu değerdir. Atıf yapan kağıttaki işlem (örneğin, kefalet veya cezai şart) ilk kağıtta da yer alsa ve (örneğin sözleşme değerinin yüksekliği nedeniyle) damga vergisi matrahı açısından dikkate alınmamış olsa bile “ayrıca düzenlenen” bir kağıt olduğu için bu kağıt üzerinden ayrıca vergi hesaplanır.
Damga vergisinden istisna edilen kağıtlar genel olarak Kanuna bağlı (2) sayılı listede yer almaktadır. Ancak, Damga Vergisi Kanununda aksine bir düzenleme bulunmadığı için, işlemin ilgili olduğu başka Kanunlarda bir istisna hükmü bulunuyorsa, bu istisna hükmü dikkate alınır.
Düzenlenen kağıtlar, mal ya da hizmet ihracına ilişkin olduğu takdirde damga vergisi ve istisna uygulaması değişmektedir.
Damga Vergisi Kanunu’nun Ek 2. Maddesine göre ;
1- İhracat ve ihracata ilişkin olduğunun tevsiki kaydıyla, aşağıda sayılan işlemler nedeniyle düzenlenen kâğıtlar (gümrük idarelerine verilen beyannameler dâhil) damga vergisinden müstesnadır.
Bu istisnalar ilgili makamlarca re’sen uygulanır.
a) İhracat karşılığı yapılacak ödemeler (ihracatın finansmanında kullanıldığının tevsiki kaydıyla prefinansman, Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu çerçevesinde yapılan ödemelere ilişkin taahhütnameler ile temliknameler ve Sosyal Güvenlik Kurumu prim borçları ile genel bütçeli idarelere olan borçların mahsubu dâhil).
b) İhracattan doğan alacağın ihracatçı tarafından temliki.
c) İhracat bağlantıları için düzenlenecek anlaşmalar.
ç) Transit ticarete konu malın satın alınması ve satılması.
d) Tedarik edildikleri şekliyle ihraç edilmek üzere mal alımı.
e) 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun 131 inci maddesine istinaden ithalat vergilerinden tam muafiyet suretiyle geçici ithalat rejimine tabi ambalaj malzemesi ithali ile kati ihraç edilen mallara ait ambalaj malzemesinin geçici ihracı ve ithali.
Özetlenecek Olursa;
Yurt dışına mal veya hizmet satışı ile ilgili bankacılık işlemlerinde, yurt dışında düzenlenen Sözleşmenin suretinin ibraz edilmesi halinde, “Hükmünden Türkiye’de Yararlanılıyor” gerekçesiyle bu kağıtlar üzerinden vergi ödenmesi istendiğinde, bu sözleşmenin veya Türkiye’de ona bağlı olarak düzenlenen ya da sureti çıkartılan kağıtların, Damga Vergisi Kanunu’nun Ek 2. Maddesinde yer alan “İhracat bağlantıları için düzenlenen anlaşmalar/kağıtlar” mahiyetinde olduğu ileri sürülmelidir.
15.10.2024
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.