Ertuğrul Tuncer
Yeminli Mali Müşavir
Köker YMM Bağımsız Denetim A.Ş.
etuncer@kokerymm.com
Bulmaca Gibi Bir Madde; Gelir Vergisinde Hasılat Tespiti
Beyan üzerine tahakkuk sisteminden “Götürü Vergilemeye” geçişin farkında mıyız?
Öncelikle, şunu bir kenara yazalım; Vergi toplumsal mutabakatın bir sonucu ve devlet olma vasfının temel taşıdır. Bu nedenle;
- Anayasalarda yer alır
- Ancak kanunlarla düzenlenir
- Ödeme gücü ölçüsüne dayandırılır
- Belirli bir sistematiğe tabidir.
Bizim şimdiki vergi sistematiğimiz ise üç temel esasa dayanır:
- Beyan üzerine tahakkuk esası (Tahakkuk Fişinin Kesinliği kavramı, VUK 27. Madde) )
- Vergiyi doğuran olayın gerçekliği ve ispat yükümlülüğü/ hakkı ( VUK 3. Madde)
- İdarenin denetleme yetkisi
Vergi sistematiği, vergilerin kendi kanunlarında değil, Verginin Usul Kanununda yer alır. Beyan, tarhiyat, ispat, düzeltme, terkin, ihbar, yoklama , denetim ve ceza yöntemleri ile uygulama biçimi Usul Yasasının konusudur.
Şimdi gelelim esas konumuza.
7524 sayılı Yasa Resmi Gazetede yayımlanarak bazı maddeleri yürürlüğe girdi bile..
İyi niyetle hazırlandığından şüphe edilemeyecek olan bu Yasada, vergileme tekniğine, vergi sistematiğine ve vergi mantığına aykırılığı daha başlangıçta belli olan ve zaman içinde önemli tartışmalara yol açacak düzenlemeler hakkında yeri geldikçe fikrimizi söyleyeceğiz. Ancak öncelikle Gelir Vergisi Kanununun mülga 69. Maddesinin ihyası ile getirilen “Götürü Vergileme Usulü” üzerinde durmak istiyoruz.
Bilindiği gibi, GVK 69. Maddesinde 1998 yılına kadar “Götürü Serbest Meslek Kazançları” düzenlenmekteydi. Ebeler, sünnetçiler, özel hemşirelik hizmeti verenler, sağlık kabini işleticileri ile küçük çaplı oyma, işleme, yakma, kazıma gibi şahsi mesaiye ve yeteneğe dayalı işleri yapanlar bu madde kapsamındaydı.
1998 yılında çıkartılan 4369 sayılı Yasa ile götürü vergileme yöntemi Basit Usul kapsamında değerlendirilince, 69. Madde hükümsüz kalmıştı.
7524 sayılı Yasa ile ihya edilen bu maddeyle getirilen sistem, “hasılat tespitine dayalı matrah belirleme” yöntemi olmuştur.
Bu düzenlemenin hem uygulaması, hem doğruluğunun sağlanması bakımından karşılaşılacak muhtemel sorunları sıralamadan önce madde metnini bir görmekte yarar bulunmaktadır.
“Ticari ve mesleki kazançlarda günlük hasılat tespiti ve gelir vergisi matrahının belirlenmesi:
MADDE 69- Ticari veya mesleki faaliyetleri nedeniyle mükellef olanlara yönelik, Vergi
Usul Kanununun 127 nci maddesi kapsamında günlük hasılat tutarlarını tespit etmek amacıyla bir ayda üçten, bir takvim yılında on ikiden az olmamak kaydıyla bu madde hükümlerine göre işlem tesis edilmek üzere yoklama yapılabilir.
Birinci fıkra kapsamında İdarece yapılan yoklamalar sonucu tespit edilen günlük hasılat
tutarları ortalamasından hareketle aylık hasılat tutarı hesaplanır. Bu şekilde tespit edilen aylık
hasılat tutarlarının toplamı, tespit yapılan ay sayısına bölünmek suretiyle aylık ortalama hasılat tutarı belirlenir. Aylık ortalama hasılat tutarı, faaliyette bulunulan ay sayısı ile çarpılmak suretiyle mükelleflerin ilgili takvim yılı hasılatları tespit edilir.
İkinci fıkra kapsamında tespit edilen hasılat tutarları ile;
a) Bilanço esasına göre defter tutanlar için ilgili takvim yılına ait gelir tablosunda yer alan brüt satış tutarı,
b) İşletme hesabı esasına göre defter tutanlar için ilgili takvim yılına ait işletme hesap
özetinde yer alan dönem içinde elde edilen hasılat tutarı,
c) Serbest meslek kazanç defteri tutanlar için ilgili takvim yılına ait serbest meslek kazanç
bildiriminde yer alan gayrisafi hasılat tutarı, arasındaki fark %20’den fazla olan mükellefler Vergi Usul Kanununun 370 inci maddesi kapsamında izaha davet edilir ve izahın değerlendirilmesi mezkûr madde hükmüne göre yapılır.
Bu madde hükümleri kurumlar vergisi mükellefleri hakkında da uygulanır.
Hazine ve Maliye Bakanlığı maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye
yetkilidir.”
Düzenlemenin amacı, fişsiz-faturasız tahsilat yapıldığı ileri sürülen şahsi işletme şeklindeki ticari iş yerleri ile çok kazanıp beyan etmediği yaygın bir söylenti olan serbest meslek erbabının hasılatını belirlemektir. Bunun yolu, iş yerlerinin kapısına dikilip günlük hasılatın tutanağa bağlanması ve çarpılıp bölünerek aylık/ yıllık hasılatın tespitidir. Yani götürü bir vergileme rejiminin ihdasıdır.
Yasa taslağı ilgili meslek gruplarında bu konu tartışılırken , düzenlemenin VUK ‘ta yapılacağını ve Mükerrer 30. Madde gibi bir düzenleme yapılacağını sanmıştım. Maalesef yasa düzenlemesi – amacın, matrah tespiti olması nedeniyle olsa gerek- Gelir Vergisi Kanununda yapılmıştır.
“Milli İrade hatalı olmaz, öyle tecelli etmiştir.”
Fazla fantezi yapmadan, muhtemel sorunları şöyle sıralayabiliriz.
- Madde, aslında Gelir Vergisi Kanununda yer almakta ve başlığından görüleceği üzere Ticari ve Mesleki faaliyette bulunanların Gelir Vergisi Matrahının tespitine ilişkindir. Yapılacak yoklamalar, gelir vergisine tabi olacak ticari ve mesleki kazançlar hakkında düzenlenecektir. Zaten topluma açıklanan amaç bilgisi de bu yöndeydi.
- Ancak, maddenin sondan bir önceki cümlesinde, “ Bu madde hükümleri kurumlar vergisi mükellefleri hakkında da uygulanır.” Şeklinde bir düzenleme yapılmıştır. Bu düzenleme Yasanın tedvin tarzına aykırıdır. Zira, bu maddenin Kurumlar Vergisi Kanununda yer alması daha doğruydu. Madem ki, bu madde gerektiğinde Kurumlar Vergisi mükellefleri için de uygulanacaksa KV Kanununda bu madde kapsamında “yoklama” yapılmasını sağlayacak bir hüküm de bulunsa daha uygun olurdu.
- Asgari kurumlar vergisi yöntemi ile kurumların vergi yükü zaten kontrol altına alınmaktadır.
- Yeniden düzenlenen GVK 69. Maddesi Kanunun sistematiği içerisinde “serbest meslek kazançları” ile ilgili bölümde yer almaktadır. Bu maddeye “ticari kazancın” tespitini de koymak, -bize göre – yakışmamıştır. Vergi türleri ile oluşturulan sistematiğe uymamıştır.
- Hasılatın yoklamaya dayandırılması ile sadece gelir vergisi matrahının yükseltileceği düşünülmektedir. Halbuki, hasılatın yükselmesi KDV matrahını etkileyecektir. Yoklama ile tespit edilen hasılat tutarı KDV Kanunu açısından ne ifade edecektir? Aylık yada yıllık KDV matrahları da buna göre düzeltilecek midir?
- Yoklama işlemi VUK 127. Maddesine göre yürütülecektir. Bu maddeye yapılan atıflar yoklamanın usul ve kapsamını belirlemek içindir. Esas itibariyle VUK 128. Maddesine de atıfta bulunulmalıydı. Zira yoklama işlemini yapabilecek kişiler bu maddede sayılmıştır.
- Gelir İdaresinin elinde yoklamayı VUK 127. Maddesine göre yapacak ne yeterli eleman vardır ne de ihtiyaca uygun sayıda personel vardır. İnceleme elemanlarına ilave bir çok iş getirilmektedir. Vergi İdaresi Müdür sayısı sınırlıdır ve yoklamaya çıkartmak akıl karı değildir. Yoklama memuru sayısı bellidir ve sırf bu iş için, yoklama yetkisiyle daire personelinin sokağa salınması tavsiye edilebilecek bir şey değildir. Geriye, sırf bu işler için yeni personel tedariki yolu kalmaktadır.
- Yıllardır, turistik bölgelerde, mevsimlik iş yapan mekanlarda yoklama yapılır. Bunların ne kadar fayda sağladığına dair hiçbir bilgi yoktur. Sadece hasılatın tespiti sorunu çözmemektedir. Beyan edilen hasılat doğru bile olsa vergi matrahı içindeki “ çürükler” ayıklanamadığı için sonuç değişmemektedir.
- Yoklama işleminin ayda en az üç defa yapılması gerekmektedir. Bu sayı yıllık bazda 12 den az olmayacaktır. Yoklamaya yetkili kılınanlar sürekli sokaklarda dolaşsalar bile belirli mükellefler dışında bu sayıda performans göstermeleri beklenemez. Ancak, mükellef seçerek hedef küçültmek zorundadır.
- Yoklama tutanaklarının düzenleneceği zaman önemlidir. Sezon dışı zamanlarda tespit edilecek hasılat ile sezon içindekiler çok büyük oranda fark gösterecektir. Yıllık bazda yapılacak tespitler önemli ihtilaflara yol açacaktır.
- Ticari Kazanç ve Serbest meslek kazancı için geçerli olacak bu “Götürü Matrah Tespiti” , vergi hukukundaki “Gerçek Usulde Vergilendirme” usulünü ve beyana dayalı tarhiyat yöntemini zedeleyecektir. VUK’un çok sayıdaki maddesi, “beyan üzerine tahakkuk/ tarhiyat” esası ile ilgilidir. Bu yoklama işlemi yaygınlaştıkça, mevcut sistem fiili olarak “götürülüğe” dönüşecektir.
- VUK’un 3. Maddesindeki “ispat “ maddesi kendiliğinden hükümsüz kalacaktır.
- Yoklama ile tespit edilen tutarlar, ticari ve mesleki kazancın gayrisafi tutarı olarak kabul edilecektir. Beyan olunan kazanç tutarı ile yoklama suretiyle hesaplanan götürü tutarlar arasında % 20 den fazla fark bulunduğu takdirde, VUK 370. Maddesine göre mükellefler izaha davet edilecektir. VUK 370. Maddesi ölü doğmuş bir düzenlemedir. Zira, vergi dairesinin kabul ettiği bir izaha rastlamadığımızı burada belirtmeliyiz.
- Amaç şahsi küçük ticari işletmeler ile özellikle serbest meslek faaliyetiyse, serbest meslek, bilgiye ve şahsi mesaiye dayandığı için, gider yönünden sıkıntı yaşanmaktadır. Bu konuda, bedensel ve fikri yıpranmanın karşılığı olarak bir “götürü gider” uygulaması da ihdas edilseydi, bir çok mükellef için hasılat gizlenmesi için yükselecek ve buna bağlı olarak KDV tahsilatı artacaktı.
- Vergicilikte, belirli iş veya meslek gruplarının “kontrol altında” tutulması, bazı ülkelerde de mevcuttur. Örneğin, Avusturya’da küçük hizmet işletmeleri için, “dışardan izleme” yoluyla ve giren-çıkan tespitiyle “muhtemel kazanç” tespiti yapılmakta, daha sonra vergi dairelerinde “pazarlık/uzlaşma” yoluyla kazanç beyanı sağlanmaktadır. Ancak, bu uygulama genel değil münferittir. Özellikle, yabancılara ait iş yerleri için uygulanmaktadır. Özellikle, yabancıların koloni halinde yaşadığı yerlerde, hizmet işletmelerinde ödeme-belge- hasılat kaydı gibi kavramlara önem verilmediği için bu yöntem uygulanmaktadır.
Anlatmaya çalıştığımız şey şu; vergi kanunları ile ilgili düzenlemelerde daha duyarlı olmak bir görev değil, zorunluluktur.
“ Biz yapalım, istimi ardından gelsin” anlayışı, diğer düzenlemeleri de tartışmalı hale getirmektedir.
Yeniden düzenleme yapılarak “ihya edilen” GVK 69. Maddesi, 01.01.2025 tarihinde yürürlüğe girecektir. Yani önümüzde, konuyu tartışacak, değerlendirecek ve uygulamayı belirleyecek 4-5 ay bulunmaktadır.
Gelir İdaresinin bu süreden önce konuyu ve uygulamayı açıklığa kavuşturacağına inanıyoruz.
06.08.2024
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.