YAZARLARIMIZ
Ertuğrul Tuncer
Yeminli Mali Müşavir
Köker YMM Bağımsız Denetim A.Ş.
etuncer@kokerymm.com



Serbest Meslek Faaliyeti ve Vergileme Politikası

GVK 66. Maddedeki tanımlamaya bakılırsa, “Serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenler, serbest meslek erbabıdır.” Dolayısıyla serbest meslek erbabı yaşamının özünü ve maddi kaynaklarını yaptığı işe adamıştır; zira geçimi ve yaşamı bu “mutad” mesleğin getirisine bağlıdır.

Serbest meslek erbabının üretimi hizmettir. Hizmet sektörü ise rekabete açık, bilgiyi pazarlama yeteneğine sıkı sıkıya dayalı bir alandır.

Hizmet sektöründe, “bilmek” değil, “kullanabilmek” başarının anahtarıdır.

Serbest meslekte verilen hizmet, ürün olarak maddi değere dönüştüğü gibi ulusal kültür ve sanat envanterini de beslemektedir. Hizmet olarak yapılan iş, bulaşıcı ve kalıcı bir kültür varlığıdır.

Geçmişten gelen değerleri korur, geleceğe kültürün yeni formlarını aktarır.

Mesleki faaliyet, girdi maliyeti hesaplanamayan bir hizmet üretimidir. Bu nedenle “hizmette

Maliyet görünmez .”

Sınai, ticari ve zirai faaliyette girdi olmayınca çıktı olmaz. Girdi üretimin temelidir ve üretim maliyete bağlıdır.

Üretim, ticaret ve tarımda ortaya çıkan her maddi varlığın bir maliyeti vardır.

Tabiatta kendiliğinden yetişenlerin bile avlanması-toplanması için alete-edevata ihtiyaç vardır.

Gayrimenkul ve menkul varlıkların vergilenmesi ya varlıkların vergiye tabi tutulmasıyla ya da varlığın ekonomik getirisinin vergisinin aranmasıyla olur. Maddi varlığın değeri kendisini korur.

Serbest meslekte aşınan ve yıpranan şey hizmet üretiminin kaynağı beden-zihin ve kültürdür.

Üstelik bunların yıpranması geri dönüşsüz olmaktadır.

Serbest meslekte vergilenen aslında emektir. Ücretten farkı emeğin kullanılış biçimidir. Bir diğer farklılık ta ücretin standart ve daimiliğine karşılık meslek erbabının ekonomik konjonktürden çok kolay etkilenmesidir.

Başka nedenlere bağlı enflasyonun ilk kurbanı serbest meslek erbabıdır. Zira, ürettiği hizmetin maliyeti yoktur ve elde ettiği gelirin -neredeyse- tamamı matraha dönüşmektedir.

Serbest meslek faaliyeti kolay kolay “Devir KDV “ vermeyen bir çalışma biçimidir.

Emek gelirinin kutsallığı ve “vergide ayrımcılık isteme hakkı” mesleki faaliyet için geçerli değildir.

Meslek faaliyette sermaye yoktur. Faaliyetin gerçek sermayesi “kişisel gayret” ve

“Mesleki Bilgiye Dayalı” Hizmettir. Dolayısıyla, serbest meslek erbabının faaliyet tarzı, sermayeye, doğaya ve başkasının talimatına bağlı değildir.

Mesleki faaliyette, faaliyetin türüne ve tarzına bağlı olarak bazı demirbaş ve alet-edevat kullanılırsa da işin enerji ve üretim kaynağı; “beyin, yetenek ve mesleki birikimdir”

Serbest mesleğin diğer rutin işlerden daha farklı olduğunu gösteren bir başka ifade ise aynı maddedeki “Serbest meslek faaliyetinin yanında meslekten başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılması bu vasfı değiştirmez.” Şeklindeki düzenlemedir.

Şu halde başlıkta verdiğimiz mesajı burada da tekrar edebiliriz; Serbest Meslek Erbabı en düşük maliyetle en yüksek katma değeri ve toplumsal faydayı sağlayan insan kaynağıdır.

Pekala !! bu kadar özellikli bir sektör için vergide pozitif ayrımcılık olup olmadığına bir bakalım.

Öncelikle;

Vergi hukuku açısından “Mesleki faaliyetin” ayrıştırılması, bazılarının korunup kollanması vardır ama bu durum mesleki üstünlük anlamında değildir. Bu bir ekonomik tercih şeklidir.

Örneğin, GVK Mükerrer Madde 20/B de “Sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliğinde kazanç istisnası” bulunmaktadır. Bu düzenleme pozitif ayrımcılık yapılan bir seçimdir. Ekonomik kalkınma modeli ve çabaları açısından daha fazla ihtiyaç duyulduğu için böyle bir düzenlemeye gidilmiştir.

İkinci bir ayrım “yeteneğe dayalı” hizmet ayrımıdır. GVK’nın 18. Maddesindeki “şahsi ve medeni kültür varlıklarının icrasından kazanılan gelir vergiden istisna tutulmaktadır.

Aslında bu durum, evrensel bir vergileme prensibi haline gelmiştir. Amaç yaratıcılığa bağlı kişisel

Kültür varlıklarının (Personnell Properties) korunması ve devamlılığının sağlanmasıdır. Bu genel ilkeye uyum vergi hukukumuzda köklü ve çok eski bir istisnadır.

Ancak, yetenekten çok, eğitim ve tecrübeye dayalı mesleki faaliyete dönük bir ayrımcılık yoktur.

Sonrasında;

Vergi sistemimiz emeğin vergilenmesinde pozitif ayrımcılığı ilke edinirken emeğin

“tükenilebilirliğini” esas almaktadır. Tükenmeye, rutin emekten daha fazla açık ve ekonomik dalgalanmalara en kolay muhatap olabilen mesleki hizmet sektörü için aynı ilke geçerli değil midir?

Vergi hukukumuzda mesleki faaliyette kullanılan demirbaş ve diğer makine teçhizat için amortisman ayrılabilir. Amortismanın sebebi demirbaş veya mesleki aletin birden çok yıl hizmette kullanılmasıdır.

Ancak, meslek erbabının vazgeçilmez hizmet üretim kaynağı olan

“Beyin için amortisman yoktur.” Halbuki en hızlı tükenen kaynaktır.

Serbest meslek faaliyeti “kişisel ve bedensel” bir faaliyet türüdür. Meslek mensubunun “tükenmesi” onunla birlikte beraberindekileri de tüketebilmektedir.

Bu nedenlerle devletin meslek mensubuna bir “Matrah” borcu vardır.

Hayat standardını gözetecek, fiziksel ve zihni yıpranmayı dikkate alacak bir “götürü gider” ihdas edilmesi zorunludur.

Mesleki faaliyet kişiden ayrılamadığı için şahsi varlıkların hizmet üretiminde kullanılması, ticari ve zirai faaliyettekinden farklıdır. Bu konuda bir gider kısıtlaması mesleki faaliyetin niteliğine uygun düşmemektedir.

Tahsilatın sağlanmasıyla gelirin gerçekleşmesi olayı bir vergisel avantaj olmaktan çok mesleki faaliyetin ticaret hukukuna değil medeni hukuka/borçlar hukukuna bağlı olmasındandır.

Bu nedenle faaliyete bağlı 0larak düzenlenen belge “serbest meslek makbuzu” dur.

Makbuz, “bedelin alındığını” gösteren bir belgedir. Gelirin doğması tahsilata bağlı olmakla birlikte KDV açısından durum farklıdır ve tahsilat şartı ortadan kalkmaktadır.

Serbest meslek kazancında verginin stopaj yoluyla ve peşin ödenmesi nedeniyle dönem sonlarında gelir vergisi iadesinin çıkması “vergi kaybı” olarak değerlendirilemez.

Mesleki faaliyetin diğer ticari ve sınai faaliyete eşit görülerek düzenlemeler yapılması “vergi düzeni” açısından makul bir uygulama olmamaktadır.

26.01.2023

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM