Vergi Usul Kanununun 370. Maddesi 7193 Sayılı Kanunla değiştirilerek “İzaha davet” konusunda yeni bir düzenleme yapılmıştır. Daha önce 6728 sayılı Yasa ile yeniden ihdas edilen Konu hakkında, 482 sayılı VUK Genel Tebliği ile detaylı açıklamalarda bulunulmuştu.
İzaha davet konusunun önemi ve önceki düzenlemede yer alan bazı eksiklik ve aksaklık yaratma ihtimali bulunan hususlar dikkate alınarak bu defa 7193 sayılı Yasa ile bazı değişiklikler yapılmıştır.
Değişiklikler iki ana noktada toplanabilir;
Daha önceki yazılarımızda, uygulamanın özellik taşıyan hususları açıklanmış ve hangi konuların izaha davet kapsamında olduğu açıklanmıştı.
Bu yazımızda ise 7193 sayılı Yasa ile yapılan değişikliklerin neler olduğu konusunda bilgi vermeye çalışacağız.
Bilindiği gibi, izaha davet müessesesi, vergi kaybı bulunduğuna işaret eden belirtiler, ( şikayetler, ihbarlar, program kontrol sonuçlarının veya Vergi Tekniği Raporlarının vergi dairesine “gereği” yapılmak üzere gönderilmesi gibi durumlar ) bulunan hallerde vergi dairelerince incelemeye veya takdire sevk işleminden önce mükelleflerden açıklama talep edilmesidir.
Yapılan açıklamalar üzerinde yapılan değerlendirmeler sonucunda vergi ziyaına sebebiyet vermediği anlaşılan mükelleflerin konuyla ilgili vergi incelemesine veya takdire sevk edilmesine gerek duyulmayacaktır.
Vergi ziyaına sebebiyet verildiği kanısına varılan durumlarda ise belirli şartlar dahilinde %20 oranında “indirimli ceza” uygulanmak suretiyle mükelleflere bir kolaylık sağlanmaktadır.
VUK 370. Maddesi genel maksatlı bir düzenlemedir. Hazine ve Maliye Bakanlığı maddenin kendisine tanıdığı “belirleme yetkisini” kullanarak, kapsamını değil, usulünü yeniden düzenleyecektir.
Sistemin özü, değerlendirme komisyonlarının kuruluşu ve çalışma şeklidir. Yapılan izahat kurulacak “değerlendirme komisyonlarında” ele alınacak ve sonuca bağlanacaktır.
İzaha davet yazıları, pişmanlıkla ilgili uygulamada “vergi idaresinin ıttılaına girme durumu” anlamına geldiğinden kendisine izaha davet yazısı tebliğ edilen mükellefler, davet konusu tespitle sınırlı olarak, bu Kanunun 371 inci maddesinde yer alan pişmanlık hükümlerinden yararlanamaz.
İzaha davet yazısının tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük süre içerisinde izahta bulunulması durumunda, yapılan izah değerlendirilerek değerlendirme sonucunu içeren yazı mükellefe tebliğ edilir.
7193 sayılı Yasanın 25. Maddesine göre, “Hazine ve Maliye Bakanlığı ön tespiti ve/veya izaha daveti yapacak ve yapılan izahı değerlendirecek mercii, yapılacak ön tespitin ve/veya izaha davetin şekli ve kapsamını, davet yapılacakları, yapılan izahın değerlendirme süresini, yapılan izahta kullanılacak bilgi ve belgeler ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”
Bakanlık bu yetkiye dayanarak, uygulamanın usulünü belirleyecektir. Bu nedenle 482 seri numaralı VUK Genel Tebliğinde yapılan düzenlemelerde bazı değişiklikler yapılması veya yeniden bir tebliğ çıkartılması kaçınılmazdır. Ancak yapılacak değişiklikler özellikle komisyonların oluşturulması ve çalışma biçimleri hakkında olacaktır.
VUK 370. Maddesinin uygulanabilmesi için Bakanlık tarafından "İzah Değerlendirme Komisyonunun” nerelerde oluşturulacağı, kaç kişiden oluşacağı, değerlendirmelerde dikkate alınacak hususlar, başvuru – cevap- belge isteme -geri bildirim gibi konularda olacaktır.
7193 sayılı Yasadaki düzenlemeye göre, komisyon tarafından haklarında ön tespit yapılanlara, gerekli açıklamaların yer aldığı bir "İzaha Davet Yazısı" gönderilecektir. İzaha davet yazısının tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük süre içerisinde izahta bulunulması durumunda, yapılan izah değerlendirilerek değerlendirme sonucunu içeren yazı mükellefe tebliğ edilecektir. ( Daha önceki düzenlemede süre 15 gün olarak belirlenmişti.)
Mükelleflerce yapılan izahın yeterli bulunmaması hâlinde, değerlendirme sonucunu içeren yazının tebliğ edildiği tarihten itibaren otuz gün içerisinde; hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin verilmesi, eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının tamamlanması veya düzeltilmesi ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla aynı sürede ödenmesi gerektiği bildirilecektir.
Bu şartları yerine getiren mükellefler için vergi ziyaı cezası, %20 oranında kesilecektir.
Sözlü izah olanağı da vardır. Bu durumda, izahı yapan ile komisyon tarafından imzalanacak bir tutanak düzenlenecektir.
Süresinde yapılan açıklamalar komisyonca değerlendirilerek sonuca bağlanacaktır. Bu değerlendirme süresi 482 seri No.lu VUK Tebliğinde 10 gün olarak belirlenmişti. 7193 sayılı Yasada konuya ilişkin bir belirleme yoktur. Cevap süresini yine Bakanlık belirleyecektir. Sistemin hızlı çalışması açısından sürede değişiklik yapılacağını düşünmüyoruz.
482 sayılı VUK genel Tebliğinde;
Açıklanmıştır. VUK’un genel hükümlerine ilişkin olan bu konularda bir değişiklik yapılmayacağını düşünmekteyiz.
KDV indiriminin reddine ilişkin uyarı mekanizması vergi daireleri bünyesinde yürütüldüğü için SMİYB kullanımı konusundaki bazı işlemler yeni uygulamanın dışında kalmaktadır.
7193 sayılı Yasaya göre de Vergi Usul Kanununun 359 uncu maddesinde yer alan fiillerle verginin ziyaa uğratılmış olabileceği hallerde izaha davet hükümleri uygulanmayacaktır.
Ancak, yapılan ön tespitlerde, kullanılan belgelerin, her bir belge itibarıyla -vergiler hariç- 70.000 TL’yi geçmemesi ve mükellefin ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının %5’ini aşmaması kaydıyla mükellefler izaha davet edilme imkanı bulunmaktadır. Bu iki şart birlikte değerlendirilecektir. Şartlardan birinin aşılması halinde diğerinin durumuna bakılmayacaktır. Herhangi bir belge tutarının vergiler hariç 70.000 TL üzerinde olması durumunda, diğer belgelerin tutarına bakılmayacaktır.
70.000 TL’lik sınırın ve %5’lik oranın aşılmamış olması şartları her bir yıl itibarıyla ayrı ayrı değerlendirilecektir. Bir yıla ilişkin bu şartlar sağlanamıyorsa da bu şartların sağlandığı yıllar için ilişkin izaha davet yapılabilir.
SMİYB kullanımı konusundaki, KDV indiriminin reddi yolundaki uyarı yazıları ve açıklamalara kulak asmama ve “özel esaslara alma” durumu hakkında önceki yazımızda düşüncelerimizi belirtmiştik.
Yeniden yapılacak düzenlemelerde şu iki hususun göz önünde bulundurulması, mükellefe tanınan bir hak niteliğindeki VUK 370. Maddesinin anlam ve önemine daha uygun düşecektir.
17.12.2019
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.