YAZARLARIMIZ
Ertuğrul Tuncer
Yeminli Mali Müşavir
Köker YMM Bağımsız Denetim A.Ş.
etuncer@kokerymm.com



Serbest Meslek Kazancının Tespitinde “Dönemsellik” Uygulaması Varmıdır?

Serbest Meslek Faaliyeti, sermayeye dayanmaz. Bireysel bir faaliyettir. Şahsi mesaiye, ihtisasa, tecrübeye göre şekillenir. Bu nedenle, serbest meslek faaliyetinde sermaye ve muhasebe kavramı yoktur.

Serbest meslek faaliyetinin kişiselliği ve ticari organizasyon kapsamında yürütülmemesi, bu faaliyetin ticaret hukuku kapsamında değil, Medeni Hukuk (Borçlar Kanunu) çerçevesinde değerlendirilmesini gerektirir.  Zaten bu nedenle, serbest meslekte elde edilen gelire ister hasılat densin, isterse kazanç denilsin sonuçta, gelirin, kişinin ekonomik tasarrufuna girip girmediğine bakılır. Bu nedenle avans niteliğindeki paralar da, - ticari işletmelerin aksine -  gelir olarak nitelenir.

Serbest meslek faaliyetinin ticaret hukuku çerçevesinde yürütülmesi halinde FATURA düzenlenir. Aksi takdirde, faaliyet borçlar hukuku kapsamında  olduğu için alınan paralara karşılık MAKBUZ (alındı) düzenlenir.

Serbest meslek erbabı kendisinin alacağı için, -karşı taraf ticari işletme değilse- ticari dava açamaz. Aynı şekilde iki serbest meslek erbabı arasındaki ihtilaflar da ticaret hukuku kapsamında görülmez. Açılan davalar sulh veya asliye hukuk yargı yerlerinde görülür.

Gelir Vergisi Kanununda  GMSİ, Menkul Sermaye İradı ve Ücretler için de aynı durum geçerlidir.

Serbest meslek erbabının  mesleki harcaması açısından, giderin gerçekleşmesi beklenemez, zira borçlanan işletme değil, kişinin kendisidir. Bu borcun ödenmesi mesleki gelirin doğmasına etkisi ile ölçülemez.  Harcama belgesinin alındığı yılda belgedeki tutarın  tamamı o yılda gider yazılır. (Amortismana tabi mallar için yapılan harcamaların yıllara bölüneceği tabiidir.) 

Ancak, herhangi bir yılda yapılan bir harcamanın belgesinin alınmasına rağmen   faydalanmanın ve ödemelerinin  kısmen ya da tamamen sonraki yılları ilgilendirmesi halinde, bu durum sadece ödeme biçimine  ilişkin olup   meslek erbabının borçluluk durumunu değiştirmemektedir. Yani mesleki harcama,   belgesinin alındığı yılda gerçekleşmiş sayılacak ve tamamı gider yazılacaktır.   Meslek erbabı borçlanmıştır ve ödemenin ne zaman  yapılacağı ya da yararlanmanın ne kadar süreceği vergisel açıdan etki yaratmamaktadır. Dolayısıyla, yapılan harcamanın bir kısım faydasının gelecek dönemlerde ortaya çıkmasının (dönemsellik ilkesinin) bir önemi yoktur.

Bir  abonelik döneminin Hazirandan hazirana olduğunu düşünelim. Ödemelerin aylık olarak yapılması, abonelikten yararlanmanın sonraki yılın ortalarına kadar sürmesi, harcamanın bölünmesini gerektirmez. Tamamı, faturasının alındığı tarihte gider yazılır.   

Giderin belgesinin yıl bittikten sonra gelmesi halinde de durum aynıdır. Mesleki açıdan giderleştirme işlemi   belgenin alındığı  yılda yapılmaktadır. Bu açıdan, belgede yazılı mal ya da hizmetin hangi yıla ait olduğunun bir önemi yoktur. Burada da dönemsellik ilkesi aranmaz.

Gelir kaydı için tahsilat esasının geçerli olması durumuna bağlı olarak serbest meslek faaliyetinde, giderleştirmenin de  fiili ödeme esasına tabi olması gerektiği öne sürülmektedir. Halbuki, yukarıda belirttiğimiz gibi, serbest meslek kazancında borç ve  alacak açısından esas olan borçlar hukukudur. Yani meslek erbabının borçlanmasıdır. Alacaklı,  alacağını, işletme varlıklarından değil, meslek mensubunun şahsi varlığından talep ve  tahsil edecektir. Dolayısıyla, mali açıdan giderin oluşması ödemeye değil, borçlanmaya bağlıdır.

Öte yandan, Gelir Vergisi Kanunu’nda, mesleki harcamaların da “kazancın oluşumundaki  etkisine göre değerlendirileceğine” dair her  hangi bir yasal düzenleme yoktur. Yasada yazılı olmayan bir hususun yorum yoluyla ihdas edilmesi ise vergi hukukunda “kıyas” kavramına yol açmaktadır. Kıyas yöntemi vergicilikte kullanılamaz.

Hal böyle  olunca da;

  • Serbest Meslek Kazancı elde eden kişilerin  yılın son aylarına ilişkin  (örneğin, 2018/Kasım, Aralık ) olup ödemesi bir sonraki yıla sarkan faturaları, (mal veya hizmeti almış ve hatta tüketmiş olmasına rağmen) kazanç tespitinde gider kaydedebilmesi  için fiili ödemenin yapılmasının beklenmeyeceği, 
  • Peşin Ödenen kira bedeli, sigorta, abonelik, müşavirlik, muhasebe, hukuk danışmanlığı gibi,   ödemeleri kısmen yada tamamen sonraki yıla sarkan mesleki harcama tutarlarının da  harcamanın yapıldığı (özellikle belgesinin alındığı) dönemlerde ve bütün olarak  serbest meslek kazancından indirilebileceği
  • Amortismana tabi  mallar için, amortisman uygulaması VUK’da özel olarak düzenlendiği için, dönemsellik kavramının ortaya çıkacağı ve giderleştirmenin faydalı ömre göre yapılacağı
  • Faydası ve ödemeleri sonraki yıllara  sarkan giderlerin KDV’sinin de belgenin alındığı yolda ve belgede yazılı tutarda  indirim konusu yapılacağı
  • Serbest meslek kazancında, alacaklanan ya da borçlananın,  işletme değil, meslek erbabı olduğu için, gelir kaydında fiili  elde etme esasının, giderde ise -ödemenin değil - “borçlanmanın” geçerli/yeterli olduğu

Sonucuna varılacaktır.

26.03.2019

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM