Bu yazımızda, günümüzde işletmecilikte yeni teknoloji eğilimlerini biçimlendiren dokuz gücü açıklamaya çalışacağım. Bunlar bulut, mantıksal analiz ve dijital deneyim teknolojileri, blockchain, bilişsel teknolojiler, dijital gerçeklik teknolojileri, eski çekirdek sistemlerin modernleştirilmesi, teknolojinin dönüştürülmesi ve siber risk stratejilerinin geliştirilmesi olarak sıralanabilir.
Bilgisayarlar ve diğer cihazlar için, istendiği zaman kullanılabilen ve kullanıcılar arasında paylaşılan bilgisayar kaynakları sağlayan, internet tabanlı bir bilişim hizmeti olarak tanımlanan bulut teknolojisi, işletmelerin teslimat modelini düşük teknolojili bilgi aktarımı yollarına mahkum olmaktan kurtararak bir işletme dönüşüm sürücüsü sayesinde kolaylıkla yönetilebilir hale getirmektedir. Bulut teknolojisinin gelecekte ürünlerin daha hızlı oluşturulması, daha fazla veri işlenmesi, yeni ürünler üretmek için büyük hesaplama kapasitesinin kullanılması vb. amaçlar için de kullanımının yaygınlaşması beklenmektedir.
Bugün mantıksal analiz sistemleri, işletmelerin devamlılıklarını sürdürebilmesi için kendi geleneksel IT sistemlerinde bulunan verilerin ötesinde bilgileri göz önünde bulunduracak kapasiteye sahip olması gerekmektedir. Sözgelimi makine kayıtları, sensör verileri, hareketsiz görüntüler, videolar ve seslerin yanı sıra devlet araştırmaları ve kamudan gelen bilgileri de analiz edebilmelidir. Ancak bu sayede işletme pazarda rekabetçi kalabilecek ve karşı karşıya kaldıkları sorunlar hakkında çözümler önerebileceklerdir.
Dijital deneyimler, organizasyonların, müşterilerin, çalışanların ve seçmenlerin dijital ortamlarda (sosyal medya, mobil cihazlar veya web) işlem yapma ve gerçekleştirme yollarını açıklamak için kullanılmaktadır. Artırılmış gerçeklik (AR), sanal gerçeklik (VR), karma gerçeklik (MR), Nesnelerin İnterneti (IoT) yeni dijital deneyimlerin başlıcalarıdır. Bu dijital deneyimler insanların dijital dünyayla etkileşimlerini köklü bir şekilde değiştirmektedir.
Blockchain kısaca şifrelenmiş işlem takibi sağlayan bir dağıtık veri tabanı olarak tanımlanmaktadır. Zincirleme bir modelle inşa edilen, takip edilebilen ama kırılamayan Blockchain teknolojisi, bir merkeze bağlı olmaksızın işlem yapmaya izin vermekte, böylece işlemler doğrudan alıcı ile satıcı arasında ve güvenli bir şekilde gerçekleştirebilmektedir. Günümüzde bankaların da dahil olduğu farklı oyuncular e-ticaret, dosya paylaşımı ve haberleşme gibi işlemler için Blockchain’i kullanmaya başlamaktadır.
Yapay zekânın ürünü olan bilişsel (kognitif) teknolojiler ise bilgisayar görüntüsü, doğal dil işleme, ses tanıma ve robot teknolojisi gibi alanlarda ilerlemeler kaydeden bir bilgisayar bilimi alanıdır. Buna en güzel örnekler şüphesiz Apple’ın Siri’si ve Google’ın Asistan’ıdır. Bilişsel teknolojiler, insan zihninin ve geleneksel analiz tekniklerinin algılayamayacağı hem hacmi hem de karmaşıklığı kavramak suretiyle sürekli büyüyen verileri anlamamıza yardımcı olmaktadırlar.
Teknolojinin dönüştürülmesi modelinde işletme ve teknoloji ekiplerinin, sonuçların daha hızlı sunulması, geleneksel yaklaşımların ve teknolojilerin ötesinde hedeflerin şekillendirilmesi ve IT sınırlarının ötesine bakma konusunda birlikte çalışmaları üzerinde durulmaktadır. Dolayısıyla her şirketin artık bir teknoloji şirketi olduğu ve her çalışanın bir teknoloji uzmanı olması gerektiği kabulü büyük önem taşımaktadır. Bu yüzden teknoloji ekiplerinin ürün ve iş çıktıları etrafında yeniden yönlendirilmesi gerekmektedir.
Çekirdek modernizasyonu, eski sistemlere önemli yatırımları olan şirketlerin, yeni yıkıcı (disruptive) yenilikler için bir temel oluşturarak bu sistemlerden nasıl daha fazla değer elde edebileceği sorununa odaklanmaktadır. Bilgi Sistemleri Grubu Başkanları, çeşitli modernizasyon stratejilerinden birini seçebilir: var olan sistemleri tekrar yapmak, canlandırmak, düzeltmek, değiştirmek veya geri çekilmek. Bu noktada karar vermek için IT portföyündeki her eski varlığın faydalı ömrünün belirlenmesi, hangi varlıkların piyasa koşullarına cevap verme ve gelişen müşteri gereksinimlerine cevap verme yeteneğinin olduğu hususlar göz önünde bulundurulmalıdır.
Siber risk stratejisinin oluşturulması ve yönetilmesi kurumun risk toleransını göz önünde bulundurmayı, en savunmasız boşlukları ve en değerli veri ve sistemleri tanımlamayı, ardından risk azaltma ve kurtarma için planlar tasarlamayı gerektirir. Siber risk stratejisinin oluşturulması ve yönetilmesi IT mimarisinde ve sistem tasarımında, iş zihniyetinde, stratejisinde ve politikalarında kritik öneme sahiptir.
NOT: Makalemiz www.vergisorunlari.com.tr adresinde yayınlanmıştır.
13.11.2019
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.