I - GİRİŞ:
Gelişmekte olan ülkelerin başlıca sorunlarından bir tanesi de işsizlik sorunudur. Ülkemizde de işsizlik sorunu, kronik bir hastalık halini almış görünmektedir. Her hükümet döneminde istihdam sorunu ile ilgili umutlar verilir ama maalesef köklü çözümler üretilmediği için adeta bir işsizler ordusu ortaya çıkmıştır. İşsizliğin temel sorun olduğu ülkelerde, iş güvencesinin önemi de artmaktadır. Bugünlerde basında tartışılan konulardan biri de işe iade davalarıdır. 27.04.2006 tarihinde Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı’nın 16-370 ek sayılı genelgesi yayınlandı. Bu genelgede işe iade davası açan işçilerin davayı kazanmaları durumunda işverenin yükümlülükleri, yapılması gereken işlemler izah edilmiştir. Biz de bu yazımızda 16-370 ek genelgedeki bazı hususlara değinmek istiyoruz.
II- HUKUKİ SÜRECİN BAŞLATILMASI:
4857 sayılı İş Kanun’umuz işçi ve işveren yükümlülüklerini belirtirken işçi ile işveren arasında ortaya çıkabilecek ihtilaflarda, iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedilmesinde geçerli veya geçersiz neden olabilecek durumlar da belirtilmiştir. İş kanunumuzun 18. maddesinde belirtilen geçersiz neden olarak kabul edilecek durumlar şunlardır:
a) Sendika üyeliği veya çalışma saatleri dışında veya işverenin rızası ile çalışma saatleri içinde sendikal faaliyetlere katılmak.
b) İşyeri sendika temsilciliği yapmak.
c) Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip için işveren aleyhine idari veya adli makamlara başvurmak veya bu hususta başlatılmış sürece katılmak.
d) Irk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri nedenler.
e) 74 üncü maddede öngörülen ve kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde işe gelmemek.
f) Hastalık veya kaza nedeniyle 25 inci maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen bekleme süresinde işe geçici devamsızlık.
1960 Anayasası ile birlikte sendika, çalışma hayatımıza girmiş yarım asır kadar bir süre geçmesine rağmen işverenlerimiz için bir paranoyak halini almıştır. İşe iade davası açan işçilerimizin büyük bir çoğunluğunun sendika faaliyetlerine karıştıkları, sendika temsilciliği yaptıkları için iş sözleşmelerinin feshedildiğini iddia etmektedirler. Yukarıda belirtilen nedenlerden biri yüzünden iş sözleşmesi işveren tarafından feshedilen sigortalı, bir ay içinde iş mahkemesine dava açma hakkına sahiptir. İş sözleşmesi geçerli bir nedene dayandırılmadan feshedilen bir sigortalının işe iade davası açabilmesi için en az altı aylık kıdeminin bulunması ve çalıştığı işyerinde en az otuz sigortalının çalışıyor olması gerekmektedir.
İşçi, iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedilmesine götüren nedenin işçinin işyerinde bireysel davranışlarından, iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden kaynaklanmadığını, İşveren de bunun asılsız olduğunu, ispat etmekle yükümlüdürler.
III- KARAR:
4857 sayılı iş kanunun 21. maddesinde geçersiz bir nedenle yapılan iş sözleşmesi feshinin sonuçları şu şekilde ifade edilmektedir. “İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.” Denilmektedir.
İşe iade davasında dikkatimizi çeken bazı hususlar şunlardır:
a) İşveren, işçinin iş sözleşmesini 4857 sayılı iş kanununda belirtilen nedenlerden birinin varlığı söz konusu olmadan yasanın geçersiz nedenler olarak kabul ettiği bir nedenle feshetmiştir.
b) İşçi, ya işinin kendisine yeniden iade edilmesini, ya da iş güvencesi tazminatından faydalanmak için bu davayı açmıştır.
c) işveren işçinin her türlü yasal haklarını ödemişse( ihbar+kıdem tazminatı) bile işçinin işe iade davası açmasına engel değildir.
d) İşe iade davasının açılabilmesi için işçinin altı aylık kıdeminin bulunması ve çalıştığı işyerinde ya da aynı işverene bağlı işyerlerinde en az otuz sigortalının çalışıyor olması şarttır.
İşe iade davasının işçi lehine sonuçlanması durumunda işçi, mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren 10 işgünü içinde işe başlamak istediğini işverene bildirmek zorundadır. Bu 10 günlük süre işçi için bir hak düşürücü süredir. İşçi 10 işgünü içinde bu şartı yerine getirmediği taktirde iş mahkemesinin veya özel hakemin lehine verdiği karar da 10. iş günün sonunda hükümsüz olacaktır. Mahkeme veya özel hakem işçi lehine karar verirken işverenin işçiyi işe başlatmaması durumunda işçiye ödenecek tazminat miktarını da belirler.
IV- İŞVERENİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ:
İşveren, 4857 sayılı yasa da tanımı yapılan gerçek veya tüzel kişidir. İşveren, işçiyi çalıştıran kişi olmakla beraber keyfi davranışlarla işçinin işine son verme ya da iş kanunun geçersiz saydığı nedenlerle işçinin işine son verme hakkına sahip değildir. Tarafların özgür iradeleri ile oluşturulan sözleşmeler karşılıklı hak ve yükümlülükleri içerir. Bu sözleşmede belirtilen hükümlere aksi davranışlar söz konusu olması halinde iş sözleşmesini ihlal eden taraf, mağdur olan tarafın zararını tazmin etmekle yükümlüdür.
İşe iade davasının işveren aleyhine doğurduğu sonuçlar şunlardır:
a) işçinin iş sözleşmesini tek taraflı olarak fesheden işverenin mazereti, mahkeme veya özel hakem tarafından geçerli bir neden olarak kabul edilmemiştir.
b) İşveren, 10 işgünü içinde kendisine müracaat eden işçinin isteğine otuz gün içinde cevap vermek zorundadır. Ya işçiyi işe alması gerekiyor ya da mahkemenin belirlediği iş güvencesi tazminatı ile birlikte mahkeme kararınının kesinleştiği tarihe kadar işçinin çalıştırılamadığı en çok dört aylık ücret ve diğer haklarını da ödemek durumunda kalacaktır.
c) Sigortalı, kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren 10 işgünü içinde işe başlamak için işverene başvurmuş olması koşuluyla işçinin işe başlatılması veya başlatılmamasına bakılmaksızın en çok dört aya kadar ücret ve diğer haklarından iş kazaları ve meslek hastalıkları ile işsizlik sigortası primleri de dahil olmak üzere tüm sigorta kolları üzerinden prime tabi tutulacak ve bu süreler hizmetten sayılacaktır.(1)
d) İşçinin mahkeme kararını işverene bildirmesi halinde işveren mahkeme kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren işçinin işe başlatılması ya da başlatılmamasına bakılmaksızın 10.işgünün içinde bulunduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar en çok dört ay için ek prim bildirgesi düzenleyip kuruma vermesi gerekmektedir. İşveren bu yasal süre içinde ek prim bildirgesini düzenleyip kuruma vermesi halinde idari para cezası uygulanmayacaktır. İşveren geriye dönük ek prim bildirgesi ile birlikte ek muhtasar beyanname de düzenlemesi gerekecektir.
e) İşveren, işçinin isteğini yerine getirmezse; mahkemenin belirleyeceği en az dört en çok sekiz aylık maaşı kadar iş güvencesi tazminatı ödemek zorunda kalacaktır.
f) Sigortalı, mahkeme kararı üzerine işverene herhangi bir bildirmde bulunmamışsa ya da işverenin işe başlama davetini kabul etmemişse, işverenin tüm yükümlülükleri ( ek prim bildirgesi düzenleme, iş güvencesi tazminatı ödeme) ortadan kalkacak, herhangi bir işlem yapmasına gerek kalmayacaktır.
V- SONUÇ:
Yukarıda ifade ettiğimiz gibi işveren işçisinin kıdem+ihbar tazminatlarını ödemiş olsa bile sigortalı, iş sözleşmesinin geçerli bir nedene dayanmadan feshedildiğini iddia ediyorsa işe iade davası açma hakkına sahiptir. İşe iade davasının işçi lehine sonuçlanması halinde iki durum söz konusu olacaktır. İşçi, mahkeme kararının kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 10 işgünü içinde işverene işe başlamak istediğini bildirmezse; işverenin herhangi bir işlem yapmasına gerek kalmayacak, mahkemenin belirlediği tazminatı ödeme yükümlülüğü de ortadan kalkacaktır. Kimi işverenlerimiz işe iade davasının işçi lehine sonuçlanması halinde aldıkları karardan geri adım atmamak için işe iade talebini kabullenmedikleri, kimi işverenlerimizin de işe iade talebini kabullenmekle beraber işçiyi insafsızca çalıştırdıklarını duymaktayız. İşe iade davasını kazanan işçilerimizin dikkat etmeleri gereken bir husus 10 işgünü içinde işverene müracaat etme süresine dikkat etmeleri gerekiyor. Bu süre içinde işverene herhangi bir bildirim yapmazsa iş güvencesi tazminatı ve çalıştırılamadığı süreler için (bu çalıştırılamayan süre en çok dört ay olarak dikkate alınacaktır.) kendisine ödenecek ücret ve diğer haklarını da kaybedecektir.
YARARLANILAN KAYNAKLAR:
1. 16-370 EK SAYILI GENELGE,
2. 16-330 EK SAYILI GENELGE
3. 4857 SAYILI İŞ KANUNU
15.05.2006
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.