YAZARLARIMIZ
Erkan Aktürk
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
erkanakturk2@hotmail.com



İş Kazaları ve İş Kazalarının Sosyal Güvenlik Boyutu - 1

A. GİRİŞ

Bu çalışmamızda; iş kazalarını,iş kazalarının yıllara göre artış nedenlerini, sosyal sigortalar kanuna göre bir kazanın iş kazası sayılma şartlarını, iş kazalarının akabinde yapılması gereken idari işlemleri, sigortalılara yapılacak sağlık yardımları, işgöremezlik geliri bağlanma durumu,ölüm halinde hak sahipleri tarafından yapılacak işlemleri  açıklamaya çalışacağız. Çalışmamız bir yazı dizisi halinde yayınlanacak olup ikinci bölümünde sağlık sigortası,işgöremezlik geliri bağlanma durumunu açıklayacağız.

 B. KAZA KAVRAMI VE İŞ KAZALARI 

1- Kaza Kavramı:

Kaza kavramı, genel anlamda kasıt söz konusu olmaksızın meydana gelen ve sonucu arzu edilmeyen bir olayı belirtir. İş kazası iki açıdan incelenir: bu tanımlardan biri teknik, diğeri hukuksaldır. Teknik açıdan iş kazası, önceden planlanmamış, bilinmeyen ve kontrol altına alınamamış, çevresinde sakıncalar yaratabilecek olaylardır. Güvenlik açısından kimi zaman olayın çevresindeki canlı veya cansızlara zarar getirmesi söz konusudur. Kişilere veya eşyaya zarar verdiği gibi, işletmedeki faaliyetlerin durmasına veya kesintiye uğramasına neden, olaylar zincirinde beklenmedik ve hatalı davranış veya teknik bir arıza ile ortaya çıkan, dıştan ve ani bir etkiyle meydana gelen bir unsurdur.(1) 

Günümüzde şehirleşmenin artışıyla birlikte artan iç göçler nedeniyle çarpık kentleşme, kilometrekareye düşen insan yoğunluğu ve anormal bir trafik görüntüsü ile karşılaşmaktayız. Ulusal kanallarda sunulan haberlerin büyük bir kısmı gün içerisinde yaşanan kazalar olmaktadır. Anlık ve çarpık kentleşme kötü yönünü sadece trafik kazaları ile göstermemektedir, Hızlı nüfus artışı ile birlikte artan işsizlik, çalışanlarda sürekli işini kaybetme korkusu vb. nedenler yüzünden insanlarda görülen aşırı dalgınlık, ekonomik sıkıntılar ve sinirsel gerilim de iş yerlerinde  kazaların artmasına sebep olmaktadır.

Kaza olayı tamamen istem dışı bir vaka ve bazen sonuçları çok ağır olabilmektedir. İşte böyle bir durumda vuku bulan kazanın sosyal sigortalar kurumu açısından hukuki yönünü tartışacağız. 

2- İş Kazaları

İş kazası, sigortalının işverenin otoritesi altında bulunduğu bir sırada gördüğü veya işin gereği dolayısıyla aniden ve dıştan meydana gelen bir etkenle sigortalıyı bedence ya da ruhça zarara uğratan bir olay olarak tanımlanabilir.(2)

Günlük dilde sürekli telafuz ettiğimiz bir sözümüz vardır.”kaza geliyorum demez” günlük hayatta karşılaştığımız birçok olay aşağıda gösterdiğimiz verilerden de anlaşıldığı gibi kazaların büyük bir kısmı oluşumundan önce haber vermektedir. Büyük metropollerde bir enkaz haline dönüşen trafik yoğunluğu, yukarıda ifade ettiğimiz gibi işsizlik sorunu, geçim kaygısı, iş yerlerinde iş güvenliğine yeterince riayet edilmemesi gibi etmenler sonucunda kolu kopmuş, parmakları kırılmış, ayağı kırılmış veya ölümle sonuçlanan olaylarla karşılaşmaktayız

Aşağıda S.S.K tarafından hazırlanmış bir istatistik çalışmayı veriyoruz bu istatistik verilerine baktığımızda; işçilerin ihmalkarlığı, işverenin yeterince iş güvenliği sağlayamaması, dış etkenlerden kaynaklanan kazalar yer almaktadır.
 

2003 Yılı SSK İstatistiklerine Göre İş Kazalarının Kaza Tiplerine Göre Dağılımı

 

  

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Metin Kutusu: İş Kazası Sayıları
 
 

 

 

 









 

 

 

 

 

 

 

 

İş Kazası ve Meslek Hastalıkları Sonucu Ölüm Sayıları(3)

Bu verilerden şunu çıkarıyoruz kazaların yaklaşık olarak yarısı işçilerin ihmalkarlığı yarısıda işverenin işgüvenliğini sağlayamamasından kaynaklanıyor. İşçinin ve işverenin elinde olmayan sadece trafik kazalarıdır ve bu kazaların da toplam kazaların içinde oranı % 3,8’dir

Teknoloji baş döndürücü bir hızla gelişmesine rağmen yukarıda  gösterdiğimiz istatistik verilerden yıllar itibariyle iş kazalarının sürekli bir artış gösterdiği görülmektedir. 
 

           C- İŞ KAZALARININ SOSYAL GÜVENLİK BOYUTU 

İş kazalarının sosyal güvenlik sorununa değinmeden önce bazı kavramları açıklamamız gerekmektedir.

İşçi : 4857 sayılı kanunun 2.maddesine göre bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan kişiye işçi denir.

İşveren : 4857 sayılı kanunun aynı maddesinde işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren denir.

İşyeri : İşveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddî olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birime işyeri denir. Aynı maddenin devamında işyerinin sınırlarını belirlemiştir. İşverenin işyerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen yerler (işyerine bağlı yerler) ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve meslekî eğitim ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçlar da işyerinden sayılır.

Meydana gelen bir olayın iş kazası olarak nitelendirebilmemiz için bu üç unsurun varlığı gerekmektedir. Yani kaza ile kazanın iş kazası sayılabilmesi arasında uygun bir illiyet bağının olması gerekiyor. 4857 sayılı yasa işçi sağlığı ve iş güvenliğinden sözederken 506 sayılı iş kanunu bir kazanın iş kazası sayılabilme durumlarını, olayın vuku bulduğu esnada yapılacak işlemleri, olay sonrası yapılacak idari işlemleri düzenlemiştir. Şimdi yaşanan iş kazalarını 506 sayılı kanuna göre değerlendirelim:

506 sayılı sosyal sigortalar kanunu bir kazanın iş kazası olarak kabul edilebilmesi için şu şekilde tanımlamıştır:

Madde 11 -  İş kazası, aşağıdaki hal ve durumlardan birinde meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedence veya ruhça arızaya uğratan olaydır:
    a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
    b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısiyle,
    c) Sigortalının, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
    d) Emzikli kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
    e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında.

Meydana gelen kazalar iş kazası olarak kabul edileceği belirtilmiştir. Bu açıklamaları kısaca detaylandırmak gerekirse şunları söyleyebiliriz:

a)      506 sayılı yasa, işyerini sigortalıların işini yaptıkları yer olarak tanımlamıştır sigortalının işyerinde iş yerinin eklentilerinde uğrayacağı kaza bir iş kazasıdır işyeri sınırları içinde yaşanan her kaza bir iş kazasıdır. Sigortalının yemekhaneye giderken ayağının kayıp vücudunda ağır bir darbe alması ya da yaşamını yitirmesi, işyerinde silahlı bir saldırıya uğraması gibi yaşanabilecek olaylar iş kazasıdır.

b)      Sigortalı işyerinde asıl işini ifa ederken başına gerlecek hertürlü kaza iş kazasıdır. Parmağını bir iş makinesine kaptırması, elektrik çarpması, üzerine bir cismin düşmesi gibi kazalar iş kazasıdır. Personel gerek işyerinde gerekse işi gereği dışarıda uğrayacağı kaza iş kazasıdır.

c)       4857 sayılı iş kanunu’muzda işçinin iş sözleşmesi gereği işverenin talimatlarına uyma, sadakat borcu bulunmaktadır. Sigortalı asıl işi dışında, işverenin ahlak dışı ve yasadışı işler hariç vereceği talimatlara da uymak zorundadır. Sigortalı işveren tarafında herhangi bir nedenle gönderildiği yerde uğrayacağı kaza iş kazasıdır. İşverenin özel bir işini yapmak için bile işyeri dışına çıkan sigortalının uğrayacağı kaza da iş kazasıdır.

d)  4857 sayılı iş kanunun 74. maddesine göre; Kadın işçilere bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam birbuçuk saat süt izni verilir. Bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kulllanılacağını işçi kendisi belirler. Bu süre günlük çalışma süresinden sayılır. Denilmektedir. Eğer kadın işçi emzikli çocuğuna süt vermek için işyerine ait kreşe giderken veya evine giderken uğradığı kazalar iş kazasıdır.

 

e)      4857 sayılı iş kanunun 2. maddesi ve 506 sayılı kanunun 5. maddesinde işyerinin tanımı yapılırken araçlar da işyeri olarak kabul edilmiştir. İşçilerin toplu olarak işyerine getirilip götürülmelerinde işverene ait veya işveren tarafından kiralanan aracın kaza yapması halinde işçilerin bedenen veya ruhen uğradıkları kayıplar da iş kazası hükümleri geçerli olacaktır.

 

               D- İŞ KAZALARINDA YAPILMASI GEREKEN İDARİ İŞLEMLER 

1.       İş kazasına uğrayan personel derhal gerekli sağlık yardımları yapılır.

2.       İşyeri kaza raporu düzenlenir. Şahitlerin ifadesi alınır.

3.       Kaza jandarma veya polise derhal bildirilir.

4.       Kaza ilgili Sigorta İl / sigorta Müdürlüğüne vizite kağıdı ile en geç kazadan sonraki iki gün içinde bildirilir.

5.       Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bölge müdürlüğüne bildirim formu ile en geç iki iş günü içinde haber verilir.

6.       Kaza ile ilgili bir dosya hazırlanır. Evraklar burada muhafaza edilir. Dosyada ayrıca ;

-          işçinin sigortalı işe giriş bildirgesi

-          işe giriş sağlık raporu

-          kaza tarihinden önceki dört aya ait ücret  hesap pusulalarının sureti

-          işçi çizelgesi

-          eğitim belgesi ile diğer sertifikalar ve kişisel koruyucuları teslim belgeleri yer alır.(4) 

 

Sonuç olarak; kaza kelimesinin tarihi denilebilir ki insanlık tarihi ile birlikte başlar. Deyimleşmiş bir sözümüz vardır “hata, yapmak insanlara mahsustur.” Yukarıdaki istatistik verilerden görülen kazaların büyük bir oranı acemilik ve hatalardan kaynaklanmaktadır sözlü olarak ifade edilmiş bir hatanın telafisi olabilir ama kazaların telafisi çok ağırdır. 4857 sayılı iş kanunu işçi ve işverene karşılıklı yükümlülükler getirmiştir. Bu kanunun 77.maddesinde - İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler olarak izah etmiştir. Bir işyerinde bu kanun maddesi yeterince dikkate alınsa eminiz ki yukarıdaki korkunç rakamlar olmayacaktır. İş kazalarından korunmak

İçin işçi ve işveren eşit düzeyde sorumluluk almalıdırlar. Her kaza, ülke ekonomisine işçiye, işverene maddi bir zarar olarak geri dönmektedir. Meydana gelen her iş kazası kurumun maddi bir kayba uğraması, işveren için hem zaman hem işgücü kaybıdır, işçi için ise fiziki bütünlüğünün zarar görmesi malul olması halinde normal kazancının altında bir gelir elde edeceği için maddi olarak huzursuzlukları yaşamasına yol açacaktır. Bu ağır sonuçların yaşanmaması için 4857 sayılı yasanın 77. maddesine istinaden  işçi ve işverenin yasadan doğan sorumluluklarına harfiyen uymaları gerekmektedir. 

 Değerli katkılarından dolayı Üstadım SMMM Pınar EROL Hanım’a yürekten teşekkür ederim.

 

                YARARLANILAN KAYNAKLAR

1.      http://users.ugent.be/~hdeley/IRFAM/amanco3.htm, Dr. Altay Manço, İş Kazaları: Tanım,Neden ve Önlemler Belçikada Türk İşçileri ve Durumları, erişim tarihi: 08 / 12 / 2005

2.      Güzel, Ali / Okur ,A. Rıza sosyal güvenlik hukuku, ist. 1994, s.171

3.      http://isggm.calisma.gov.tr/haberler/sskistatistik.asp , 2003 ssk istatistikleri.

4.      http://archive.ismmmo.org.tr/docs/mevzuat/ssk/IsKazalarindaYapilmasiGerekenIdariIslemler.doc

5.      4857 Sayılı iş kanunu,

5.      506 sayılı sosyal sigortalar kanunu.
 

12.12.2005

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM