YAZARLARIMIZ
Erhan Balcı
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
erhanbalci@outlook.com.tr



Limited Şirket Pay Devirlerinde Değer Artışı, Vergisel Yükümlülükleri ve Uygulamada Gerçekleşen Pay Devirleri

 1.Giriş

Ülkemizdeki sermaye şirketleri arasında büyük bir çoğunluğa sahip olan limited şirketlerde pay devir işlemleri uygulamada sıkça görülen bir durumdur.       

Limited şirket ortakları, sahip oldukları payları çeşitli nedenlerle diğer şirket ortaklarına ya da üçüncü şahıs gerçek veya tüzel kişilere devir edebilmektedir. Bu hususta taraflar arasında gerçekleştirilecek usül Türk Ticaret Kanunu’ nun (TTK) 595. maddesinde belirtilmiş olup, devir bu şartların tamamının gerçekleştirilmesiyle tescil ve ilanın neticesinde hukuki nitelik kazanmaktadır.


Hukuki geçerlilik kazansın veya kazanmasın, pay (hisse) devir sözleşmesi ile devrin gerçekleşmesi beraberinde, devreden tarafa birtakım vergisel yükümlülükler getirmektedir.

Bu çalışmamızdaki amaç, verginin konusuna giren limited şirket pay devirlerinde değer artışlarının saptanması, vergi mevzuatı karşısındaki durumu ve uygulamada gerçekleşen hisse devir sözleşmelerinin içeriği hakkında bir bakış açısı sunmaktır.


2.Limited şirketlerde pay devri için gerekli şartlar

TTK’ nın 595. maddesi devri aşağıdaki ifadelerle hüküm altına almıştır.


‘’1-Esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzaları noterce onanır. Ayrıca devir sözleşmesinde, ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri; rekabet yasağı ağırlaştırılmış veya tüm ortakları kapsayacak biçimde genişletilmiş ise, bu husus, önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım hakları ile sözleşme cezasına ilişkin koşullara da belirtilir.

2-Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur.

3-Şirket sözleşmesinde başka türlü düzenlenmemişse, ortaklar genel kurulu sebep göstermeksizin onayı reddedebilir.

4-Şirket sözleşmesiyle sermaye payının devri yasaklanabilir.

5-Şirket sözleşmesi devri yasaklamış veya genel kurul onay vermeyi reddetmişse, ortağın haklı sebeple şirketten çıkma hakkı saklı kalır.

6-Şirket sözleşmesinde ek ödeme veya yan edim yükümlülükleri öngörüldüğü takdirde, devralanın ödeme gücü şüpheli görüldüğü için ondan istenen teminat verilmemişse, genel kurul şirket sözleşmesinde hüküm bulunmasa bile, onayı reddedebilir.

7-Başvurudan itibaren üç ay içinde genel kurul reddetmediği takdirde onayı vermiş sayılır.’’

Tescil ve ilan ise TTK’ nın 31. ve Ticaret Sicili Yönetmeliğinin 29. maddesindeki tescil edilmiş olgularda meydana gelecek her türlü değişiklikler de tescil edilir hükmü gereğince yerine getirilmesi gerekli olan bir işlem olmakla beraber kanunun 598. maddesinde  ayrıca düzenlenmiştir. Çünkü, TTK’ nın 587. maddesinde limited şirketlerin kurulması sırasında Ticaret Siciline tescil ettirilecek hususların arasında ortakların ad ve soyadları bulunmakta olup, devir sonucunda bu husus değişmektedir. Bu sebeple söz konusu değişikliğin tescil ve ilanı gerekmektedir.


3.Limited şirket pay devirlerinde değer artışı ve vergi mevzuatı karşısındaki durumu 

3.1.Değer artışı

Pay kavramı, her bir ortağın ortaklık sermayesini oluşturmak üzere üstlendiği değerleri ve bu değerlerin sermaye içindeki oranını ifade etmek amacıyla kullanılır (Demirkapı, 2008: 6). Pay, pay senedi veya hisse senedi anlamında kullanılabilir (Demirkapı, 2008: 7).

Şirketlerin temel amacı, tanımları gereği ekonomiktir. Ekonomik amaçtan anlaşılması gereken, kar etme ve işletmenin piyasa değerini arttırarak sürekliliğini sağlamaktır (Kızılot ve Eyüpgiller, 1996: 53). Limited şirket paylarındaki değer artışı da bu amaç doğrultusunda şirketin ekonomik faaliyetlerine devam etmesinin bir sonucudur.

İşletmenin kuruluş aşamasında sahibi veya sahipleri tarafından konulan varlıkların bilançodaki karşılıkları özsermayeyi meydana getirmektedir. İşletmenin faaliyetleri nedeniyle elde edilen karlar, yedek akçeler ve fonlar özsermayeyi arttırmakta, meydana gelen zararlar ise azaltmaktadır. (Altuğ ve Ayboğa, 1996: 167). Özsermaye kavramı, muhasebedeki esas sermaye kavramından tamamıyla ayrı bir anlam taşımaktadır. Yani bu iki kavram, aynı anlamda değildir. Muhasebede esas sermayenin anlamı, işletme sahibinin işe başladığı zaman işletmeye koyduğu ekonomik değerler toplamıdır. Bu gereğinde azaltılıp çoğaltılabilir. Muhasebe kayıtlarında ‘’SERMAYE HESABI’’ nda izlenir ve prensip olarak sabit bir karakter gösterir. Oysa özsermaye, sürekli olarak değişken bir yapıya sahiptir. Diğer bir deyişle, dinamik bir karakter gösterir (Altuğ ve Ayboğa, 1996: s.168).


Açıklamalardan hareketle Limited şirket bilançolarındaki ‘’SERMAYE HESABI’ nı oluşturan tutar statik karakterlidir ve mevcut payların nominal değerini göstermektedir. Payların devri durumunda ortaya çıkacak değerde nominal değerden farklı olacaktır. Bir başka deyişle nominal değerle ‘’SERMAYE HESABI’’ nda gösterilen payların bir özsermaye (özkaynak) değeri oluşacaktır.


Örnek: ABC Ltd. Şti. ortaklarından Bay A 31.12.2016 tarihinde % 50 ortak olduğu şirketteki 1.000 paya karşılık gelen 25.000,00-TL nominal tutarlı payını şirket ortakları dışından bir şahsa 80.000,00-TL tutar karşılığında devir etmiştir. 31.12.2016 tarihindeki şirket bilançosu aşağıdaki gibidir.                                          

AKTİF

PASİF

Dönen Varlıklar

120.000

Kısa Vadeli Yabancı Kay.

45.000

Kasa

5.000

Krediler

10.000

Banka

15.000

Satıcılar

30.000

Stoklar

100.000

Ödenecek Vergi ve Fonlar

5.000

Duran Varlıklar

40.000

Özkaynaklar

115.000

Taşıtlar

20.000

Sermaye

50.000

Demirbaşlar

30.000

Geçmiş Yıl Karları

35.000

Birikmiş Amortismanlar (-)

10.000

Dönem Karı

30.000

AKTİF TOPLAMI

160.000

PASİF TOPLAMI

160.000

Bir payın nominal değeri = sermaye tutarı / pay adedi

                                        = 25.000,00-TL  / 1.000 Adet

                                         = 25,00-TL

Bir payın özkaynak değeri = (özkaynak  X pay oranı) / pay adedi

                                           = (115.000,00-TL X %50) / 1.000 Adet

                                           = 57,50 TL

Bir payın satış değeri = satış tutarı / pay adedi

                                   = 80.000,00-TL / 1.000 Adet

                                   = 80,00 TL

Örnekteki durumda Bay E.’ nin şirketteki payı 25.000,00-TL nominal değer, 57.500,00-TL özkaynak değeri ve 80.000,00-TL satış değeri içermektedir.


3.2.Vergi mevzuatı karşısındaki durumu

a) Gerçek kişi pay sahiplerinde devir

Limited şirket paylarının elden çıkarılması suretiyle sağlanan kazançlar Gelir Vergisi Kanunu’ nun (GVK) mükerrer 80/4 üncü maddesi uyarınca gelir vergisine tabidir. Bu durumda limited şirkete ait ortaklık hakkını temsil eden payların elden çıkarılmasından doğan kazançlar, GVK uygulamasında değer artış kazancı olarak kabul edilmektedir. Limited şirket payları ne kadar uzun süre elde tutulmuş olursa olsun, elden çıkarıldığı takdirde bu elden çıkarma işlemi, istisna tutarını aşacak miktarda kazançla sonuçlanmışsa vergileme yapılır (Maç, 2004: 98). Bir başka deyişle ortaklık hakkının veya hissesinin elde tutulma süresinin bunların elden çıkarılmasında elde edilen kazancın değer artışı kazancı olup olmadığı hususuna bir etkisi bulunmamaktadır (Sezgin, 2010: 228). Safi değer artışını düzenleyen GVK mükerrer 81. maddenin son paragrafında ‘’Mal ve hakların elden çıkarılmasında iktisap bedeli, elden çıkarılan mal ve hakların, elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya fiyat endeksindeki artış oranında artırılarak tespit edilir. Şu kadar ki, bu endekslemenin yapılabilmesi için artış oranının % 10 veya üzerinde olması şarttır.’’ hükmü ifade edilmiştir. 5479 sayılı kanunun 11. maddesiyle 01.01.2006 tarihinden itibaren uygulanacak fiyat endeksi (ÜFE); Türkiye İstatistik Kurumunca Türkiye geneli için hesaplanan Üretici

Fiyatları Genel Endeksidir. Hissenin iktisap edildiği aydan bir önceki aya ait endeks değeri ile elden çıkarılan aydan bir önceki aya ait endeks değeri kullanılarak iktisap bedeli gerçek değerine yükseltilecektir.

Yukarıda vermiş olduğumuz örnekteki Bay A’ nın şirketteki  payını 21.03.2007 tarihinde iktisap ettiğini varsayalım.

-          Ortaklık payını iktisap ettiği tarihten önceki aya ilişkin ÜFE endeksi[1] 136,37

-          Ortaklık payını devrettiği tarihten önceki aya ilişkin ÜFE endeksi 266,16

-          Endeks artış oranı {(266,16 – 136,37) / 136,37 } X 100 =  %95,17

-          Ortaklık payının reel iktisap bedeli {25.000,00 + (25.000,00 X %95,17)} = 48.792,50 TL

-          Ortaklık payının devrinden doğan değer artış kazancı (80.000,00 – 48.792,50) = 31.207,50-TL

Bay A Ortaklık payının devrinden 31.207,50-TL değer artış kazancı elde etmiştir. GVK’nın mükerrer 80. maddesinde yer alan değer artışı kazançlarına ilişkin istisna tutarı, 2016 takvim yılı gelirlerine uygulanmak üzere 11.000,00-TL olarak tespit edilmiştir. Safi değer artışını düzenleyen GVK mükerrer 81. maddede, değer artışında safi kazanç elden çıkarma karşılığında alınan para ve ayınlarla sağlanan ve para ile temsil edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından, elden çıkarılan mal ve hakların maliyet bedelleri ile elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderlerin ve ödenen vergi ve harçların indirilmesi suretiyle bulunur hükmü yer almaktadır.

Bu durumda bulunan değer artış kazancından varsa yapılan giderlerin düşülmesi suretiyle  vergiye tabi tutar bulunacaktır.

Gerçek kişilerin ortağı olduğu limited şirketteki hisselerini devir etmeleri (satışları) Katma Değer Vergisi’ ne tabi değildir. Katma Değer Vergisi Kanunu’ nun (KDVK) madde 17/4-g hükmü uyarınca hisse senetleri KDV’ den istisna tutulmuştur.


b) Tüzel kişi (şirket) pay sahiplerinde devir

Kurumlar vergisi mükellefi olan şirketlerin limited şirketlere ait ortaklık paylarını, aktife girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde elden çıkarmaları durumunda bu satıştan doğan kazancın tamamı kurumlar vergisine tabidir. İki yıl geçtikten sonra elden çıkarmaları durumunda bundan doğan kazancın 5 yıl süre ile işletmeden çekilmeyip pasifte ‘’özel bir fon hesabında’’ gösterilmesi durumunda, elde edilen kazancın yüzde 75’ i kurumlar vergisinden istisna tutulur. Payların reel iktisap bedeli çalışmamızda gerçek kişi pay sahiplerinin devri durumunda açıklandığı şekilde hesaplanır.

Kurumların aktifinde en az iki tam yıl bulunan iştirak hisselerinin devri KDVK md. 17/4-r hükmü uyarınca KDV’ den istisna tutulmuştur. İştirak hisseleri, hisse senetlerini de kapsayan genel bir deyimdir. Ancak özel bir hükümle hisse senetlerinin KDV’ den istisna olduğu yasada belirtilmiştir. Bu duruma göre, hisse senetleri dışındaki iştirak hisselerinin (örneğin; limited şirketlere ait ortaklık payı, eshamlı komandit şirketlerin komanditer ortaklarına ait ortaklık payları, iş ortaklıkları, adi ortaklıklara ait ortaklık payları, anonim şirketlerin hisse senedi ya da ilmühabere bağlanmamış ortaklık paylarının) 2 yıl içinde elden çıkartılması KDV’ ye tabi olacaktır (Kızılot, 2009: 12).


4.Devir sözleşmesi

TTK’ nın 595. maddesi uyarınca limited şirket pay devirlerinde, devri ve devir borcunu doğuran işlemlerin yazılı şekilde yapılması ve tarafların imzalarının noterce onanması gerekmektedir. Ayrıca devir sözleşmesinde, ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri; rekabet yasağı ağırlaştırılmış veya tüm ortakları kapsayacak biçimde genişletilmiş ise, bu husus, önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım hakları ile sözleşme cezasına ilişkin koşullara da belirtilir.

Kanunda belirtilen devir sözleşmesinde uygulamada limited ortaklık payı devralan ve devreden arasında gerçekleştirilen tek bir işleme konu olur. Yine uygulamada görülen sıkça bir durumda noterliklerce matbu düzenlenen limited şirket hisse devir sözleşmelerinde devre konu payların nominal değerleri üzerinden devir edildikleridir. [2]


5.Sonuç

Sermaye şirketleri arasında büyük bir çoğunluğu limited şirketler oluşturmaktadır. Ortaklığı temsil eden payların devride uygulamada sıkça görülen bir durumdur. Şirket ortakları paylarını Türk Ticaret Kanunu’nda belirlenen hükümler çerçevesinde şirketin diğer ortaklarına veya üçüncü kişilere devir edebilmektedir.

Ortaklık payının devri halinde sağlanan  kazançlar, vergi mevzuatı açısından gerçek veya tüzel kişi pay sahipliğine göre farklılıklar göstermektedir. Kazancın tespiti ise ortaklık payının reel iktisap bedeli ile satış bedeli arasındaki olumlu farktan oluşmaktadır.


Burada mevcut hissenin ÜFE oranları kullanılarak bugünkü değerine getirilmesi ile aynı hissenin bugün itibari ile temsil ettiği özkaynak değeri arasında izah edilemeyecek olumsuz farklar meydana gelebilmektedir. Bu durum yanlış vergi matrahının oluşmasına, devlet hazinesini ve yatırımcıyı zarara sokabilecek vergi tahakkukuna sebebiyet verebilmektedir.

Bundan dolayı gerçek veya tüzel kişilerin sahip oldukları sermaye şirketi paylarını satarken, gerek satıcının gerek ise alıcının hak ve tasarruflarını korumak amacıyla ilgili hisse senedi devir sözleşmesinde, satışa konu olan hissenin nominal değeri, temsil ettiği özkaynak değeri ve gerçek satış bedeli kesinlikle bulunmalıdır. Bu tutarların denetimi ve güvenilirliği 3568 sayılı kanuna göre yetki almış SMMM ve YMM’ lerce denetlenerek rapor halinde bilgi verilmelidir.


Kaynakça

Altuğ, Osman ve Hanifi Ayboğa, Örneklerle Uygulamalı Şirket Kuruluşları, İstanbul: Evrim Yayınevi, 1996

Demirkapı, Ertan, Limited Ortaklık Payının Devri, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Özel Hukuk Anabilim Dalı, (Yayınlanmamış Doktora Tezi), İzmir 2008

Kızılot, Şükrü ve Saygın Eyüpgiller, Şirketler Muhasebesi Vergilendirilmesi Hukuku ve Mevzuatı, 6. Basım, Ankara: Yaklaşım Yayınları,1996

Kızılot, Şükrü, Şirket Hissesi Satışında KDV, Gelir ve Kurumlar Vergisi, Yaklaşım Dergisi, Sayı:203, Kasım 2009

Maç, Mehmet, Tam Mükellef Gerçek Kişilerin Anonim veya Limited Şirket Hissesi Satışından Sağladıkları Kazançlarda Vergileme Esasları ve Kaydileştirilecek Hisseler, İSMMMO Yayın Organı, Mali Çözüm Dergisi, Sayı:68, Temmuz-Ağustos-Eylül 2004

Maliye Bakanlığı (27.12.2016). 290 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliğ, Ankara: Resmi Gazete (29931 sayılı)

Sezgin, Bülent, Limited Şirket Hisse Devirlerinden Elde Edilen Kazançların Vergilendirilmesi, İSMMMO Yayın Organı, Mali Çözüm Dergisi, Sayı:97, Ocak-Şubat 2010

T.C. Yasalar (09.07.1956). 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu. Ankara: Resmi Gazete (9353 sayılı)

T.C. Yasalar (06.01.1961). 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu. Ankara: Resmi Gazete (10700 sayılı)

T.C. Yasalar (10.01.1961). 213 sayılı Vergi Usül Kanunu. Ankara: Resmi Gazete (10705 sayılı)

T.C. Yasalar (02.11.1984). 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu. Ankara: Resmi Gazete (18563 sayılı)

T.C. Yasalar (21.06.2006). 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu. Ankara: Resmi Gazete (26205 sayılı)

Ticaret Sicil Yönetmeliği, 2012/4093 Sayılı BKK

 


[1] TÜİK Aylık ÜFE Endeksleri Tablosu (2003=100), www.tuik.gov.tr

 

[2] Limited şirket hisse devirlerine ilişkin Ticaret Sicil Gazetelerinin incelenmesi sonucu ulaşılan tespit

 

17.03.2017

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM