YAZARLARIMIZ
Eren Karaoğulları
Vergi Dairesi Müdür Yrd.
Bilim Uzmanı
erenkaraogullari@gmail.com



Adat İşlemi Hesabı, Muhasebe Kaydı, KDV Kanunu ve Özelgeler Kapsamındaki Yeri

İşletmelerin kasa hesabı bakiyesinin günlük belirlenen tutarın üzerinde olması ve bu tutarın fiilen kasada olmayışı, ( tutarın herhangi bir yatırım aracı için kullanılmadığının tespiti varsayımı ile)  söz konusu tutarın işletme ortakları tarafından çekildiği ve şahsi harcamalarına kullandığı sonucunu doğurmaktadır.

İşletmenin kasa hesabında bulunması gereken tutara ilişkin herhangi bir ölçüt bulunmamakla birlikte , bu tutar işletmenin bulunduğu sektöre , işletme büyüklüğüne , ciro ve ülke ekonomisinin içinde bulunduğu duruma göre değişebilmektedir.

Konuya ilişkin KV ve KDV Kanunu tarafındaki vergisel görüş , kasada fiilen yer almayan tutarın işletme sahipleri tarafından çekildiği ve kendi şahsi ihtiyaçları için kullanıldığıdır.

Adat deyimi ; faiz hesaplanmasına esas oluşturacak tutar ile günlerin çarpımı sonucu elde edilen rakamdır. Maliye Bakanlığı borç verme işlemini finansman temini  kapsamında değerlendirdiği için ortaklara kullandırılan tutar üzerinden adat yöntemi ile faiz hesaplaması ve gelir yazılması görüşündedir. Finansman temin hizmeti kapsamında değerlendirilen bu işlem için  KDV hesaplanması elzemdir. Bu işlem için kullanılacak faiz oranı şirket kredi kullanıyorsa kredi faiz oranı, kullanmıyor ise Merkez Bankası reeskont faiz oranı üzerinden olmalıdır.              

İşletmelerin günlük ihtiyacı üzerindeki meblağ,  işletmenin olağan nakit ihtiyaçları üzerinde olan ve işletmenin gelir hanesi girmeyen , işletme kayıtları dışında değerlendirildiği kabul edilen tutardır. Ancak adat yönteminde dikkat edilecek husus, kasa hesabı bakiyesinin tamamının faiz hesabında dikkate alınmaması, normal olarak kabul edilebilecek azami kasa tutarının tespit edilerek bu tutar üzerindeki bakiyenin faiz hesabında dikkate alınmasıdır.

Tespit edilen azami para tutarının üzerinde kalan tutarın faiz hesaplaması :

              Adat Faizi = Fiktif  Tutar  . Gün . Faiz  Oranı  / 36500

ÖRNEK:  B İşletmesinin 2025 yılı Mart dönemi kasasının günlük nakit ihtiyacını karşılayacak azami kasa bakiyesinin 50.000 TL olmasına karar verilmiştir. Mart ayı boyunca hesaplama yapılmış ve uygulanan faiz oranı % 20’dir.

Tarih

Kasa Bakiyesi

Günlük Azami Bakiye

Fiktif Tutar

Gün

Faiz Oranı(/%20)

28.02.2025 Devir

200.000

---------------

-------------

-----------

------------

01.03.2025

200.000

50.000

150.000

1

82,19

10.03.2025

125.000

50.000

75.000

10

410,95

22.03.2025

60.000

50.000

10.000

12

65,75

23.03.2025

50.000

50.000

--------

---

-------

 

 

 

 

TOPLAM

558,89

Adat Faizi = Fiktif  Tutar  . Gün . Faiz  Oranı  / 36500

Hesaplama formülünden gidecek olursak;

01.03.2025 tarihli adat faizi = 150. 000.1.20  / 36.500 =  82,19 TL

10.03.2025 tarihli adat faizi = 75.000.10.20  / 36.500 =  410,95 TL

22.03.2025 tarihli adat faizi = 10.000.12.20  / 36.500 =   65,75 TL

olmak üzere  mart ayı adat faizi toplam 558,89 TL’dır

Bu işlemin muhasebe kaydı ise şu sekilde olacaktır.

----------------------------------------------------------------------------------------

131 ORTAKLARDAN ALACAKLAR       558,89

                             679  DİĞ. OL. DIŞI . GELİR VE KARLAR      447,12

                             391  HESAPLANAN KDV                                111,77

----------------------------------------------------------------------------------------

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

3065 Sayılı KDV Kanununun;

1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,

10/a maddesinde, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması ile vergiyi doğuran olayın meydana geleceği,

ve Matraha Dahil Olan Unsurlarırı

a)  Teslim alanın gösterdiği yere kadar satıcı tarafından yapılan taşıma, yükleme ve boşaltma giderleri,

b)   Ambalaj giderleri, sigorta, komisyon ve benzeri gider karşılıkları ile vergi, resim, harç, pay, fon karşılığı gibi unsurlar,

c)  Vade farkı, fiyat farkı, ( 7161 sayılı kanunun 18 nci maddesiyle değişen ibare ; Yürürlük: 18.01.2019 ) kur farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerler olduğu hüküm altına alınmıştır.

Bu itibarla adat faizi de matraha dahildir.

Hal böyleyken 25/10/2017 tarih ve 392396 sayılı özelge de

‘’Şirketin ortakları ilişkili kişi kapsamında olduğundan, şirketinizin ortaklarından olan alacaklarına uygulanan faizin emsallere uygun olması gerekmektedir. Söz konusu emsal faiz oranı, anılan madde hükmü ile konuya ilişkin 1 seri numaralı Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğde yapılan açıklamalara göre belirlenmesi....

Buna göre, şirketiniz tarafından ortaklarınızdan olan alacaklarınıza uygulanacak faizin emsallere uygun olması ve bu faiz tutarlarının tahakkuk esası gereği kurum kazancına dahil edilerek vergilendirilmesi gerektiği...

Şirketinizce ortaklarınızdan olan alacaklarınız için adat faizi hesaplanması ve finansman hizmeti olması nedeniyle hesaplanan bu adat faizi üzerinden şirketinizin alacaklı olduğu ortak adına fatura düzenlenmesi ....

Ayrıca, söz konusu adat faizine ilişkin faturanın Vergi Usul Kanununda yazılı süre içerisinde düzenlenmemesi ve 219 uncu madde de belirtilen süre içerisinde yasal defterlerinize kayıt edilmemiş olması nedeniyle adınıza anılan Kanunda öngörülen cezaların uygulanması gerektiği’’

25.10.2017 tarih sayılı 392814 sayılı özelgede

‘’Aynı Kanunun 227 nci maddesinde ise; bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu hükme bağlanmış, 229 uncu maddesinde, fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlanmış, 232 nci maddesinde de fatura kullanmak mecburiyetinde olanlar sayılmış...

Bu itibarla, şirketinizce ortaklarınızdan olan alacaklarınız için adat faizi hesaplanması ve finansman hizmeti olması nedeniyle hesaplanan bu adat faizi üzerinden şirketinizin alacaklı olduğu ortak adına fatura düzenlenmesi gerektiği’’

11.01.2019 tarih ve 35118 sayılı özelgede

‘‘Ana ortak veya ilişkili firmalar arasındaki borç verme işlemleri, mezkûr Kanunun (1/1) maddesine göre finansman temin hizmeti olarak değerlendirilmekte ve bu işlemler nedeniyle hesaplanacak faiz tutarı KDV'ye tabi bulunması...

Öte yandan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun (12/7) maddesi gereğince, örtülü sermaye üzerinden kur farkı hariç, faiz ve benzeri ödemeler veya hesaplanan tutarların, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarının uygulanmasında, gerek borç alan gerekse borç veren nezdinde, örtülü sermaye şartlarının gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibarıyla dağıtılmış kar payı veya dar mükellefler için ana merkeze aktarılan tutar sayılması nedeniyle, kurumlarla ilişkili kişiler arasında gerçekleşen ticari faaliyetlerin sonradan Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarının uygulanmasında örtülü sermaye olarak değerlendirilerek dağıtılmış kar payı sayılması, KDV açısından işlemin finansman temin hizmeti olmasını etkilemeyeceği...

Buna göre, ana ortak veya ilişkili firmalar arasındaki borç verme işlemlerinden kaynaklanan alacağa eklenen önceki dönem (2014-2016) adat faizleri üzerinden hesaplanacak kur farkı işlemin karşılığını teşkil eden bedele dahil olduğundan KDV'ye tabi olduğu...’’

02.11.2022  tarih ve 1276402 sayılı özelgede

‘‘ Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen KDV'nin indirim konusu yapılamayacağı, 5520 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine göre transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançlar ile Gelir Vergisi Kanununun 41 inci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendine göre işletme aleyhine oluşan farklara ilişkin ithalde veya sorumlu sıfatıyla ödenen KDV ile yurt içindeki işlemlerde mal teslimi veya hizmet ifasında bulunan mükellefler tarafından ilgili vergilendirme döneminde beyan edilerek ödenen KDV'nin ise indirilebileceği...

Ayrıca, KDV Genel Uygulama Tebliğinin (III/C-2.1) bölümünde, "ç) Kanunun (30/d) maddesi uyarınca Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen (kanunen kabul edilmeyen) giderler dolayısıyla ödenen KDV de mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV'den indirilemeyeceği...’’

belirtilmiştir.

GİB’in  özelgelerinin aksine Danıştay bazı kararlarında şirketin ortaklarına sağladığı finansal desteğin ekonomik hayatın gereklerine ve iş yaşamının koşullarına uygun olarak KDV’ye tabi olmadığını  belirtse de; kanaatimiz bu finansal desteğin faturalandırılması ve KDV’ye tabi olması gerektiğidir. Bununla birlikte  faiz hesabı doğru yapılarak bu gelir KDV  matrahına eklemelidir. Bu durum günlük hayatımızdaki borç miktarlarının çok büyük olması vesilesiye. Ödenecek KDV, Devir KDV hatta, İadeci firmaların iade tutarlarını  etkileyecektir.  

10.03.2025

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.

>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV  Ayrıntılar için tıklayın.

GÜNDEM